Suriyeli için kullanılan para bizim çiftçimiz için de kullanılsın

Daha önce yoğun kar yağışı nedeniyle zarar gören Bilecikli çiftçileri ziyaret eden CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, zarar gören sera çiftçilerini dün meclis gündemine taşıdı.

Zarar gören çiftçilerin borçlarının bir an önce ertelenmesi gerektiğinde vurgulayan Akar, "görüştük. Maliye Bakanlığının yedek bütçesi var. Böyle doğal afetlerde, sel felaketlerinde, umulmadık işlerde karşılaşıldığında kullanılan bir para var. Yine başbakanlığın örtülü ödeneği var. Suriyeli için kullanıyoruz ama benim halkım için de bu örtülü ödeneği kullanmalıyız diyorum" ifadelerinde bulundu.

Akar'ın konuşması şöyle oldu:

"Yoğun kar yağışı nedeniyle seraların yüzde  70-80'i çökmüş"

Yurdumuzun kar bölgesinde bu günlerde yoğun yağış nedeniyle zaman zaman sıkıntılar yaşamaktayız. Bu sıkıntılarımızdan en büyüğü de kar nedeniyle karayollarında yaşanan sıkıntılar ve bölgedeki elektrik sıkıntıları. Hemen yılbaşından önce yağan kar nedeniyle Bilecik ilimizde çok sıkıntılı bir sürece gelinmiş ve yoğun kar yağışı nedeniyle geçimini çiftçilikle sağlayan ve sera üretimi yapan çiftçilerimizin büyük çapta zarara uğradıklarını gördük. Ben hemen yılbaşından bir gün sonra Söğüt, İnhisar ilçelerine ve köylere bir seyahat yaptım. Bu gezinin nedeni de burada zarar gören seraları incelemek ve yerinde tespit yapabilmek içindi. Bunu genel başkanımızın talimatı üzerine o gün ben Bilecik'e, Söğüt ilçesine gittim ve gittiğimde gerçekten şok bir manzarayla karşılaştım. Çünkü ben biliyorum ki Bilecik ekonomik olarak yavaş yavaş sanayiyle ilişkilenmiş bir yapıyla çalışmalarına devam ediyor. Sanayi yavaş yavaş oluşmaya başlıyor biliyorum ama gittiğimde gördüm ki gerçekten Marmara'nın Antalya'sı olmuş orası.  Bin dönüm dekarlık bir sera üretimine geçilmiş. İnhisar ve Söğüt ilçelerinin tümünde insanlar köylerde seracılıkla geçindiğini gördüm. Maalesef yoğun kar yağışı nedeniyle seraların yüzde  70-80'i çökmüş ve büyük bir zarar oluşmuş.

"Bilecik valisine teşekkür ediyorum"

Şunu da söyleyeyim, Bilecik Milletvekili arkadaşlarımız bizden sonra bölgeye gittiler, hatta benim söylediklerimin bir kısmını paylaştılar vatandaşla. Ama şu da bir gerçek,  vatandaş orada üretim yapamıyor. Tek geçim kaynağı seracılık. Yılın bütün aylarında bu seracılık faaliyetlerini bazısı sürdürüyor. Orada yapılması gereken şeyler var. Öncelikle hasar tespitleri yapılmalıydı. Sayın valiye çok teşekkür ediyorum hafta sonuna kadar hasar tespitini bitirmiş. Başlangıç itibariyle köylülerin ve çiftçilerin bize ilettiği kadar ben burada 4 bin dekarlık bir alan hasar gördü diye düşünüyordum. 3 bin 262 dekarlık bir alanda hasar var. 23 köyde 767 çiftçi etkilenmiş bu hasardan. Bu çok önemli bir rakam. bir dekarlık seranın maliyeti 15 ile 20 bin TL arasında değişiyor. İçindeki ürünün tümü telef olmuş , ürünün tümü gitmiş. İçindeki ürünle beraber zararı bir dönümde, 1 dekarda 30 bin TL'yi buluyor.

"Çiftçi başına en az 2 bin TL söküm parası verilmeli"

Buraya çok hızlı yapılması gereken şeyler var. Bunlardan bir tanesi, o seralar tekrar kullanılamadığı ve tamir edilemediği için seraların hızla sökülmesi gerekiyor. Bunun için kaynak da belli. Geçen gün bütçeyi burada görüştük. Maliye Bakanlığının yedek bütçesi var. Böyle doğal afetlerde, sel felaketlerinde, umulmadık işlerde karşılaşıldığında kullanılan bir para var. Yine başbakanlığın örtülü ödeneği var. Suriye için kullanıyoruz ama benim halkım için de bu örtülü ödeneği kullanmalıyız diyorum. 767 çiftçiye dekar başına demeyeceğim, çiftçi başına en az 2 bin TL söküm parasının verilmesi gerektiğini ifade ediyorum .

"Çiftçilerin borçları bir an önce ertelenmeli"

Bir de bu çiftçilerimizin Tarım Kredi Kooperatiflerine, bankalara ve diğer finans şirketlerine borçları var. Yeni seraların yapılabilmesi için çok hızlı bir şekilde bu borçlar ertelenmeli. O kadar mütevazılar ki, seralarımızın tümünü istemiyoruz sadece yarısını yapacak kadar bir imkan sağlansa biz devletimize paramızı öderiz diyorlar. Bu kadar da mütevazılar. Bu köylerin bir başka özelliği, kendi köylerine istihdam sağladığı gibi dışarıdan da istihdam da alıyorlar. Çünkü o köyde çalışanların beden gücü o faaliyetleri yapmaya yetmiyor. Dışarıya da istihdam sağlıyorlar. Böylece güzel bir iş yapıyorlar. Bizim de devlet olarak onları desteklememiz gerekiyor.

"Devlet kendini gösterirse mağduriyet giderilir"

Eğer bugün devlet kendini orada gösterirse o insanlarımızın mağduriyetini halletmiş oluruz diye düşünüyorum. 3bin 262 dekarlık seranın yarısı yapılabilir. Bunun da yapılabilmesi için Nisan ayı, yani ekim dönemine yetiştirilmesi gerekiyor. Şunu da diyorlar; Eğer devlet elimizden tutar da Nisan ayına, ekim dönemine Mart ayına biz bunları yetiştirebilirsek, seralarımızı devletin katkılarıyla yapabilirsek biz bu paramızı aslanlar gibi öderiz diyorlar. Para beklentileri hibe değil 2 yıl geri ödemesiz 7 yıllık bir kredi talepleri var. Açık ve net ifade ediyorlar. Bu borcumuzu da öderiz diyorlar. Maliye Bakanıyla, Tarım Bakanıyla yapmamız gereken şu; Maliye Bakanı diyecek ki, yedek bütçeden ben söktürüyorum seraları diyerek valiye talimatı verecek. Tarım Bakanımız da ben bu krediyi temin ediyorum diyecek. Bu işi hep birlikte halledeceğiz.