İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile İl Halk Sağlığı Müdürlüğü personellerinin konuşmacı olarak katıldığı eğitimlerde kantin işletmeciliğinde uyulması gereken kurallar anlatıldı.
“Suyun olmadığı yerde hijyenden bahsedemeyiz”
İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’nde görevli Hacı Kaşaltı yaptığı sunumda 3 yıldır bu tür eğitimlerin verildiğini fakat pek bir netice alamadıklarını ifade etti. Kaşaltı, “Fiziki koşullardan dolayı bazı hijyenik koşulları gerçekleştiremiyoruz. Ticari kaygılardan dolayı bazı koşulları gerçekleştiremiyoruz. Hijyen için okullarda özellikle suyun olması gerekiyor. Çoğu kantinde bazen bakıyorsunuz su yok, lavabo yok. Burada bu okul kantininde hijyen kurallarına uymamızı istememiz biraz tuhaf oluyor çünkü su yok. Suyun olmadığı yerde hijyenden bahsetmek son derece yanlış. Bunun gibi bir sürü maalesef sıkıntılarımız var ve bunları çözecek olan da yine bizleriz. Hep beraber oturup bunlar nasıl engellenebilir bunu çözmemiz gerekiyor. Burada okuyan bizim çocuklarımız. Hepimizin çocuğu buraya gidiyor. Dolayısıyla nasıl ben kendi çocuğum için hijyenik koşulda olmayan bir gıdayı tüketmesini istemiyorsam sizlerde istemiyorsunuz. Dolayısıyla bunun önlemlerini yine hep beraber almamız gerekiyor.
‘Gün boyu aynı eldiveni kullanmayın’
Çok güzel bu konuda çalışan okullarımız var. Yemekhane de çalışan arkadaşlarımız özellikle. Her zaman diyoruz ya eldiven kullanın diye. Sabah işe geldiğinde o eldiveni takıyor akşama kadar aynı eldiveni kullanıyor. Bunun adı da hijyen oluyor. Orada siz kırmızı ete dokunuyorsunuz daha sonra sebzeye dokunuyorsunuz her şeye dokunuyorsunuz. Eğer o şekilde o eldiveni kullanacaksınız kullanmayın. Çünkü sağlık açısından daha zararlı. Dolayısıyla bu eldiveni değiştirmek gerekiyor. Yani et ürününü kullandınız et ürünüyle işiniz bittikten sonra bu eldiveni değiştirmeniz gerekiyor. Değiştiremiyorsanız ellerinizi lütfen yıkayın, o ondan daha iyi.
‘Günlük kıyafetlerinizle çalışmayın, önlük kullanın’
Kantin çalışanlarımızın ya da yemekhanedeki arkadaşlarımızın en önemli eksiklerinden biri de üzerlerinde bir formalarının bir önlüklerinin bulunmayışı. Bu çoğu okulumuzda yok. Maalesef herkes günlük giydiği kıyafetle bu işi devam ettiriyor. Olması gereken bunların yerine bir formayla bir önlükle bu işi yapmalarıdır. Besin güvenliğini sağlamamızın 3 temel yolu var. Kişisel hijyen kurallarına uyacağız. Bu kesinlikle şart. Besin hijyeni kurallarına da uymamız gerekiyor ve yiyecek içeceklerle ilgili kullandığımız araç gereçlerin hijyenini sağlayabilirsek bu sorunu çözmüş oluyoruz. Maalesef el yıkama son derece önemli. Cezadan önce bunu bir eğitim haline getirerek kendi içimizde bunları çözmek zorundayız.” dedi.
Eğitimler sırasında Abdülkadir Barlin, Eyüp Gültekin ve Ramazan Tepe de sunum yaparak çeşitli konularda katılımcılara bilgiler verdi.
Eğitim sonunda açıklama yapan İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman şunları aktardı:
“İlimizin tamamında görev yapan okullarımızdaki kantin işletmecileri, kantinlerden sorumlu öğretmenlerimiz, okul müdürlerimiz, Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün yetkilileri ki bizzat Halk Sağlığı Müdürü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürümüz ve yetkilileri ile özellikle kantin işletmecilerimize hijyen eğitimi, temiz bir hizmeti nasıl vereceklerini anlatan ortak bir seminer yaptık. Biz özellikle arkadaşlarımıza çocuklarımızın bize emanet olduğu bilincinden hareketle gelen gıdaların mutlaka ama mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini, son kullanma tarihlerine mutlaka bakılması gerektiğini, kantinlerde gazlı içeceklerle ilgili bir takım satılmaması gereken şeylere dikkat edilmesi gerektiğini anlattık. Kantine gelen her şeyin mutlaka faturalı girişinin yapılması kantinlere gelen simit poğaça ve benzeri şeylerin uygun ambalajlarda taşıması gerektiği belirtildi. Hem Halk Sağlımızın elamanları hem de Tarım İl Müdürlüğümüzün elemanları bu konuyla ilgili arkadaşlarımızı aydınlatıcı bilgiler verdiler. Arkadaşlarımızdan sorular aldılar ve bunları cevaplandırarak böyle bir eğitim yaptık. Biz faydalı olduğuna inanıyoruz.” ZEYNEP KILBAHRİ
