Rektör Özcan, Üniversitemizi dünyaya tanıttı

Geleceğini, tercih edeceği üniversite ile şekillendirecek gençlere üniversitelerin tanıtımını amaçlayan ve canlı yayınlanan ‘Rektörler Anlatıyor’ programına katılan Rektör Prof. Dr Azmi Özcan, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin kuruluşu, gelişimi ve akademik birimleriyle ilgili bilgi verdi. Öğrencilerin en yetkili ağızlardan okumayı düşündükleri üniversite hakkında bilgi sahibi olmalarını hedefleyen programda üniversite hakkında bilgi veren Prof. Dr. Azmi Özcan, üniversitenin Bilecik gibi tarihi bir dokusu olan yerde kurulmasının yanında modern ihtiyaçlara cevap verebilecek donanıma da sahip olduğunu belirtti.Üniversitenin tanıtım filminin de yayınlandığı program,  ülkemizin yanı sıra Azerbaycan’dan İngiltere’ye geniş bir coğrafyada 58 ülkedeki hedef kitleye ulaşıyor.

Rektör hocadan sürpriz açıklamalar

Programda ayrıca üniversiteyle ilgili yeni gelişmeleri de kaydeden Özcan, üniversiteye Çocuk Gelişimi Bölümü ve İslami Bilimler Fakültelerinin açılacağının müjdesini verirken gece geç saatlere kadar kütüphanede kalan öğrencilerin ulaşımının da  üniversite tarafından sağlanacağının sözünü de verdi. Özcan, Bilecik’in gelişmeye çok müsait bir topografyası olmasına rağmen yapılan yeni yollarla Bilecik’in Bursa yönüne doğru gelişeceğini de aktardı.

Programın sunucuları Esra Kaya ile Raşit Yıldırım’ın sorularını cevaplayan Özcan’ın üniversiteyitanıttığı program şu şekilde oldu:

“Bilecik’te üniversite merkezli çok büyük bir şahlanış bekliyoruz”

Kaya: “Neler yapıyorsunuz, nasıl gidiyor ve şehrinizde neler var?”

Özcan:‘Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’ esas itibariyle bu coğrafyada nefes alan herkesin mutlaka bir kanaati ve fikrinin olduğu kelimeler yan yana gelmiş. Bizim açımızdan tarihin beşiği. Sadece bizim açımızdan değil bizim havzamızda bulunan coğrafya açısından büyük bir medeniyetin kurulduğu topraklar. Şeyh Edebali ise bu medeniyetin kurucu unsurlarından bir tanesi. Biz şöyle söylüyoruz; Türklerin kurduğu büyük medeniyetlerden en büyüğü Osmanlı medeniyeti bu üç sacayağı üzerine dayanıyor: Birisi ilim, birisi irfan birisi de irade. Şeyh Edebali irfan ayağını, Dursun Fakih ilim ayağını Osman Gazi ve Ertuğrul Gazi’de irade ayağını temsil ediyordu. Üniversitemizin kuruluşunda ilim ve irfan ayağı da işin içerisinde birlikte girdi. Artık orada çok büyük bir şahlanış bekliyoruz biz Bilecik’te Üniversite merkezli. Çünkü Allah olağan üstü imkanlar bahşetmiş. Büyük ağırlığı Marmara bölgesinde mevcut dört bölgede toprağı olan, İstanbul’a hemen 1,5-2 saatlik mesafede, hızlı Tren ile birlikte Ankara’ya 1,5-2 saatlik mesafede. Bursa’nın, Eskişehir’in, Afyon’un, Kütahya’nın, Adapazarı’nın sarmaladığı muazzam, muhteşem bir coğrafya var. 

“Çocukların gururla resimlerini paylaştıkları bir kampüs kurduk”

Kampüs çalışmalarından da bahsetmek istiyorum. Şehrin demografik yapısını bozmayacak, kültürel yapısını tahrip etmeyecek, sosyal yapısına destek olacak aşağı yukarı 25 bin kapasiteli bir üniversite vizyonuyla ülkemizin bu konuda tecrübeli uzmanları, hocaları, mimarları, mühendisleri, sanatkârlarıyla beraber aylar süren istişare toplantısı yaptıktan sonra hakikaten görülmeye değer bir kampüs modeli ortaya çıktı. Hemen hemen tamamlanmak üzere. Hem tarihi derinliğimizi yansıtan hem bize has estetik zevkimizi yansıtan, hem modern ihtiyaçların talep ettiği bir çok gereksinimi ortaya bir şekilde koyan, öğrencilerin gururla resimlerini paylaşabildikleri ‘ işte benim üniversitem’ diyebilecekleri bir model ortaya koymaya çalıştık. Bu modelde birçok paydaşın da payı var. Ama biz şunu biliyoruz ki eğitimde mimari çok önemli ve maalesef ülkemiz bu konuda 19.yy şartlarının çok büyük baskısını hissetmiş ve eski üniversitelerimiz de bu açıdan çok sıkıntılı mimari yapı olarak. Çünkü mimari yapı öğrencilerin ruhunu cendereye alıyor. Yani eğitimi siz bu perspektifte ele alır, öğrencilerin kendilerini ve ruhlarını derin ve geniş hissedebilecekleri imkânlar sağlamazsanız o eğitim orada sıkıntılı olur. 

“Tarih, kültür ve sosyolojide en iyi olmak zorundayız”

Kaya:”Yeni araziniz üzerinde ne zamandır yapılanıyorsunuz, ne aşamaya gelindi?”

Özcan:”Yüksekokullarımız dışarıda, fakültelerimiz ana hatlarıyla kampüsün içerisinde yer alıyor. Bizim bir nüfus gerçeğimiz var. O yüzden sağlık ve tıp bilimlerinde yakın vadede ilerlememiz söz konusu değil. Çünkü Türkiye’nin eğitim planlamasında Tıp fakülteleri için ciddi bir nüfus yoğunluğunun olması gerekiyor. Buna mukabil biz, tıp dışındaki sağlık alanlarında da yürüyerek bir şöyle bir vizyon çizdik;  Bir kere Bilecik deyince insanın aklına tarih ve kültür geliyor. O Halde bizim bunu geliştirmemiz lazım.  Bizim üniversitemiz tarih ve kültürde, sosyolojide, felsefede iyi olmak zorunda, onun hazırlıklarını yaptık. Bilecik deyince insanın aklına sanayi geliyor, o halde üniversitemiz sanayide ve mühendislikte iyi olmak zorunda onun altyapısını kurduk. "

“Ulaşım fiyatı konusunda girişimcilerle diyaloglarımızı sürdürüyoruz”

İzleyici:”Barınma ve ulaşım olanakları nelerdir? Kampüs ve yurt arası ulaşım sıkıntısı var mı?”

Kampüsümüzün içerisinde bin 500 kişilik Kredi ve Yurtlar Kurumu imkânımız var. Kredi Yurtlar Kurumu yoğun talep üzerine 750 kişilik bir yurt imkanını daha tamamlamak üzere başladık ve devam ediyor. Onun dışında çok fazla sayıda özel yurt imkanları var. Gençlerin apart dedikleri ve girişimcilerin onlara yönelik hazırladıkları 1+1 şeklinde de yerler var. Şu ana kadar bizde fiyatları konusunda şikayetler dışında yol konusunda bir şikayet gelmedi. O fiyat konusu da artık girişimci ile kullanıcı arasında olabilecek. Biz bu konuda üniversite olarak aracılık yapmaya çalışıyoruz. Gençlerimizin hadlerini ve boylarını aşacak rakamlar talep edilmemesi konusunda girişimcilerle diyaloglarımızı sürdürüyoruz.

“Öğrenciler gece de çalışmak isterse ulaşımlarını sağlayacağız”

Kaya:”Ulaşımı gece 23.00’de biten bir üniversitede gece 1’e kadar ders nasıl çalışıyorlar”

Özcan:”Gece 01.00’a kadar çalışan öğrencilerimiz genellikle yurtta kalan öğrencilerimiz oluyor. Şehirde kalan öğrencilerimiz o saate kadar kalmıyorlar ama siz bir ihtiyacı tespit ettiniz ben de buradan söz vereyim, eğer şehirde kalan öğrencilerimiz gece 1’de, 2’de, 3’de kütüphaneden gitmek isterlerse biz de üniversite olarak onların ulaşımlarını sağlarız.”

“Çocuk Gelişimi Bölümü açıyoruz”

İzleyizi:”Çocuk Gelişimi Bölümü hakkında bilgi verebilir misiniz?”

Özcan: “Sağlık Yüksekokul’umuzda Çocuk Gelişimi Bölümü’müz açılacak.  50 öğrencimiz olacak. 1 Tıp profesörü, 2 Tıp doçenti ve diğer hocalarımız var. Özellikle Sağlık Meslek Yüksekokul’umuzdaki öğrencileri bu açıdan çok şanslı hissediyoruz. Akademik açıdan inanılmaz bir donanıma sahip hocalara sahipler. Pek çok büyük şehirde bulunmayacak hoca portföyüne sahibiz. Bu da bizim hem şansımız hem de ismimizin bir çekiciliği olarak geliyor. Bölüm zaten %100 dolan ve yüksek puanla girilebilen bir yer. Artık çocuklarımız ön sıralarda tercih ederlerse belki girme şansları olabilir. 

“İslami Bilimler Fakültesi bu sene öğrenci almaya başlayacak”

İzleyici:”İlahiyat ve İslami Bilimler Fakültesi Açılacak mı”

Özcan: “ İslami Bilimler fakültemiz var. Önümüzdeki yıldan itibaren öğrenci almaya başlayacağız. Şu anda akademik kadrolarını ve diğer ihtiyaçlarını tespit etmeye çalışıyoruz. O da 2015 yılı Eylül ayında öğrenci alacak.

“Bilecik Bursa yönüne doğru genişleyecek”

Şehir genişleyecek. Eğer yol varsa yol darı aşar dolayısıyla yol yapıldı. Sadece kara yolu değil demir yolu da yapıldı. Biz Türkiye’nin en güzel yollarına sahibiz şimdi. Eskişehir tarafımız ve İstanbul tarafımız biraz problemli. Çorum vadileri var ama Bursa tarafı biraz düzeldi. O yüzden şehrin gelişimi Bursa tarafına doğru olacak. Bizim öngörümüz de bu çerçevede. Belediyenin imar çalışmaları da zannediyorum o çerçevede. Üniversite bütün bu dönüşümlerde şehir yönetimine destek olma, bilgi ve becerilerini onlara aktarma çabasında.

“Bütün valilerimiz ve belediye başkanımızla hep diyalog içinde olduk”

 Bir de bizim üniversitelerimizin artılarından birisi de kurulduğu günden biri Bilecik yönetimleriyle hep diyalog içerisinde oldu. Bütün valilerimizle çok iyiydi, bütün belediye başkanlarımız diyemeyeceğim çünkü hep bir belediye başkanımız vardı. Biz herkesin en hassas noktasıyız eğitim noktasında. Biz, çocuklarımızın eğitimini yapıyoruz, Esas itibariyle bu kaideyi biz  bütün sistemlerimizin içerisine yerleştirsek hatta idari sistemimizin bütün sistemi içerisine yerleştirsek belki çok hayırlı bir iş yaparız.

Dünyayı kendimiz için kurmaktan vazgeçip çocuklarımız için kurduğumuz bir dünya haline getirirsek insanlar çocuklarına kırık bina yapmazlar, insanlar çocuklarından çimento kaçırmazlar. İnsanlar çocuklarından çalmazlar. Kendilerinden yapabiliyorlar, en azından örnekler o yönde. Eğer biz dünyayı çocuklarımız için kuruyoruz, çevreyi çocuklarımız için kuruyoruz fikrini yerleştirirsek o zaman pek çok sıkıntıyı da doğal olarak aşıyoruz diye düşünüyorum.

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir