On sekiz Mart Çanakkale destanı törenlerle kutlandı

Cumhuriyet Meydanında gerçekleşen çelenk koyma törenleri, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende,  Bilecik İmam Hatip Lisesi öğrenciler tarafından günün anlam ve önemini belirten şiirler okunurken, Bilecik Şehit Aileleri ve Gazileri Derneği Başkanı Hayati Durak da duygu ve düşüncelerini şu ifadelerle aktardı:

“Bağımsızlığımızı, özgürlüğümü ve üzerinde birlik ve beraberlikle yaşayabileceğimiz vatan topraklarını devletten alacağı tazminat ve maaş hesabı yapmadan canları ve malları pahasına koruyarak bizlere emanet eden aziz şehitlerimizin bir kere daha rahmet ve şükranla anıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk gittiği bir okul gezisinde öğrencilere şu soruyu yöneltir; Türk milletini düşmanlardan kim kurtardı? Öğrenciler, hep bir ağızdan Atatürk kurtardı diye cevap verirler. Atatürk, öğrencilerin cevabını beğenmez, onlara şöyle seslenir’ Hayır evlatlarım, Türk milletini düşmanlardan kendi kanı kurtardı. Bu vatan, bu bayrak, bu millet için canını ve kanını seve seve veren ecdadımızı yılda bir kere anmak yetmemeli.”

 

 

“Bu zafer, milletimizin azim, cesaret, kararlılık ve gücünün açık bir göstergesidir”

 

2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanlığı’ndan Üsteğmen Erkan Karakaş  tarafından da yapılan konuşmada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün burada Türk ulusuna sayısız şan ve şeref destanlarıyla dolu tarihinin en parlak sayfalarından birini oluşturan Çanakkale zaferini kutlamak ve aynı zamanda mazisi insanlık tarihiyle başlayan Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlığı uğruna canını seve seve feda etmeye and içmiş, bu uğurda şehitlik mertebesine ulaşmış, vatan evlatlarını anmak, onların sayesinde Türk milletinin yüceliğini bir kez daha dünyaya haykırmak ve bu kahramanların, tarihe geçmiş ebedileşmiş hatıraları önünde saygıyla eğilmek için toplanmış bulunuyoruz. Dünya kamuoyunun Gelibolu seferi olarak tanımladığı Çanakkale zaferi, hiç kuşkusuz sonuçları itibariyle Türk milletinin kaderini ve zamanın akışını değiştiren çok önemli ve tarihi bir olaydır. Çanakkale zaferi, vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk milletinin neleri başaracağının kanıtıdır. Çanakkale zaferi, kahraman askerlerimizin cihan-ı hayrete düşüren bir iman ve kahramanlık destanıdır. Bu zafer, milletimizin azim, cesaret, kararlılık ve gücünün açık bir göstergesidir. Atatürk, Çanakkale’de Türk askerinin kahramanlığını şöyle anlatır; ‘ Karşılıklı siperler arasında mesafemiz 8 metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına tamamen düşüyor. İkincidekiler, onların yerine gidiyor fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkül ile biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir duraksama bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler, ellerinde Kur’an-ı Kerim cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler, Kelime-i Şahadet getirerek yürüyorlar. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer bir harekettir.  Emin olunuz ki Çanakkale muhaberelerini kazandıran bu yüksek ruhtur. Türk ordusunun Çanakkale’de vermiş olduğu bu büyük mücadele, sadece dünya tarihindeki etkisiyle değil, başta büyük önder Atatürk olmak üzere ön plana çıkarttığı kahramanlar ve askeri dehalar Türk askerinin dehasında bulunan insani değerlerin savaş sahasında tezahürüyle dünya savaş tarihine örneği olmayan bir olaydır. Tarihimizde niceleri bulunan zaferleri kutlamamızın temel felsefesi, Osmanlı’nın manevi kurucusu Şeyh Edebali’nin de vasiyetinde belirttiği gibi; ‘ Ey oğul! Geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın.’ Benzer şekilde İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un mısralarına da konu olmuştur. ‘ Asım’ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçekten. İşte. Çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek. Şüheda gövdesi bir baksana dağlar, taşlar. O rükû olmasa dünyada eğilmez başlar. Vurulup tertemiz alnından uzanış yatıyor, bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor. Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, gökten ecdat inerek öpse o pak alna değer, ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi, Bedr’in arslanları ancak bu kadar şanlı idi. Sen ki son ehli salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultanı Selehaddin’i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran, sen ki İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın. Yine aziz şehitlerimiz için müjde olarak mısralarında şu şekilde seslenir; ‘ Ey şehit oğlu şehit! İsteme benden makber, sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber’ Bu aziz ve yüce milletin evladı olmaktan duyduğumuz kıvançla bizlere bağımsız bir ülke bırakabilmek için seve seve canlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi de minnet ve şükranla yad ediyorum.”  Cumhuriyet Meydanı’ndaki tören,  askeri bando tarafından yapılan gösteriyle son buldu.

Meydanda sona eren törenin ardından Vali Nayir ve beraberindekiler Şehitlik alanını ziyaret etti. Pek çok siyasinin katıldığı görülen törende ValiAhmet Hamdi  Nayir, Mhp Milletvekili Bahattin Şeker ve Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı şehit mezarlarına çelenk bırakmalarının ardından da askeri manga tarafından saygı atışında bulunuldu. Dualar eşliğinde devam eden programda, vatansever bir vatandaşın şehitler hakkında okuduğu şiirde tüm katılımcıları duygulandırdı.

Düzenlenen etkinlik, Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde İmam Hatip Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan programla devam etti. Öğrencilerin günün anlam ve önemini belirten şiir, piyes ve seslendikleri türküler de büyük beğeni topladı.

 

Şehit kızına Devlet Övünç Madalyası

 

Ayrıca Bozüyük’te görevi başında şehit olan Çarşı ve Mahalle Bekçisi Hüseyin Tırnava’nın kızı Ayşe Baysal’a Vali Ahmet Hamdi Nayir tarafından Devlet Övünç Madalyası takdim edildi.

Nayir ödülü verdikten sonra şu ifadelerde bulundu:

“Şehit ailemizin şehidini, hepimizin şehidini bu vesileyle rahmetle anmak istiyorum. Aynı zamanda Çanakkale Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı’nda, Kore’de, Kıbrıs’ta ve terörle mücadelede vermiş olduğumuz şehitleri de burada rahmetle ve minnetle anmak görevimiz var. Bir diğer hususu da sizlerle paylaşayım; Şehit ailemiz, şehidimizin emaneti bir çocuğunu iki gün önce kaybetti. Ben şahsım adına ve salonda bulunan sizler adına da ailemize taziyelerimi iletiyorum. Başları sağ olsun. Allah geride kalanlara sağlık, sıhhat versin."

 

“Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça büyük işler yapmak için kendinde daha büyük güç ve kuvvet bulacaktır”

 

Etkinlikte konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman konuyla alakalı şu ifadeleri aktardı:

“Şuheda gövdesi, bir baksana dağlar, taşlar. O rükû olmasa dünyada eğilmez başlar.  Çanakkale şehitlerimizi ve bütün şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum ruhları şad olsun. Bugün Türk milletinin tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale zaferinin yıl dönümünü kutlamanın ve kutsal vatanımız için canlarını feda eden şehitlerimizin, şehitler günün idrak etmenin onurunu yaşıyoruz. Şeyh Edebali,  Osmangazi’ye nasihatinde diyordu ki; ‘ Geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unuma ki, nereye gideceğini unutmayasın’. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça büyük işler yapmak için kendinde daha büyük güç ve kuvvet bulacaktır’ diyor. Tarihimizi, ecdadımızı bilmenin ne denli önemli olduğunun çok güzel vurgusudur.”

Etkinliklerin son bulmasının ardından protokol, Bilecik Polisevi'nde şehit aileleri için verilen yemeğe katıldı. BETÜL SÖNMEZER

 

 

 

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. gazetecilik budur işte – Bilecik yeni milli eğitim müdürünü siz herkesten önce keşfetmişiniz.tebrikler8

    Cevapla