İnsan mevcudat içerisinde nimetlerle donatılmış en müstesna varlıktır. Bu nimetlerin yegane sahibi de şüphesiz bizleri yoktan var eden Yüce Mevlamız’dır. Öyle ise bize düşen O’nu tanımak ve O’na bihakkın kulluk vazifemizi ifa etmek olmalıdır.
İnsan Yaratanını tanımak, dolayısıyla kendini bilmek için okumalıdır. Okumak yaratılışın gayesi demektir. Onun içindir ki mensubu olduğumuz Yüce Dinimiz İslam’ın ilk emri “Oku” dur.
Bir ülkenin sosyal ve kültürel manada gelişmişlik düzeyini gösteren en önemli referanslardan birisi; o ülkedeki kişi başına düşen kitap okuma oranıdır. Kitap okumak, sadece insana has bir özelliktir. Aynı zamanda okumak; yazmak gibi insanlıkla yaşıt bir sanattır.
Maalesef ülkemizde bu alışkanlığın istenen düzeyde olduğunu söylemek mümkün değildir. Nitekim BM’in İnsani Gelişim Raporuna göre 173 ülke arasında Türkiye’nin Malezya, Libya, Ermenistan gibi ülkelerin arasında 86. sıraya düşmesinin nedeni olarak, kişi başına basılan kitap sayısının azlığı gösterilmektedir. Diğer yandan eldeki veriler çerçevesinde tespiti yapılan şu acı gerçek bizi düşündürmelidir: Türkiye'de kitap okuma oranı yalnızca % 4.5. Japonya'da bir yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılırken, Türkiye'de bu sayı yalnızca 23 milyon 386. Yani, Türkiye'de bir yılda basılan kitap, Japonya'da neredeyse bir günde basılmaktadır. Bu ülkelerde kitap okuma alışkanlığının çok küçük yaşlarda başladığı da bilinmektedir. Japonya’da toplumun % 14’ü, İngiltere ve Fransa’da % 21’i kitap okurken;
Türkiye’de bu oran % 0.01, yani on binde bir’dir. Bir Japon yılda ortalama 25, bir İsviçreli yılda ortalama 10 kitap, bir Fransız yılda ortalama 7 kitap okurken; Türkiye’de bu sayı maalesef 1 kitap olarak tespit edilmiştir.
Teknolojinin gelişmesine paralel olarak; kitap okuma alışkanlığının adeta dibe vurduğu günümüzde bu durumun ana ve temel sebepleri çok iyi tahlil edilmeli, özellikle geleceğimizin teminatı olan ve yarınların büyükleri genç nesil “kitap” denilen en iyi arkadaşla yeni bir ruh ve anlayışla buluşturulmalıdır.
İnsanlar ve asırlar arasında bilgi teatisini sağlayan, insanlığın hayatiyetini idame ettirmesinde en önemli araçlardan birisi olan kitap; her an bize arkadaşlık edebilen, yanımızda taşıyabileceğimiz ve istediğimiz zaman eksiklerimizi izale edici dersler veren hazır bir öğretmen, vefasızlık göstermeyen dost, riyasız ve sadık bir arkadaştır.
Esasen Müslüman; Efendimizi (S.A.V.) ‘in mubarek beyanıyla; doğumundan ölümüne kadar geçen zaman diliminde okumak, öğrenmek ve ilim tahsil etmekle sorumludur. Onu rabbine ve O’nun rızasına götürecek en önemli vasıta bilmediğini öğrenmektir. Buda ancak okumakla tahkkuk edilebilir. Bu meyanda Efendiler Efendisi s. ‘in; “ Dünyayı isteyen ilme sarılsın, ahireti isteyen İlme sarılsın, hem dünyayı hem de ahireti isteyen gene ilme sarılsın” mesajı bizler için son nefesimize kadar düstur olmalıdır.
Cum’anız mubarek olsun…
Nihat KAYA
İl Müftü Yardımcısı
