milli ittifak adayları hem iktidara hem muhalefete yüklendi

“Alternatif ; Destici ve Kamalak başkanlığında oluşmuştur”

BBP İl Başkanı Murat Önal ise yok denilen alternatifin Mustafa Destici ve Mustafa Kamalak’ın genel başkanlıklarıyla yapılan iştirakle sağlandığını belirtti Önal, “Genel başkanlarımız, kendi şahsi menfaatlerini ve parti menfaatlerini gözetmeksizin birleşerek milletimize bir fayda sağlamak adına ittifak sağlamışlardır. İşte bu alternatif, memleketimiz ve ülkemiz için hayırlı uğurlu olsun inşallah. Siz değerli hemşehrilerimizden gerekli desteği bekliyoruz. Sözlerimi şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun sözleriyle son vermek istiyorum. “Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir” dedi.

“Ülkemizin sorunlarını tek tek ele alacağız”

Milli İttifak Bilecik Milletvekili Adayı Ebubekir Demirkıran ise milli ittifakın meclise girmesiyle dertlerinin oylar değil, ülke bölünmesin olacağını belirtti. Demirkıran şöyle konuştu:

Ülkemizin hakikaten çok büyük sorunları vardır. Bu sorunları inşallah 8 Haziran’da meclise girdiğimizde tek tek ele alacağız. Bunlar; doların ve faizlerin yükseldiği, işsizliğin hat safhaya çıktığı, işsizlerin şu anda ülkemizde çoğunlukta olduğu, aynı zamanda kredi kartı temerrüt faizlerinden dolayı 89 bin kişinin hapiste olduğu, 486 bin kişinin aranmakta olduğu bir ortamda yaşıyoruz. İnşallah biz 8 Haziran’da meclise geldiğimizde ülkenin sorunlarını tek tek alacağız. Nasıl ki 1997 yılında Refah Yol hükümetinde olduğunda yüzde 300 zamlar verdiysek, bu ülkenin ekonomisini düzeltmek için elimizden geleni yaptıysak, tek havuz sistemiyle ekonomide nasıl başarılı olunur, bunları gördüysek inşallah tekrar göreceğiz.

“Derdimiz oylar değil, ülke bölünmesin olacak”

Şu an sizler de biliyorsunuz ki Türkiye’nin etrafı maalesef ateş çemberi. Dostluğumuz kalmadı. Hiçbir komşumuz kalmadı. İnşallah bizler geldiğimizde bunları tek tek ele alacağız. Milli ittifak Allah’ın izniyle bunların çözümü olacak.Sözlerimi şu şekilde bitiriyorum; bundan sonra ittifak meclise girecek, fakat oylar bölünmesin değil; ülke bölünmesin derdimiz olacak.

 8 Haziran itibariyle Türkiye’de 3 şey değişecek arkadaşlar.Milli ittifak meclise girecek.Şu anki hükümet iktidardan düşecek ve milli ittifak, milli birlik hükümetini kuracak. Bu duygularla hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Sizi Allah’a emanet ediyorum sevgili Bilecikliler."

“ Bu ittifakın temeli sevgi, barış, kardeşlik sloganıyla başlamıştır”

“ Bu ittifakın temeli sevgi, barış, kardeşlik sloganıyla başlamıştır”

Milli İttifak Bilecik Milletvekili Adayı Hasan Uslu ise şunları aktardı:

“Bugün burada Alperen Ocaklarının açılışı için toplandık. Bu bir vesile. Önce Alperen Ocakları nedir, biraz ondan bahsetmek isterim. Bu Alperen Ocaklarıdır ki, Hoca Ahmet Yesevi’nin kurduğu ocaktır. Bu ocakta pişenler Anadolu;’ya açılmışlar, Anadolu’yu Türkleştirmişlerdir. Anadolu’yu İslamlaştırmışlardır. Onlar ki Fatih’ten önce İstanbul’a yerleşmişler, İstanbul’u İstanbul yapmışlardır.

Bizler, Ertuğrul Gazi’lerin, Osman Gazi’lerin ve Fatihlerin nesliyiz elbette. Onların bıraktığı bu mirası, yeniden muasır medeniyetler üzerine çıkartmak için çalışıyoruz. 12 yıldır isminin başında adalet olup, adaletsizliği hat safhaya çıkartan iktidarın elinden koparırcasına alacak bir nesiliz. İnşallah 8 Haziran günü 5 yıldızımız, 50 yıldız olacak. Bir günümüz, binlerce gün devşirecek. Türkiye’miz gül bahçesine dönecektir. Biz bunlara inandık, sizler de inanınız.

Artık günümüzde birkaç kişini bir araya gelip meselelerine çözüm bulması o kadar kolay değil. Ancak, biz yani Büyük Birlik Partisi ve Saadet Partisi kadroları şahsi menfaatlerini ve dünya hırslarını bir kenara itip, şu aziz milletin ikbal ve istiklalini düşünerek bir araya gelmişler ve şahsi meselelerini bir kenara bırakıp ittifak kurmuşlardır. Bu ittifakın temeli sevgi, barış, kardeşlik sloganıyla başlamıştır.

Sandıklara gidin bir bakın seçimde. O sandıklar boş. Bu adam güzel konuşuyor, karizması da iyi diye oy kullanmayacaksın. O sandıklara inançla attığınız o oylar, yarınlarda sizlerin ikbal ve istiklalini yönlendirecek yönetimler olarak karşınıza çıkacaktır. O bakımdan verdiğiniz her bir oyun kıymeti, bir başbakan kıymetindedir. Bir bakan kıymetindedir. Bir milletvekili kıymetindedir. Milletin efendisi olan sizler, o gün vereceğiniz oylarla Türkiye’nin kaderini belirleyeceksiniz.

“Teröristle görüşen haindir dediler, görüştüler”

Günlerdir televizyonlarınızda iktidarın reklamları dönmekte. Reklamlarda biz şunları yaptık, bugünlere böyle geldik diyorlar. Bu milleti aptal mı zannediyorsunuz. Siz iktidarda iktidarın nimetlerini yerken, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi ve diğer muhalefet partileri sizin mükellef olduğunuz işleri yapsın; siz de malı götürün, bunu mu bekliyorsunuz. Yok öyle yağma. İktidarın nimetlerinden vayır cayır faydalandınız. Peki bu millete ne verdiniz? Terör sorununu mu çözdünüz? Biz diyoruz ki; Sosyal barışı tesis edeceğiz. Bunlar da diyordu. Buna mukabil dediler ki; Bir barış süreci başlattık. Kiminle? Teröristle. Görüşen haindir dediler, görüştüler. Biz görüşmedik, devlet görüştü dediler. Devlet kim? Senin memurun. Çok ağır ithamlar da var ama terbiyem müsaade etmiyor.

“O tetiğe dokunalar idamla cezalandırılacak”

Bugün geldiğimiz nokta nedir? Bugün yine teröristler ve onların siyasi uzantıları diye hitapları görüyorsunuz. Peki aynı çuvala biz mi girdik, siz mi girdiniz? Biz diyoruz ki; İmralı canisiyle aynı asmaya oturulamaz. Bir barış tesis edilecekse Hakkari’deki kardeşimle oturacaksın sen, dağdaki eli silahlı teröristle değil. Eşkıyayla aynı dilde konuşulur, diz çöktürülür, özür dilettirilir ve gerekli işlem de yapılır. İşte, bu ittifakın iktidarında teröristlerin sesi asla çıkmayacak. Bir şey daha vaat ettik. Bir, vatanı müdafaa ederken, onlara kurşun sıkan terörist asla affedilmeyecek ve o tetiğe dokunalar idamla cezalandırılacak. Bir de kimin için idam istedik? Dün daha bir kızımız yalnız başına bir dolmuşa binmişti de o falanca cani, namussuz ve ahlaksız bir adam hem tecavüz hem de canına kast ederek yolun kenarına atıvermişti. Hani milletimiz de ayağa kalkıvermişti. Ne olacak bunun cezası?Elbette idam. İşte bunlar idam edilmediği sürece bu kardeşlerimizin  her an böyle bir saldırıya maruz kalması mümkün gözükmektedir. Ama bu idamı kim getirebilir? Amerika'larda birileriyle masaya oturup iktidar bölüşmesi yapanlar değil, gücünü sizden, milletten alan ve yalnızca diyeti milletine ödeyenler yapabilir. Yani Milli İttifak İktidarı yapabilir.

“Dış ve iç borcumuzun toplamı 600 milyarı geçti”

Diyor ki, 12 yıllık iktidarımızda duble duble yollar yaptık. Hastaneler yaptık. Yok bir de onları da mı yapmayacaktınız? Bu kadar arsızlık olabilir mi? Diyor ki, enflasyonu tek haneli rakamlara indirdik. Peki dünyada enflasyonun birkaç haneli olduğu başka muasır ülkeler var mı? Zaten bütün enflasyon  düştü. Öyle değil mi? Bunda sizin çok gayretleriniz olmadı. IMF'ye borcu bitirdik diyorlar. 12 senede dış ve iç borcumuzun toplamı 600 milyarı geçti. Biliyorsunuz zaten bunları. Milli geliri yükselttik deniliyor. Rakamsal oyunlarla. Kabul ettik. Çiftçi Mehmet Ağanın cebine bu gelirden ne girdi? Borç girdi. Borçlar bize, paralar ağalara.

Bu taksimi kim yapar? Kurt bile yapmaz. Bunlar kurtları da geçtiler. Ama gelirken ne demişlerdi? Fırat'ın kenarında bir kuzuyu kurt kapsa onu Ömer'den sorarlar. Kaç kuzumuzu kurt yedi? Ama onlara sen kuzu gözüyle bakmadın ki? Kelle dedin onlara kelle. O kellelerin hamileri asla size bir daha geçit vermeyecek. Bizim kuzularımızı oralara gönderip kendinizin keyif çatma zamanlarınız artık bitti. Artık önümüzdeki 8 Haziranlar Milli İttifak'ın iktidarına sahne olacaktır. Milli gelirin adilce dağıtıldığına şahit olacaktır.

“Bizim iktidarımızda fikirler, ruhlar hür olacak”

Tekrar hatırlatıyorum, 7 Haziran günü sandıklar boş, Allah'ın izniyle dolduracak olan da sizlersiniz. Bakın şu topraklarda dedem Ertuğrulgazi Han'ın attığı tohumlar, üzerinde güneş batmayan bir devleti inşa etmiş, böyle çınarlar meydana getirmiştir. Biz yine diyoruz ki Bilecik'te atılacak tohumlar işte aleme nizam verecek bir devletin teşekkürü için 7 Haziran tohum atma günü olacaktır. Sizlerin buna hazır olduğunuzu düşünüyorum.

İfade özgürlüğü var dediler. Öyle zannettik. Biliyorsunuz, birisi bir fikir beyan etmeye kalktı. Anamız ağladı, dedi, ananı al git, dedi. Hepimiz şahit olduk. Bunları en iyi takip edenler de basın mensuplarıdır. Canları yanmışlar, feryat edenler masum karşılanır. Şehit babasına laf edilmez. Çünkü canı yanıyordur. 300 küsur tane şehit verdik Soma'da. Tekme tokat dövüldü aileleri. Bu ne bedbaht bir yönetimdir. Böyle bir idareci olabilir mi? Bizim iktidarımızda fikirler, ruhlar hür olacak."

Konuşmaların ardından dualar eşliğinde ocağın açılışı gerçekleştirildi.BETÜL SÖNMEZER

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir