• İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - Bilecik

Milli Sporcudan “Yaşam Kalitesi İçin Spor” konferansı

Huzurevi sakinleri ve Sevgi Evlerinde kalan çocukların konuk olarak katıldığı etkinlikte, sağlıklı yaşam için düzenli beslenme ve sporun önemi vurgulandı. Konuyla ilgili ifadelerde bulunan Halk Kütüphanesi Müdürü Pınar Dengiz şunları kaydetti:

“2014 yılında Sağlık Bakanlığınca uygulanacak olan sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam programı için bilinçlendirme çalışmaları yapılmaktadır. Dengeli beslenmenin önemi ve sporun insan sağlığına faydaları çeşitli kurumlar ve medya aracılığıyla duyurulmaya çalışılmaktadır. İl Halk Kütüphanesi olarak kütüphanemizi kullanıcılarını ve tüm halkımızı “ Yaşam Kalitesi için Spor” konulu konferansımızla bilinçlendirerek bu konuyla ilgili farkındalık yaratmaya katkı sağlamayı amaçladık. Konferansımızın konuşmacı konuğu Fitness Milli Sporcusu IFBB Uluslar arası 3. Kademe şehrimizi Türkiye’de, ülkemizi de dünyada temsil etmiş değerli bir sporcusudur. Başta sayın Kenan Yıldız olmak üzere bugün aramızda olan Huzurevimizin değerli sakinleri ve sevgi evlerinde kalan gençlerimiz de dahil olmak üzere konferansımıza katılan herkese teşekkür ediyor, bol kitaplı, sağlıklı uzun ömürler diliyorum”

Milli sporcu ve antrenör Kenan Yıldız,  düzenli beslenmenin faydalarına değinerek, besinlerin vücuda olan etkilerinden bahsetti. Yıldız “Bizim günlük olarak beslenmemizin içerisinde olan karbonhidratlar vardır. Ama bunları iyi ve kötü olarak ayırmamız lazım bir, basit karbonhidratlar, iki kompleks karbonhidratlar.  Basit karbonhidratların, insan vücudundaki ve kandaki emilim süreçleri çok daha hızlıdır. Bundan dolayı da insülin direncini yükselttiği gibi kandaki şekeriniz de aşağı düşüyor. İşte o zaman çok hızlı bir şekilde açlık hissiyatı gündeme gelebilir. Sürekli basit karbonhidrat tükettiğiniz zaman çabuk acıkırsınız. Basit karbonhidrat aldığınızda bu sizi basit karbonhidrata teşvik eder. Bu da gereğinden fazla yağ ve zamanla depolanan yağlarla kilo haline gelmiş olur.

 

“Lif oranı yüksek besinler tercih edin”

 

Kompleks karbonhidratlar, karbonhidratlar içerisinde en zararsız, en sağlıklısıdır. Lifli karbonhidratlar diyoruz bunlara. Lif oranı ayrılmamış olup,  daha çok tahılgillerde bulunur ve kandaki şeker seviyesini dengelerler. Kısa zamanda acıkmamanızı sağlarlar. Bundan dolayı da düzenli beslenme aralıklarıyla beslendiğiniz için kısa ve sürekli yeme ihtiyacından ziyade dengeli bir şekilde beslenmeye ve kilo almamaya yarar. Basit karbonhidratlar; çikolatalar, kurabiyeler, kekler gibi özellikle bayanların hiç vazgeçemediği şeylerdir. Kompleks karbonhidratlar; tahılgiller özellikle bunlar, lif oranı en yüksek olan yulaftır. Sabahları güne beyaz ekmekle başlıyorsanız yanlış yapıyorsunuz, ya da bir çorba alırken yanında yarım ekmek yiyorsanız olayı zaten baştan kaybediyorsunuz. Beyaz ekmek bildiğimiz lifi ayrıştırılmış tamamen basit karbonhidrat haline getirilen, çok kısa sürede acıkmanızı sağlayacak maddelerdir. Bunun yerine pirinç, bulgur ya da lifli karbonhidrat çeşitlerinden ürünlerden gerektiği kadar alıp, yanında da besin takviyeleriyle dengelemiş olmanız hem sağlıklı olmanızı, hem de dengeli beslenmemizi sağlar.

 

Proteinlerden bahsedersek, hayvansal proteinler bu işin bir numarasıdır. Özellikle,  vücudun en çok sevdiği ve içinde omega3, omega6 bulunan somon, uskumru ve ton balığının hem protein değeri çok yüksek olup hem de aynı zamanda insan vücudu için alınması gereken yağları içerdiğinden çok daha düzgün bir protein diyebilirim. Bir de bitkisel proteinlerimiz var, en çok protein miktarı yeşil mercimekte bulunurken, soya kaynaklı proteinler de gayet sağlıklıdır.

 

Trans yağlardan uzak durulmalı

 

Yağlar konusunda da, doymamış yağlar,  insan vücudunun en çok ihtiyacı olan, verim aldığı yağlardır. Doymamış yağlar sıvıdırlar. Zeytinyağı, fındık, fıstık, ceviz gibi yağlar doymamış yağlar grubundan vücudumuzun en çok ihtiyaç duyduğu yağlardır. Fakat her şeyi de dozajında ayarlamakta fayda vardır. Trans yağlar en çok tükettiğimiz yağlardır. Sıvı yağların, molekülüyle oynanmamış, hidrojen basılmış bildiğimiz tereyağı, margarin haline getirilmemiş yağlar trans yağlardır. Bu trans yağların en çok kullanıldığı noktalar, marketlerdeki bisküviler, kekler gibi aklımıza gelecek her şeyde bunu kullanırlar. Bunları ne kadar tüketiyorsak o kadar sağlığımıza zarar veriyoruz demektir. Vücuttaki,  kötü kolesterolü yükselttiği gibi, iyi kolesterolü de düşürdüğü ispatlanmıştır.

Ne yerseniz, ne yaparsanız ‘o’sunuzdur.

Ne yerseniz, ne yaparsanız osunuzdur. Sağlığınız için ne yapıyorsunuz? Nasıl besleniyorsunuz? Ne kadar aralıklarla hareket ediyorsunuz? Bunlar çok önemli. Bunları yapmıyorsanız, sonucuna da katlanmak zorunda kalıyorsunuz. Şu da çok önemli, belirli bir noktadan sonra, hastanede harcayacağınız zaman, hastaneye vereceğiniz ücret, hastanede çekeceğiniz acı spor salonuna vereceğiniz acıdan çok daha pahalıya patlar. Salon olması şart değil, düzenli ve bilinçli olarak aktivitasyon yapmak her şeyin başında gelir. Adalenin kendini koruması, bünyenin kendini koruması, metabolizmanın kendini koruması, egzersizden yani hareket etmekten geçer. İnsan vücudu da tamamen bunun için tasarlanmıştır.” İfadelerinde bulundu.

Açıklamalarının ardından, sporcu kimliğinden bahseden Yıldız, önemli olanın,  bir hedef koyarak o yolda ilerlemek gerektiğinin altını çizdi.

Yıldız “Ben 2008 yılından beri Bilecik’teki Kaan Spor Merkezini işletiyorum. Hem de faal olarak spor hayatıma devam ediyorum. 2008 yılından beridir de 5 yıldır aralıksız olarak yarışarak Bilecik’i temsil etmeye çalışıyorum. 2013 yılında Antalya’da yapılan Türkiye Şampiyonasında Türkiye şampiyonu oldum. Ardından Moldova’da yapılan Avrupa Şampiyonasında da hem ülkemizi hem de Bilecik’i iyi bir şekilde temsil etmeye çalıştım. Orada da Avrupa 4’üncüsü oldum. Milli bir sporcuyum. Yarışma için bizim hazırlıklarımız beslenme olarak biraz daha gün içerisindeki yaşamdan farklı. Belirli bir hedef aldığınız zaman, sonuç almak isterseniz alabilirsiniz. Kendimden örnek vermem gerekirse, bir yarışma için 5 ay öncesinden hazırlanıyoruz. 5 ay önceden yediğimiz, içtiğimizin gramı gramına, karbonhidratı, proteini ve yağına kadar hesaplayıp o şekilde hazırlanıyorum. 5 ay ciddi bir diyet, ciddi bir beslenme ve ciddi bir antrenmanla hazırlıklarımızı gerçekleştiriyoruz.” dedi. BETÜL SÖNMEZER

 


Reklam
Mustafa Cilali


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir