Bilecik’te Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Tarih ve Kültür” sohbetlerine konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Çelik, Bilecik’e her geldiğinde Bilecik’i daha da gelişmiş bir şekilde görmekten mutluluk duyduğunu söyledi.
“Bilecik ecdat yadigarı bir şehirdir”
Konferansa başlamadan önce katılımcılarla Bilecik izlenimlerini paylaşan Doç. Dr. Çelik şunları aktardı:
“Ben Bilecik’e çeşitli hizmetler dolayısıyla defalarca geldim. Gerek Kültür Bakanlığım gerek Milli Eğitim Bakanlığım dönemimde geldim. Fakat her gelişimde Bilecik’i biraz daha gelişmiş olarak, biraz daha olumludan yana değişmiş olarak görmekten büyük bir zevk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Burası ecdat yadigârı bir şehirdir. Osmanlı’nın temelinin atıldığı topraklardır, büyük bir cihan devletinin yeşerdiği topraklardır. Burada çok güzel tarihi eserler var ve tabi güzellikler var. Tabii güzelliklerle tarihi eserler, tarihi doku adeta iç içedir. Tabi şehir biraz ihtiyaçtan kaynaklanan tıkış tıkış bir hale gelmiş. Bunu hepiniz fark ediyorsunuz ama haseten Belediye Başkanımızı tebrik ediyorum. O güzelim tarihi eserleri ortaya çıkarıp onları onarıp gerek Kültür Bakanlığı gerek Vakıflar gerekse belediyemizin kaynaklarıyla ortaya çıkarılmış olmasını büyük bir olay olarak değerlendiriyorum.
‘Bilecik’i son derece huzurlu görüyorum’
Bir de bir şehirde eğer armonik bir çalışma olursa o şehirde her şey olur. Valimiz burada devleti temsilen orkestra şefidir, her orkestrada birbirine taban tabana zıt özelliklere sahip ama güzelliklere sahip enstrümanlar var. Eğer orkestra şefi maharetli, becerikli olursa herkeste kendi enstrümanını iyi çalarsa oradan hoş nameler çıkar. Armonik bir görünüm çıkar. Ama orkestra şefi maharetli olmaz, enstrümanlarda iyi olmazsa oradan gürültü çıkar. Bu şehirde vali, belediye başkanı, rektör, sivil toplum örgütleri, ilin siyasetçileri armonik olarak çalışıyorlar ve bu şehri son derece huzurlu bir yer olarak görüyorum.
Bize ‘Tabela üniversitesi kuruyorsunuz’ demişlerdi
Azmi Bey’e de huzurunuzda teşekkür ediyorum. Kendisi buraya rektör olarak gelince birkaç barakadan ibaret bir Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi vardı. Marmara depremi esnasında yapılan o prefabrik binalar derme çatma bir araya getirildi ve bir üniversite temeli atıldı. Fakat şu anda muhteşem büyüyen ve gelişen bir üniversitemiz var. Bu üniversitenin kuruluşunda imzası olan Milli Eğitim Bakanı olduğum için de büyük bir gurur duyduğumu ifade etmek isterim. Biz bu üniversiteler yasasını getirdiğimizde devlet üniversitesi bulunmayan illere üniversite kurmak üzere bu kanun tasarısını meclise götürdüğümüzde o zaman bazı milletvekilleri veya muhalif olanlar bize, ‘Tabela üniversitesi kuruyorsunuz.’ dediler. ‘Bu 20 sene sonra ancak ayağa kalkar’ dediler. O zaman ben iddialara cevap verirken demiştim ki, ‘Doğrudur, bir üniversitenin kurulması çok kolay değildir. Doğmamış bir çocuk hiçbir zaman büyümez. Dikilmemiş bir ağaçta hiçbir zaman fidan olmaz meyve vermesi de söz konusu olmaz. Biz bugün bir fidan dikiyoruz ve bu fidanların günü bittiğinde meyve verdiğini göreceksiniz.’ Çok şükür bugün o meyvelerin verildiğini görüyorum. Rektörümüz bizi kampusta gezdirdi. Şu anda inşa halinde olan binaları, kampusun derli toplu vaziyetini gördüm ve hakikaten mutlu oldum. İnşallah her gelişimizde burası daha bir güzel olacak.
TOBB’dan Bilecik’e Fakülte Sözü
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Organize Sanayi Bölgesinin içerisine küçük çaplı bir meslek yüksekokulu yapmayı taahhüt etmiş. TOBB’a OSB içinde küçük bir meslek yüksek okulu yapmak yakışmaz. Hisarcıklıoğlu’nu aradım. Dedim ki, ‘OSB’nin içinde yapılacak meslek yüksekokulunu üniversitemiz kendi bütçesiyle yapsın. Siz kampus içerisindeki büyük fakültelerden birini yapın.’ O da, memnuniyetle kabul etti, taahhütte bulundu. İnşallah en kısa zamanda onlarda buna başlayacaklar. Böylelikle kısa zamanda üniversitemiz bütün birimlerini tamamlayan, çevre tanzimini tamamlayan ve ondan sonra da fiziki altyapıyı, teknolojik altyapıyı bitirmiş, kaliteye yoğunlaşmış bir üniversite olarak inşallah yoluna devam edecek. Genç bir öğretim üyesi kadrosu var.
‘Çarşıda gördüğünüz her 5 insandan 1‘inin öğrenci olması son derece önemli’
Bilecik’in hayatında da üniversitenin çok önemli bir yeri olduğunu görüyorum. Şehir merkezi 50 bin küsur nüfusa sahip, çarşıda gördüğünüz her 5 insandan birisinin öğrenci olması da son derece önemlidir. Ekonomik olarak da son derece önemlidir gençlerimiz muhtemelen Türkiye’nin belki 80 vilayetinden buraya geldiler. Buraya farklı renkler, farklı güzel kokular getirdiler ve burada bir huzur ortamı içerisinde kavgasız, gürültüsüz eğitim-öğretimlerini sürdürüyorlar.” ZEYNEP KILBAHRİ
