MİLLETVEKİLLİĞİ, ARTİSTLİK YAPMAK DEĞİLDİR

“İSTASYON’DAKİ İÇKİ FABRİKASININ, MEYVE SUYU FABRİKASI OLMASINI İSTERDİM”

 

MHP Bilecik Milletvekili Aday Adayı olan Kemal Kaya, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bilecik’i 1993 yılından beri tanıyorum. Birçok insan Bilecik için, Urfa Birecik mi, Eskişehir’e mi bağlı gibi sorular yöneltiyor. Bilecik İl Özel İdare Müdürlüğü görevimin ardından geçen senelerde Şeyh Edebalı Türbesi’ne yay çizen bir viyadük olmasını isterdim. Abbaslık Köyü’nde bir hastane olmasını arzu ederdim. Küplü Köyü’nde ve Başköy’de villa tipi bahçeli evlerin kurulmasını isterdim. İstasyon’daki içki fabrikasının meyve suyu fabrikası olmasını arzu ederdim. Edirne Özel İdare Müdürüyken o zamanın Bilecik Valisine telefon açtım ve dedim ki “Hyundai fabrikasını Bilecik’e getirelim”. Vali Bey de dedi ki “Sen Edirne’de çalışıyorsun ama Bilecik’i düşünüyorsun”. Buradaki organize sanayi bölgelerinde yeteri kadar büyük fabrikalar yok. Girişimlerde bulunarak, gelen teklifleri iyi değerlendirmek lazım.

 

“MİLLETVEKİLLİĞİ ALLAH RIZASI İÇİN ÇALIŞMAKTIR”

 

Milletvekilli rütbesi, Allah rızası için, insana hizmet niyetiyle bir araç olarak kullanılmalıdır. Ama bakıyorsunuz her vaad seçilinceye ve vekil oluncaya kadar. Bunun böyle mi olması gerekiyor? Eğer biz üzerimizde bir kul hakkı taşıyacaksak her zaman doğrudan yana olmalıyız. Ama doğruyu savunurken zorlanıyorsunuz ve yalnız kalıyorsunuz. Zaten herkesin size itimat etmesine gerek yok. Çünkü hakkı savunmak zahmetlidir ama sevabı çoktur.

 

“SÜREKLİ ELEŞTİREREK BİR YERE VARILMAZ”

 

Sürekli diğer partileri eleştirerek bir yere varamayız. Projeler üretmek zorundayız. Milliyetçi Hareket Partisi’ni diğer partilerden ayıran en önemli nokta ülkü bütünlüğünü korumasıdır ve vatanını Allah rızası için sevmesidir. Diğer partiler “Biz sevmiyor muyuz?” diyebilir. Kardeşim seviyorsun da arazilerimizi niye satıyorsun. Niye bankaların %40’ı yabancıların elinde. Irak Savaşı’nda İngiltere ve Amerika Irak’ta ama sen neredesin? Sadece uzaktan seyrediyorsun. Peki Irak dediğin kim? Senin kardeşin ve dindaşın.

 


 “GEREKİRSE BAŞBAKANIN KAPISINDA YATACAKSIN”

 

Bünyesinde bulunduğum parti iktidar olsun ya da olmasın şayet milletvekili şayet milletvekili seçilirsem birkaç projemi hayata geçirmek istiyorum. Mesela bir sağlık ünitesi yapalım. Halkım bir kapıdan girip her türlü tetkikini yaptırdıktan sonra diğer kapıdan çıksın. Çok cüzi bir ücret ödesin ve 6 ayda bir bütün Bilecik’in ilçe ve köyleri dahil böyle bir sistemden geçsin. Bunu kurmak bu kadar zor değil ki.

Sen iktidarda ol ya da olma. Eğer milletvekili isen gideceksin başbakanın kapısının önünde yatacaksın ve diyeceksin ki “Benim şu projem için destek ve teşvik ver. Yoksa kalkmak”. Eğer bunları yapmayacaksan niye seçiliyorsun. Bir konuda inanmışlık lazım. Bir mesele üzerinde ciddiyetle üzerinde durmak lazım. Eğer bunu yapmayacaksak, bu anlayış içerisindeki bir milletvekili olmayacaksak, siyasette ne işin var. Girme seçimlere.

 

 

“BİLECİK’E GELEN HER İNSANIN ŞEYH EDEBALI TÜRBESİ’Nİ GÖRMEK İSTEMESİ LAZIM”

 

Her ilde üniversiteler kuruldu. Ama üniversitelerin kurulduğu ilin ihtiyaçlarına göre eğitim öğretimini şekillendirmesi lazım. Mermer Bilecik’te önde gelen bir ticari ürün. Bunlarla ilgili fakülte ve bölümlerim açılmasında fayda var. İlçelerde kurulan Organize Sanayi Bölgelerimizine büyük fabrikaları çekmeliyiz. Onlara eğitimli bir iş gücü sağlamalıyız. Üniversite ile il arasındaki diyaloğun böyle olması lazım.

Biz burada milletvekilliğine soyunurken, eski ve yeniyi harmanlandığı, muhteşem bir il oluşturma amacına sahip olmalıyız. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu burada doğmuş. İnsanlar Fransa’ya gittiğinde Paris’i görmek istiyor. Türkiye’ye geldiğinde de Bilecik’i göreyim demesi lazım. Peki Bilecik’e geldiği zaman neyi görmesi lazım? Elbette Şeyh Edebalı Türbemizi ve tarihi dokuyu koruyan yapılarımızı.

Bir partinin şu andaki önde gelen bir ismi “Buraya iki katrilyon para ayırdık” diyor. Ben bu para ile Osmanlı tipi evlerle dolu bir şehir kurarım. Paraların nasıl değerlendirildiği önemlidir. Nerelere yatırım yapıldığı önemlidir. İlçelere gidiyorum. Herkes sahipsiz kaldık diyor.

 

“HERKESİN ÜNİVERSİTEYE YIĞILMASINA GEREK YOK”

 

Üniversite sınavlarını yeniden dizayn etmemiz lazım. Türkiye’de 5 yaşından itibaren bir çocuğun nereye temayül ettiği tespit edilerek buna göre ilk, orta ve yüksek öğretimin şekillenmesi lazım. Herkesin üniversiteye yığılmasına gerek yok ki. Önemli olan çalışma şartlarını iyileştirebilmek. Asgari ücret alan bir işçinin çalıştığı fabrikanın da şartlarının iyileşmesi lazım.

 

“ALLAH RIZASI İÇİN ÇALIŞMAK İSTİYORUM”

 

Milletvekili dendiği zaman her meseleye eğilebilen, insanınla yan yana oturabilen, onunla istediği zaman bağdaş kurup yemek yiyebilen, telefonu 24 saat açık kalan bir zihniyet gerekiyor. Ben özel idare müdürü olduğum dönemlerde şoförlere “Benim kapımı siz açmayın. Ben kendi kapımı açarım” diyordum. Çünkü benim elim var Allah’a şükür. Başkası benim kapımı niye açsın? Milletvekilliği artistlik yapılacak, insanlara yukarıdan bakılacak bir makam değildir. Aksine tevazunun iyice yerleştiği ve insanların derdine derman olup sevap kazanma makamıdır. Biz bu hizmet anlayışını Allah rızası için yapabileceksek rabbim bunu bize nasip etsin. İnsanlarımın da böyle milletvekillerini tercih etmesini istirham ediyorum.

 

“HER İŞ ALLAH’A ÇIKAR”

 

Bu ülkenin en önemli sorunu bölücülüktür. Tarihte birlikte savaşıp ülke topraklarını koruduğumuz insanlarla bizi ayrıştırmaya çalışıyorlar. Bunu isteyenler; Türkiye’nin gelişmesini istemeyen ve herkesin bildiği devletler. Topraklarımızı savaşta vermedik şimdi topraklarımı ve kurumlarımızı veriyoruz. Yabancı bankalar seni düşünebilir mi? Deniyor ki “Paranın dini olmaz”. Ama Kuran’ı Kerim’ de deniyor ki “Her iş Allaha çıkar”. Biz bize sunulan her imkanı Allah rızası için kullanmalıyız.” HASAN GÜNER



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir