İlahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Erdem tarafından verilen konferansta Erdem, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in peygamber olmadan önceki ve olduktan sonraki yaşamı hakkında bilgi verdi. Erdem konuşmasının devamında akil kişilere, terör örgütü PKK ile yapılan anlaşmalara ve daha birçok konuya değindi.
Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Kur’an-ı Kerim okunması ve duanın yapılmasının ardından TÜRKAV İl Başkanı Burcu Bal bir konuşma yaptı. Bal konuşmasında, “Bugün ülkemizin içinde bulunduğu durum gerçekten çok tehlikeli hal almıştır. Ne hikmetse tarihimizin ve ecdadımızın şanlı ve kanlı zaferlerle bıraktığı vatan toprakları, masa başı oyunlarla bozulmak istenmektedir. Bizler öyle bir milletiz ki görmeden bir Allah’a kulluk etmeyi ve yine görmeden bir peygamberin ümmetine uygun yaşamayı kendimize hayat tarzı olarak seçtik. Çağlar açtık, çağlar kapattık. Bugünkü iktidar bu söylemleri dilinden düşürmezken maalesef milliyetçilik ayaklar altına alınmıştır.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de insanı diğer yaratılmışlardan ayırırken bunun en belirgin özelliğinin akıl olduğunu hepimiz bilmekteyiz. İnsan kendisine verilen bu akıl sayesinde hayatını idame ettirmektedir. Maalesef iktidar hevesleri uğruna her türlü oynanan oyunlar nedeniyle aklı kalmayan iktidar kendisine akıl üretmesi için sözüm ona paralı akil insanlar tutarak yüce Türk milletini ve Türkiye cumhuriyetini aşağılamaya devam etmektedir. Herkes bilmelidir ki biz bu oynanan oyunlara fırsat vermeyeceğiz.” dedi.
“Müslümanlar dünyaperest oldu”
Ardından konuşan Prof. Dr. Erdem şöyle konuştu:
“Yaşadığımız şartlara baktığımızda Müslüman olduğumuzu sanıyor ama buna mukabil İslam’a ve Müslüman’a yakışan bir tavrımız yoksa hayatta kalmamız halinde Cenab-ı Hak bizi uyarıyor. Çok uzağa gitmenize gerek yok. Şu yaşadığımız günlerde Müslümanların sekilerleştiğini dikkatlerinize sunmak istiyorum. Dünyaperest olduk ahreti ya bir tarikata ya bir şeyhe ya da bir siyasi partiye zimmetlemek suretiyle kendimizin kurtuluşa ereceğini sandık. Bir yerlere aidiyet duygusu bizim dünyevileşmemizin sebebi oldu. Biz A’ya hizmet edersek, B’ye katılırsak, ahretimiz garanti gibi görmeye başladık. Hacca gidiyoruz başta eşlerimiz, çocuklarımız, komşularımız lanet okumaya başlıyor. ‘Gitmeseydi keşke önceden daha iyiydi.’ diye. Sabahtan akşama kadar camilerimiz tıklım tıklım doluyor ama adam zerre kadar Allah’a kulluk noktasında bir rikkat bir merhamet duygusuna sahip değil. Oysa İslam kelimenin tam anlamıyla hikmeti teşrii yani yapılan ibadetlerin kişi üzerinde olumlu yansımaların görülmesi istenen bir dinin adıdır.
‘Ecdat yaşayan Kur’an’dı’
O İslam iki şeyle bizi karşı karşıya bırakır. Sizin ecdadınız bugün ayaklar altına alınan Türk milleti ama bugüne kadar nizamı alemden başka hedefi olmayan, bu uğurda Hz. Peygamber’in hadisine mazhar olmuş bir yüce Türk milleti bunlara birer birer uydu. Sizin ecdadınız öylesine samimiydi ki onlar yaşayan Kur’an’dı.
Malını ve canını Allah için feda edemeyenin o nimete kolay kolay ulaşma şansı yok. Sizin ecdadınız Çanakkale’de bunu yaptı. En az sizin kadar yaşama hakkına sahip, dünya nimetlerinden en az sizin kadar faydalanma hakkına sahip, en az sizin kadar ideal, ülkü sahibi insanlardı. Ama onlar 3 dakika sonra öleceklerini bile bile bir gül bahçesine girercesine, İsrail’e vatanlarını satmadılar, Amerika’yla işbirliği yapmadılar. PKK’nın altına yatmadılar onlar. Filistinlilerle aynı dönemi yaşadılar onlar. Ama bugün kan ve gözyaşına boğulmuş olan Filistinlilerin ecdadı bugünkü bizim siyasiler gibi 3 günlük dünya hayatının nimetlerinden yararlanmak için İsrail’le işbirliği yapıp vatanlarını sattılar. Ama onlar eşlerini çocuklarını kan ve revan içerisinde boğdular. Sizin ecdadınız size bir emanet verdi. Sizin ecdadınız Müslüman’dı.
Sizin ecdadınız bunu biliyordu ki eğer Amerika, eğer Bulgar, eğer Yunan, eğer Fransız eğer, İngiliz bu vatan topraklarına gelirse burada en kutsal hak yaşama hakkı olmaz. Onlar biliyordu ki en kutsal hak, iffet, şeref namus haysiyet olmaz. Bu sene kutlu doğum haftasını insanlık onuru olarak belirlemişler. 7 düveli dize getiren ecdadın torunlarını 7 tane PKK’lının dizinin dibine çöktüren millette hangi onurdan bahsedersiniz. Hangi İslami onurdan bahsediyorsunuz? Sizin ecdadınız Müslüman’dı. Onlar İngiliz’in kaypaklığını, onların Fransız’ın alçaklığını tarihte tecrübe ettiler ve vatan denilen kutsal topraklara onların girmesi halinde bugün Suriye’de yaşananların, bugün Irak’ta yaşananların, bugün Afganistan’da yaşananların, bir Bosna Hersek’te yaşananların benzeri olduğunu 100 sene önce ister kehanet diyin ister felaket biliyordu.
‘Ecdat, vatan olmadan özgürlük olmayacağını biliyordu’
Uzağa gitmenize gerek yok. Düşman denilen alçağın, Yunan denilen alçağın ne yaptığını görmek istiyorsanız şu eski Bilecik’e bakın yeter. Ecdat vatan olmadan özgürlük olmayacağını, özgürlük olmadan Müslüman olunamayacağını biliyordu. Ecdat bir Müslüman’ın Müslüman olabilmesi için olmazsa olmaz şartın vatan olduğunu vatanın da devlet olmadan ayakta duramayacağını ifade ediyordu. Bugün Suriye’de vatan var devlet yok. Devlet halk içinde bir muteber nesne yok devlet gibi diyen âli duyguların mensuplarının itiraz edebileceği bugünkü gibi aklı olmadığı için 63 tane akıl kiralayan akılsızların yok saydığı bir devlet değildir. Devlet mücadele edilen değil devlet yavrularını kucaklayan bir şemsiye kavramdır.
‘Türk vatanından Türküm diyemiyoruz’
Türk vatanında Türküm diyemiyoruz. Türküm demek bir zül haline geldi. Onun içinde Türk milletinin ne kadar gerizekalı olduğunu gösterme adına Türk olmayanlardan 63 tane akıllı adam seçildi bu memlekette. Bu millette milletvekili seçilir Türk müsün değil misin sorulmaz. Bakan seçilir Türk müsün değil misin sorulmaz o zaman seni yönetecek adamlara da Türk müsün değil misin diye sorulmadığına göre bu 63 adamı da onların dışından seçelim. Çünkü bu millet kendine sahip çıkmazsa gökten zembille inen birisi sizi kurtaracak değil.”
Konferans sonrasında TÜRKAV İl Başkanı Bal, Prof. Dr. Erdem’e üzerinde Osmanlı Arması bulunan bir tablo hediye etti. ZEYNEP KILBAHRİ
