SATARLARSA BU TARİHE İHANETTİR, OSMANLIYA İHANETTİR

İl Genel Meclisi birleşiminde Ak Partili üyelerin oyları ile satılmasına karar verilen hamamın tarihi özelliği olduğu ortaya çıktı. MHP Yenipazar İl Genel Meclisi Üyesi Osman Varolu geçtiğimiz gün yaptığı açıklamasında hamamın tarihinin 19. yüzyılın sonlarına dayandığını, geçmişinin 200 yıla dayandığını belgelerle ispatladı. Bu gelişmelerin ardından gazetemiz muhabiri Erhan Toka’nın sorularını cevaplayan Bilecik Eski Belediye Başkanı, Baro eski Başkanı Av. Akın Olcay “ilim, bilim galip geldi” diyerek satış kararı alınmadan önce ilgili kurumlardan görüş alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.

 

ERHAN TOKA: “Bilecik Eski Belediye Başkanı, Baro eski Başkanı Av. Akın Olcay ile birlikteyiz. Başkanım geçtiğimiz yakın süre içerisinde İl Genel Meclisinden Ak Partili üyelerin evet oylarıyla, oy çokluğuyla geçen bir karar vardı ilimizin şehir hamamı satışıyla ilgili. Siz bir açıklama yapmıştınız gazetemize.  Hamamın tarihi olduğunu iddia ettiniz, yüzyıllara dayanan bir hamam olduğunu iddia ettiniz. Ve geldiğimiz noktada Milliyetçi Hareket Partisi İl Binasındaki basın açıklamasında Milliyetçi Hareket Partisi Yenipazar İl Genel Meclisi Üyesi Osman Varolu’nun Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Bilecik İl Kültür Turizm Müdürlüğünden gelen belgelere dayanarak yaptığı açıklamasında adı geçen hamamın 19. Yüzyılın sonlarında yapıldığı, geçmişinin 200 yıla dayandığını belgelediler. Dolayısıyla ilk tezi siz atmıştınız ortaya hamamın tarihinin çok eskiye dayandığını, haklı çıktınız. Bununla ilgili görüşlerinizi almak istiyoruz.”

“İlim, bilim galip geldi.  Gazetenizi ve Yenipazar MHP İl Genel Meclisi Üyesi arkadaşımızı kutluyorum”

AKIN OLCAY: “Gerçekten dediğimiz gibi bu hamam Cumhuriyetten öncesine dayanan yani Osmanlı devrinin bir hamamıdır. Osmanlı fikrini savunan arkadaşlarımızın bizden çok daha önce bu Osmanlı’dan kalma eski eseri, hadi tarihi eser demeyelim eski eseri muhafaza etmeli ve Osmanlı fikrini bugünlere taşımalıydı. Bundan sonraki asırlara taşınması lazım diye düşünüyorum ve gerçekten ilim, bilim galip geldi ve de gazetenizi, Yenipazar İl Genel Meclisi Üyesi arkadaşımızı kutluyorum. Kendisi bu işin takipçisi oldu ve bu hamamın, tarihi eserin yüzyıllar öncesine dayandığını bilimsel olarak belgeledi.

“Yani bilmiyorsan konuşma hiç olmazsa, bir tarih ortaya koyma”

Şimdi kim ne derse desin bir İl Genel Meclisi Başkanı arkadaşımız çıkıyor bu hamam 40-50 yıllık diyor. Yani bilmiyorsan konuşma hiç olmazsa, bir tarih ortaya koyma. Ama 40-50 yıllık bir hamam dedi. Şimdi bir mal satışa çıkarılırken bunun değerinin bilinmesi lazım. Sen bu tarihi yapının değerini, kıymetini bilmeden satışa çıkardığın zaman bu senin elinden bedavaya da gidebilir. Bu kadar dikkatsizlik yapılmaması lazım diye düşünüyorum. Kaldı ki bu yapılan açıklamalardan, gelen yazılar hakkında açıklamalar yapıldı. Orada bu eserin yunan işgalleri sırasında yapıldığı ve bu hale geldiği söyleniyor. Ben hamamın yapıldığı hakkında hiçbir duyum almadım. Kaldı ki hamamın üst tarafındaki evlere dikkat ederseniz onlar içerisinde hala ayakta olanlar var. Ve de bu bize gösteriyor ki o mıntıka gayri Müslimlerin yaşamış olduğu bir mahalledir. Gayri Müslimlere ait olan evleri yakmadılar, Müslümanları Türklere ait olan yerleri yaktılar. Bu hamam yunan işgalinde yakma ve yıkma işleminde olmadığı görüşündeyim. Çünkü bunun ahşap halini ben de hatırlıyorum. Biz çocukluğumuzda bu hamama gittiğimizde ön tarafta yani şehir kulübüne bakan kısımda ahşap bir bölümü vardı. Ancak yine bizim çok bilen idarecilerimiz bu hamamı sözde yenilerken bu ahşap kısımları ortadan kaldırdılar ve de gördüğünüz gibi betonları ortaya koydular.

“İl Genel Meclisinin yapacağı en güzel iş bu hamamı eski haliyle ortaya çıkarabilmek”

Şimdi bence idarenin, İl Genel Meclisinin yapacağı en güzel iş bu hamamı eski haliyle ortaya çıkarabilmek. Bu hamamın ahşap haliyle de, ön tarafa isabet eden ahşap bölümünün de fotoğrafları mevcuttur. Bunlardan hareketle hamamı eski şekliyle ortaya çıkarmalarını diliyorum ve gerçekten tarihe sahiplerse gerçekten Osmanlı fikrini savunuyorlarsa o hamama tecavüzler vardır. Yanındaki binalar o hamamın bahçesine yapılmış binalardır. Bu binalar bu hamama saldırmıştır. Bu saldırıyı önleyip bu hamamı gerçek kimliğiyle ortadan çıkarmaları gerektiğine inanıyorum, arkadaşlarımızdan da bunu istiyorum, talep ediyorum.”

ERHAN TOKA: “Siz aynı zamanda bir hukukçusunuz. Dolayısıyla tarihi özelliği olan ve tarihi çok eskilere dayanan bir yerin satışına karar verdi Ak Parti İl Genel Meclisi Üyeleri. Bunun bir ceza uygulaması var mı ve bu saatten sonra burası satılabilir mi?”

“Bilimsel kuruluşlar bu yerin tarihi bir yapı, tarihi bir eser, en azından eski bir eser olduğunu ortaya çıkardı”

AKIN OLCAY: “Bu zamandan bunun satılmaması gerektiği inancındayım. Çünkü arkadaşlarımız bunu satarken bu yapının tarihi veya eski eser niteliğinde bir yapı olmadığı inancıyla satmaya karar verdiklerini düşünüyorum. Ama şimdi bilimsel kuruluşlar bu yerin tarihi bir yapı, tarihi bir eser, en azından eski bir eser olduğunu ortaya çıkardı. Şayet satarlarsa bu tarihe ihanettir, Osmanlıya ihanettir şeklinde vasıflandırıyorum ve satmayacakları görüşüne sahip olmak istiyorum.”

ERHAN TOKA: “Tekrar o konu da ısrarcı olurlarsa hukuki anlamda karşılığı nedir?”

AKIN OLCAY: “Bu yerin tarihi eser nitelikte olduğunu tespit eden Vakıflar ve de İl Kültür Müdürlüğü, Müze Müdürlüğü gibi kuruluşların hemen harekete geçip bu yapıyı tarihi eser statüsüne mümkünse sokmaları gerekir.

“Esasen bu satış kararı alınmadan önce Kültür Müdürlüğünden ve Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğünden bir fikir alınması gerekirdi”

 Eğer sokulursa ondan sonra satmak mümkün değildir. Zaten o zaman Vakıflara geçecektir, Vakıflar bu yerin satışına müsaade etmez. Esasen bu satış kararı alınmadan önce Kültür Müdürlüğünden ve Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğünden bir fikir alınması gerekirdi. Vakıflardan gelen yazı çok açıkça bu yapının tarihi kimliğini ortaya koyuyor düşüncesindeyim. Şöyle bakın Osmanlı Bilecik’te kuruldu. Biz bununla övünüyoruz, iftihar ediyoruz ama burada Osmanlıya ait eser yok veya sayı olarak çok az. Burada tarihi yapılar vardı, maalesef devlet kendisi bu yapıları ortadan kaldırdı. Ben size örnek vereyim. Şu Türk Hava Kurumunun binasının bulunduğu yerde eskiden bir eski bir yapı vardı. Kütüphanenin bulunduğu yerde ahşaptan eski bir yapı vardı. Şimdi postane binasının bulunduğu yerde çok şirin ve çok güzel bir postane binamız vardı. Bunlar hepsi tarihi yapılardır, tarihi kimlikleri ve eski eser kimlikleri olan binalardı. Maalesef bizim devletimiz, yöneticilerimiz kendileri bu binaları yıkarak yerlerine yeni binalar koydular ve birer ucubeyi ortaya çıkardılar diye düşünüyorum. Şimdiye kadar artık yapılan yapılmış. Bakın dünyanın en güzel binasını, en güzel eserini getirip Bilecik’e koyabilirsiniz ama yıkılmış, ortadan kaldırılmış tarihi yapıyı gelip de yeniden koyamazsınız, yapamazsınız. Onun için bu tarihi kimliği olan, eski eser kimliği olan yapıları mutlaka korunması lazımdır. Çünkü gelecekte ve şimdi çocuklarımıza, gençlerimize Osmanlıyı anlatıyoruz, Türklüğü anlatıyoruz, Türklerin neler yaptıklarını, ne gibi eserler ortaya koyduğunu, kültürünü mesela hamam kültürü diyoruz. Türkler temizliğe çok meraklıdır, ondan sonra Türkler Gayri Müslimlere yıkanmayı öğretmiştir diyoruz, Orta Asya’dan bu fikri getirmiştir diyoruz. Ondan sonra da kalkıp hamam yıkmaya çalışıyoruz. Hem bu düşüncemi hem de tarihi eser sevgisine ona hürmeten aykırı düşüncedir yıkma fikri diye düşünüyorum.

“Marifet Ankara’dan bu parayı getirip Bilecik’e bir eseri kavuşturabilmektir”

Ben başarıyla başladığınız bu göreve devam etmenizi ve de bu işi sadece hamam da değil diğer yerlerde de yine gerçekleştirmenizi istiyorum. Şöyle ki bakın bizim eski valimiz burada eski cezaevi adliye binasını şimdi müze müdürlüğü, müze binası haline getirdi. Hem kullanışlı bir şekilde yararlı bir bina haline gelen bir bina oldu hem de sevimli yüzüyle geçmişi, tarihi bizlere gösteren bahçesiyle, ağaçlandırmasıyla binanın yapısıyla bizim gönlümüzü açan bir bina şekline getirdi. Oranın tam karşısındaki Atatürk ilkokulunu da aynı düşünceyle bugün modern tarzda geldi bunu inşa etti. Şeyh Edebali türbesinin etrafındaki düzenlemeleri yine kendisi bunları yaptı ve başardı. Tarihe, Türklüğe, Osmanlıya sahip olmak işte budur. Yoksa yıkmakla bir yere varamayız, bakmakla da bir yere varamayız, sata sata kimse zengin olmaz. Önemli olan Bilecik’e bir değer kazandırmak için Bilecik’teki bir hamamı satıp onun yerine yenisini yapmak marifet değil. Marifet Ankara’dan bu parayı getirip Bilecik’e bir eseri kavuşturabilmektir. Oysa hazır parayla iş yapmak bence gösterişten ibarettir. Yani yapmış olmak için yapmaktır. Ben Milletvekili, Belediye Başkanı ve de devlet yetkililerinin, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi Üyelerimizin para bulma işini Bilecik’ten değil Ankara’dan ve Milletler arası kuruluşlardan giderek bu paraları, bu imkanları, fikirleri getirmelerini ve Bilecik’e yapmalarını istiyorum. İşte idarecilik budur, ben yaptım demek budur.”  

 



Bir Cevap Yaz TARİHÇİ İptal

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. VAR.OLUN – DEĞİŞİM GAZETESİ,MHP YENLPAZAR İL GENEL MECLİSİ ÜYESİ OSMAN VAROLU VE AV.AKIN OLCAY…SİZİLERİN SAYESİNDE İLİMİZDEKİ TARİHİ TEK OLAN ŞEHİR HAMAMI SATILMAKTAN KURTULDU.AKP Lİ İL GENEL MECLİSİ ÜYELERİNE DE BİR DERS VERMİŞ OLDUNUZ.HEPİNİZE AYRI AYRI TEŞEKKÜRLER.BAŞTA DEĞİŞİM GAZETESİNE.SAĞOLUN VAROLUN.

    Cevapla