Taşçı; Hamsu köprüsü için bütçe ayrılıp ayrılmadığını, temizlik hizmetleri için çok büyük bir pay ayrıldığını gördüklerini, tarih şeridi için neden ödenek ayırmak durumunda kaldıklarını, tarih, kültür ve sanat etkinlikleri için ayrılan payların ufak ufak yazıldığını ve toplandığında çok büyük rakam oluştuğunu, halkla ilişkilerin etkinleştirilmesi başlığı altında gazete, dergi, kitapçık gibi ayrı başlıklar altında Belediyenin bu kadar reklama ihtiyacı olup olmadığını, bu kadar ödenek ayrılmasına gerek olup olmadığını sordu.
Taşçı ayrıca belirli bir gazeteye mi yoksa yerel gazeteler arasında paylaştırılarak mı bu tanıtımların yapıldığını sorarak Yağcı’nın cevaplamasını istedi ve şunları söyledi:
“Hamsu köprüsü için bir bütçe ayrıldı mı ayrılmadı mı?”
“Hamsu köprüsü için bir bütçe ayrıldı mı ayrılmadı mı, oranın durumu nedir? Temizlik hizmetleri için çok büyük bir pay ayrıldığını görüyoruz, tarih şeridi için neden ödenek ayırmak durumunda kaldık? Tarih, kültür ve sanat etkinlikleri için ayrılan paylar ufak ufak yazılmış ve topladığımızda çok büyük rakam oluyor. Bu konularla ilgili bilgi almak istiyoruz.
“Bilecik tanıtılıyor ama belirli bir gazeteye mi veriliyor yoksa bunlar yerel gazeteler arasında paylaştırılarak mı yapılıyor?”
Halkla ilişkilerin etkinleştirilmesi başlığı altında gazete, dergi, kitapçık gibi ayrı başlıklar altında. Belediyemizin bu kadar reklama ihtiyacı var mı, bu kadar ödenek ayrılmasına gerek var mı? Bize gelen sorular ve açıklanması istenilmeyen şeyler var. Gazete ve dergilerle elbette Bilecik tanıtılıyor ama belirli bir gazeteye mi veriliyor yoksa bunlar yerel gazeteler arasında paylaştırılarak mı yapılıyor?”
YAĞCI: “Şehrin bizim elimizdeki kanalizasyon projesi ile mevcut işler proje arasında bir sıkıntıyla karşılaştık”
Taşçı’nın ardından MHP gurubundan gelen sorulara yanıt veren Yağcı; “İki tarafında ortak sorularından birisi Hamsu Vadisi ile ilgili. Hamsu Vadisi’nin daha önceki adı Bilecik’te atıkların atıldığı bir alandı, kullanılmıyordu ve atıl bir alandı. Biz Bilecik Belediye Başkanlığı olarak kullanılmayan atıl alanı halkımıza kazandırmak ve özellikle kanyon şeklinde bu noktada bir çalışma arzu ettik. Bunu 2004 yılında seçim programları içerisinde bizim dışımızda birçok adayda düşüncelerini ortaya koydu. Aslında güzel bir şey de yapıldı. Çünkü biz orada yaklaşık 1,5 milyon gibi rakamla girilemeyen bir alana şehir olarak girme fırsatını bulduk. Fakat burada şehrin bizim elimizdeki kanalizasyon projesi ile mevcut işler proje arasında bir sıkıntıyla karşılaştık. Burada Hürriyet ve Bahçelievler Mahallesi’nin akan kanalizasyonlarının deplasesi noktasında bir merkez kurmuştur. Bu merkezde normal şartlarda atış yapılması lazım ama İller Bankası aracılığıyla yapılmış ve çok fazla da kullanılamamış bir olay. Bize ilk önce İller Bankası merkezinin çalışacağı teknik olarak bildirildi. Çünkü biz bu işin geçmişini çok fazla bilmiyoruz ama İller Bankası’da bu terfi merkezin bağlantılarına ilişkin olarak bir çalışma yaptığında kendi projelerine uygun olarak yapılmadığını, projede gösterilen güzergahlarda olmadığını söyledi. Durum böyle olunca buradaki kanalizasyonların aktarılması durumunda kaldık. Projeyi istediğimiz oranda kullanamadık ama hiç kimse şunu diyemez.
“ Kanalizasyonun yapılabilmesi için ya oradan tüneli köstebek sistemiyle arıtma yapacağız y da şehir içerisinde yeniden terfi sistemi için proje yürütülecek”
Burada şehir adına bir proje yapılmış ve bu projenin yapım, emniyet, ihale şartları ve bu projenin ekonomik değer anlamında nereye giderseniz gidin uygun şartlarda ihalesi yapılıp hatta müteahhitin de ihale şartlarını yerine getirme noktasında çok zorlandığı bir proje. Bu yollar projenin kendisinden kırık olmuyor kasıtlı olarak kırılıyor ve buna ilişkin de Belediye burada sakat işlem yaptı deniliyor. Ama birçok insan ise şehir anlamında bunun bir kazanım olduğunu biliyor. İnşallah oradaki arıtma ve kanalizasyon sistemini düzenlediğimizde, İller Bankası bu konuda bir proje yapıyor, DSİ’den destek istedik, İSKİ ile görüştük. Orada oluşan kanalizasyonun yapılabilmesi için ya oradan tüneli köstebek sistemiyle arıtma yapacağız y da şehir içerisinde yeniden terfi sistemi için proje yürütülecek. Orada sıkıntılı bir durum var ama bu yaptığımız yatırımın verimsiz, kalitesiz ve olumsuz bir şekilde yapıldığını göstermez. Biz göreve geldiğimizde bu şehrin 3.5 milyon bütçesi 28 milyon borcu vardı. Bugün baktığımızda 59 milyonluk bütçeyi konuşuyoruz. Gerçekleşme oranlarımız % 70-75 seviyelerinde ve buna eşdeğer olarak borcumuz oluyor ama yaptığımız yatırımlar belli. Satıp yiyip içmek gibi bir olay olarak değerlendirilmemesi lazım. Şu anda 15 milyona yakın bir otogar yapıyoruz, ortak bir değer. Kültür kongre merkezi Bilecik’in ortak değeri, kapalı Pazar ortak bir değer. Karasu Yaşam Adası, arıtma tesisimiz var.
“11 yıldır Belediye Başkanlığı yapıyoruz, 11 saniyesine kadar hesap veririm”
Şehrimizi istenilen kadroya getirmek için dış kaynağa ve bu anlamda bazen de borçlanmaya ihtiyacımız var. Biz bunları şehrimizin ödeme gücü oranında zamana yayarak borçlanmayı meclisimizden aldığımız yetkilerle yapıyoruz. Paramız yok hizmet yapmıyoruz anlayışını kabul etmiyoruz, ölçülü planlı ödenebilir bir borçlanma içerisinde oluyoruz ama Bilecik Belediyesi’nin de dinamizmini ayakta tutuyoruz. 11 yıldır Belediye Başkanlığı yapıyoruz, 11 saniyesine kadar hesap veririm” dedi.
“Genel anlamda eşit verme çabası gayreti içerisinde oluyoruz”
Yağcı son olarak da bahsi geçen rakamlarda basım – yayın alanında harcamalar yapılmadığını ifade ederek, “O rakamları harcamamız mümkün değil ama bütçe büyüklüğü açısından bazen arkadaşlar bu rakamları yüksek tutuyorlar. Biz mümkün olduğunca yerel basınımıza ilanlarımızı ve diğer işlerimizi eş değerde verme çabası içerisindeyiz. Ancak baskılarda bazen kalite, teknoloji ve fiyat farklılığı sebebiyle bir tarafa yoğunlukta olabilir. Genel anlamda eşit verme çabası gayreti içerisinde oluyoruz” dedi.
