OTURSUN ADAM GİBİ HUKUKİ SÜRECİ TAKİP ETSİN

 

KİT Komisyonu Başkanı ve Ak Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, Bozüyük Belediyesi’ndeki inceleme süreciyle alakalı açıklamalarda bulundu.
Ak Parti Bozüyük İlçe Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Poyraz, Bilecik’te ve Türkiye’de Ak Parti olarak dürüst ve temiz siyasetin bayraktarlığını yaptıklarını ifade ederek, “Hem kişi olarak hem de parti olarak yanlış gördüğümüz ne varsa bu yanlışa yanlış demekten çekinmedik. Bu anlamda da bir ve beraber hareket ettik. Bozüyük Teşkilatı anlamında Ak Partiye zaman zaman farklı düşünceler varmış gibi ortaya farklı iddiaların atıldığını gözlemleyince, biz olayı buraya kadar daha önce ifade ettiğimiz gibi hukuki ve idari bir süreç olarak değerlendirilip, sonuçların beklenmesi noktasında bir görüşümüz vardı. Ben bunu daha önce defalarca açıkladım. Bu bir siyasi konu değildir, bu tamamen idari çerçevede, gerekiyorsa hukuki ve gerekiyorsa da yargısal çerçevede takip edilmesi gereken, hazırlanacak olan raporlara verilmesi gereken kararlara saygı duyulması gereken bir süreç olmasını ifade ettim” dedi.
 
“GELİNEN NOKTADA SAYIN BELEDİYE BAŞKANI BU KONUYU ISRARLA SİYASİ BİR KONUYMUŞ GİBİ LANSE EDİYOR”
 
Poyraz, gelinen noktada sayın belediye başkanı bu konuyu ısrarla siyasi bir konuymuş gibi lanse ettiğini anlatarak, “Gelinen noktada, sayın belediye başkanının bu konuyu ısrarla siyasi bir konuymuş gibi bu konunun benimle onun arasında bir sorunmuş gibi ortaya koyma çabasının da kamuoyunda birçok gerçeğin saklanması, kaçınılması olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Ben kamuoyumuzdan ve vatandaşlarımızdan şu konuyu kendi kendilerine sorgulamasını rica ediyorum. Yani ben Fahrettin Poyraz olarak, Bilecik’te hangi belediye başkanını veya siyasi kişiliği özellikle kendi partimden olan bir belediye başkanını siyasi hasım olarak niye alayım. Bunu herkes kendi kendine sorsun. Ben zaten partimizin tüzüğü gereği 3’üncü dönem milletvekilliği yapan, bundan sonrada Bilecik’te veya Türkiye’nin herhangi bir ilinde milletvekili adayı olmayacak, olamayacak bir kişiliğim. Dolayısıyla yarın belediye başkanıyla milletvekilliği konusunda rastlaşmamız mümkün değil. Bozüyük belediye başkanlığı konusunda da başkanlığa aday olmak gibi bir düşüncem de yok. Benim başkanla kişisel, siyasi herhangi bir anlamda hesabım ve husumetim yoktur, olmazda” ifadelerini kullandı.
Berberoğlu’nun Bozüyük’e neden hizmet etmediğini kamuoyuyla paylaşmasını isteyen Poyraz, “Bizim Ak Parti olarak bu birliktelikten amacımız Bozüyük olarak vatandaşımıza daha fazla nasıl hizmet getirebiliriz. Nasıl hizmet üretebilirizin ortak paydasıyla yola çıktık. Ama gelinen noktada şunu da gördük. Sayın başkan eğer sonraki toplantılarda neden hizmet edemediğini açıklarsa, bizimde o noktada ayrıntısıyla nelerin bizler tarafından yapıldığı, ne aşamaya getirildiği nelerinse sayın başkan tarafından nerede bırakıldığı ve bıraktırıldığı konusunda detaylı açıklamayı kamuoyuyla paylaşabiliriz. Yanlışların nerelerde, eksiklerinde nerelerde yapıldığı, yanlışların özellikle bizim belediye başkan yardımcısı, belediye meclis üyesi arkadaşlarımız tarafından nerde ne zaman nasıl düzeltildiğini de açıkçası vakti saati geldiğinde açıklamaktan mutluluk duyacağımızı belirtmek isterim” diye konuştu.
 
“BELEDİYEDEKİ İNCELEMELERLE ALAKALI SAKLI VE GİZLİ HİÇBİR ŞEY KALMAYACAKTIR”
 
Belediyedeki incelemelerle alakalı saklı ve gizli hiçbir şeyin kalmayacağını da aktaran Poyraz, şöyle devam etti:
“Sayın başkanın dinlenilmediği, görüşlerinin alınmadığı konusuna gelince de elbette bu disiplin kurulumuzun süreç içerisinde almış olduğu kararlar sonrası alınacaktır. Ama şu sıralarda başkanın yeni göreve başlayan yerel yönetimler başkanımız Menderes Türel ile görüştüğünü, kendi görüşlerini partimizin en üst yetkili kişilerine aktarma imkanı bulduğunu da kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Yani bizim Ak Parti olarak kimseyi dinlememe veya birilerine haksızlık etme, zulüm etme gibi bir konumumuz asla ve asla olamaz. Biz Türkiye’nin en büyük partisi olarak, isminde adalet olan bir parti olarak her şeyi usulü dahilinde yapma hususunda hassas olan bir partiyiz. Dolayısıyla her şey yavaşta olsa usulü dahilinde yapılacaktır. Bu anlamda kimsenin kaygısı, endişesi olmasın. Saklı ve gizli hiçbir şey kalmayacaktır. Bir takım şeyleri saklama gayreti içerisinde olanlar, bizim suskun kalarak bir takım şeyleri kabullendiğimizi veya bilmezlikten geldiğimizi zannetmesinler. Şuanda Bozüyük’te etkisiz, yetkisiz ama kendini etkili kişiymiş gibi göstermeye çalışan, başkan yardımcısı sıfatıyla, danışman sıfatıyla Bozüyük’le alakası olmayan kişilerin devlet katında bir yer tutunma gayreti içinde olduğunun da farkındayız. Bu arkadaşımızın hangi sıfatla, kimlerle ne görüşme yaptığını biliyoruz. Bunu da açık açık söylüyorum. Hiç kimse devletin kurumlarından ve hukuktan üstün değildir. Bozüyük hukuksuzluğun, Bilecik hukuksuzluğun ve Türkiye hukuksuzluğun hakim olduğu bir ülke değildir. Olmayacaktır. Buna da izin vermeyeceğiz. Burada mafyavari tutumlara özenen varsa bunlara da asla prim vermeyeceğiz. Dolayısıyla kim hangi konumda olursa olsun, herkes haddini bilecek, herkes üstüne düşen sorumluluğu yerine getirecek ve hepimizin ortak paydası doğru neyse, adalet neyse, hak neyse onun ortaya çıkması olsa gerek. Baskıyla, tehditle birilerine bir şeyler yaptırarak bir takım sonuçlar elde etmeyi hedefliyorlarsa bu hedeflerine ulaşamayacaklardır.”
 
“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ BİZİM TEMİNATIMIZ ALTINDADIR”
 
Poyraz, kimsenin basını baskı altına alamayacağına dikkat çekerek, “Basın mensuplarından zaman zaman şikayetler alıyorum. Türkiye’de ve Bilecik’te hiç kimse bir basın mensubunu arayarak, şu haberi şöyle yap, bu haberi böyle yap diyerek asla ve asla tehdit edemez. Yani burada basın özgürlüğü bizim teminatımız altındadır. Kimse gazetenin nasıl bir manşetle, üslupla çıkacağını belirleyemez. Gazetecileri arayarak bu konuda baskı yapamaz. Buradan devletin gerekli mercilerini de uyarıyorum. Bilecik’teki arkadaşlarımızı uyarıyorum. Bu konuda hukuku aşmaya çalışan arkadaşlarımız, hukuku aşma noktasında kendilerinde cesaret buluyorlarsa da bu belli noktalarda zafiyeti olduğu anlamına gelir. Buna da asla ve asla izin vermemek lazım” şeklinde konuştu.
 
“ÖNEMLİ OLAN BURADA BERBEROĞLU’NUN BİZİ TALEP ETMESİ VEYA BİZİM ONU TALEP ETMEMİZ DEĞİL, KONUŞULMASI GEREKEN BOZÜYÜK’TE NEDEN HİZMET ÜRETİLEMEDİĞİDİR”
 
Berberoğlu’nun Ak Parti’ye geçiş süreciyle alakalı yapılan tartışmalar konusuna da değinen Poyraz, şöyle konuştu:
“Sayın belediye başkanının Ak Parti’ye geçme sürecinde kendisinin bize doğrudan talebi olmadı. Ama dolaylı yoldan sayın başkanın Ak Parti’ye geçme düşüncesi var diye bilgi geldi. Bundan sonra geçiş süreci başladı. Daha sonra olayı duyan Eskişehir milletvekilimizde geçmişten kalan hukukuyla sonradan olayı dahil olmasına rağmen daha aktif bir rol üstlendi. Ama esas önemli olan burada da onun bizi talep etmesi veya bizim onu talep etmemiz değil. Konuşulması gereken neden hizmet üretilemediğidir. Biz iktidar partisi olarak pek çok alanda pek çok iş yaparken, Bozüyük’teki vatandaşımızın hakkı olan hizmetleri karşılama noktasında gerekli hizmetleri neden karşılayamadık. Bunun sorgulanması lazım. Yani yok Ahmet Bey partiye geçmek istemiş, yok Ahmet beye partiye geçilmesi konusunda teklifte bulunulmuş ne fark eder? Bu iş olmuş bitmiş artık. Ama sorgulanması gereken şey, ben 10 yıldır milletvekiliyim artık bu işte profesyonel oldum. Bir yanda da 3 dönemdir belediye başkanlığı yapan bir kişi. Bozüyük’te 2,5 yıldır durum bumudur? Bu hususta bana kesilecek bir fatura varsa ben buna razıyım.”
 
“BERBEROĞLU 16 YAŞINDAKİ OĞLUNUN TEMİZLİK ŞİRKETİNE AİT ARAÇLA NE İŞİ OLDUĞUNU AÇIKLASIN”
 
Poyraz, ‘Berberoğlu 16 yaşındaki oğlunun temizlik şirketine ait araçla ne işi olduğunu açıklasın’ diyerek, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Burada hoşumuza gitmeyen, içimize sinmeyen bir takım hususlar var. Belediye başkanı çıksın şunu söylesin. Ya sen belediye başkanısın 16 yaşında ehliyeti olmayan çocuğunun temizlik şirketine ait araçla ne işi olabilir. Hadi açıklasın. 16 yaşında ehliyeti olmayan çocuğun temizlik şirketine ait aracı neden kullanır? Neden onunla trafiğe yakalanır? Bunu izah etsin. Bana sorarsanız bir belediye başkanını bu bile sıkıntıya sokabilecek bir durumdur. İçimize sinmeyen şeyler var diyoruz. Biz neden susuyoruz. Çünkü şuanda devam eden bir süreç var. Yani devletin müfettişi gelmiş, inceleme ve soruşturma yapmış, yapıyor. Bu durumda ben yetkim olmadığı halde nasıl çıkıp açıklama yaparım. Sayın başkan çıkıp da bana ikide bir laf yetiştirmeye çalışacağına, bizim Ak Parti kadrolarına laf yetiştirmeye çalışacağına bizi birbirimize düşürüp de yok efendim il başkanının haberi yok, ilçe başkanının haberi yok genel merkez arkamda, buradan bakan arkadaşımız geçerken yanına yanaşıp da sayın bakan arkamda deyip kendince destek arayışı içine gireceğine otursun adam gibi bu hukuki süreci takip etsin ve oradaki süreç sakin bir şekilde sonuçlansın. Bizde diyelim ki tamam başkanım bu süreç usulüne uygun olarak tamamlanmıştır, yoluna devam et. Burada asla ve asla kişisel, siyasi hesaplaşma yoktur. Zaten benim siyasette son dönemim. Tekrar söylüyorum burada, hakkın, hukukun, adaletin korunması amaçlanmaktadır. Doğru ile yanlışın ayrılması mücadelesi vardır. İnşallah doğru ve yanlış ayrılacaktır.”
 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir