Poyraz’dan muhalefet ve cemaat hakkında çarpıcı iddialar

Ak Parti İl Başkanlığı’nda basın açıklamasında bulunan Poyraz, Chp ve Mhp’nin ağız birliği yapması konusunu eleştirirken, cemaat yapılanması hakkında da  “ Cemaat şu anda çok klasik, geçmişten alışageldiği taktiği uyguluyor. Biz ticarete karışmayız deyip, ticaretin alasını yapıyorlar. Bir sürü Sivil Toplum Kuruluşları var, belli dernekleri var. Biz yönetime karışmayız diyorlar, devletten uzak dururuz diyorlar, devletle işimiz olmaz diyorlar ama bu son olaylarda da net bir şekilde ortaya çıktı. Devletin en kılcal damarlarına kadar işleyecek şekilde de bir yapılanma içine girip, o yapılanma içinde de devletin dışında üstelik paralel yapılanma çerçevesinde de sanki o kurumun başında bir Genel Müdür var, bir de onun yanında cemaatin bir Genel Müdürü var. Emniyetin bir başında Genel Müdür var, bir de cemaatin imamı var gibi, yargının başında başkanlar var bir de cemaatin imamı var gibi paralel yapılanma olduğu zaten ortaya çıktı. Onlar da zaten deşifre olunca da yurt dışına kaçtılar.” İfadelerinde bulundu.

“Geçmişte birbirinin karşısında olan partilerin nasıl kimliksizleştiklerini görüyoruz”

30 Mart yerel seçimlerinin mahiyeti itibariyle genel seçimlere dönüştüğünü ifade eden Poyraz, seçim sürecinde bir tuhaflık yaşandığını belirterek  “ Ak Parti olarak hem Türkiye genelinde hem de Bilecik özelinde baktığımız zamanda siyasi partilerin tavırları, söylemleri noktasında da pek çok ilki yaşadığımızı da söyleyebiliriz. Geçmişte birbirinin karşısındaymış gibi görünen siyasi partilerin aslında bu seçimlerde nasıl dirsek teması halinde olduklarını veya nasıl kimlik değiştirdiklerini veya nasıl kimliksizleştiklerini de görüyoruz.” dedi. Bu bağlamda Ankara’dan Belediye Başkanı olan Mansur Yavaş hakkında “ Ankara’da, bir seçim önce yerel seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi’nden aday olan bir Belediye Başkan Adayı, bu seçimde tam karşı cephede gözüken Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday olabiliyor “ ifadelerinde bulunan Poyraz, Bilecik’ten de örnek vererek “ Bir bakıyorsunuz bir seçim öncesinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday olan bir Belediye Başkanı Adayı bu seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi’nden aday olabiliyor. Demokrat Parti’den aday olan bir Belediye Başkanı Adayı Milliyetçi Hareket Partisi’nden Aday olabiliyor. Parti kimlikleri ile aday kimliklerinin iç içe geçtiği, karıştığı ve kimin ne dediği çok belli olmayan bir seçim süreci yaşıyoruz.” İfadelerinde bulundu.

“Diğer adaylar projesizlik örneği olacak şekilde kampanyalarını sürdürüyor”

Poyraz konuşmasının devamında şu sözleri kaydetti

“Bu seçimde baktığınız zaman, söylem bazında da parti kimliği anlamında ne dediği belli olmayan bir takım söylemlerle karşılaştığımızı görüyoruz. Ama özne itibariyle baktığımız zamanda bütün siyasi partilerin aslında farklıymış gibi gözükse de aynı söylemler üzerinden siyaset yaptığını görüyoruz. Genel seçim havasında belli klişeler üzerinden, yolsuzluk kavramları üzerinden yürütülen bir seçim kampanyası. Bu siyasi partilerin veya adaylarının yerelde bir projesi var mı? Önerisi var mı? Bizim adaylarımızın arkasından zoraki proje açıklamaları yaptığını görüyoruz. Bugün bizim Belediye Başkanı Adayı arkadaşlarımız il merkezimizden başlamak üzere en küçük ilçemize kadar her birisi projelerini vatandaşları toplayıp anlattı. Dün akşam Gölpazarı’ndaydık, kalabalık bir heyete adayımız Gölpazarı ile ilgili olarak projelerini ortaya koydu. Ondan önceki gün İnhisar’daydık. İnhisar küçük bir ilçemiz olmasına rağmen, İnhisar meydanında Belediye Başkan Adayı arkadaşımızın, üstelik de mevcut Belediye Başkanı olmasına rağmen projelerini ortaya koyduğunu görüyoruz. Diğer adaylar da çamur at izi kalsın şeklinde birtakım iftiralarla, projesizlik örneği olacak şekilde yalan yanlış söylemlerle kampanyalarını sürdürüyorlar.

“İki siyasi partide şu anda cemaatin dümen suyuna gidiyor”

Hem Chp olsun, hem de Mhp olsun, hem de diğer siyasi partiler olsun, hepsinin ağzında aynı söylemler var. Sanki dışarıda bir el bu ortamı hazırlayarak bunlara dedi ki ‘ Size siyaset yapma anlamında bir argüman hazinesi sunuyoruz,  bunlar üzerinden konuşun’ dedi. Bahçeli’de aynı şeyi söylüyor, Kılıçdaroğlu’da aynı şeyi söylüyor. Burada bakıyorsunuz Bahattin Şeker’de aynı şeyi söylüyor, Yeri geldiği zaman diğer Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı da aynı şeyi söylüyor.

Sayın Başbakanımız da ısrarla söylüyor, bu iki siyasi partide şu anda cemaatin dümen suyuna gidiyor. Bunun tabi delilleri de var. Malum televizyon kanallarını izlerseniz, yayınlanmış olan bütün klişe söylemlerin aynı aralıkta da her iki siyasi partilerin de sözcülerinin ağızlarında olduğunu görüyoruz.

Bu süreçte, biz sıklıkla siyasetin siyasetçiler tarafından yapılması gerektiği konusunun vurgusunu yaptık. Dedik ki, eğer siz cemaat olarak siyaset yapmak istiyorsanız, bir siyasi parti kurun, vatandaşın karşısına çıkın, ilkeleriniz neyse, projeleriniz neyse, vatandaşa kendinizi anlatın. Vatandaş size takdir ederse, hem yerelde hem de genelde iktidar olursunuz”

Cemaat yapılanmasını eleştirirken Özel Sevgi Çiçeği Ortaokulu’nda bazı İl Müdürlerinin Ak Parti aleyhine konuşmaların yapıldığı iddia edilen toplantı konusuna da değinen Poyraz “ Özel Sevgi Çiçeği Okulu’nda İl Müdürleri toplandı, telefonlar toplandı. Bu arkadaşlara, üstelik de okulun çatısı altında hükümetin, Sayın Başbakanın, Bakanlarımızın aleyhinde, Başbakanlarımızın danışmanlarının aleyhinde bir sürü şeyler konuşulmuş,  sonradan da İl Müdürlerinin bir kısmı dediler ki ‘ Evet,  bu konuşmalar oldu. Böyle bir toplantının olduğunu bilseydik gitmezdik’ dediler,  ifadelerini aktardı.

“Hem bu toplantıya katılacaksınız, hem de göreviniz başında kalacaksınız”

Görevine son verilen Bilecik İl Milli Eğitim Müdürü hakkında da görüşlerini belirten Poyraz,” Böyle bir toplantı yapıldıysa, İl Milli Eğitim Müdürü’nün bu okulun denetiminden sorumlu olarak, bir kere sonradan haberi olsa bile bu toplantı üzerine bir inceleme başlatması gerekirdi. Kaldı ki burada, Sayın İl Müdürünün bizatihi kendisinin de toplantıya katılması söz konusu. Denetiminiz altında olan okulda olan bir toplantı, böyle bir toplantı olacak, hem bu toplantıya katılacaksınız hem de göreviniz başında kalacaksınız. Bu zamana kadar hemen hemen hiç problem yaşamadığımız gerek kişi olarak, gerekse ahlak olarak, çalışkanlık olarak da en rahat çalıştığımız arkadaşlarımızdan bir tanesiydi. Sonuçta da bu olayın affedilecek bir tarafı yok. Süleyman kardeşimizle yine kardeşlik hukukumuz bakidir, kendisine bugüne kadar Bilecik’e verdiği katkılardan dolayı çok teşekkür ediyoruz ama böyle bir toplantı yapılmışsa ve çıkıp da İl Müdürü bu okulun çatısının altında burası özel okul da olsa, diğer devlet okullarından farkı yoktur. İlköğretim çatısı altında ‘ Siz siyaset yapamazsınız, ilköğretim çatısı altında devlet büyüklerine ulu orta iftira atamazsınız, bunlar yanlış şeylerdir demiyorsa orada bir yanlışlık vardır.” dedi.

“Cemaat yurtlarında zorla Başbakan aleyhine görüntüler izletiliyor”

Cemaat evleri ve yurtlarında kalan öğrencilere ilişkin iddialarda bulunan Poyraz, öğrencilere zorla Başbakan Erdoğan hakkında internette çıkan görüntüler izletildiğini iddia ederek şu ifadelerde bulundu:

“Hem Bilecik’imizde hem Türkiye genelinde özellikle yurtlarda ve evlerde kalan öğrenciler üzerinde siyaset yapıldı ve bu öğrencilere baskı yapıldı. Zorla Sayın Başbakan’ımızın aleyhine, hükümetimizin aleyhine hazırlanan bir takım filmlerin izlettirildiği noktasında kamuoyuna haberler yansıdı. Pek çok ilde artık buna dayanamayan öğrencilerin evleri ve yurtları terk ettiğine dair haberler basında yer aldı. İlimizde de her gün 3-5 arkadaş gelip partimize gelip bunları zaten anlattılar. Bilecik merkezde 100’ün üzerinde üniversite öğrencisi arkadaş, cemaate ait olan evlerden ve yurtlardan ayrılma noktasında taleplerini ilettiler ve defaatle buralarda siyaset yapıldığına dair şikâyetlerini ilettiler. Biz tabi bazı şeyleri biliyorduk, duyuyorduk ama ne izletiyorlar, ne gösteriyorlar noktasında çok net olmayan bilgilerimiz vardı ama yakın zamanda cemaatin artık sadece taban noktasında değil, orta kademede de veya üst kademede denilebilir ya bu işte bir yanlışlık var arkadaş. Sonuçta, biz bu memlekette eğitim hizmeti yapmamız gerekir, sosyal faaliyetlerde bulunmamız gerekir ama yıllarca söylediğimiz siyasetten uzak kalmamız gerekir noktasında dururlarken biz siyasetin göbeğine bodoslama yürüyoruz, bu çok yanlış deyip artık kendi işlerinden de yönetici kademlerinde sorumluluk üstlenmiş arkadaşlarımızda bundan çok ciddi sorumluluklarını dile getirmeye başladı.”

“Çıkıp desinler ki hayır biz böyle şeyler izletmiyoruz desinler, yalanlasınlar”

İçerisinde Başbakan hakkında çıkan montaj olduğu iddia edilen kasetlerden, Başbakan’ın aleyhinde çıkmış haberlerin yer aldığı birtakım görüntülerin cemaat öğrencilerine izletildiğini vurgulayan Poyraz, görüntülerin içeriği hakkında “ Bir takım haberlerin ardı ardına eklenmiş olması sonucu bir takım görüntüler var, özel çalışılmış bir takım şeyler var. Özellikle İran ile ilgili olarak, Türkiye’deki yöneticilerin İran’ın tamamen tesiri altında olduğuna dair özel çalışılmış profesyonelce hazırlanmış bir takım görüntüler var. Çıkıp desinler ki hayır biz böyle şeyler izletmiyoruz desinler, yalanlasınlar, muhtemelen bunlar başka yerlerde teyit edilir. İddia edilen o ki, bunlar insanlara kapalı toplantılarda izlettiriliyor. Bu görüntülerin içerisinde hukuki noktada sıkıntı çıkartacak olan hususlarda var. Bugün internette yer almış olan bir kısmının montaj olduğu ortaya çıkan, bir kısmının devlet güvenliğini de tehdit edecek şekilde Sayın Başbakan’ın özel konuşmalarının da içerdiği konuşmaları zaten derleyip toplamışlar. Hukuki sıkıntı olmaması ve kişilik haklarının korunması anlamında bunları çıkarttık. Zaten ilgili kişiler bunların montaj olduğunu ortaya koymuşlar, montaj olduğuna dair açıklama yapmışlar, onlarca açılmış dava varken bizim burada tutup da açıklamamız çok doğru değil.” Dedi.

“Montaj kasetlerle Alperenleri de sokağa dökmeye çalışıyorlar”

Toplumsal kargaşa çıkartılması noktasında, toplumun sinir uçlarına dokunacak bazı oyunlar yapıldığını belirten Poyraz “  Geçmişte gezi olayları gündeme getirildi, toplumsal bir kalkışma içerisine gidilmesi amaçlandı. Arkasından Berkin olayıyla, özellikle Alevi kesimi üzerinde bir çalışma gayreti içerisine girildi, onları tahrik etme anlamında. Bu hafta da Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasıyla ilgili olarak birtakım çalışmaların yapıldığına dair internette birtakım iddialar var. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nın bir camide cemaatle saf tutarken fotoğrafını almışlar, kaza sonrası askerlerin gezdiği ortamda askerlerin ortasında namaz kılar vaziyette. Verilmek istenen mesaj, aslında rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, helikopter kazasından sağ kurtuldu ama devlet büyükleri bilgisi dâhilinde Muhsin Yazıcıoğlu, infaz edildi. Burada alperenleri sokağa dökme gayreti içerisinde olacakları noktasında endişemi paylaşmak istiyorum. Uludere konusunda da belli hatalar, yanlışlar, raporlara da yansıdı, bu anlamda açılan davalarda devam ediyor. Bu noktada da Uludere olayının devlet büyüklerinin bilgisi dâhilinde tertiplendiği noktasında yine internet ortamında bir takım şeyler konuşuluyor. Şu anda cemaat ısrarla başta Sayın Başbakan’ımız, Bakanlarımız ve danışmanları olmak üzere İran’ın etkisi olduğu iddialarını her ortamda dillendiriyorlar.” İfadelerini kullandı.

“Kılıçdaroğlu ne konuşuyorsa, Şeker’de onu konuşuyor”

Mhp Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker hakkında da söylemlerinin, Chp Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu’nun söylemlerine benzediğini iddia ederek eleştiren Poyraz “Burada Sayın Milletvekilimiz Bahattin Bey konuşma yaptı, konuşmalarının %90’ı Kılıçdaroğlu ne konuşuyorsa, Bahattin Şeker’de aynı şeyi konuştu, açıkçası Bahattin Şeker’e de yakıştıramadım. Geçmişte de Bilecik’imize önemli çalışmaları olmuş ve siyasi kimlik olarak da önemli bir siyasi aktör olduğunu düşünüyorum. Ama gelinen noktada Bahattin Bey’in, Kılıçdaroğlu ağzıyla konuşmasını ne kendisine yakıştırdım ne de Milliyetçi Hareket Partisi’nin kuruluşundan itibaren oluşturduğu değerler silsilesine yakıştığını söyleyebilirim.” dedi

Ayrıca Haber 11 sitesinin de Ak Parti’den 30 kişinin istifa ettiğine yönelik yaptığı haberin yalan haber olduğuyla ilgili iddialarda bulunan Poyraz, “ Haber 11 bir haber yapmış. Ak Parti’den istifalar devam ediyor, 30 kişi daha istifa etti diye. Ben arkadaşlarla konuştum, öyle bir şey yok. Tamamen masa başında üretilmiş olan bir haber. Ya Haber 11’in başındaki arkadaşlarımız bu haberi kendileri ürettiler, yalan haber yazdılar, hiç alakası olmayan bir de resim koymuşlar. Bu kişilerin Ak Parti’yle hiçbir alakası yok. Ya da birileri bunları kötü işletti. 17 Aralık’tan bugüne sağlık ve diğer sebeplerden dolayı 27 kişi istifa etmiş. Fakat 17 Aralık’tan bugüne, bu yaşanan süreçte de Ak Parti yaklaşık 480 kişi de gelmiş üye olmuş. Haber 11’in bu yalan haberin karşılığı olan haberi teyit edecek ne partimize ne de İl Başkanlığımıza, ne İlçe Başkanlığımıza istifa anlamında resmi dilekçeyle başvuran hiç kimse yok.” ifadelerinde bulundu. BETÜL SÖNMEZER