MHP il genel meclisi üyesi Osman Varol, MHP Bilecik İl Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında satışına karar verilen şehir hamamı ve Harmankaya Kanyonu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
"Osmanlı'nın başkentindeki tek hamamın satışı yapılıyor"
Osmanlı Devleti'nin kurulduğu yerdeki tek tarihi hamamın satışa çıkartılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirirken şu ifadelerde bulundu:
"Gelinen süreçte kurumların verdiği karar Eskişehir Bölge Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu hamamın restore edilmesi yönünde bir karar verdi. Buranın tarihi eser olduğunu ve restore edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu aşamadan sonra yapılacak iş sayın valimize düşüyor. Kültür müdürlüğüne düşüyor. Buranın restorasyon için bir çalışma yapılması gerekecek. Satış zaten olmaz. olsa da şartlı bir şekilde olur. Yıkılamaz. Bu raporlara göre yıkılamaz tarihi olduğu için. Güzel bir restore yapılırsa daha güzel ve sağlıklı olur. Bir de hamam şu açıdan önemli Bilecik'te; Osmanlı'nın başkenti Bilecik. Sürekli övündüğümüz bir olay. Osmanlı'nın başkentinde bir tane hamam var. Onun da satışı yapılıyor. Bu Bilecik'imiz için çok kötü bir örnek. Osmanlı gittiği yere hama kültürünü de götürmüştür. Avrupa ülkelerinde de var bu. Maalesef Osmanlı'nın kurulduğu yerdeki hamamın satışa çıkarttık. Ben de bu konuyu hazmedemediğim için böyle bir başvuruyu başlattım. Sağ olsun Kültür Müdürlüğü araştırmasını yaparak cevabını verdi. Tabiat Varlıkları da bu yönde görüşünü bildirmiş. Orada çalışan müdürlerimize, elemanlarımıza teşekkür ediyorum böyle bir çalışma yaptıkları için.
"Taş ocağı kanyon için büyük tehlike oluşturuyor"
Basın açıklamasında Harmankaya Kanyonu'na da değinen Varolu, kanyon bölgesinde bulunan taş ocaklarının tehlike oluşturabileceğine dikkat çekti. Varolu şöyle konuştu:
"Bir de kanyonumuz var meşhur. Orayı Bilecik'imizin tabiat parkı yaptık. Bilecik'in gururu sayılabilecek ilk ve tek milli park oldu. Milli parklar para ayırdı. 700 milyar bu sene para ayrıldı. Yatırım yapılıyor. Aynı zamanda da tepesinde taş ocağı çalışıyor. Meclis olarak bizim yetkimiz olmadığı söyleniyor. 2012'de çıkan bir kanunla ruhsatı verme yetkileri başbakanlığa verilmiş. Bizim 2012'den sora yetkimiz yoksa burada ruhsat verme yetkimizin de olmaması gerekir. Yani meclisin yetkisi yoksa ruhsat verme ya da vermeme gibi bir karar da olamaz. Ben bu kanunu ilgili yerlerle araştırıyorum. O konuda da açıklama yapacağım. Ama gözle görülüyor. Turizm gözdür. Doğa turizmi bir de. Kimisi diyor, kimyasal kullanmıyoruz. Burada gözle görülen bir olay var. Orada taş ocağı çalışırken turist oraya gelir de oraya girer mi? Kanyonun 100 metre berisinde taş ocağı var. 10 sene sonra yük gibi indirecek oraya. Orada bir kule kalacak. Allah göstermesin büyük bir derem olsa orası yerle bir olur. Kanyon falan kalmaz. Ben bunu Ak Partili arkadaşlara da söyledim. Madem bizim burada yetkimiz yok Ankara'ya toplu olarak gidelim derdimizi anlatalım. Bakanlıktaki kişiler de bilmez bu sorunu. Biz kendimiz gidip söyleyelim. Ona göre de bir tedbir alınsın. Gidilmedi. Süreç de bu şekilde kaldı. Ak Partili arkadaşların oy birliğiyle ruhsat meselesi geçti. Biz red verdik."
