“Silahları Toprağa Gömeceğiz”

 

Divan Başkanlığı’nı Şükrü Selöz’ün yaptığı toplantı da ilk konuşmayı AK Parti İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş yaptı. Kurtulmuş şunları aktardı:

“Geçen ay içinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Söğüt ziyaretinde bulundu. Devlet Bahçeli yapmış olduğu ziyarette dedi ki, ‘Ben yerel seçimlerin startını Söğüt’ten veriyorum. Söğüt belediye başkanlığı adaylığına da daha önce belediye başkanlığı yapmış Halil Bey’i aday olarak gösteriyorum.’ Söğüt’e kendileri sahip çıkıyor. Bir işin aday noktasını söyleyeyim. Siz daha önce Söğüt’te belediye başkanlığı yaptınız. Bu arkadaşımız da burada görev yaptı. Bana veya Söğüt halkına Söğüt için ne kadar icraat yaptınız? Neler yaptınız? Sağlamış olduğunuz katkılar nedir? Bunları önce bir anlatın ondan sonra diyin ki ‘Ey Söğüt halkı biz size bu kadar hizmet vermiştik. Bu hizmetimizin karşılığında önümüzdeki süreçte de size yine hizmet vereceğiz, bundan daha fazlasını vereceğiz. Onun için sizden oy istiyoruz.’ Ama öyle bir şey diyemezsiniz, çünkü yaptığınız, ortada görünür bir şey yok.  Milletin gönlünde taht kurmadıktan sonra milletin oyunu almanız mümkün değil. Siz bölücülük yaparsanız, sizin sözlerinizde, davranışlarınızda şiddet olursa, hakaret olursa, bölücülük olursa sizin varacağınız hiçbir yer yok.”

İlin bürokrasisi ile ilgili kendisine gelen şikayetlerden bazılarına değinen Kurtulmuş, “Bende bürokrasiden emekli olmuş bir kişi olarak şimdi bürokraside koltuğunun hakkını veren, işinin hakkını veren, bu işi hakikaten millete layık olacak şekilde, aldığı maaşı hak edecek şekilde, öz veriyle çalışan arkadaşlara teşekkür ediyorum. Ama ne yazık ki biz eski siyasi anlayış gibi hiçbir şekilde bürokrasiye direk müdahil olma gibi herhangi bir şeyi kendimize yakıştıramadığımız için olağan eksikleri gidermek için değişik zamanlarda arkadaşlarımızı uyardık. Ama bazı kesimler bizim bu mütevazılığımızı, hoşgörümüzü suiistimal etti ve etmeye devam ediyor.

Üst kesimdekilerin bazılar saltanat için kendilerine araba vs. alma peşinde. Bazıları açılışlar, törenlerde görevleri ihmal etmekte. Gevşeklik rehavete dönüştü. Bazı arkadaşlara bakıyorum, ben bizzat şahit oldum. Arkadaşlar açmışlar bilgisayarları resmen kağıt oynuyorlar, sohbet ediyorlar. Bunu kendinize yakıştırabiliyor musunuz? Milletten bize gelen şikayet bu. Böyle bir bürokratla bizim işimiz olmaz. Böyle bir bürokrat varsa da tayin istesin ya emekli olsun ya işi bıraksın. Yaptığı işin hakkını vereceksin, aldığın maaşı da hak edeceksin. Bu millet bize oy verdi, bizi iktidara getirdi. Bürokratın yapmış olduğu hataların faturasını da haklı olarak bize kesecek. Hal böyleyse bizim de sizleri kontrol etme mecburiyetimiz var olduğunu söylüyorum. Yanlış anlaşılmasın. Burada bir otorite zafiyeti yok.

Son kez uyarıyorum. Biz gereği neyse onu yapmayı da biliriz. Ama milletin şikayeti bize gelmeyecek. Bürokratın karşımıza gelip de ceket iliklemesine gerek yok. Ölçü belli, ölçü millet memnuniyeti. Oturduğun koltuğun hakkını veriyor musun? Millet senden memnun mu? Millet senden memnun değilse, oturduğun koltuğun hakkını veremiyorsan sen bu işi bırakacaksın. Bu kadar basit.”

 

“Biz hep birlikte bir bütünüz”

 

Kurtulmuş’un ardından konuşan AK Parti Bilecik Milletvekili Poyraz ise şunları aktardı:

“Terör sorununun çözümü noktasında bir takım tartışmalar var. Biz aslında görüşümüzü 2001 yılında partimiz kurulduğu zaman söyledik, partilerimizin ilkelerini, kırmızı çizgilerimizi ortaya koyduk. Aslında 11 yıldır da bundan öte bir şey söylemiyoruz. Bir kere etnik milliyetçilik yapmayacağız dedik. Bu ülkede 75 milyon insan bir imparatorluğun bakiyesi olarak oluşmuş bir millet. Biz hep birlikte bir bütünüz aslında. Ama birileri çıkıp da sadece kafatasçılığı anlamında bir milliyetçilikle siyaset yaparsa o zaman bu ülkede çatışmadan başka bir şey olmaz. Zaten şu ana kadar olan da o.

 

‘Bölücünün daniskası sizsiniz’

 

Zaman zaman MHP’yi eleştirmiyor muyuz? Sivas’tan öteye geçemiyorsunuz demiyor muyuz? Diyarbakır’da, Mardin’de, Van’da siyaset yapmıyorsunuz gidip oralarda çalışmalar yapmıyorsunuz demiyor muyuz? Aynı eleştiriyi BDP için de yapmamız gerekmez mi? ‘Gittiniz Diyarbakır’a saplandınız kaldınız, bütün bu 75 milyon insanı kucaklamak zorundasınız sadece Diyarbakır’da değil gelin Ankara’da da siyaset yapın, Yozgat’ta da siyaset yapın, Sinop’ta da siyaset yapın, Bilecik’te de siyaset yapın.’ dememiz gerekmiyor mu? AK Parti’yi bölücülükle suçluyorlar. Bölücünün daniskası sizsiziniz. Biriniz almışsınız Doğu-Güneydoğu’yu kendinize bir siyaset mekanı olarak orayı belirlemişsiniz orada siyaset yapıyorsunuz. Peki, Türkiye Doğu ve Güneydoğu’dan mı ibaret? Bir diğerine bakıyorsunuz sadece belli illerde kümelenmiş ne Doğu’da var doğru düzgün ne Güneydoğu’da var ne diğer illerde var. CHP’den zaten hiç bahsetmiyorum, onlar sahil bölgelerinde tatildeler. Ama AK Parti teşkilatlarına bakıyorsunuz, Bilecik’te de var, Erzurum’da da var, Samsun’da da var Antalya’da da var, Muğla’da da var, Diyarbakır’da da var. Her yerde AK Parti var. AK Parti bugün Türkiye’nin yedi bölgesinin birinci partisi. Bütün insanları kucaklayabilen tek parti. Türkiye’de siyaset yapan bütün partiler ister CHP olsun ister MHP olsun ister BDP olsun isterse diğer siyasi partiler olsun hangisi olursa olsun tıpkı bizim partimiz gibi bütün ilerimizi bütün bölgelerimizde siyaset yapabilir hale gelmeli.

 

‘Silahları toprağa gömeceğiz’

 

 Şu anda silahları alacağız, toprağa gömeceğiz. Bunun ötesi yok. Daha kaç kişi ölecek? Hepimizin çoluk çocuğu var. Yani terörün çözümü noktasında tek çözüm noktası silah mıdır? Olsaydı zaten 35 yıldır çalışılıyor. Niye çözülemedi? Bakın biz son 10 yıldır terörle mücadeleyi, teröristle mücadeleden ayırma gayreti içinde olduk. Silahla karşılarına çıkanlara güvenlik güçlerimiz silahla karşılık verdiler. Ama mağduriyet edebiyatı yapılacak olan bir takım eksiklerimiz varsa da onları tamamladık. Hastaneleri yaptık, yolları yaptık, barajları yapıldı, altyapı yatırımları yapıldı. Aç açıkta kalan yoksul insanlarımız için yapılması gereken her türlü şey yapıldı ve terörün kaynağını kurutmak anlamında bir sürü tedbir alındı. Kolay değil, çünkü ciddi bir rant var. Basit bir terör olayı gibi gözüken bu olayın silah kaçakçılığı boyutu var, eroin kaçakçılığı boyutu var. Milyarlarca dolarlık bir piyasa var, bir rant var. Ama daha da kötüsü var. Bir kere bu terörün bu haliyle devamından nemalanan siyasi partiler var. Biz bir tane Mehmetçiğimizin kılına zarar gelmesin diye uğraşıyoruz, didiniyoruz, ama şehit cenazeleri geldiğinde meydanları kimler dolduruyor? Bizim örf, adet, gelenek, inancımıza göre biz cenazelerimizi tekbirlerle uğurlamıyor muyuz? Ama şehit cenazelerini miting alanlarına dönüştürüp, sloganlarla uğurlayanlar kimler? Bir tek orada görüyoruz onları. Morg bekçiliği yaparak cenazeleri suiistimal ederek bir diğer siyasi parti de öbür taraftaki vurulanları getirip onları kendine siyasi malzeme yapıyor. O eski alışkanlıkları bir kenara bırakacaksınız.”

 

‘Kendi ailesine hizmet eder gibi hizmet etmeleri gerekiyor’

 

İl Başkanı Kurtulmuş’un değindiği bürokrasi konusu hakkında da konuşan Poyraz, “Halka hizmet noktasında zafiyet içinde olan arkadaşlarımızın vatandaşımıza hizmet ederken kendi eşine, kendi anne-babasına, kendi çocuğuna hizmet eder gibi etmesi gerekirken etmeyen arkadaşlarımızın bu anlamda kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyorsa çeki düzen verecekler.” dedi.

 

“Ata Üniversitesi’ni hala bekliyorum”

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Söğüt’te seçim startı vermesi konusuna da değinen Poyraz, “Bahçeli Söğüt’e gelmiş. Hayırlı uğurlu olsun. Hala geçen seçimler öncesi bu ekibin taahhüt ettiği Ata Üniversitesi’ni bekliyorum. AK Parti kadroları olarak bizler bir söz verdiğimiz zaman sözümüzün arkasında duruyoruz. Yapamıyorsak da niye yapamadığımızı söylüyoruz. Ama siz seçimlerden önce çıktınız, ‘Söğüt Belediyesi’ni kazansak da kazanmasak da bu üniversiteyi biz Söğüt’e kuracağız.’ diye Söğüt halkına bir taahhütte bulundunuz. Yaklaşık 4 yıl geçti ben bu ilin milletvekili olarak Ata Üniversitesi’nin adını hatırlayamadım.” dedi.

                Toplantı gündem maddelerinde değişiklik yapılarak Söğüt Belediye Başkanı Osman Güneş’in belediye faaliyetleri hakkındaki sunumu basına kapalı olan bölümden basına açık bölüme alındı. Güneş, katılımcılara Söğüt Belediyesi’nin 2009-2010-2011-2012 yıllarındaki faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Güneş sunum öncesinde yaptığı konuşmasında şunları aktarıdı:

“Söğüt hep gündemde fakat ben 1994-99 arasında belediye başkanlığı yaptım, şimdi 2009-14 arası Allah sağlık verirse devam edeceğiz. Arada 10 yıl MHP’nin belediye başkanı vardı. Söğüt’ün konuştuğu meseleler vardı, ‘Eskişehir yolumuz ne olacak?’ diye sorarlardı şimdi yapıldı. Söğüt’ün suyu yoktu, ‘Suyumuz ne olacak?’ dendi suyumuz geldi. Söğüt’ün doğalgazı yoktu, AK Parti iktadarı getirdi. Bilecik yolumuz yoktu o düzeldi, bunu da AK Parti iktidarı yaptı.” ZEYNEP KILBAHRİ

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir