MUHTARLAR DERTLERİNİ VALİ NAYİR’E ANLATTILAR

Köylüler bu görüşme öncesi bu durumun düzeltilmemesi halinde hiç bir siyasi partinin seçim öncesi köylerine oy istemeye gelmemelerini istediler.

Bilecik Valiliğine gelerek Vali Ahmet Hamdi Nayir’le görüşen çiftçiler görüşme öncesi yaptıkları basın açıklamasında, Antalya’da meydana gelen doğal afet sonucu, bölgeye gerekli yardımların yapıldığını ancak Bilecik’e şimdiye kadar yardım yapılmadığını ileri sürerek, Bilecik’in cezalandırıldığını belirttiler.

 

Küre Köyü Muhtarı İbrahim Göğercin, Hiç kimse serasını şu an göçtüğü yerden kaldıramıyor"

“Köylülerin mağdur, çiftçilerin perişan halde olduklarını belirterek, “Sakarya vadisinde göçen seralarımız için Vali beyle görüşmeye geldik. Afet kapsamına alınması için müracaat edeceğiz. Seralarımız göçtü bugüne kadar, daha şu anda açıklama yapılmadı bizlere. Köylülerimiz çok mağdur, çiftçilerimiz perişan haldedir. Hiç kimse serasını şu an göçtüğü yerden kaldıramıyor. Vali beyle görüşmek için randevu aldık biraz sonra vali beyle görüşeceğiz.  Antalya’da da seralar göçtü, sel baskını oldu. Antalya’ya hemen yardım yapıldı, Bilecik’e neden yardım yapılmıyor bunu görüşmek için geldik.” dedi.

 

Söğüt Akçez köyü muhtarı Erol Aydın; “Şu ana kadar devletimizden hiçbir yardım alamadık”

 “Bizim vadide Bilecik, Söğüt, 8-10 tane köyümüz İnhisar dahil olmak üzere 6 bin dönüm civarında seramız telef oldu. Şu ana kadar devletimizden hiçbir yardım alamadık. Biz bu konuda devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz. Ya bizler yeterince sesimizi duyuramıyoruz. Sorduk çalışmalar devam ediyor ama hala bir yardım yok. Bugün bu seraların enkazın kaldırılması bile bizim için mucize. %90’ aynı şekilde duruyor. Vatandaş elinden geleni yapıyor ama ne yapıyor? Vatandaşın cebinde çay parası yok. Vali beyle konuşacağız, artık gereken neyse inşallah onlarda yaparlar. Şu anda özel bankalar, krediler açık ama Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası bize şu anda kredi bile vermek değil. Krediler ertelenecek deniyor ama şu anda bir çalışma yok. Adam zaten yeterince borçlu bide bunun üstüne afet oldu. Bizim şu anda en büyük sıkıntımız bu seraların, enkazın kalkması. Orta Sakarya bölgesinin afet bölgesine alınması. Bizim en büyük sıkıntımız bu.”

 

Yakacık köyü muhtarı Hüseyin Yıldırım; “Hep bir oyalama politikası, Bilecik cezalandırılıyor”

 “Antalya’da meydana gelen afette bütün yetkililerin gerekli kaynakları bölge halkına aktardıklarını ancak Bilecik’e yardım yapılmadığını öne sürerek, “31 Ocak’ta yaşamış olduğumuz afetten dolayı buradayız. 6-10 Ocak tarihleri arasında Antalya’da bir afet oluyor, bütün yetkililer hemen her şeyi oraya aktarıyorlar 6 trilyon Salı günü gitti. Görüştüğümüz yetkililer de bugün için bütün sorunlar çözülecek dedi ama hiç bir çözülen bir şey yok. Hep bir oyalama politikası. Bilecik cezalandırılıyor.” dedi.”

 

Söğüt Çaltı Köyü Muhtarı Osman Akçe: “Devletin bu işe el atmasını bekliyoruz dört gözle”

“Afet olduktan sonra bir aydır hükümet hala bizi oyalıyor. Bir buçuk ay oldu, Antalya’da aynı mevzular oldu. Bizim ondan on beş gün önce olmuştu ama Antalya’ya şu anda yardımlar gelmek üzere. Bizim ille Doğu’da mu yaşamamız gerekiyor? Bende şu an için Çaltı vatandaşının hakkından gelemiyorum, mutlaka grev olacak. İle gidelim diye. Ben artık geri çekildim. Eylem olacak, ben üç, beş gündür evden çıkmıyorum. Halk kendi bütçesiyle kalkacak gücü yok. İki, üç, kişi çıktı geri kalan seralar komple yerde. En azından devletin bu işe el atmasını bekliyoruz dört gözle.”

 

Yapılan basın açıklamasının ardından Vali Ahmet Hamdi Nayir ile görüşen köy muhtarlarına Nayir tarafından, gerekli desteğin BEBKA tarafından sağlanacağı ifade edildi.

 

Nayir yaptığı açıklamasında “seralarda 42 milyon 731 bin liralık, ürünlerde 13 milyon liralık bir zararın toplam 55 milyon 775 bin liralık bir zararın olduğunu görmüştük.” diyerek; “ Bununla ilgili olarak raporlarını Ankara’ya gönderdiklerini, Ankara’da da seri görüşmeler yaptıklarını, Maliye Bakanıyla, Başbakan Yardımcısıyla, Tarım Bakanıyla görüşmeler yapıldığını ve en sonunda Başbakanlığa, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Başkanlığına bir acil yardım talebinde bulunduklarını belirterek şunları aktardı:

 

“Toplam 55 milyon 775 bin liralık bir zarar gördük”

“Malumunuz bir 50-60 yıl görülmeyen bir karı hep beraber yaşadık. Can kaybımız olmadığını hamd olsun dedik ama mal kaybımız yaşadık bunu hep beraber. En büyük sıkıntımızı da seralarımızda yaşadık. O zamanda gelmiş, örneklerini yerinde arkadaşlarımızla birlikte görmüştük, birçok köyümüze uğramıştık. Uğrayamadıklarımızda herhangi bir eksikliğe sahip değildi. Yapmış olduğumuz çalışma sonucunda 799 çiftçimizin etkilendiği  3 bin 253 dekar alanın etkilendiği tespit edildi. Seralarda 42 milyon 731 bin liralık ürünlerde 13 milyon liralık bir zararın toplam 55 milyon 775 bin liralık bir zararın olduğunu görmüştük. Aynı zamanda zeytin ve narda da sıkıntılar olduğunu, onlarda da ürün eksikliğine sebep olacak olan hususlar olduğunu görmüştük. Onlarda da aşağı yukarı 3 milyon liraya yakın bir zarar tespit etmiştik.

 

“Acil yardım talebinde bulunduk”

 Bununla ilgili olarak biz raporlarımızı Ankara’ya gönderdik. Ankara’da da seri görüşmeler yaptık. Maliye Bakanıyla, Başbakan Yardımcısıyla, Tarım Bakanıyla görüşmeler yapıldı.

En sonda Başbakanlığa, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Başkanlığına bir acil yardım talebinde bulunduk.

Diğer taraftanda Bebka üzerinden Bursa-Eskişehir-Bilecik Kalkınma ajansının üzerinden ne tür bir destek verileceği çalışmalarına da başladık. Alanla da çalışma yaptılar belki sizlerle de görüşenler olmuştur ama Bebka’dan yapacağımız çalışma bir eş finansmanı gerektiren çalışma. Sizlerde katkıda bulunacaksınız, bizde katkıda bulunacağız. Yüzde 50’si hibe olabiliyor, ondan fazlası olamıyor. Orada da olabildiğince miktarı yüksek tutarak müracaatların tamamını karşılama gayreti içerisinde olacağız.

 

“%50 eş finansmanlı olarak mevcut..”

Bu ayın 23’ü itibariyle burada bir tanıtım toplantısı başlayacak. Önümüzde hafta başlıyor, biz ilana çıkıyoruz Bebka’daki projelerimizi. 23’ünde de Bilecik üzerinden başlamak üzere tanıtım toplantıları başlayacak. Sizlerin bu konuda nasıl yararlanabileceğiniz konusunda arkadaşlarımız, uzmanlarımız gelip Bilecik merkezde öncelikle toplantı yapacaklar sonra da köylerimize, ilçelerimize varana kadar bu çalışmayı genişletecekler. Oradaki usulümüzde yüzde 50 eş finansmanlı olarak mevcut seralarımızın daha iyi bu tür afetlerden etkilenmeyecek şekilde nasıl geliştirebilirizin çalışması olacak. Bugüne kadar yapabildiklerimiz bunlar. Çok fazla bir borç yükü, ertelenmeyecek bir borç yüküne sahip olmadığını gördük. Borcumuz mutlaka var ama bu tür afetlerde ertelenecek borçlar kamuya ait olan borçlar.

 

“34 çiftçimiz borç ertelemeyle ilgili müracaat etmiş ama bizim 800 çiftçimiz bundan etkilenmişti”

Dolayısıyla bizim arkadaşlarımızın yapmış olduğu tespitte yapılan müracaatlar dikkate alındığında bana bildirilen rakam 34 çiftçimiz borç ertelemeyle ilgili müracaat etmiş ama bizim 800 çiftçimiz bundan etkilenmişti. Demek ki ertelenebilecek borç grubuna giren çiftçi sayısı az. Bu demek değil ki sizin borcunuz yok. Mutlaka ertelenemeyecek durumda olan, kamuya ait olmayan veya fidedir, ilaçtır, gübredir türü şahsi borçlar, özel sektörü olan borçlar yatırıma tabi değil. Devlet ancak kendi Ziraat Bankası gibi diğer Tarım Kredi Kooperatifler olabilir onlara olan borçları yatırabiliyor. Ortada çok fazla bir şey çıkmadı.

 

Daha sonra Küre Köyü Muhtarı İbrahim Göğercin ve köy muhtarlarının sorularını yanıtlayan Vali Nayir Başbakanlıktan 10 milyon lira bir talepte bulunduklarını, Bebka’dan da 9 milyon lira bir para ayırdıklarını belirtti. Nayir şöyle devam etti:

 

“Bizde TARSİM sigortasına tabi bir sera üreticimizde yokmuş”

“Ertelemeye tabi borçlarsa onlarda sonuç alınır, kararı çıkar yazısı gelir alınır ama özel bankalara, özel şahıs ve şirketlere olan borçlar erteleme kapsamında değil. TARSİM kapsamında bir sigorta kapsamına da girmiyormuş seralarımızın kendi yapıları. Ürün sigortası olabiliyormuş, onlarda üçer aylıklarda oluyormuş. Ben onu da arkadaşlarımıza incelettim. Bizde TARSİM sigortasına tabi bir sera üreticimizde yokmuş. Orada da bizim karşılayacağımız bir şey yok. Tarım ürünleri 3’er aylık periyotlarla sigortalanıyormuş, siz 12 aylık serada tarım yapmış olduğunuz için o kapsamada girmiyor. Bizim beklentimiz önce şu; Acil yardım ödeneğinden gelen paradan bir can suyu  olacak şekilde sizin bütün ihtiyacınızı karşılamayacak ama en azından acil yardım, en azından orayı tekrar tarıma dönüştürebilecek bir durum oluşturabilir miyiz? Aynen kurduğumuz cümlede oydu. Sera enkazının kaldırılabilmesi, yeniden üretilir hale getirilebilmesi için. Belki sera üretimi olmayacak, açık üretim olacak ilk etapta veya kısmi üretim olacak öyle bir can suyu talebi. Eğer bunlardan gelirse yine sizin zarar durumunuza göre bu 799 çiftçimizi bunlardan istifade ettirmeye çalışacağız.

 

“Kabul edilebilir proje olması için eğitim çalışmalarına da başlıyoruz”

Biz BEBKA yönetimi olarak para miktarını ayırdık. Orada da şu an için kullanabileceğimiz para miktarımız belli. Eğer uygun projeler gelirse sizde ortaklaşa olarak hazırlanan projede olursa %50’sini siz koyup %50’sini BEBKA olmak üzere Ankara’dan bunun onayını da geçirdik. Normalde birincil tarıma BEBKA destek vermiyor ama biz bunu birincil tarım değil katma değer üreten tarım diye düşündüğümüzde  yani bir tarla domatesinde katkı vermiyor diyor ki o birincil tarım. Biz dedik bu öyle değil örtü artı üreten, katma değer üreten bir tarım. Oradan da geçirdik. Garanti diye bir şeyimiz yok. Hazırlanacak projelerin orada kabulüne dayalı. Biz hazırlanacak projelerde kabul edilebilir proje olması için eğitim çalışmalarına da başlıyoruz. Dolayısıyla size fazla yük oluşturmayan, bir tek isim miktar, yer olarak değiştirebileceğiniz projeler hazırlamaya çalışacağız.

 

 “Bebka’dan  9 milyon lira bir para ayırdık”

Başbakanlıktan bir 10 milyon lira bir talepte bulunduk. Tamamı, yarısı, dörtte biri gelir bilemem. Bebka’dan da 9 milyon lira bir para ayırdık. Toplamı 9 milyon lira. Bunun içine başka projelerde girebilecek ama en az 5 milyon lirasını bu işe kullanalım diye düşündüğümüz bir proje. Yol alındı bunlarda. BEBKA’da biz Ankara’dan projelerimizi en azından bu projeleri proje kapsamına almanın onayını geçirdik, diğer hususu da bütün raporlarımızı hem Tarım Bakanlığımıza gönderdik hem de Başbakanlığa acil yardım talebimizi ilettik.”

Öte yandan muhtarların basın açıklamasına MHP'li ve CHP'li İl Genel Meclisi üyelerinin yanı sıra yöneticilerin de katıldıkları görüldü. 

CANER ALKAN – BETÜL SÖNMEZER

 



Bir Cevap Yaz ASLAN İptal

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. SOSYAL DEMOKRAT – Sayın Muhtarlar kolay yolu tercih etmişler o Seraları size yapan şahsı Mahkemeye verin ak koyun kara koyun çıksın ortaya O Şahsın eksiğini hatasını Devlet niye ödesin ve birde yanlış bilgilendirme var Antalya’daki durum bundan çok farklı verin mahkemeye hakkınızı orada arayınız Siyasiler de hemen gelmişler ama oradan ekmek çıkmaz gerçi onlarda biliyorda işte Dostlar alışverişde görsün. Selamlar Saygılar

    Cevapla