• İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - Bilecik

SAFER AYI UĞURSUZLUK MU?

 

     Cahiliyye devrinde, birbiri ile çarpışmaya ve talana alışmış olan Araplara fasılasız üç ay güvenlik ve sulh içinde yaşamak çok ağır geliyordu. Onun için Hz. İbrahim (a.s.) ve Hz. İsmail (a.s.)’dan beri devam ede gelen bu tertibi canlarının istediği gibi bozmaya, mesela Muharrem ayındaki haramlığı Safer ayına çevirmeye, diğer haram ayları da ileri geri götürmeye başladılar

    Peygamber (S.A.V) Efendimiz hadis-i şeriflerde de belirtildiği üzere: “Muharrem ayını Safer diye isimlendirerek Muharrem’i haram ayı olmaktan çıkarıyorlar, haram ayındaki yasakları işliyorlardı. Böylece, Muharrem’in haramlığını Safer ayına tehir ediyorlardı. Maksatları ardarda gelen üç haram ayı ikiye indirmek, üçüncüyü bir ay geriye bırakmaktı. Çünkü üç ay üst üste, savaşmak, yağmalamak ve öldürmek gibi alışkanlıklardan uzak kalmak onlara zor geliyordu.

     Safer; ayrıca cahiliyye devri arablarının inandığı bir uğursuzluk çeşididir. Öyle ya! Bir adamın yurdunda ve ailesi yanında rahatça oturmasını ve dağda, bayırda serbestçe gezip-dolaşmasını değiştiren, şehirlileri gurbete çıkarıp bedevilerden bir kısmını savaşa gönderen, bir kısmını da sakınmaya, korunmaya, korkmaya mecbur eden bir ay; uğursuz sayılmaz da ne yapılır?

      Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bunu reddetmiştir. Ebû Hureyre (r.a.)den rivayete göre Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz:“Hastalığın, sahibinden bir başkasına kendi kendine sirâyeti yoktur, eşyâda uğursuzluk yoktur. Ükey ve baykuş ötmesinin te’sîri ve kötülüğü de yoktur. Safer ayında uğursuzluk yoktur. Bunlar Cahiliyet hurâfeleridir. Fakat ey mü’min! Sen cüzzâmlıdan, arslandan kaçar gibi kaç!” buyurdu

      Safer ayının diğer aylardan hiçbir farkı yoktur. Diğer aylar zamanın bir dilimi olduğu gibi Safer ayı da zamanın bir dilimidir. Bu batıl akide cahil halk arasında yaşamakta ve Safer ayında nikâh yapmanın uğursuzluk getireceğine inanılmaktadır. Bu batıl inancı yıkmak için İslâm âlimleri mücadele etmişler, hatta pek çok âlim özellikle bu ayda nikâh kıymışlardır. Buharî’nin bir rivayetine göre, Hz. Âişe (r.a.) validemiz: Benim nikâhım da, zifâfım da Safer ayında idi, buyurduklarına göre, Resûl-i Ekrem (S.A.V.) Efendimiz bu hurâfevi fikrin izâlesine fiilen de çalışmıştır. Bu bakımdan safer ayında evlenilmez, yoksa devam etmez; safer ayında doğan çocuklar uğursuz olur v.b. inanışlar tamamen batıldır, hurafedir.

      Cahiliyyet devrinde bulaşıcı hastalıkların ilâhî bir te’sîre tâbi olmaksızın bizâtihi, yani kendi kendilerine geçtiklerine inanılırdı. Hâlbuki her şeyde hakîkî müessir, ALLAH’ın irâdesidir. Bu irâde de hastalıkların geçmesinde bir takım sebepleri vasıta kılar. Bunlardan biri, hasta olan kimselerle temâstır. Hadisteki “Cüzâmlıdan kaç!” emri, hastalığın başkasına geçme sebeplerinden birini en açık şekilde belirtmiştir.

      Ükey ve baykuş ötmesinin; uğursuzluk getireceğine inanılırdı. Bugün bile cahil halk arasında böyle bir endişe vardır. Bir yolcunun sefere çıktığı sırada önünden bir kuşun uçması uğursuzluk sayılırdı ve böyle bir durumla karşılaşan yolcu yolculuğundan vaz geçerdi.

      Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bunların aslının olmadığını, cehalet devri Araplarının batıl inançları arasında yer aldığını bildirmiş ve bunlara itibar edilmemesini öğütlemiştir.

      Öyle ise safer ayından korkarak bela ve musibetlerin musallat olacağı endişesine kapılmaya hiç gerek yoktur. Çünkü Allah hiçbir ayı, bir günü uğursuz şekilde ve kötülük için yaratmamıştır. Uğursuzluk ve kötülük, insanların o vakit içinde işledikleri kendi günah ve isyanlarının karşılığını görmelerinden ibaret bir adalet tecellisi olur. Bu sebeple aya, güne, kurda kuşa, herhangi bir olaya bakarak uğursuzluk ve ümitsizlik manası çıkarmak İslami bir yorum sayılmaz, isabetli bir görüş olarak görülmez.

Aydın OSMANOĞLU

 


Reklam
Mustafa Cilali


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir