Parti İçerisinde Demokrasiyi Sağlamak İçin Her Şeyi Yapacağız

CHP Merkez İlçe Başkanı Muhiddin Demirci, görevde bulunduğu sürede yapacağı çalışmalara, iptal edilen il kongresine ve gündeme dair birçok konuda açıklamada bulundu. Demirci gazetemize yaptığı açıklamada şunları aktardı:“Belediye başkanlığını mutlaka almalıyız”

“Mayıs'ın 7'sinde ilçe kongremizi yaptık. Ben ilk defa kongreye katıldım ve üç adaylı bir seçim yapıldı. Delegelerin oylarıyla tekrar göreve geldik. İl kongresinden sonra her köyümüze bir gün ayırmak kaydıyla ziyaretlerde bulunacağız. Oradaki köylü vatandaşlarımızla siyaset, Türkiye'nin geleceğini konuşacağız. 'Siyaseti oradan nasıl görüyorsunuz? Bilecik'e nasıl bakıyorsunuz?' diye onların köyden kente bakış açılarını alacağız. Gittiğimiz köylerde parti ayrımı yapmayacağız. Hepsinin köyle ilgili sorunlarını dinleyeceğiz. Nereyle sorunları varsa sorunlarına yardımcı olmaya çalışacağız. Buradaki tek amacımız şu, Bilecik'te belediye başkanlığını mutlaka almalıyız. Bunun yolu da köyden geçiyor. Köy kent birbiriyle ilişkili, köyde oturan insanın şehirde oğlu var, kardeşi var. Hem onlarla paylaşacağız, hem de dolaylı olarak Bilecik'te oturan yakınlarıyla paylaşacağız.
 
'Parti içerisinde demokrasiyi sağlamak için her şeyi yapacağız'
 
Bilecik Merkez'de daha önce yaptığımız gibi bu sefer sadece partililerimizi değil, her kapıyı çalacağız. Bilecik'te mutlak sosyal, demokrat, CHP'li belediye başkanlığı da bizim olacak diye onlarla fikir alışverişinde bulunacağız. Eğer iktidar olabilirsek, belediyeyi alırsak neler yapacağımızı onlarla paylaşacağız. Kendimizi onlarla tanıştıracağız, onlara bir güven vereceğiz. 'Biz CHP'den geliyoruz, Bilecik'teki belediye başkanlığını bu seçimde almak istiyoruz. Hedeflerimiz şunlardır, çalışma sistemimizde bunlardır.' diyerek oy isteyeceğiz. Belediyeden yardım alanları tespit edeceğiz. Eğer biz belediyeyi alırsak bu yardımların devam edeceğini söyleyeceğiz. Geçen dönem 111 oyla kaybetmiştik ama konjonktürün durumuna bağlıydı. Bu sefer onu göze almayacağız. Daha kapsamlı, hele hele parti içerisindeki demokrasiyi, birleşmeyi, bütünleşmeyi sağlamak için her şeyi yapacağız.
 
'Ben ilçe başkanı olduğum sürece mutlaka ön seçim yapacağız'
 
Biz göreve geleli 6 ay oldu. Burası her gün 20-30 kişiyle dolup taşıyor. Ben burada akşama kadar bekliyorum, partide çalışmalarımı sürdürüyorum. Nöbetçi arkadaşımız, sekreter hanım burada oluyor. Yani burada içeriye adım atan insanı güler yüzle karşılıyoruz, ilgileniyoruz ve onu sorunsuz olarak buradan gönderiyoruz. Partililerimizle ilişkilerimiz gayet iyi. Eğer belediyeyi alırsak ondan sonra genel seçime hazırlık yapacağız. Birde bizim diğer partilerden önemli bir farkımız var. Biz, ben ilçe başkanı olduğum sürece mutlaka ön seçim yapacağız. Bundan kurtuluş yok, çünkü bunu yapmadığımız sürece parti içinde olumsuzluklar oluyor, küskünler yaratıyoruz. İşte bu 111 farkımızın da bu tip küskünlüklerimizden dolayı gerçekleştiğini düşünüyoruz. Ama ön seçim olursa herkes sonuca razı olacak. O zaman belki 5 kişiyi küstüreceğiz ama ön seçim yaptırmazsak bin kişiyi küstürebiliyoruz. Eğer önseçimi başarırsak Bilecik'te belediye başkanlığını almamak elde değil. 
Merkezlerde, merkez ilçe başkanlığı devamlı gölgede kalmış bir başkanlıktır. Biz onu kaldırdık. Burada Merkez İlçe Tüzüğümüz diyor ki, 'Merkez ilçeye bağlı üyelerin parti temsilcisi ilçe başkanıdır. İl düzeyindeki partililerin temsilcisi de il başkanıdır.' Biz burada temsilciliğimizi gençlik kolu olarak, kadın kolu olarak ve ilçe yönetimi olarak hissettirdik ve buna devam ediyoruz.
 
'Gerçek bir CHP'liye bu yakışmaz'
 
Bilindiği üzere il kongremiz iptal edildi. Aslında sonucu değiştirecek bir itiraz değil bu. O gün orada görevli insanı biz görevlendirmedik. Seçim müdürümüz onu elinden tutup oraya getirmiş. Daha önceki seçimlerde o arkadaşımız orada çalışmış. Biz de listelerde çift aday olduğu için değiştirirken onun adını yazdık. Belki oy pusulasını bende onun elinden aldım ama o karışıklıkta fark etmedim. Hiçbir art niyetimiz olmadan maalesef bir haksızlık oldu. Zaten beyanatı veren arkadaşta, 'Ben fark ettim ve böyle olmasını sonuna kadar bekledim.' Gerçek bir CHP'liye bu yakışmaz. Parti içinde rakiplik farklıdır, başka partilere karşı rakiplik farklıdır. Buna üzgünüz, 14 Temmuz'da yapılacak kongrede büyük bir çoğunlukla tekrar kazanacağımıza inanıyorum. Partimizi en iyi şekilde temsil edeceğiz. İnsanlar her zaman hatalar yapar, mühim olan bunlardan ders çıkarılması. Umarım herkes hakkına razı olur. Bu şekilde bütünlüğü daha iyi sağlayabiliriz diye düşünüyorum. Ben tarafsız, gerçekten parti içi demokrasiye önem veren, bu partinin bir yerlere gelmesi için özen gösteren bir kişiyim. Yapım itibariyle disiplinliyim, ciddi davranıyorum. Partide de bu gerekli. Ben yapmacık hareketlerde de bulunamam. Doğrularım ne ise o doğrultuda çalışıyoruz. Kadın kolları başkanımız Nejla hanımla düşüncelerimiz %99 oranında aynı. Gençlik kollarımızı oluşturduk, onlarda çalışıyor. Partimiz umarım Bilecik'te birinci parti yerine gelecek. Umarım daha sonrada Türkiye'de iktidar olur.
 
'Kurultaya delege gönderemediğimiz için üzgünüz'
 
Kurultaya delege gönderemiyoruz, bu da ayrı bir üzüntü kaynağımız. Demek ki itiraz eden arkadaşlar bunu bile düşünememiş. İlçe kongresinin de usulsüz yapıldığını söylüyorlar, elimizde belgeler var, o zaman itiraz etmedik diyorlar. Aslında bu yakışıksız, kamuoyunda bunun bilinmesi gerekiyor. Biz en demokratik olanı yaptık. İnsanları burada üzmemek için parti içi demokrasiyi dillendiriyoruz. Son mahallemizde kamera gelsin şu yaptıklarımızı bir görsün dedik ama arkadaş, kavga çıkarsa diye getirdiğimizi söylüyor. Öyle bir şey yok, CHP'de buna izin vermeyiz. Biz bu seçimi, ileride genel merkeze, 'Bakın biz böyle bir seçim yaptık.' Demek için, ileride birileri söylediğinde bakın, 'Bilecik'te böyle bir delege seçimi yapılmış.' diyebilsinler diye yaptık. Daha önceki delege seçimlerinde 10 kişi yer almış. Biz %95 katılımla yaptık. Demokrasiyi birden getirmek, parti içi demokrasiyi birden oluşturmak zor. Ama biz 5 aylık sürecimizin içinde % 60'ın üzerinde bunu başardık. Ben 5 aylık ilçe başkanı olmama rağmen arkadaşlarımla birlikte tekrar bu görevi bize layık gördüler. Demek ki insanlara güven vermişiz, vermeye de devam edeceğiz. Partimizi de umarım Bilecik'te birinci parti yapacağız.
 
'Kürtaj konusu gündem saptırmadan başka bir şey değil'
 
Kürtaj konusu tamamen bir gündem saptırma. Türkiye'de birileri düğmeye basıyor, o gün olayları kendileri organize ediyor. Türkiye'nin şu anda bu kadar sıkıntısı varken, kürtaj sorunu gündeme getirilir mi? Tüm komşularınla kavga halindesin, komşun Yunanistan iflas etmiş, onun zararı bize de dokunacak. Suriye'den 20 milyon kişi kaçmış, ülkesini terk etmiş. Sen bunlara bakıyorsun. Diyemiyorsun, 'Ülkenizi orada temsil edin, niye kaçıyorsunuz?' bırakıp kaçan vatandaş olur mu? Tamamen gündem saptırması, yani bir insanın bir kadının günlük yaşamına bu denli müdahale edilmez. O zaman başbakan kalkıp bir erkeğe de bir bayana da 'Sen şöyle hareket et' deme eşiğine geldi. Bu, karı-koca-çocuk arasındaki ilişkiler. Türkiye'de bu denli sorunlar varken, gündeme alınması gündem saptırmadan başka hiçbir şey değildir. Ülkenin gündemini saptırıyorlar ve birileri aslında düğmeye basıyor. 
Sayın Başbakanımız Gülen'i davet ediyor. O da ağlayarak, 'Gelemem, henüz orası güvenlikli değil.' diyor. Sen kendi ülkenden korkuyorsun, Amerika'da krallar gibi oturuyorsun. Onu kimseye yutturamazlar. Amerika'nın elinde, onu orada kullanıyorlar. Fakat vatandaşlarımız bunun farkında değil. Umarım insanlar bir gün gerçeği görürler. CHP iktidarında inşallah bu aksaklıklara meydan vermeyeceğiz.”
ZEYNEP KILBAHRİ
 


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir