MİLLETVEKİLİ POYRAZ TBMM’DE KONUŞTU

Bilecik Ak Parti Milletvekili Fahrettin Poyraz TBMM’de görüşülen 2015 yılı bütçe görüşmelerinde Sayıştay Bütçesi görüşülürken kürsüye çıkarak konuşması yaptı.

Ak Parti adına söz alıp konuşan Poyraz; “Sayıştay’da çalıştığımız o dönemde elde ettiğimiz bilgi birikiminin tecrübeli 12 yıldır aşan sürede parlamento çalışmalarımıza ne kadar katkı sağladığını, destek verdiğini de burada ifade etmem gerekiyor ve bu anlamda üzerimizde emeği olan bugün görevlerine devam eden meslek mensubu arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum, ahirete intikal edenlere de Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı. Milletvekili Poyraz aslında klasik bir bütçe konuşması yapma düşüncesinde olduğunu ancak Parlamenter Birliği Başkanını terzinin kendi söküğünü dikmemesi esprisi ve benzetmesini de hoş bularak sonuna kadar desteklediğini belirterek sözlerine başlamak istediğini kaydetti.

 Poyraz Sayıştay Bütçesi hakkında konuşurken HDP sıralarından kendisine laf atan HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani’ye de cevap verdi. Bunun üzerine Zozani kendisinin yanlış anlaşıldığını belirtip “Hani tüyü bitmemiş yetim hakkı diyorsunuz ya. Orada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var ve orada yargılamaya konu olmuş husustan bahsediyoruz. Bunu enine boyuna tartışmadan, neticeye kavuşturmadan bir bütçenin aklanması söz konusudur.” dedi ve hatırlatmak istediği konunun bu olduğunu kaydetti. 

Bilecik Ak Parti Milletvekili Fahrettin Poyraz’ın Sayıştay Bütçesi görüşmelerindeki konuşması:

 “Sayıştay üzerine bu konuda konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Öncelikle klasik bir bütçe konuşması yapma düşüncem vardı ama gelinen noktada açıkçası Parlamenterler Birliği Başkanımızın bizimle ilgili olarak ortaya koyduğu milletvekillerinin terzinin kendi söküğünü dikmemesi esprisi ve benzetmesini de hoş bularak sonuna kadar desteklediğimi de ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Hakikaten milletin derdine derman olacaksak önce kendi derdimize de sıkıntımız varsa da bu sıkıntımıza çözüm bulmak bizim ayrıca sorumluluğumuz. Evet Sayıştay Bütçesi üzerine konuşacağız dedim. Burada açıkçası talep etmiş olmamama rağmen 3. dönem bir milletvekili olarak ve Sayıştay bünyesinde bir milletvekili olarak Sayıştay konusunda söz veren, görev veren değerli grup başkanvekillerime çok teşekkür ediyorum. Bir ahde vefa örneği gösterdiler. 11 yıl Sayıştay ve Maliye Bakanlığında çalıştım, 11 yıl rapor yazdım, 11 yılda KİT komisyonunda Sayıştay’da yazılan raporların görüşülmesinde, okunmasında, değerlendirilmesinde arkadaşlarımızla birlikte görev aldım. Bu anlamda yeri gelmişken şunu söyleyeyim. Hakikaten Sayıştay’da çalıştığımız o dönemde elde ettiğimiz bilgi birikiminin tecrübeli 12 yıldır aşan sürede parlamento çalışmalarımıza ne kadar katkı sağladığını, destek verdiğini de burada ifade etmem gerekiyor ve bu anlamda üzerimizde emeği olan bugün görevlerine devam eden meslek mensubu arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum, ahirete intikal edenlere de Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Yine bu dönemde pek çok sorunla karşılaştığımız zaman, her zaman yakın bir destek aldığımızı görüşlerinden istifade ettiğimizi ifade edeyim ve denetim çalışmaları sırasında sisteme işleyişine yönelik olarak yapılan tespitlerin düzenlemesi noktasında da her zaman iletişim kanallarını açık tuttuk ve onlarca örnek verebileceğimiz pek çok sistemin işleyişindeki kanıtları aşma noktasında yasal düzenlemede burada birlikte yaptık. Bu dönemde biliyorsunuz geçtiğimiz 2010 yılında Sayıştay kanunu çıkarttık. Onun öncesinde 6 yıl kadar uzun bir süre bu kanun çalışmaları yapıldı ve bu kanun kabul edildi, Sayıştay’ın önündeki bugüne kadar pek çok tartışma yapılsa da denetim önündeki pek çok engellerde kaldırılmış oldu. Bunlar bu dönemde yapıldı. Ama kanun uygulamasında kaynaklanan, ortaya çıkan sorunların tekrar gözden geçirilmesi anlamında 2012 yılında ilk imza sahibi olarak benim de imzam olan bir kanun teklifi verildi ve bu kanun teklifi görüşülmesi başlanmaksızın da herkesin farklı düşüncelerine saygı duyuyoruz. Daha iyi olsun noktasında bu teklif hazırlanmıştı ama burada yeri gelmişken bir kez daha ifade ediyorum. O günkü Başbakanımız bugünkü Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımızı arz ediyorum. O gün sürecin işlemesi gerektiği şekliyle işlemesi noktasında talimatlandırdığı için de kendisine teşekkür ediyorum. Burada şunu söylemek lazım. Sayıştay konusu hakikaten önemli. Çok tartışılıyor ve bu tartışmaların temel noktasında vaktim kısıtlı olduğu için sadece birkaç noktaya değineceğim. İktidar olarak bizde zaman zaman şikayet ediyoruz ana muhalefet partileri Sayıştay’ı her kürsüye çıktığında tartışma konusu haline getirdiler. Peki neden? Bence 12 yılın iktidarı 13. yılındaki Ak Parti olarak muhalefetin burada Ak Parti iktidarını eleştirme ve bu anlamda öneri getirme noktasındaki eksiklerini ben burada tespit etmek istiyorum. Diğer taraftan tartışmaların temel noktalarından bir tanesi de şu; Az önce buraya kürsüye çıkan arkadaşlarımız da konuştu. Sayıştay raporları, Sayıştay raporları diyoruz ve istiyoruz ki burada yargılamaya esas konularda konuşulsun. Hani yasama, yürütme, yargı ayrıydı, hani anayasa da Sayıştay bazı konularda gerekeni yapıp denetim yapıp kesin hükme bağlama noktasında da yetkili bir kuruluştu? Biz istiyoruz ki Sayıştay yargıma raporları gelsin burada tartışılsın. Peki o zaman orada iddia niteliğinde olan Sayıştay denetçisinin iddia niteliğinde ortaya koyduğu hususlarla haksız itham edilecek olan bürokratları kim koruyacak? Sayın Başkanım bu anlamda zatı halinizin de Sayıştay’da çalışan destek mensuplarının son derece ağır sorumlulukları var.”

Zozani: “Yargılamaya konu olmuş raporları getirip burada tartışılmasını talep ediyorsunuz. Ben bambaşka bir şeyden söz etmiştim”

HDP Grup sıralarından Hakkari Milletvekili Adil Zozani “Yargılamaya konu olmuş raporları getirip burada tartışılmasını talep ediyorsunuz. Ben bambaşka bir şeyden söz etmiştim. Müsaade edin düzelteyim.” diyerek kürsüye çıktı ve şunları söyledi:

“Sayıştay raporlarıyla ilgili Sayın vekilim benim söylediğim şey yargılamaya konu olmuş raporların getirilip meclisin üstünde tartışılması değildir. Konuyu eksik biliyorsunuz ya da sözü yarı da duydunuz öyle anladınız. Benim söylemeye çalıştığım şey şu. Yargılamaya konu olmuş hususlar netliğe kavuşmadan bir bütçenin haklanması gündemdedir. 2013 yılı bütçesinin kesin hesabını bu sene konuşacak mıyız, konuşacağız, haklayacak mıyız, siz oy verecekseniz haklayacağız.

Kabul edeceğiz. Oylamaya sunulacak. 2013 yılı kesin hesabı oylamaya sunulacak. Siz burada ya evet diyeceksiniz ya hayır diyeceksiniz. Muhtemelen de iktidar partisi olarak evet diyeceksiniz. Benim de söylediğim şey, size hatırlatmak istediğim şey şu. 2013 yılı hesapları içerisinde yargılamaya konu olmuş kalemler var ve biz o yargılamayla ilgili herhangi bir bilgi sahibi değiliz. Siz de milletvekili olarak Sayıştay’a başvurduğunuz zaman Sayıştay diyecek ki size yaptığınız yasaya göre benim size bilgi verme yükümlülüğüm yok. Dolayısıyla siz bu yargılamayla ilgili olarak hiçbir zaman hüküm sahibi olmayacaksınız ama buradaki raporu aklayacaksınız. Milletvekilinin yapmaması gereken bir şey. Hani tüyü bitmemiş yetim hakkı diyorsunuz ya. Orada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var ve orada yargılamaya konu olmuş husustan bahsediyoruz. Bunu enine boyuna tartışmadan, neticeye kavuşturmadan bir bütçenin aklanması söz konusudur. Hatırlatmak istediğim konu budur. Sizin söylediğinizle hiçbir alakası yok.”

Zozani’ye cevap veren Poyraz ise “yargılamaya esas raporla Sayıştay raporlarını asla ama asla karıştırmamak gerekir” diyerek şunları söyledi:

Poyraz: “Temel sıkıntı burada yargılamaya esas raporlarla Sayıştay’ın Parlamento’ya sunmak zorunda olduğu diğer raporların karıştırılıyor olmasıdır”

 “Elbette eksik bilgiyle yola çıkılarak doğru hükümler, doğru sonuçlar elde edilemez. Bunu kabul ediyorum ama yargılama esas raporlarının görüşülmüş olması ve görüşülecek olması ve burada kesin hesapta bunların da kabul edilmiş olması veya kesin hesabın kabul edilmiş olması yargılamadaki hususların da aklanacağı anlamına asla gelmez. Anayasa çok açık ve orada kesin hükme bağlar diyor yani yetkiyi Sayıştay’da olan 8 daireye vermiş. Bence temel sıkıntı burada yargılamaya esas raporlarla Sayıştay’ın Parlamento’ya sunmak zorunda olduğu diğer raporların karıştırılıyor olmasıdır. Yargılamaya esas rapordaki kamuda çalışan bürokrat arkadaşlarımızın savunma hakları vardır. Denetçi çıkar herhangi bir konuda iddiada bulunur, tereddüdü vardır, tereddüdünü açığa çıkartır, yazıya döker ve der ki siz bu konuda ne diyorsunuz? Sonuçta savunmalar alınır ve ilgili 8 daireden bir tanesi de bu konuda temyiz yolu açık olmak üzere kesin hükme bakılır. Bizim burada yargılamayı esas alan konuları getirip tartışma yapmamız açıkçası en başta temel hak ve hürriyetler bağlamında savunma haklarını ihlal edilmesi anlamına da gelir. Bırakın Sayıştay görevini yapsın. Biz de burada elimizdeki bilgi ve belgeler elimize sunulması gereken raporlar çerçevesinde meclis olarak görüşelim, karar verelim. Zaten orada eğer bir hukuka aykırılık varsa, suç duyurusunda bulunulması gerekiyorsa Sayıştay zaten bunu kendi içinde de yapacak, yapıyor da. Dikkat ederseniz Plan Bütçe Komisyonun da Sayıştay Başkanı konuşmasında da vardır kimler hakkında, kaç konu hakkında suç duyurusunda bulunulduğu o konuşmada da vardır. Ayrıca isterseniz zaten bunlar da ilave ediliyor, kolaylıkla da ulaşabilirsiniz ama ikisi birbirinden kesinlikle farklıdır, yargılamaya esas raporla Sayıştay raporları asla ama asla karıştırılmamak gerekir.”

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir