Polat Neden Aday Olduğunu Anlattı

10 yıl AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi olarak görevde bulunan Polat, görevi boyunca çok sayıda köyü ziyaret ederek çiftçilerle görüştüklerini ve onların dertlerini çok iyi bildiğini söyledi. 10 yıllık tecrübesiyle Ziraat Odası Başkanlığı görevinde faydalı işler gerçekleştireceğini kaydetti.

Polat şöyle konuştu:

“Çok değerli Bilecikli Osmaneli ilçemizin ekmeğini topraktan kazanan çiftçi kardeşlerim, bugün Osmaneli Ziraat Odası’nda yapılacak seçimlerle ilgili neden aday olduğumu açıklamak ve hedeflerimi kamuoyuna paylaşmak için değerli basın mensuplarımızın aracılığıyla sizlerle göz göze gelmek veya haberleşmek, sizlere projelerimi duyurmak amacıyla bir araya geldik.

Öncelikle bu odanın amaçlarını misyonunu vizyonunu açıklamadan önce bizlere bu fırsatı veren siz değerli basın mensuplarına öncelikle teşekkür ederim.  Sizler bu memleketin eğrisiyle doğrusuyla herkesin tercümanı olup doğru bilgileri hedefleri olan insanları, insanlara ulaştırmak kaynaştırmak için varsınız. Bu konuda tekrar tekrar teşekkür ediyorum.

 

‘Neden aday oldum?’

 

Özellikle ilimle ilgili değil de ilçemle ilgili amaçlarımı, neden aday olduğumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Değerli çiftçi kardeşlerim, neden adayım? Öncelikle neden aday olduğumu, Ziraat Odaları’nın güçlü bir Sivil Toplum Örgütü olduğunu açıklayarak söyleyeyim. Güçlü bir sivil toplum örgütü olmakla kalmayıp meslek kuruluşu, en güçlü meslek kuruluşlarından biridir. Aynı zamanda da Ziraat Odaları çiftçilerin sendikasıdır. Biz böyle değerlendirerek yola çıktık. Neden aday oldum? 10 yıllık İl Genel Meclis Üyeliği görevim sürecinde köylerimize ziyaretlerimi, hizmetlerimi verirken köylerimizin dertlerini dinlerken zaman zaman çiftçilerimizin serzenişleri ile karşılaştık. Şunu diyebilirsiniz, evet karşılaştınız da bu dertlerle niye hemhal olmadınız? Bizler şuna inanan insanlarız, hayatımız boyunca görev aldığımız her ortamda birileri bir tarafa seçilmiş, bir yerlere atanmış ise herkesin kendi işini yapması en doğrusudur mantığıyla pek müdahil olmak istemedik. Vatandaşımız devamlı şikayetçi oldu. Neyden şikayetçi oldu? Odanın verimsizliğinden, odanın aidatlarının yüksekliğinden, odanın tarım ile ilgili bir şeyinin olmamasından şikayetçi oldu. Bizde bilgilendirme görevimiz bittikten sonra dedik ki madem öyle bu dertleri, sorunları biliyoruz, bunlara çözüm yolunda tercüman olmaya gayret edelim. Bu nedenle aday olduk.

 

‘Osmaneli tarım potansiyeli Bilecik’in %50’sine eş değer’

 

Ben şunu belirteyim, bizim Osmaneli ilçemiz Bilecik tarımının %50’sine tarım potansiyeline eş değer bir ilçe. Ama ne yazık ki ilçemiz il tarımının %50si potansiyelinde bir ilçe olmasına hasebiyle istenilen desteği istenilen katkıyı bakanlıkların veya devletin yapmış olduğu projelerden faydalanamamış. Bunları kısaca arz etmek istiyorum. Ziraat Odası’nın bir vizyonu ve misyonu olmalı. Çiftçilerine sadece çiftçi belgesi verip onları çiftçi belgesiyle yetindirecek durumda olmamalı. Birinci amacı çiftçinin kaliteli, verimli ürün sağlamasını, eğitimiyle, kültürüyle, her yönüyle yanında olmasını amaçlamak. Üreticimize öncelikle kış aylarında eğitim seminerleri vererek üreticilerimize kaliteyi artırmak. Amaçlarımızdan birisi de devletimizin çiftçiye verdiği hibelerden en azından % 50-75 yardımlardan ivedilikle ilçemizdeki tarım potansiyelini daha kaliteli duruma getirmek için bu yardımlardan faydalanmak. Ziraat odalarını sadece kendi gücüyle, kendi imkanıyla baş başa bırakmamak, belediye ile birlikte işbirliği yaparak bölge bölge kooperatifler veya üretici birlikleri oluşturarak pazarı başka pazarlarda fiyatı belirlenen bir ziraat odası ve birliği değil fiyatları belirleyen bir birlik oluşturmak. Ziraat Odası oluşturmak, yani pazarda söz sahibi olmak. Yine hükümetimizin odalarımıza imkan sağladığı tarım danışmanlığı projelerini geliştirmek.

 

‘Üyelik aidatlarını düşüreceğiz’

 

Üreticilerimizin en büyük sıkıntısı olan aidat girdilerini yani üyelik aidatlarını bugünün şartlarında ilk giriş üyelik aidatını 250 TL’den başlayıp 2 TL’ye kadar olduğunu görüyoruz. Ben çok Ziraat Odalarını Ziyaret ettim gezdim. Türkiye genelinde bizimki kadar yüksek aidat alan bir ilçe yok. Ziraat odası yok. Kendi ilimizde olmadığı gibi çevre il ve ilçelerde de yok. Bizler eğer vatandaşımızın delegelerimizin teveccühüyle göreve gelirsek böyle bir imkan verilirse 250 lira olan giriş aidatını 50 TL’ye düşüreceğiz. Az insandan çok para alarak odanın ihtiyaçlarını gidermek değil. Çok insandan az para alarak yine aynı meblağlarda tarım potansiyelimizi Ankara’ya doğru yansıtmak amacıyla bu aidatları bir defa aşağı düşüreceğiz. Yıllık aidatları ise mevzuatın ön gördüğü minimum seviyeye çekeceğiz. Minimum seviye, mevzuatta belirtilen en düşük miktar, asgari ücretin %2’sinin altında olamaz diyor. Çoğu da % 49 yani bir oda yönetimi olarak yıllık aidatı dönüm başı 4 TL’de yapabilir 25 kuruşta yapabilir. Bunu yapan bunu uygulayan odalar çok.

Yine çiftçilerimiz için bölgemiz için çok önemli olan Ziraat Odası’nda çiftçimize yılda bir defa ömründe bir defa lazım olacak makineleri bulundurmak. Bunlar örneğin gübre dağıtma makinesi, büyük tohum ekme makineleri. Taş kırma makineleri gibi çiftçinin kapısında olmayıp ziraat odasından bu imkanlardan yararlanabilecek sunmak. Yine çiftçilerimizin girdi maliyetlerini aşağı çekebilmek için çiftçilerimizi özel zirai dükkanlara mahkum etmemek. Onlarında odayla rekabet edebilmesi yönünde odamızda gübre, ilaç, fide, fidan ne gerekiyorsa hepsiyle ilgili ne gerekiyorsa bunu odamıza kazandırıp odamızda bulundurup çiftçilerimizi bunlardan yararlandırmak.

 

‘Görevi diğer arkadaşlardan daha iyi yapacağıma inanıyorum’

 

Bu saydıklarımı yapabilmek ve bunları oluşturabilmek için ne gerekiyor? Öncelikle bugüne kadar kurulmuş olan 10 yıllık Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanımız sayın Ertuğrul Ünver abimize bu vesileyle de teşekkür ederiz. Bu konuda gayretleri, amaçları oldu ama yeterince ilçemize fazla bir şey kazandırdığı kanaatinde değilim. Bunun muhasebesini yapmak şimdi bize düşmez. Tabi ki onun da amacı ilçeye bir şeyler kazandırmaktı. Bir takım girişimlerde bulundu ama olmadı. Niye olmadığını ben sorgulamak zorunda değilim. Ben şunu söylüyorum. Eğer şu anda adaylığı söz konusu olan benden başka 2 arkadaşımız daha var. Şu andaki mevcut başkanımız Ertuğrul Ünver bey bir de Ak Parti Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zafer Seyyar bey. Tabi Ak Parti derken bende Ak Parti’nin 10 yıl İl Genel Meclisi üyeliği yapmış bir parti üyesiyim. Biz bunu siyasi parti yarışı gibi değil bir sivil toplum örgütünün her kesimden, MHP’den CHP’den yani Saadet’inden mevcut partilerden. Bir parti hariç onu isim olarak telaffuz etmek istemiyorum. Onlar olsa bile böyle bir partiden benim oluşumumda kimse olmasını kabul etmiyorum. Çünkü ülkemizin birlik beraberliğini bozmak isteyenleri yanımıza almak bize yakışmaz. Böyle bir oluşumu oluşturmak için de yeni bir heyecan, tarımla iştigal eden büyük köylerimizden, tarıma örnek olacak tarımın vizyonunu değiştirecek, bizlere katkı sağlayacak arkadaşlardan oluşturarak vatandaşın çiftçilerin huzuruna çıkmak istiyoruz. Şundan herkes emin olsun ki bu saydığımız 2 arkadaştan. Bu işi en iyi yapacağıma güveniyorum, kendime güveniyorum. Bu konuda tecrübem var. Çünkü 10 yıllık geçmişte bir İl Genel Meclisi Üyeliğim vesile olduğumuz bir sürü yatırımlar, hizmetler, bürokrasiyi, bürokratı kapıların nasıl açılacağını, kapanacağını iyi bilen birisiyim. Kurduğum ekiple memleketime milletime onlardan daha iyi hizmet edebileceğime inanıyorum. Çünkü ben bu sözü niçin söylüyorum? Bizim belediye seçimlerimizde sayın Münür Şahin Bey Belediye Başkanımız, şunu hep vurguladı. Hepsi değerli, kaliteli insanlar. Evet bende aynı şeyi söylüyorum. Zafer de, Ertuğrul Bey de birisi kurucu başkan birisi yine tarımla iştigal eden bir arkadaşımız. Ama bu işler zaman ve mekan işi. Zaman ayırabilmek çok önemli. Bu işi sevmek çok önemli. Topluma hizmet etmenin bir ibadet olduğunu bilebilmek çok önemli. Benim başka bir amacım yok. Benim vatandaşıma milletime 10 yıl verdiğim hizmetlerin daha fazlasını, daha güzelini geneline yaymak. Bütün çiftçilerimizi bundan yararlandırmak amacıyla yola çıktım. Bunun için böyle bir açıklama ihtiyacı duydum.

 

‘Çiftçilerimizi gelir kapısı olarak görmeyeceğiz’

 

Çiftçilerimizin kendilerine gelir kapısı olarak görmeyeceğiz. Biz çiftçilerimizi kesinlikle odamıza gelir kapısı olarak görmeyeceğiz. Çiftçilerimizin hizmetkarı olarak kendimizi addedeceğiz. Benim olduğum ortamda, benim olduğum yönetimde bu böyle olmalı. Geçmişte sizlerle uzaktan yakından takip ediyorsunuz. 10 yıl beraber çalıştık. Sizler bizim yapmış olduğumuz hizmetleri zaman zaman vatandaşımıza duyurdunuz, aracılık yaptınız teşekkür ediyoruz. Bunların kat kat fazlasını yapabilmek amacıyla yola çıktık. Ben sözlerimi daha fazla uzatmak istemiyorum. Bu bir seçimdir nasip olur olmaz. Ama amacımızın niyetimizin halis olduğundan herkesin emin olmasını istiyorum. Hiçbir güç karşısında boyun bükmeden kendi yüreğimi ortaya koyarak kimsenin üzerine basmadan bu göreve talip oldum. Vatandaşımızın delegelerimizin takdirine sunuyoruz. İnşallah Allah muvaffak eder bize de burada bir 4 yıl çalışma imkanı verilir. Tekrar basın mensubu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”

 

“Partiyle ilgili sıkıntım yok”

 

“Aday olmamanız yönünde partiden gelen bir şey var mı?” diye sorulması üzerine Polat, “Burası yeri ve zamanı değil ama arz edeyim. Bizim partimizde, bizim diyorum çünkü benim geçmişimde 10 yıl hizmet yaptığım, gururla, şerefle çalıştığım mesai arkadaşlarım. Bir defa partiyle ilgili herhangi bir sıkıntımız yok. Parti dediğimiz zaman partiyi ayıracağız. Az önce söylediğim gibi parti bu işin dışında. Bu partinin alt organı değil sivil toplum örgütü. Türkiye’mizde en büyük sivil toplum örgütü olan, en güçlü sivil toplum örgütü Ziraat Odaları. Parti içinden bir adayın çıkması böyle bir algı oluşturdu. İnşallah bunu da çözeceğiz. Ama çözülmemesi durumunda veya 2 adayla 3 adayla seçime gidilmesi durumunda da delegenin verdiği karara saygı duyacağız. Ama partimizin tabi ki bizi daha önce bu işlerde bir sürü görevler verdi, bir sürü hizmetler yapmamıza fırsat tanıdı. Özellikle parti teşkilatım adına hiç kimseden bu konuda bana olan bir tepki beklemiyorum. Bunun olup olmaması durumunda da partimizin mağdur edilmemesi konusunda bütün herkesten anlayış bekliyorum.

 

‘Biz dava adamıyız’

 

Bazı şeyleri konuşmamak belki daha doğru olur. Parti teşkilatımız demeyeyim ama parti içinden birkaç arkadaş bu arkadaşı bu işe yönlendirdiler. Ama bu birkaç arkadaşta partiyi temsil etmiyor. Yeri geldiğinde sıkıntı olursa eğer bunları da açarız. İsim isim zikrederiz. Benim bir elimin parmaklarını geçmeyecek olan sayıdaki birkaç kişi parti yönetimiyle hiç ilgisi olmayan birkaç arkadaşın bu arkadaşı buraya yönlendirmesiyle alakalı. Özellikle bizim partideki arkadaşın Zafer Seyyar kardeşimizin bu işe çıkması 3-5 muhtar ve 2-3 tane belediye çalışanının haricinde insanlar değil. Bunu kamuoyu iyi bilsin. Bizler hizmet edebileceksek yine iktidar olan belediyemizin imkanlarından yararlanacağız. Bundan hiç kimsenin tereddüdü olmasın.

Biz bir dava adamıyız. İnandık, güvendik, hizmet ettik. Ak Parti teşkilatı olarak adlandırmayacağız kazanırsam

da kaybedersem de kesinlikle Ak Parti’yle bir alakası yok. Ben onu oraya bağlamıyorum. Ak Partili gibi görünüp kendine iş imkanı sağlayan birkaç arkadaşın o arkadaşımıza yön vermesiyle aday oldu arkadaşımız. Aday adayı oldu belki bu süreçte çekilecek veya bizimle beraber olacak. Daha bunu da bilmiyoruz. 10 günlük bir süre var. Böyle zamanlarda 1 gün çok uzun bir süredir. Memleketimiz için hayırlı uğurlu olur. Kim kazanırsa kazansın memleketimize faydalı olmak için çalışacaktır. Bizim bundan hiç şüphemiz yok. Ama ben tekrar söylüyorum. Hangisi olursa olsun ben onlardan daha iyi bu işi yapacağımdan eminim. Bu konuda bütün kamuoyununun güvenini almak istiyorum. Memleketimize milletimize hayırlı olsun diyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. Teşekkür ederim.”



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir