TEGV İLE EĞLENİRKEN ÖĞRENİYORLAR

 Türkiye’nin eğitim alanında faaliyet gösteren en yaygın sivil toplum kuruluşu olan TEGV, gezici öğrenim birimi olan 24 Ateşböceğinden biri Bilecik Merkez’de. Nisan 2002’den bu yana 43.899 çocuğa ulaşan Ateşböcekleri 12 bilgisayarlı Bilişim ve Teknoloji Alanı ile Serbest Etkinlik Alanı’ndan oluşuyor. Yılda 2.340 çocuğa ulaşabilecek kapasiteye sahip olan Ateşböceği; güler yüzlü, sıcak, donanımlı öğrenme ortamıyla, çocuklara yaşam becerilerini geliştirecek ve temel eğitimlerine destek verecek eğitim olanakları sunuyor.

TEGV Ateşböceği Gezici Öğrenim Birimleri, 2000 yılından bu yana 7’si yurt dışında( Makedonya ve Kosava) olmak üzere toplam 88 il ve 514 noktada, 129.701 km yaparak, 853.200 çocuğa ulaştı.

İlimizde bulunan Aygaz 2 Ateşböceği Gezici Öğrenim Birimi Sorumlusu Olgun Ballı gazetemizin sorularını yanıtlayarak gönüllü çağrısında bulundu.

 

Olgun Ballı’nın gazetemiz ile yaptığı röportajı:

 

Alkan: Merhaba, öncelikle sizi tanıyalım isterseniz.

Ballı: Adım Olgun Ballı, Ardahan 14 Şubat 1987 doğumluyum, Bursa’da yaşıyorum. TEGV 20 yıldır var geçtiğimiz 23 Ocak’ta 20. Yaşını kutladı ve hatta hala devam ediyor 20. Yıl Kutlamaları Türkiye Genelindeki birimlerde, parklarda ve Ateş Böceklerinde.  TEGV yolculuğuna üniversite yılında başladım. Arkadaşım gönüllüydü bende onunla gidiyordum ve çocuklarla Giresun Öğrenim Biriminde oyun oynuyorduk. Daha sonrasında Üniversite bitti, arkadaşım devam etti Ateşböceği diye bir şey varmış, bilmiyordum. Arkadaşım Ateşböceğinde çalışmaya başladı profesyonel olarak. İlk olarak Ateşböceği’ni de ondan duymuştum.

 

Alkan: Ateşböceği ile TEGV’in bağlantısı nedir peki?

Ballı: Ateşböceği, birimlerimizin olmadığı yerlere köy köy, ilçe ilçe, geziyor ve okuldaki ilköğretim çağındaki çocuklara etkinlikler veriyor. Biz birimlerin olmadığı yerlerde ki çocuklara ateş böceği ile ulaşmayı hedefliyoruz. Ateşböcekleri 1999 depreminde düşünülmüş ve faaliyete girmiş, o dönem deprem çocuklarının psikolojilerini düzeltmek adına ne yapılabilir dendiğinde bu tır şeklindeki karavan yapılıyor. O zaman otobüsmüş, otobüsleri eğitim için dizayn etmişler sonrasında otobüslerin daha değişiğini tır şeklinde olanı düşünmüşler ve depremden sonra yapımları başlamış. Şu an da Türkiye’de 24 tane var. Van depreminde de depremin ertesi günü bütün Ateşböceklerinin oraya gitmesi sağlanmıştı ve oradaki çocuklara biraz olsun psikolojileri değişsin diye etkinlikler verilmişti.

 

Alkan:Yani anladığım kadarıyla örgütlü bir topluluğunuzun olmadığı yerlerde siz Ateşböceği olarak isimlendirilen bu karavanlar ile çocuklara ulaşmayı amaçlıyorsunuz.

Ballı:Evet. Ateşböceği, geceleri etrafını aydınlatan bir böcek… Geceleri Güneş’e ihtiyacı yok gibi oluyor. Bizde bilgi ile aydınlanıyoruz ve eğlenerek öğreniyoruz. Hep beraber çocuklarla, öğreniyoruz. Onlara da biraz olsun bilgi kazandırabilmek için yola çıktığımız için bu karavanların adına Ateşböceği denmiş.

 

Alkan:TEGV’i üniversite yıllarında tanıdığınızı söylediniz, üniversite de gönüllülük ile başladığınız yolun neresindesiniz şu an? TEGV deki konumunuz nedir?

Ballı:Evet üniversite zamanımda arkadaşım sayesinde tanıştım TEGV ile. 2 yıldır profesyonel olarak çalışıyorum. Gönüllü olarak çok bir şey söyleyemeyeceğim çünkü sadece arkadaşımla bazı etkinliklere katıldım. Sürekli bir gönüllülüğüm olmamıştı. Ama profesyonel olarak 2 yıl önce başladım. Bursa’daydım ilk 1 ayım İstanbul’da geçti sonrasında Bursa’daydım.  4 aydır da Bilecik’teyim.

 

Alkan:Bilecik’e nasıl geldiniz 4 aydır Ertuğrulgazi İlköğretim Okulu’nda mıydınız?

Ballı:Gölpazarı’nda Cengiz Topel İlköğretim Okulu’nda ki öğretmen Hikmet Bey daha öncesinde Samsun’da TEGV Gönüllüsüymüş. TEGV’i en yakından tanıyan Hikmet Bey, bizim merkezimizi arıyor ve Ateşböceğini okuluna istiyor. Onun isteği ve ısrarı sayesinde en yakında ben bulunduğum için Gölpazarı’na ben geldim. Cengiz Topel İlköğretim Okulu’ndaydık ilk önce çok az bir öğrencisi vardı yaklaşık 270 kadardı sanırım. Aralık ayında geldim Şubat tatilinden sonra Gazimihal İlköğretim Okulu’na geçtim. Orada da yaklaşık 400 öğrenci vardı ve Aralık’tan Nisan’a kadar Gölpazarı ilçesindeydim. 11 Nisan’dan beri de Bilecik Merkez’de Ertuğrulgazi İlkokulundayız. Önümüzdeki dönemin Kasım ayına kadar da Bilecik Merkez’de olacağız şimdilik.

 

Alkan:Ertuğrulgazi İlkokulu’na nasıl oldu geçişiniz peki?

Ballı:Ertuğrulgazi İlkokulu Müdürü İsmail Bey Gölpazarılı olduğundan oradan geçerken Ateşböceğimizi görmüş. Ziyaret etmişti, görüştük kendisi ile. Okuluna gelmemizi istedi bende Merkezimiz ile bağlantı kurmasını sağladım. Müdürümüzün isteği ile buraya geldik. Bilecik Merkez deki ilk okulum oldu bu. Bilecik il geneline bakarsak üçüncü okulum.

 

Alkan: Nasıl faaliyetler yapıyorsunuz peki TEGV’in amacı hakkında da biraz bilgilendirme yapabilir misiniz?

Ballı: TEGV’deki çocuk özgürce düşüncelerini ifade edebilmeli, yaratıcılığını keşfedebilmeli, kendine özgüveni gelmeli, düşüncesini söylemekten korkmamalı. Biz burada çocukların olabildiğince özgür, eğlenerek öğrenmelerini hedefleyen, yaratıcılıklarını keşfetmelerini sağlayan bir eğitim modeli izliyoruz. Hedef kitlemiz ilköğretim çağındaki çocuklar 1’den 8’ e kadar. Hepsine etkinlik veriyoruz. Farkındalık yaratarak yapıyoruz, şu an ki etkinliklerimizden mesela “EĞLEN-ÖĞREN-HİJYEN” var. Virüsleri, bakterileri, mantarları tanıyoruz. Tuvalet kullanımından bahsediyoruz. Hatta “Eğlen-Öğren-Tuvalette Hijyen” sloganımız. “İyi Yaşam” etkinliğimiz var, burada da enerjiden, sağlıklı beslenmekten, besin gruplarından, duygularımızdan bahsediyoruz. Küçük bir Dramamız var “Drama Atölyesi” açıyoruz. Kulüp etkinliklerimiz oluyor aslında ama şu an gönüllü bulamadığımız için kulüp etkinliklerimiz yok. Gönüllü bulabilirsek bunların hepsi olacak. Mesela “Gitar Kulübü” etkinliğimiz olabiliyor, “Basketbol Kulübü” kurabiliyoruz, “Satranç Kulübü” kurabiliyoruz.

 

Alkan:Bu Kulüpler gelen gönüllülerin alanları dahilinde mi gerçekleşecek? Yoksa bu açılacak kulüplerin eğitimlerini siz verebiliyorsunuz da gelenleri eğitip o şekilde mi açacaksınız? Sadece gönüllü mü gerekiyor size?

Ballı:Aslında ikisi de oluyor. Gitari iyi bilen bir arkadaş gönüllü olursa onun o bilgisinden faydalanılarak “Gitar Kulübü” kurulabiliyor. Ya da ben satranç biliyorum. Gelen gönüllülerime öğretiyorum, daha sonrasında o öğrenenler de isteği ile bir “Satranç Kulübü” oluşturabiliyorlar. Tamamen onun bilgisi ya da benim bilgimi birleştirerek ortaya çıkan, elimizde ki imkanları kullanarak çocuklara daha fazla ne yapabiliriz diye uğraşıyoruz aslında.

 

Alkan:Peki şu an kaç kişi ile yapıyorsunuz buradaki faaliyetleri?

Ballı: Şu an tek kişi ile götürüyorum. Tek ben.

 

Alkan:Zor olmuyor mu bu şekilde Olgun Bey? 2 haftadır buradasınız ve her gün etkinlik yaptınız mı?

Ballı: Çok zor oluyor, ama yeni geldiğimiz için daha gönüllülere ulaşamadık duyuramadık sesimizi diye düşünüyorum.  2 haftadır buradayım evet, her gün etkinlikte yaptım.

 

Alkan: Gönüllülere ulaşmak konusunda nasıl bir yol izlediniz?

Ballı:Bilecik Merkezdeki çeşitli yerlere afişlerimizi yapıştırdık, kafelerde, sokaklarda öğrencilerle özellikle karşılaştığımda küçük bir sohbet ediyorum, TEGV’i anlatıyorum. Tamam diyorlar ama ertesi gün beklediğimizde geri dönüş olmuyor. O yüzden biraz inancımız da kırılıyor açıkçası. Çünkü çok kişi gelicem dedi. Hatta çok sevinenler oldu ama neticesinde hemen telefon ya da iletişim isteyemiyorsun, o yüzden de bekliyorsun sadece. Yerimizi, adresimizi çoğu yere yapıştırdık ama önümüzde ki günlerde Üniversitede stant çalışması yapacağız. Üniversite stantının çok yararlı olacağına inanıyorum.

 

Alkan: Kaç kişiye ihtiyacınız var ortalama olarak?

Ballı: Alamam dediğim bir sayı yok şu kadar kişiyi geçersek bana fazla gelir demiyorum yani. Keşke herkes gönüllü olsa herkes bir şeyler yapsa. Ne kadar çok gönüllü olursa o kadar çok faaliyetimiz olur daha çok daha farklı ve yaratıcı faaliyetlerimiz olur. Herkes bir fikir ortaya atarsa, beyin fırtınası yaparsak daha güzel fikirler ortaya çıkar ve bunları hayata geçirmemiz kolaylaşır. O yüzden olabildiğince çok olması daha iyi olur. En az ne kadar olur derseniz, sabah ve öğle  olmak üzere günde 2 etkinliğimiz var bizim. 2 odamız yani etkinlik sınıfımız var.  İkişer kişi her sınıfa alırsak en azından yani öğleden önce 4 öğleden sonra da 4  kişi alabilirsek günde 8 gönüllü yeterli olacaktır en azından. Derslerinin boş olduğu güne göre belki de gelen kişi hafta da 1 defa gelebilecek, o yüzden ne kadar çok gönüllü olursa o kadar iyi olur. Buraya geldiğinde bir gönüllü en az 3 saatini ayırmış oluyor. 1 etkinlik 3 saat sürüyor.

 

Alkan:Buradaki çocukların etkinlikler esnasında ki gelişimi nasıl? Onları karşı izlenimleriniz nelerdir? TEGV’in bu Ateş Böceğine karşı yaklaşımları nasıl? Neler yaptınız bugüne kadar kısacası?

Ballı:Bugüne kadar olan faaliyetler için ben Cengiz Topel İlkokulu’ndan örnek vereyim size. Oradaki çocuklar taşımalı olarak geliyor okula, köylerden gelen çocuklar onlar. Faaliyete aldığımda 5. Sınıf öğrencisiydi sanırım kapalı bir kız çocuğu, çekingen ve etkinliğe uzaktan katılan, soru sorduğumuzda çekinerek cevap veren ya da vermeyen beni es geç diye kendini saklayan bir kişiydi. Onunla gerçekleştirdiğim 2.etkinliğimde teneffüste bana ‘Bidaha ne zaman bizi alacaksın’ demişti. Ve ben 2.etkinliğe bile gelmez diye düşünüyordum o kız çocuğu için. Oysa ki 2.kez etkinliğe girdiğinde artık düşüncelerini çok daha rahatça ifade ediyor ve katılıyordu. Bunu gözlemlemiştim ve çok hoşuma gitmişti. Burada çocuklar birbirlerine saygılı olmayı, birbirlerine kötü sözler söylememeyi ve biri konuşurken diğerini dinlemeyi belki az kişi ile etkinliğe girdiğimiz için daha kolay kavrayabiliyorlar. Bir sınıfta 40 kişiye bunu demekle burada 12 kişiye ‘birimiz konuşurken diğerlerimiz dinleyecek’ dediğimizde daha çabuk etkili oluyor belki de. İlk etkinliklerde hep bir ağızdan konuşurken daha sonralarında parmak kaldırmadan ya da bir arkadaşının sözü bitmeden bir diğeri konuşmuyor. Bunu görünce de mutlu oluyorum. Yaratıcılıklarını keşfediyorlar. Mesela “Eğlen-Öğren-Hijyen” etkinliğimizin sonrasında biz çocuklara diyoruz ki: ‘Kendinize mikroskopta bakıyormuş gibi hayal edin ve hayali bir mikrop çizin’ diyoruz. Oraya çizdikleri mikroplar ve o mikroplara verdikleri isimler hiç hayal edemeyeceğimiz şeyler. Bu da onların yaratıcılıklarını görmemizi sağlıyor.  Hayal dünyaları çok geniş.

 

Alkan: Şimdi siz farklı izlenimler kaydediyorsunuz, yaptığınız etkinliklerle, gelişmelerini görüyorsunuz. Şu an ki eğitim stilimizle sizin Ateş Böcekleriniz ile verdiğiniz eğitim stilindeki farklar ve ortak noktalar hakkında ne diyebilirsiniz? Kısa sürece aldığınız bu olumlu geri dönüşün sebebi sadece az sayı ile eğitim yapmanız mı yoksa başka bir sebebi de var mı?

Ballı: İlk önce çocuk burada rahat hissediyor kendini. Burada bir not yok, bir ders yok, bir öğretmen yok, abisi ablası var. Biz onların abi ve ablalarıyız. Burada bir ciddiyet yok, var ama yok. Çocuklar burada korkmuyor, düşüncelerini söylerken. Ya da not kaygısı yok, yanlış söylersem korkusu yok en azından. Yanlış bir düşünce olmadığını onlara gösteriyoruz, öğretiyoruz. Çocuklar aklından geçeni yanlışta olsa belki onun doğrusu sonuçta. Ve bunu söylüyor rahatça. Burada yapılanları bir ders olarak görmedikleri için burada daha verimli oluyor. Çünkü eğlenerek öğreniyorlar. En iyi öğrenme modeli de eğlenerek öğrenme. Ben de burada çocuklarla birlikte bir sürü şey öğrendiğime inanıyorum. Onlarında öğrendiklerini görüyorum. Bizim en büyük farkımız eğlenerek öğretmek oluyor.

 

Alkan: Gönüllü olarak bir yaş kriteriniz var mı ?

Ballı: 18 yaş üstü herkes gönüllü olmak için buraya gelebilir.

 

Alkan: Son olarak eklemek istedikleriniz var mı Olgun Bey?

Ballı: Görünmeyen gönüllülüğün göründüğünden büyük olduğunu düşünüyorum. Ve gönüllü ol çocukların kahramanı ol diyorum. Buraya gelen gönüllüler gerçekten çocukların kahramanı, verebildiklerini o çocuklara verdiklerinde çocukların hayata bakışları da değişiyor. Birbirlerine olan davranışları da değişiyor. Şu an belki de toplumumuzda birbirimize saygı giderek azalıyor. Biz bunu biraz daha kazandırabilirsek, birbirimizin düşüncelerine de saygı göstermeyi öğretebilirsek daha güzel olacağına inanıyorum.

Alkan: Teşekkür ederiz Olgun Bey röportaj için iyi ki gelmişsiniz Bilecik’e.

Ballı: Asıl ben teşekkür ederim, sağolun.

 

Diğer yandan Olgun Bey’e ulaşmak, gönüllülük yapmak ve bilgi almak için irtibat bilgileri:

Mail: olgunb@tegv.org

Telefon: 0532 426 05 00 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir