Oktay Vural, İktidarın kulağını Bilecik’ten çınlattı

Oktay Vural,  İktidarın kulağını Bilecik’ten çınlattı

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, partisinin ‘Çözülen Türkiye”  konferansında Bilecik halkıyla buluştu. Bilecik’te çeşitli ziyaretler gerçekleştiren Vural,  Kar Yemek Salonunda yaptığı konuşmada Ak Parti’ye yüklenerek, 30 Mart yerel seçimleri hakkında vatandaşların oylarını dikkatli kullanmalarını ifade etti.

Konuşmasının başında programa katılan Bilecik halkını selamlayan Vural “Bilecik’te erlerin ve erenlerin burada buluştuğu Bilecik’te bu mübarek topraklara bekçilik yapan sevgili Bileciklilere selam olsun. Burada olmaktan büyük gurur duyuyorum” dedi.

 Osmangazi camiinde namaz kılmasının ardından, Şeyh Edebali türbesini ziyaret eden Vural ziyaretleriyle ilgili “Gerçekten bu vatanın, bu coğrafyanın nasıl vatan olduğunu bu milletin nasıl kardeşçe beraber yaşadığını orada idrakine vardık. Bugün eğer Türkiye üzerinde oynan oyunlar varsa bütün bunların hepsini aslında ibretlik olarak bu kavgada, geçmişimizi ecdadımızın nasıl bu coğrafyayı vatan yaptığını ve nasıl beraber ve kardeşçe birlikte olduğumuzun idrakine varmaları için. İşte bu mübarek yerlere gelip onların yanında, onların huzurunda, geçmişe şöyle bir bakmaları gerekiyor.”ifadelerinde bulundu.

Vural,  MHP olarak 45 yıldır bu siyasetin içinde olduklarını belirtirken “Eğilmedik, bükülmedik Allah’a şükür bugün yine haklı çıkıyoruz, Hakkı savunuyoruz.  Sıkıntılarımız olabilir, holdinglerimiz olmayabilir, yandaşlarımız olmayabilir ama bu siyasi mücadeleye inanarak gelen değerli kardeşlerimden Allah razı olsun. Kolay bir mücadele sürdürmüyoruz, birilerinin otel odalarında, komite odalarında kurdukları bir parti değiliz biz” şeklinde konuştu.

“Her vatandaş oyunun kıymetini şerefini idrak etmeli”

30 Mart seçimleriyle ilgili konuşan Vural, seçimlerin öneminden bahsederken  “Vatandaşımızın bir tek oyu var. O oyunu kullandıktan sonra bir siyasetçiyi iktidara taşır, sorumluluk verir ve bu sorumlulukla birlikte de o siyasetçi o oyu alır tepe tepe kullanır. Acımasızca kullanır, bu güne kadar kullandığı gibi. 30 Mart seçimlerinde kullanılacak oy,  geçmişin bir muhasebesini yapmak kadar aynı zamanda 30 Mart’tan sonra bu oyun ne için kullanılabileceğini de idrak edip ona göre kullanmamız gerekiyor.  Her bir vatandaş verdiği oyun kıymetini, değerini, şerefini ve namusunu ailesinden milletinden ve devletinden idrak ederek kullanması gerekiyor. Oylarımız bireysel olmakla birlikte toplumsal bir sonuç doğuruyor.” İfadelerinde bulundu.

Vural’ın iktidara karşı sert çıkışlarına salondan da destek geldi. Vatandaşlar Vural’ın sözlerine sıkça alkış tutup desteklediklerini belirttiler.

“Terör bitsin ama Türkiye bitmesin”

Çözüm süreci ve demokratikleşme paketi konularına da değinen Vural “ Türkiye’nin en önemli meselesi özellikle çözüm ve barış süreci denilen bu sürecin Türkiye’yi nereye götüreceği konusudur.  Bir yola çıkıldı ama bu yol nereye gidecek? Yolun sonunu söylemiyorlar.  Mesele analar ağlamasın, terör bitsin meselesiyse Çanakkale geçilmez diyen analar neden ağladı ben bunu sorarım. Analar ağlamasın deselerdi Çanakkale geçilirdi. Terör bitsin ama Türkiye bitmesin. Çıkın samimi olarak bu yolun nereye götüreceğini söyleyin. Millete sonunu söylemiyorlar çünkü milletin buna hayır diyeceklerini biliyorlar. Hepimizi yavaş yavaş alıştırmaya çalışıyorlar.Bir gün geldi PKK terör örgütüyle görüşülüyor dediğimiz zaman Ağlamaktan sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, PKK terör örgütüyle görüştüğümüzü ispat etmeyen şerefsizdir, alçaktır dedi. Daha sonra PKK ile Oslo’da şeref ve haysiyetlerini bıraktılar.” Dedi.

Açıklamalarının devamında AK Partiye oy verenlere “ Siz acaba Akp’ye gidin Oslo’da terör örgütüyle Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü pazarlık konusu yapın diye mi oy verdiniz? Siz Habur’da terör örgütü mensuplarına devlet karşılama töreni yapın diye mi oy verdiniz?” şeklinde seslenen Vural, konuşmasına “ Elinizi vicdanınıza koyun 21 Mart’ta İmralı canisine miting yaptırdılar. Barzani’ye Diyarbakır’da Kürdistan’ın payesi ödülünü verdiler. Paris’te 3 terörist öldürüldüğü zaman Diyarbakır’a cenazeleri getirildi. Cenazelerin getirildiği hastanenin önünde Türk bayrağı vardı. Türk bayrağı indi PKK paçavrası konuldu.” Şeklinde devam etti.

“Görmüyor musun Ey Recep Tayyip bunları!”

İktidara çözüm süreci konusunda ağır eleştirilerine devam eden Vural Başbakan’a seslenerek “Sen kim oluyorsun da devletin adını değiştirmek, kimliğini değiştirmek, dilini değiştirmek istiyorsun? Adım adım Güneydoğu’da terör örgütü devleti oluşturuluyor.  Yollarda asayiş birimleri kurmuşlar, yol kontrolleri yapıyorlar. Görmüyor musun ey Recep Tayyip Erdoğan bunları. Dağa adam kaçırıyorlar. Silahlı güçleri var, vergi topluyorlar, asayiş birimleri var, mahkemeleri var. Kimden ne kaçırıyorsunuz?”  dedi.

Vural, hedeftekinin Türk Milletinin, Milli kimliğimizin, Milli devletimizin olduğunu belirtirken bulunan çözümün 15 Ağustos 2009’da yazdığı Öcalan’ın yol haritasında olduğunu ve bu haritadaki maddelerin de;  ‘KCK’nın toplu bir örgütlenme modeli olduğu,  paralel bir devlet oluşturulacağı, Milli devlet politikasından vazgeçileceği, üniter devletten vazgeçileceği’ şeklinde olduğunu ifade etti.

“2002’de terörü bitirdik, sıra Tayyip Erdoğan’da”

Vural ifadelerine devam ederken “ Biz PKK’yı durdurmasını bildik. 2002’de sıfırladık, terörü bitirdik. Artık Recep Tayyip Erdoğan’ı durdurmamız gerekiyor, başka çaremiz yok. Onun için 30 Mart bölücülüğe sandıkta dur demenin zamanıdır. Bugün ki olayda Türk Milletini içten yıkma olayıdır. Devlet uyuyor, bizim uyanık olmamız lazım. Bu fitneyi kurutmanın yolu devletin uyanık olmasını sağlamaktır. Bugün Türkiye’yi bir yalan iktidarı yönetiyor. Bu yalan siyasetini sandığa gömmenin yolu 30 Mart’ta verilecek o şerefli oylardır. Bu işin vebali vardır, bu yanlışları yapana ihtar vermemiz gerekir.” Dedi.

inanç hortumcuları!”

Rüşvet ve yolsuzluk konularında açıklamalarına devam eden Vural esprili bir dil kullanarak “ Türkiye’yi yöneten zihniyetin aslında bir soygun ekonomisi kurduğu gayet açık ve nettir. Her taşın altında ya bir bacanak çıkıyor, ya bir kayınpeder çıkıyor,  sanki Türkiye Cumhuriyetini enişteler, bacanaklar, kayınpederler, kayınbiraderler şirketleri yönetiyor,  herkes yürütüyor.”  Şeklinde konuştuktan sonra eleştirilerine devam eden Vural konuyla ilgili şu ifadelerde bulundu “Bugün rüşvet ve yolsuzluk soruşturması ayan beyan ortada. Ayakkabı kutularında dolar ve euro’lar var. Bakanlar Umre ziyaretine Kara Para aklama amacıyla gidiyor. İhale lobileri devrede her şey ortada. İşin kılıfı da İmam Hatip yaptırılacakmış, Üniversiteye para götürülecekmiş, para banka genel müdürünün evinde kutuda bulunuyor. Siz bu rüşvet ve yolsuzluğu hayır ve bağış gibi manevi değerleri kullanarak örtmek istiyorsanız bu daha büyük bir günah. Aynen Deniz Feneri’nde olduğu gibi fitre ve sadakaları siyaset ve ticaret için kullandılar. Ben bunlara inanç hortumcuları diyorum. Rüşvet ve yolsuzluk için böyle bir kılıf kullanılır mı, bu ne vicdansızlıktır. Bunlar aldıkları oyu evdeki ayakkabı kutularının üzerini örtmek için kullanıyorlar.

4 Bakan’ın önüne kağıt gönderiyorlar, istifa et ve bizi aklayacak bir deklarasyon yayınla. Çevre ve Şehircilik Bakanı da diyor ki bütün talimatları Başbakan verdi. Bir Başbakan’ın İstanbul’da İmar değişikliği ile ilgili ne işi olabilir. Suyun başını ben tutayım diyor herhalde. Belediyenin izin vermediği yere Çevre ve Şehircilik Bakanı izin veriyor, malı götürüyorlar. Şimdi Türkiye’nin en büyük emlak yöneticisi Recep Tayyip Erdoğan. İstediğine veriyor, istemediğine vermiyor.

AKP fiili bir darbe yapmaktadır”

Rüşvet ve yolsuzluk soruşturması yapan savcının elinden soruşturma dosyası alınıyor. Savcının aldığı mahkeme kararları uygulanmıyor. Görevini yerine getiren polisler, görevden alınıyor. Türkiye’deki çıkar amaçlı suç örgütü kendisini takip eden polisi görevden alıyor, kendilerini soruşturan savcılar üzerinde baskı uyguluyor.  İzmir’deki Başsavcıyı tehdit etmişler, soruşturmayı durdur diye. Bugün mahkeme kararları dinlenmiyor. Adalet darmadağın, hükümet maalesef yargıyı baskı ve tehditle sindirmeye çalışıyor.  Bugün Hâkimler ve Savcılar münasebetiyle AKP fiili bir darbe yapmaktadır. Bu milli iradeyi ayaklar altına almaktır.

Başbakan’ın oğlunun ifadeye çağrılıp gitmemesi üzerine Genelkurmay Başkanı’nı çağırmalarını örnek veren Vural, ‘ Sen değil miydin hukukta kimse üstün değil, herkes gider ifadesini verir diyen’ . Asrın yolsuzluğunu savunanlar, asrın arsızıdır. Allah zalimi sevmez, zulümle de payidar olunmaz, siz zulüm iktidarı oldunuz. Neredeyse iktidarı da Allah yerine koyacaklar. Devlet dediğin adam’ İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ diyor.”

“Türkiye Faiz Lobisine çalışıyor”

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sorunları da dile getiren Vural Mhp ve Akp dönemini karşılaştırarak “Bugün Türkiye’nin ekonomik açıdan da çok büyük sorunları var. 2002 yılından önceki sorunları 2002’de bıraktık. Bitmiş bir bankacılık sektörüyle ilgili tedbirleri aldık. Hazine kevgire dönmüştü, onları kapattık. Bankaların zararlarını sıfırladık. Çiftçilere doğrudan gelir desteği verdik, işsizlere işsizlik sigortasını getirdik. Biz bu milletin geleceğini düşünüyoruz. Bugün Türkiye üretmez hale geldi. Üretim ithalata bağlı hale geldi. Toprak, toprağı ekenleri doyurmuyor. Tasarrufumuz kayboldu.  2002 yılında her birimizin tasarrufu milli gelirin%25’iydi. Şu anda 11.9 ‘a düştü. 335 milyar dolar dışarıdan para geldi. Faiz lobisine çalıştık. Kredi Kartıyla yurt dışından gelen malları tükettik. Bankalara borçlandık. Ücret ve maaşların yarısını bankalara ödettiriyorsunuz.” Şeklinde konuştu.

“İnşallah, Üç hilalli bayrak altında hizmet veririz”

Son olarak yerel seçimlerdeki adaylıklarında idealı olduklarını belirten Vural “MHP olarak Bilecik’te 11 tane güzide ilçemizin aynı zamanda Bilecik’imizin çok güzel adayları var. Hep beraber yerel seçimlerde inşallah Belediye Başkan adayımızı Belediye Başkanı olarak görevlendireceğiz. Biz MHP olarak 11 yıldan bu yana idealarımızı söylüyoruz. Bu seçimlerde de söyleyeceğiz.  Bu seçimlerde de Bilecik’ten umutluyum. Vatandaşların da yoğun ilgi ve alakası var. İnşallah üç hilalli bayrak altında sizlere hizmet etmek fırsatını buluruz.” diyerek sözlerini tamamladı. Betül Sönmezer

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir