“ÖZELLEŞTİRMEYE HAYIR!”

 

Demiryollarının özelleştirilmesine karşı çıkmak için yürüyüş eylemini gerçekleştiren platform üyeleri ve beraberindekiler Organize Sanayi Bölgesi girişinde başladıkları eylemlerine Tepebaşı Mevkii’nden Tevfikbey Caddesi’ne doğru giden eylemciler, Ali Rıza Özkay Caddesi üzerinden Hükümet Meydanı’na gittiler. Yürüyüş sırasında “Özelleştirmeye hayır. Demiryolu halkındır, satılamaz. Demiryolu yasası geri çekilsin. Susma sustukça sıra sana gelecek. Gün gelecek, devran dönecek AKP halka hesap verecek.” gibi sloganlar atıldı. Yürüyüş sırasında ayrıca vatandaşlara yapılan eylem ile ilgili el ilanları dağıtıldı.

Hükümet Meydanı’nda yapılan basın açıklamasına Kamu-Sen İl Temsilcisi Ömer Yel, Türk-Büro-Sen İl Temsilcisi Cüneyt Taşkesen, Türk-Haber-Sen İl Temsilcisi Ömer Türkoğlu, MHP İl Başkanı Hüseyin Köymen, Merkez İlçe Başkanı Sinan Özkeskin, Bilecik Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Fevzi Köse, CHP İl Başkanı Çağatay Karaahmet, Merkez İlçe Başkanı Mühiddin Demirci, Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Nejla Eker ile diğer parti üyeleri ve sendika üyeleri katıldı.

İlk açıklamayı KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Başkanı Yavuz Demirkol yaptı. Demirkol açıklamasında, yasa tasarısının geri çekilmemesi durumunda 16 Nisan’da Türkiye genelinde iş bırakma eylemi gerçekleştireceklerini belirtti. Demirkol şunları aktardı:

“Demiryollarının serbestleştirilmesi ile ilgili yasa tasarısı 6 Mart’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edildi, 13 Mart’ta da yetkili komisyondan geçti. Bu yasa tasarısı Türkiye’deki demiryollarının içine düştüğü açmazdan kurtulmasını öngörmemekte, sadece küresel sermayenin içine düştüğü krizden çıkmak amacıyla başlatılan özelleştirme furyasının bir devamı. Dünya Bankası ve Avrupa Birliği Fonlarıyla ve yönlendirilmesiyle hazırlanan bir yasa tasarısıyla karşı karşıyayız. Bu yasa tasarısının ne demiryolculara ne de bu hizmetten yararlanan halkımıza hiçbir yarar getirmeyeceği bellidir. Yine biz özelleştirme uygulamalarının Türkiye’deki yansımalarını hep beraber gördük. Kamu kurumları sermayeye peşkeş çekildi. Çalışanlar mağdur edildi. Halkımız ise yararlandıkları kamu hizmetlerinden daha yüksek fiyatlarla yararlanmaya başladılar. Demiryolu özelleştirmelerinin uygulandığı ülkelerde personel kıyımı yaşanmaktadır, trafik emniyeti tehlikeye düştüğünden dolayı sık sık kazalar meydana gelmektedir. Yolcular ve yük taşıyıcıları daha fazla ücret ödemek zorunda kalıyorlar.

Demiryollarında örgütlü dernek ve sendikaların oluşturduğu platform olarak bir eylem süreci başlattık. Bu eylem süreci kapsamında Bilecik’teyiz. Yasa tasarısının geri çekilmesini istiyoruz. Bu yasa tasarısı geri çekilmediği takdirde 16 Nisan’da Türkiye çapında demiryollarında bir günlük iş bırakacağız.

Özelleştirme uygulamalarından Türkiye halkına neler getirdiğini hep birlikte gördük. Bu nedenden dolayı karşıyız. Yine bu eylemin sadece BTS tarafından yapıldığını belirtmektedir. Bu da bir yalandır. Sadece sendikamız değil Kamu-Sen’e bağlı Türk-Ulaşım-Sen de bu yürüyüşün içerisindedir. Bu platformun bir üyesidir. Onun dışında da demiryollarında örgütlü 10 dernek bu yürüyüşümüzü ve grevimizi desteklemektedir.”

“Yine bir özelleştirme uygulamasıyla karşı karşıyayız.” diyerek sözlerine başlayan Türk-Ulaşım-Sen Genel Sekreteri Cihat Koray şöyle konuştu:

“Özelleştirme uygulamasının bugüne kadar sonuçlarını dile getirdiğimiz gibi yine burada Bilecik halkıyla paylaşmak için bir araya geldik.

Kanun, demiryollarının kurumsal sorunlarına çözüm getirecek hiçbir madde içermemektedir. Demiryollarının tabi ki işletme olsun, altyapı olsun, bir takım sorunları var. Sonuçta 156 yıllık bir kurum. Ancak yapılan yeni yapılanma adı altında kamuoyuna sunulan kanunla bu sorunlarla, bu sorunların çözümüyle alakalı hiçbirşey yok. Kanunun amacı diğer özelleştirme uygulamalarında olduğu gibi demiryollarının ekonomik bağımlılıklarının çok ucuz bir şekilde birilerine peşkeş çekilmesidir. Kanunu hazırlayanlar, kurumun sorunlarıyla alakalı olmadığı gibi iyi niyetli değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonuna demiryolu kanunu, TCDD’nin yapısı KİK olarak yani kamu kurumu olarak gitti. Fakat komisyonda iktisadi devlet teşekkülü olarak çıktı. Piyasa şartlarına göre bundan sonra faaliyetlerini sürdürmek zorunda.

Genel müdür, demiryollarında çalışanların iş güvencesiyle ilgili hiçbir sorun çıkmayacağını söylemiş. Aynı şeyi 2005 yılında PTT’yi bölerken de, Türk Telekom’u yaratırken de söylemişlerdi. Ama 2006 yılına gelindiğinde Türk Telekom çalışanlarının başına gelenleri hepimiz gördük. Bu yasa sonrası demiryolu çalışanlarının başına da aynı şey gelecektir. Genel Müdür bu yasanın bir özelleştirme yasası olmadığını söylüyor. Ya Genel Müdür, ya özelleştirmenin tanımını bilmiyor ya da her zamanki gibi halkı yanıltmaya devam ediyor. Kamunun, yaptığı hizmetleri özel teşebbüse sevk etmesi özelleştirmedir. Siz yük ve yolcu taşımacılığının %50’sini özel sektöre devredeceksiniz, alt yapı işletmeciliğinin, özel sektörün yapmasının önünü açacaksınız sonra diyeceksiniz ki ‘Bu kanun özelleştirme değildir.’ Buna kimse inanmaz. Ama bunların en büyük özelliği gerçekleri saklamak ve gerçeği saptırmak. Aynı sorunları burada da yaşıyoruz.

Türk-Ulaşım Sendikası ile Birleşik Taşımacılık Sendikası işin başından bu yana özelleştirmeye her zaman karşı gelmişlerdir ve bu karşıtlıklarını demiryolu çalışanları platformu adı altında kamuoyuyla paylaşmaktadır.”

Açıklamaların ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı. ZEYNEP KILBAHRİ

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir