Poyraz’dan, Şeker’e Sert Açıklamalar

Milletvekili Şeker’in, son günlerde yaşanan ‘yolsuzluk’ iddialarıyla ilgili yaptığı açıklamalara Milletvekili Poyraz’dan cevap geldi.

Poyraz, yaptığı açıklamalara Milletvekili Şeker’in de inanmadığını bunun tavrından belli olduğunu belirtti.

Poyraz açıklamasında şunları aktardı:

“Biz enayi miyiz? Sonuçta burada bir ticaret var. Bu ticaret bugüne kadar meşru bir şekilde devam etti. Bu ticarete ortak olanlar olmuş mudur? Bir şekilde. Şimdi iddia ediliyor, bakanların çocukları, şunlar bunlar. Zafer Çağlayan dediğiniz kişi daha önce Ankara Sanayi Odası Başkanıydı. Zaten ticaret yapıyor. Bu ticaretin bir yerlerinde İran’a bu mallar gelip giderken bir şekilde olaya müdahil olup yardımcı olmuş olabilir mi, olabilir. Şimdi Bahattin Bey çıkmış toplantı yapmış. Açıkçası bugüne kadar geçtiğimiz dönemde çok güzel birlikte iktidar-muhalefet milletvekilliği ilişkisini sürdürdük. Ama şunu da gördüm. Yani toplantıda yazılı basın açıklaması biçiminde açıklama yapıyor. Aslında o okuduğu şeylere de kendisinin de en azından çok fazla inanmadığı tavrından belli. Bunu niye söylüyorum? Zafer Çağlayan’ı Bahattin Şeker benden çok daha iyi tanıyor. Ticaretin içinde olan bir insan. Bahattin Bey de ticaretin içinde.

‘Benzinliklerin önceki imar durumu tarlaydı’

Yeri gelmişken söyleyeyim. Seçim öncesinde biraz da böyle atışmak lazım. Olayı döndürüp dolaştırıp bir gazete kupürüyle başbakanın oğluna getirmeye çalıştılar. Neymiş? Başbakanın oğlu bir vakıfta bir belediye imar değişikliği konusunda talepte bulunmuş. Suç mu bu? İmar değişikliğinde bulunduğu hususta orayı kız yurdu yapacaklar, bir şekilde bir yerden bağlayacaklar. Kimseyi itham etmiyorum da konu anlaşılsın diye söylüyorum. Sayın Milletvekilimiz Bahattin Bey’in Bozüyük’te bir tane benzinliği vardı. Ama geçtiğimiz 2-3 yıllık dönemde üzerine iki tane daha koydu. Peki Bozüyük’teki benzinliğin ister çevre yolundakini söyleyin ister Saraycık yolundakini söyleyin. Daha önceki imar durumu tarlaydı. Gitti belediyeye başvurdu. Benzinlik yapmak istediğini söyleyerek imar değişikliği talebinde bulundu. Arkadaşlar da baktılar uygun gördüler değiştirdiler. Suç var mı yok, ahlaksız bir talep mi, hayır. Belediye Meclisine kanun bu yetkiyi vermiş belediye meclisi bunu değiştirmiş ve şu anda 2 tane benzinliği var.” diye konuştu.

Poyraz, AK Parti gemisinin su almadığını belirterek, bir oyun oynandığını ve oyunla ülkenin batırılmaya çalışıldığını söyledi.

“Batırılmaya çalışılan Türkiye gemisi”

Poyraz açıklamalarına şöyle devam etti:

“Burada hizmetteki kardeşlerime sesleniyorum. Bahattin Bey dedi ya ‘AK Parti gemisi su alıyor’ diye aynı zamanda Milliyetçi Hareket Partili arkadaşlarıma da sesleniyorum. AK Parti gemisinin su falan aldığı yok. Ama batırılmaya çalışılan Türkiye gemisi, bunu bilin. Bu ülke batırılmaya çalışılıyor. Bu oyunu nasıl görmezsiniz, çıkıp ta elinizde gazete kupürlerini alıp da nasıl bu tezgaha siz alet olursunuz. Hele Bahattin Bey yılların siyasetçisi, tecrübeli siyasetçi, ticaretin içinden gelmiş bir insan. Neyin nasıl olduğunu bilen bir insan. Sen çıkıp da mert bir şekilde ‘Burada kumpas var’ niye diyemiyorsun. Herkes olayın farkında ama özellikle ‘ben milliyetçiyim’ diye geçinen kardeşlerimiz arkadaşlarımız dikkat edin, hedefteki ne AK Parti’dir ne Recep Tayyip Erdoğan’dır. Hedefteki Türkiye’dir. İstenen ne? Türkiye tıpkı geçmişte olduğu gibi, öncesinde olduğu gibi ne olacak? Sürünecek. Onların politikalarına uygun politikalar üretecek. Şimdi siz çıkıp ta hedeften cayarsanız 2003 yılında dünyanın en önemli ilk 10 ekonomisinden birisi olacağız derseniz dün kimsenin hayal bile edemediklerini hem merkezi yönetimde hem yerel yönetimlerde yaparsanız, bağımsız bir dış politika izlerseniz herhalde ‘Ben milletçiyim, bu ülkeyi severim, bu ülke için gerekirse hiç düşünmeden canımı veririm.’ diyen kardeşlerimizin de yapacakları tek şey var bu harekete destek vermek. Bundan ötesi yoktur. Kimse kimseyi tezgaha getirmeye çalışmasın. Demirel’in bir sözü vardır. Kokanı tuzlarsınız ama tuz kokarsa ne yaparsınız diye. Şu anda tuzu kokutmaya çalıştılar. Bu ülkede hala memleketini vatanını seven ve resmin bütününü görebilen yargı mensubu arkadaşlarımızda var.” ZEYNEP KILBAHRİ