Açılış konuşmasını yapan İl Teşkilatlanma Başkanı Muharrem Tüfekçioğlu, doğruluğuna ve siyasi tecrübesine güvendikleri İl Başkanı Orhan Şişman önderliğinde yeni bir yola çıktıklarını ifade ederek sözü İl Başkanı Orhan Şişman’a bıraktı.
Şişman yaptığı konuşmada “Biz birbirimizi bilen insanlarız. Teşkilatlanma başkanımın da ifade ettiği gibi çok güzel bir ekip oluşturduk ve çalışmalarımıza başladık. Doğruluk, adalet, özgürlük, kalkınma ve insan sevgisi olmak üzere bizim 5 temel esasımız var. Biz her şartta doğruluk, her yerde, her noktada adalet ve insan sevgisi istiyoruz. Huzurunda bulunduğumuz Şeyh Edebalı’nın sözünü hatırlatmak istiyorum. “İnsanı yaşat ki; devlet yaşasın”. Bu söz bugün geçerli olsa bu ülkede huzur, kardeşlik ve adalet olur. Biz siyasi anlayış olarak şunu benimsiyoruz. Düşene tokat vurmayacağız, tutup kaldıracağız. İnsan mı; her şeye değer anlayışıyla çalışacağız” dedi.
Kocaeli Teşkilatı mensubu Murat Akın konuşmasında şu cümleleri kurdu:
Kimseyi ayrıştırmayan bir politika izleyeceğiz. Biz halkın merkezi olduğumuza inanıyoruz. Hepimiz zamanında farklı düşüncelere sahiptik. Ama bizim ortak noktamız vatanımız. Atalarımızın mirasına sahip çıkacağız. Biz birlikte omuz omuza ve halkın arasında yürümek istiyoruz.
Genel İdare Kurulu Üyesi Doç. Dr. Emre Bağca şu cümleleri aktardı:
Tarihi ve coğrafi olarak muhteşem bir ilde misafir olmaktan mutluyum. Hatırlanacağız üzere Has Parti 28 Kasım’da büyük kongresini gerçekleştirdi ve bu teşkilatlanmalar ile seçimlere girmeye hak kazandı. Bu partinin sahibi halkımızdır. Kurulduğundan bu yana gerek parti mensupları gerekse halkımızda büyük bir heyecan söz konusu. Unutmayın bir söz yürekten söylenirse muhatabını bulur ve etkisi dalga dalga yayılır.
İdeoloji denilen şey insanlar gibidir ömrü biter veya gıdalar gibidir son kullanma tarihi vardır. Yani düşüncelerin ve ideolojilerin de günü geçebiliyor. Bu yaptığımız tespit şudur. Aynı kültüre sahip insanlarda sağcı, solcu, alevi ve sünni diyerek bir ayrışma ve kutuplaşma görülüyor. Ama ne adına ve ne uğruna sorusuna verecek yanıt yok. Sonuç olarak da siyasetin yeniden tarif edilmesi gerekiyor.
Bir parçası eksik bir bütün, bütün değildir. Eğer bir yanımızda bir ağrı varsa, onu dindirmenin yolunu bulmalıyız. Şimdi özerklik tartışmaları gündemde. Ülke olarak problemimiz şu. Ortak noktalarımızı konuşmak yerine, ayrıştırıcı noktaları konuşuyoruz. Toplumlar ayrıştırıldıkça çatışma artar.
