Neden EVET Demişler?

İşte daha çok ses getirecek açıklamalar:

Nail Dağlı: O konu gerçekten Gölpazarılıları yakinen ilgilendiren bir konuydu. Biliyorsunuz Gölpazarımız sürekli küçülen, göç veren bir ilçemiz. Dolayısıyla buraya cezaevi yapılacak olması, 100’e yakın gardiyanın gelecek olması, gardiyan okulunun düşünülmesi Gölpazarı’nın nüfusu açısından katkı sağlayacağını düşündük. Nüfus artışına binaen iller bankasından gelen katılım payları verilere 35-40 milyon kadarda artacak bir hizmet olarak değerlendirdik ve böyle bir karar verdik. Mesele burada Parti meselesi değil Gölpazarı’nın çöküşünü, zayıflamasını önleyici bir tedbir olarak algıladığım için öyle bir karar aldım.

“Kesinlikle ne Ak Partili, ne MHP’li, ne CHP’li arkadaşların etkisinde kalmış birisi değilim”

Milletimiz gözüyle görmeden, olaya hakim olmadan bazı şeyleri önsezileriyle reddedebiliyor. Cezaevi isminin geçmesi insanları ürkütebiliyor fakat Gölpazarı’nın durumuna binaen ekonomik getirisinin olacağı ve orada da açık cezaevinin olacağı hasebiyle bunu yararlı bir kamu hizmeti olarak gördüm ve o bağlamda oy kullandım. Ben kesinlikle ne Ak Partili, ne MHP’li, ne CHP’li arkadaşların etkisinde kalmış birisi değilim kalsaydım zaten siyasi manada bireysel olarak bu çıkışımızı yapmazdık. Dolayısıyla biz doğru bildiğimizi yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz. Gölpazarı için inşallah hayırlı olmuştur diyorum.

Hasan Hüseyin Çelik: Kullandığımız evet oyunun arkasındayız. Çok da iyi karar verdiğimize inanıyoruz. Şöyle ki bazı konular böyle küçük siyasi tartışmalara mahal edilmemesi lazım. Nihayetinde burada bir ilçenin geleceği ile ilgili bir oylama var. Gençler veya iş arayan kişiler İl Özel İdare, Köy Hizmetleri, Telekom gibi devlet kuruluşu olanlara öncelikle rağbet etmiyorlar mı, ediyorlar. Şimdi bu Gölpazarı’na yapılması gereken şeyde arkasında devlet var bir de bakanlık var. Burada ki boş durumdaki binaların değerlendirilmesi söz konusu. Burada sadece cezaevi yapılacak deyip iki kelimeyle kestirip atmak mümkün değil. Orada mahkumiyeti az olan genç insanların meslek öğrenecekleri yerler var. Adı üzerinde yarı açık cezaevi.

“Biz siyaseti karıştırmadan hür irademizle oy kullandık kararımızın da arkasındayız”

 Genç gelecek süresi dolasıya kadar orada meslek öğrenecek topluma kazandırılacak ve memleketine mesleği olan bir kişi olarak dönecek ve bunların öğreticisi, görevlisi benim aldığım bilgiye göre 100 hane olacakmış bunlar da Gölpazarı’nda ikamet edecek, bu 400-500 nüfus demektir. Buraya gelen öğrencilerde meslek öğrenmek isteyen mahkumlarında bir  de gardiyan okulu olacakmış ayrı olarak, bununla birlikte bin nüfus edecek, bunlar Gölpazarı nüfusuna kayıtlı olacaklar ve iller bankasından bin nüfusluk pay alacak Gölpazarı Belediyemiz bu da bir artı. Devlet güvencesi var arkasında. Daha bundan güzel bundan iyi bir şey olmaz Gölpazarı ilçemiz için. İnsan mahkum olabilir,  özürlü olabilir. Biz toplumun içinde böyle insanları bir yerlerde eğitip, meslek öğretip topluma kazandırmalıyız, onları dışlamak da yanlış. Biz siyaseti karıştırmadan hür irademizle oy kullandık kararımızın da arkasındayız.

İbrahim Polat: Gölpazarı’nda askeriye kalktıktan sonra oradaki mevcut binaları bir şekilde kurum tarafından kullanılması gerekiyor. Eğitim yönü de denendi, eğitim olarak üniversite buna nüfusun azlığı ve burada ki öğrenci sayısının oluşamayacağı için pek sıcak bakmadı. Adalet Bakanlığı tarafından talep edilmiş biz de Gölpazarı’nın gelişmesi, kalkınması yönünden Gölpazarı’na bir şeyler katabilmek adına hem binaların korunması hem de kurumun değerlendirilmesi için böyle bir kanaatimiz oluştu. Bu konuda gönül rahatlığıyla karar verdik. Şunu da herkesin iyi bilmesi gerekir. Kamuoyunda bakıyorum gazetelerde Gölpazarı’na ihanet eden insanlar gibi addediliyoruz. Oysa ki biz Gölpazarı’na şu son 10 yılda Cumhuriyet tarihinde 80 yılda göremediği hizmetleri götürdük. Bizim Gölpazarı’na öyle ard niyetle farklı bir şey yapma gibi lüksümüz olamaz. Biz İl Genel Meclisi üyesiyiz. Bizim için diğer ilçelerle ilgili hiçbir ayrımı olamaz olması da mümkün değil. Onun için bunu bu kadar abartılacak bir hadise olduğunu da düşünmüyorum, Gölpazarı’na yararı olacağını düşünüyorum.

“Üniversitenin Gölpazarı’na bir şey katacağına kişisel olarak inanmıyorum”

 Her ne kadar aday da olmasam ben 31 Mart’a kadar Ak Parti İl Genel Meclis üyesiyim, meclis üyelerinin grup sözcüsüyüm. Bu konuda ne İl Başkanımızdan ne teşkilattan ne de başka birinden her hangi bir baskı söz konusu değil. Üniversite konusunda ben öyle çok yakın bir zamanda Gölpazarı’na bir şey katacağına kişisel olarak inanmıyorum. Grup olarak da bu kanaatteydik, böyle bir karar aldık bunu da herkesin saygı duyması gerekir. Nail dağlı ile ilgili bu arkadaşımıza teşekkür ederim demek ki konuya vakıf ama takdir edersiniz öbür arkadaşımızda ben onun MHP’ye aday olmasından daha ziyade yine de gönlünün bizimle beraber çarptığına inanıyorum. Çünkü kendisi belki bir haksızlığa uğradığını düşünerek böyle bir tepki kullanarak öbür tarafa geçmiştir ama bu siyasi partilerde de grup kararları vardır. Grup kararlarına uyulması gayet doğaldır, bu da takdirle karşılanır. 

Kemal Ünver: Arge ve İmar Komisyonları bu konuda çalışmasını yaptı ve komisyondaki Ak Partili arkadaşlarımız verilmesi yönünde karar aldılar.

“Ak Parti İl Genel Meclisi üyesi Nuri Arslan da verilmesi yönünde talebi oldu”

 Yine aynı zamanda Ak Parti İl Genel Meclisi üyesi Nuri Arslan da verilmesi yönünde talebi oldu. Ben de Ak Parti disiplinine, partime uygun olarak hareket ettim ve kabul oyu verdim. Bize de teşkilattan baskı uygulayan birileri olmadı en azından bana olmadı. 

ERHAN TOKA – CANER ALKAN