MURATDERE KONUSUNDA HEMFİKİR OLDULAR

Birleşimin son gündem maddesinde görüşülen konu hakkında Muratdere Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Barış Kahraman slayt eşliğinde yaptığı açıklamasının ardından meclis üyeleri söz alarak gündem maddesi hakkında fikirlerini beyan ettiler.

 

Sırasıyla Bozüyük Ak Parti Meclis Üyesi Oğuz Sertler, Bozüyük MHP Meclis Üyesi Zeki Uyanık, Bilecik CHP Meclis Üyesi Hikmet Turhan, Bozüyük Ak Parti Meclis Üyesi Nizamettin Çam, Gölpazarı CHP Meclis Üyesi Turgay Yılmaz, Bilecik Ak Parti Meclis Üyesi H.Hüseyin Çelik ve son olarak da Yenipazar MHP İl Genel Meclis Üyesi Osman Varolu söz aldılar. Muratdere köyünde maden ocağı ruhsat genişletme talebi görüşüldüğü esnada konu bir anda Yenipazar Kanyonlarına döndü.

 

CHP’li üyeler Hikmet Turhan ve Turgay Yılmaz’ın tepkileriyle karşılaşan üyeler aynı duyarlılığın Yenipazar Kanyonlarına da gösterilmediğini ifade ettiler. Bunun üzerine Yenipazar MHP İl Genel Meclis Üyesi Osman Varolu daha önceden de kendisinin kanyon meselesini defalarca gündeme getirmesine rağmen bu kadar duyarlı olunmadığını kaydetti. Ayrıca konuyu da yargıya taşıdığını ve sonucun önümüzdeki günlerde belli olacağını söyledi. Muratdere’de açılması planlanan maden ocağı ile ilgili meclis üyelerinin görüşleri:

 

Oğuz Sertler: “Biz burada bu şekilde bir maden ocağı istemiyoruz”

“İl Genel Meclisi üyeleri olarak 4 arkadaşımız önerge sunduk. Size konunun detayını anlatması için Muratdere köyü muhtarımız ve kooperatif başkanımızı da davet ettik. Burada Çevre Müdürümüzün verdiği bilgiler doğrultusunda daha önce 22 hektar alanda ruhsat verilmesi halinde şu anda 211 hektar istenilmekte ve bunun da köye ve diğer çevreye olan zararları aşikar. Çünkü burada maden çıkartılacak artı çıkartılan maden de büyük bir ihtimal burada işlenecek. Buradaki havuzlardan sızabilecek en ufak şeylerde tarlalara, içme sularına ve akarsuyla gidecek diğer köylere de büyük ölçüde zarar sağlayacak. Kendimin de bu bölgenin insanı olmam sebebiyle özel bir duyarlılığımızda var. Bunu komisyon aracılığıyla, Özel İdare aracılığıyla yaparsak biraz daha etkili olacağını düşünüyorum. Köylü vatandaşlarımızın ve çevredeki köylerin imza kampanyası da başladı. Biz burada bu şekilde bir maden ocağı istemiyoruz, çıkartılacak zenginliklere karşı değiliz. Ancak yapılacak bu tür şeyde gerek doğa katliamı gerekse de insan sağlığı ve hayvan sağlığı içinde son derece tehlikeli olduğuna inanıyoruz.”

 

 

Zeki Uyanık:  “yeşil alanı, tabiat varlıkları ve bitkisel alanları çökertecek”

“Nisan ayı çalışmalarında konuyu gündeme getirdiğimizde Mart ayında zaten çalışmalar başlamıştı. Muratdere köyünde daha önce yapılan çalışmalarda 2007’de bu çalışmaya başlanıyor. Yine 2009’dan sonraki dönemde 2010’da 22 hektarlık bir alan olarak söylemişlerdi ama Muratdere maden işletmesi isminde birleştirdiklerinde Ankara’da yaptıkları çalışmada şu anda 211 hektarlık bir alanı haritada gösteriyorlar. Muratdere’yi, Bursa’yı önümüze aldığımızda İnegöl’den Aksu’ya kadar gidecek havza içerisindeki bir yaşından yüz yaşına kadar olan ağaçların, hayvanların ve su kaynaklarımızın, doğal kaynaklarımızın olduğu yerde tarpak yapacaklar. Burada en önemli konu Karadere dediğimiz yatağın karasuyla birleşmesi karasudan da Bilecik ve Sakarya’ya kadar gelmesi. Doğu da bakır madenlerinin bu tip şeyler 58 ve 69’larda olduğunda gerekli tertibatı alamadıklarından dolayı kapatıldı, açıldı ve sisteme ayak uyduramadılar. Tarım noktasında, insan sağlığı noktasında ve hayvanların ve bitki örtüsünün zehirli atık noktasında baktığımızda bunlar hep sebep olarak ortaya geliyor. Yarın bir gün çocuklarımıza verebileceğimiz doğa örneklerinden biri. Hakikaten kooperatif başkanımızın da söylediği gibi Muratdere muhtarımız da burada. Oradaki yeşil alanı, tabiat varlıkları ve bitkisel alanları çökertecek. Bunun için bu konunun hem Çevre, Tarım ilgili bütün komisyonlarca incelenip rapor haline getirilmesini söylüyoruz.”

 

Hikmet Turhan:  “Gerekirse Cumhuriyet Halk Partililer oraya gider çamların dibinde yatar arkadaş”

“O zamanda komisyonda bizde vardık. Bize söylenen 22 hektarlık arazide yapılacak ve kesinlikle ham madde olarak alınacak, başka bir alanda işlenecek diye söylendi. Ama ne değişti de şimdi bu hale geldi? Biz de şu anda o gün iyi niyetle çünkü bizim o alanda yüz yıllık ülkemizin bakır ihtiyacı karşılanacak şekilde söylendi. Ama bugün geliyoruz ki bir katliam, bir ormanı yok etme. Zaten o günde  o ormanlıkları gezdik, buralara çıktık. Buralara kıyılacak veya yok edilecek. Böyle bir para için veya maden için yok edilecek bir alan değil. Tabi madeni de istiyoruz, maden kazanmak istiyoruz ama onu da doğaya, çevreye zarar vermeden. Yabancı nasıl yapıyorsa biz de öyle yaparız. İlla ağaçları mı kesmemiz lazım? Daha önceki şeyde acaba bizi tezgaha mı getirdiler? Yoksa biz o zaman  seve seve imza attık. Çünkü kesinlikle zarar verilmeyecek denildi. Gerekirse Cumhuriyet Halk Partililer oraya gider çamların dibinde yatar arkadaş.”

 

Nizamettin Çam: “Arkadaşlarımın tamamını bu alanı gezmeye davet ediyorum”

“ Bizler de bu alanı Bozüyük İl Genel Meclis Üyesi olarak yerinde gördük, gerçekten durum vahim. Gerek doğal ortamın korunması, gerekse halkı tehdit eden unsurlar göz önüne alındığında buradaki maden ocağının açılması bizce de mümkün gözükmüyor. Ben sadece Tarım Hayvancılık ve Çevre Komisyonlarına değil tüm İl Genel Meclisi Üyesi arkadaşlarımın tamamını bu alanı gezmeye davet ediyorum. İnşallah yerinde gördüğümüz zaman ortak kanı şu olacaktır. Evet daha önce 2007’de nasıl evet denildi onu ben bilemem, o zaman biz yoktuk zaten. Ama şimdi çok daha farklı bir boyutta olduğunu hep beraber göreceğiz. Ağaç sevgisinde ve diğer hiçbir sevgide kimseden geri kalmayız”

 

Turgay Yılmaz: “Aynı hassasiyeti Yenipazar kanyonunda da gösterebilecektiniz”

“Hep yer altı zenginliklerinin yeryüzüne çıkarılıp birilerinin zengin olması düşüncesiyle maden ocakları peşpeşe açılırken Bilecik’te 30 sene sonra doğanlar bizleri belki de ayıplayacaklar, bizleri yöneten insanlar bu taş ocaklarının, bu maden ocaklarının bu kadar çevreye zarar verdiğini ve bu duyarsız büyüklerin sayesinde böyle çirkin bir vatanın içerisinde yaşamak zorunda kaldığımıza o çocuklar bizlere söyleyecekler.

Doğa güzellikleri var yer altı zenginliği kadar yerüstü zenginlikleri de var. Burada CHP’li Yalova Belediyesinin durumu ve CHP’li düşüncede olanların gezideki davranışları örnek olarak veriliyor. Bilecik’in her bir tarafında bir doğa katliamı yapılırken ve doğa turizminin en gelişmiş yerlerinden bir tanesi bizim kanyonumuzun çevresinde Ak Partili İl Genel Meclisi üyelerinin oylarıyla o güzelim yerleri de maden ocaklarının ruhsatına verdik. Burada duyarlı olamadınız, hiçbirimiz olamadık, hepimiz suçluyuz. Aynı hassasiyeti Yenipazar kanyonunda da gösterebilecektiniz. Çünkü orada da yerüstü zenginlik vardı. Her yerde yer altı zenginlikler dışarı çıksın diye uğraşıyoruz. Oradaki yerüstü zenginliğini de görmezden geldiniz ve sizlerin oylarıyla da oraya maden ocağı açıldı. Burada bir CHP’li olarak söyleniyor, biz doğaya saygılıyız. Maden ocakları açılabilir ama hiçbir zaman da çevreye Bilecik kadar zarar verilen hiçbir yer görmedik. Her seferinde milli gelire katkı olsun. Yerüstü de milli gelir. Doğa zenginliği var orada. Bir isim paylaşımı yapamadık. İnhisar benim dedi, Yenipazar benim dedi Harmankaya adı altında ama oraya taş ocağı açılmasına hepiniz razı oldunuz. Burada da biz tezat tescil ediyor meclis. Burada duyarlı olan arkadaşlarımı o zaman duyarsız olduydu, şimdi akılları başlarına gelmiş yine de iyi bir şeydir.”

 

H.Hüseyin Çelik: “Peki ondan sonra bu meclisin yapacağı bir şey var mı?”

“Bazı konularda yanlış bilgilendirmiş oluyoruz gibi geldi bana. Özellikle Yenipazar konusunda. Bizim buradaki İl Genel Meclisimiz maden dairesinden gelen haritalar gelesiye kadar, konu netleşene kadar bizim meclisimizle geniş bir alanı kapattık hep beraber. Bizim kendi kararımız öyle ve bizim kararımızdan sonra o süre bitti ve maden dairesinden varlıkları koruma birliğiyle ilgili devlet kurumlarından haritası da geldi. Peki ondan sonra bu meclisin yapacağı bir şey var mı? Bizim meclis olarak yetkimiz o. Yetkimizi son zamanına kadar şu meclis kullandı. İnşallah Muratdere Köyü’ndeki  yer de çevreye zarar vermeyen konumda sonuçlanacaktır.”

 

Osman Varolu: “Kimse gidelim diye bir önayakta bulunmadı”

“Bu kanyon meselesinde ben size defalarca gidelim Ankara’ya gidelim, Ankara Maden İşlerinin haberi yok. Kendi kendimize burada karar aldık ama maden işleri daire başkanlığının haberi yoktu. Beraber gidelim diye ben teklifte bulundum. Kimse gidelim diye bir önayakta bulunmadı. Orman Bakanımız geldiği zaman meclis başkanımıza da söyledim ona hatırlatın söyleyin diye. Kimse kale almadı. Nasıl Oğuz bey gerekirse Ankara’ya gidelim diyor orada da gidilmesi gerekiyordu. Bir de bu konuyu ben yargıya taşıdım zaten. Yargıdan ne çıkar önümüzdeki günlerde belli olur.”

 

Uzun süren bu konuşmaların ardından oylamaya sunulan gündem maddesi Tarım ve Hayvancılık Komisyonuna oy birliğiyle havale edildi. 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir