SGK’da İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri Yapıldı

SGK toplantı salonunda gerçekleşen seminerde İş Güvenliği Uzmanı Sinan Saygı katılımcılara bilgiler verdi.

Saygı yaptığı konuşmada, “İstatistiklere baktığımızda taşıt kazalarını görüyoruz. Diğer bir önemli kazada iş kazalarıdır. Derdimiz iş kazalarını önlemek, meslek hastalıklarını önlemektir.”

 

“Avrupa’da gelişmiş memleketlerde meslek hastalıkları fazla, iş kazaları az”

 

Meslek hastalıkları dediğimizde önemli bir problem var Türkiye’mizde. Meslek hastalıkları memleketimizde hiç yok gibi. Avrupa’da gelişmiş memleketlerde meslek hastalıkları fazla, iş kazaları az. Bizde de tersi var. İş kazaları fazla meslek hastalıkları yok gibi bir şey. Neden? Meslek hastalıkları tanısı yapamıyoruz, bildirim alamıyoruz, istatistiklerimiz yeterli değil. Her yerden bilgi akması lazım SSK’ya ki SSK’da bu istatistikleri istatistik kurumuyla beraber düzenlesin. Meslek hastalığı tanısı konması zor bir şey. 3 tane meslek hastalığı hastanemiz vardı bizim. Şimdi arttırmaya çalışıyoruz bunu. Bir meslek hastalığı tanısının tam konulabilmesi için çok ciddi tetkikleri var.

Meslek hastalığı dediğimizde aklımıza akciğer hastalığı geliyor. Bunlar tamam önemli ama görmeyle ilgili, işitmeyle ilgili çok gürültülü ortamda çalışan bir insanın muhakkak kulak arızaları meydana geliyor. Bunlar da meslek hastalığıdır. Madenlerde çalışanların o parlayan ışıklarda aşırı aydınlatmadan gözlerinde problemler meydana geliyor. İşyeri hekimi ne iş yapar?

 

“İşyeri hekimi sadece ilaç yazar demek değildir”

 

İşyeri hekimi sadece ilaç yazar demek değildir. Aslında olan o iş yerinde hijyenik şartlar, her türlü temizlik, yiyecekler, giyecekler, soyunma yerleriniz. Sizler ekranlarda sürekli çalışıyorsunuz, o zaman doktorun yapacağı sizleri çok ciddi bir göz muayenesinden geçirmek ve kayıt etmek ve zaman zaman bu değişimleri izlemek ve yanlış kullananlar varsa onlara önerilerde bulunmak veya o sıkıntıya çare bulmaktır.

 

“Çalışanların yaptığı güvensiz hareketler yüzünden, birde çalışma ortamı güvensizse ölümler meydana geliyor”

 

İş kazasına doğrudan nedenler dediğimiz güvensiz hareketler, tehlikeli hareketler, emniyetsiz hareketler hep aynıdır. Çalışanların yaptığı güvensiz hareketler yüzünden birde çalışma ortamı güvensizse, emniyetsizse ve tehlikeliyse o zaman bu nedenlerden dolayı rahatsızlık yaratma, sakatlanma ve ölüm meydana geliyor. Daha da büyüğü toplu ölümler, patlamalar, yangınlar meydana geliyor. Şimdi çalışma hayatında vinçler, forktlifler var, çeşitli makineler var. İşçi gece saat 3’e kadar oturup maç seyrediyor, taş diziyor, okey oynuyor. İşine saygısı yok adamın. Uykusuz, dengesi bozuk iş yerine geliyor. Öğlen olacakta bir şeyler yiyecek o şantiye ortamında. Diğer arkadaşta bu adama güvenerek bir şeyin altına giriyor. Sen diyor onu tut, düğmeye bas ya da basma, biraz kaldır. Güvendiğin adam bitik. Problem burada. Yarın ben işe geleceksem yarın tatil değilse o zaman kendimi akşamdan hazırlamam lazım. Dolayısıyla yarın verimli olman lazım.

Olan kazaların vücuttaki yaralanmalarına göre izlediğimiz zaman ortalama durum şudur. Bir kaza olduğunda genelde eller % 41 zarar görüyor, ayak % 27 zarar görüyor,  diğer uzuvlarımız baş, kol, göz gibi %6, 6.5 zarar görüyor. Biz iş güvenliğine önem verip iş kazalarını önlemek istiyorsak her çalışanımızın ellerini, ayaklarını ve başını koruduğumuz anda % 70 başarılı oluyoruz. % 70 insan kurtarmak demektir. Onun içinde iş yerlerinde özellikle baret, ayakkabı, eldiven, kullanılmasını şart koşuyoruz. Dünyada iş kazalarında her gün 6 bin kişi vefat ediyor ve bunlar kayıtlı olan ölümlerdir. İlk 3 saatte ve son saatlerde iş kazaları daha fazla oluyor.

İş güvenliğinde temel esas o ortama hemen müdahale edip o tedbirler, o sistem kurulacak, işçi eğitilecek, öğretilecek, neyi yapması gerektiği, neyi yapmaması gerektiği öğretilecek, o şekilde çalıştırılacak, izlenecek, ondan sonra iş kazaları önlenecek.

 

“Mühendislik tedbirleri çok önemlidir”

 

Mühendislik tedbirleri çok önemlidir, mesela bu iş yerinde bir fan var, kompresör var, gürültü yapıyor. Gürültü varken biz kulaklık takın diyebiliriz. Mesele bu değil, nasıl yapacağız? Ortam gürültü ölçümü yaptırmamız lazım. Burada ki en gürültülü ortamda ses seviyesi nedir? O kaynağındaki gürültü nedir, işçinin çalıştığı yerdeki gürültü nedir, kaç desibeldir? Ölçtükten sonra bunun durumuna göre tedbirler almalıyız.

Eğer o iş yerinde tozlu ortam varsa, gaz varsa, burada müsaade edilen azami konsantrasyon vardır. Bu ölçümleri yaptırmak zorundadır işveren. Eğer o sınır değerlerini aşıyorsa orada çalışmayı durdurur. Aşmıyorsa bunun altında kalıyorsa çalışma devam edebilir.

İşverenlerin insani görevimdir bu diyerek çalışanlarının güvenliğine önem vermesi ve bu işi yapması lazım. Bu işi yapmazsa gerisi hikayedir. Hep uydurma, kaydırma işlerdir. En sonunda olan çalışana olur.

Hiçbir makineyi tanımayan, iş hayatını tanımayan genç kardeşlerimize çok ciddi işler yüklenmemeli.

Bir makinede alet edevatta elektrik varsa elektrik gücünden istifade ediyorsak o aleti edevatı topraklama yaptırmamız gerekiyor. Neden? Bunda oluşabilecek elektrik kaçağının bizi çarpmaması için. Bu olmadığı zaman yangınlar meydana geliyor. Elektrik tesisatının kontrolü çok önemlidir.

 

“Sürekli oturarak iş yapıyorsak o oturduğumuz sandalye muhakkak ergonomik olmalı”

 

Sürekli oturarak iş yapıyorsak o oturduğumuz sandalye muhakkak ergonomik olmalı. Her türlü hareketleri yapmamıza müsaade edilebilir olmalı. İşverenlerden istemeliyiz.

 

“İşaretler çok önemlidir”

 

İşaretler çok önemlidir. Tatbikatlarda tüp söndürme alışkanlığını kazanmak, yangın olduğunda nasıl davranman gerektiğini bilmek, panik yapmadan soğuk kanlığımızı muhafaza etmek önceden hazırsak bunları yapabiliriz. Değilsek o iş yerinde, apartmanda birçok kişi hayatını kaybedebilir. Önemli işaretler ise mesela karanlık ortamda ışıklı işaret olabilir onları görerek yolumuzu bulmaktır, yolumuzu görebilmektir” dedi.

 

Caner Alkan – Erhan Toka



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir