Üç büyük devrimin 91.yılını kutluyoruz

 3 Mart 1924’te Türkiye Büyük Millet Meclisinde çıkarılan üç Devrim Yasalarının (Halifeliğin Kaldırılması-Tevhidi Tedrisat-Şeriye ve Efkaf Bakanlığının Kaldırılması) kabulünün 91. Yılını kutladıklarını belirten Aksu, “Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının yüreklerindeki çağdaş-uygar-kalkınmış-demokrat-egemen ve bağımsız Türkiye sevdasının, millet sevgisinin ortaya çıkardığı büyük kararlılık sonucunda kabul edilen bu yasaların tarihsel önemi büyüktür”dedi.

Aksu açıklamasında şunları kaydetti:

“   3 Mart Devrim Yasaları sonucunda:

Cumhuriyet ve demokrasi ile çelişen, Osmanlı’nın külleri üzerinde küresel güçlere karşı savaş verilerek ve utku kazanılarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilerlemesinin, kalkınmasının önünde ayak bağı olan Halifelik kaldırıldı.

Cumhuriyetin temel niteliklerinden laiklik anlayışı Türk milleti içinde yeşermeye başladı.

Mahalle mektepleri, medreseler tarihe karıştı. Tekke ve zaviyeler kapatıldı. Tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığına bağlandı.     

Din  kurallarını esas alan eğitim sistemi yerine akla ve bilime dayalı ulusal-çağdaş-bilimsel-laik-demokratik eğitim sistemi inşa edildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nde, milletimizin tüm işleriyle ilgili yasaları yapmaya Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve onun kurduğu hükümetin yetkili olduğu kabul edildi. Dine dayalı devlet yönetimi anlayışı kaldırıldı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaçağ karanlığından kurtarılıp aydınlığa doğru yol alması sağlandı.

              Bugün, bir taraftan Devrim Yasalarının 91. yılını kutlamanın sevincini yaşarken, diğer taraftan ABD-AB-İSRAİL Projelerinde gönüllü görevler almış siyasi kişiliklerin ve kurumların, ülkemizi ve milletimizi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmak amacıyla yapılmış Atatürk Devrimlerini, Cumhuriyet değerlerini yok etmek için her yolu denemelerini gözlemlemenin üzüntüsünü yaşıyoruz.

          Bugün,  küresel güçlerin projelerinde görev alanlar, aldıkları görevin gerekleri olan konuları (Devletimizin adından”TC” ibaresinin kaldırılması-milletimizin adından “Türk” kavramının çıkartılması, Başkanlık Sistemi-Yeni Osmanlıcılık-Ülkemizin Federal Bölgelere Ayrılması-Komşularımızın Terör İhraç Etmek Suretiyle  İstikrarsızlaştırılması-Eğitimin Millilikten uzaklaştırılması-İşsizlik ve Yoksulluk Sorununun Çözülmeyerek Sadaka Toplumu Yaratmak-Ergenekon, Balyoz Davaları ile ve Sözde İç Güvenlik Yasası ile Toplumu Sindirmek ve Korkutmak-Ulusal Bayramlarımızı Kutlamamak İçin Çareler Aramak-Taşeron Sistemi ile Yurttaşlarımızı Köleleştirmek-Özelleştirmeler ile Milli Ekonomi Politikalarından Uzaklaşmak-Sözde Çözüm Süreci Söylemleriyle Silahlarını Bırakmayan Terör Örgütü Üyelerine Tavizler Vermek) pervasızca uygulamaktadırlar.

            Ancak, ülkemizin içine düşürüldüğü kötü şartlara karşın hiç kimse umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmamalıdır. Çare vardır.

           Çare; sınıf, etnik köken, mezhep, siyasi bakış açılarımızı bir kenara iterek tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının Atatürkçü Düşüncede birleşmesidir.

            Unutmamak gerekir ki, Kurtuluş Savaşı’nı utkuyla sonuçlandıran, Cumhuriyeti kuran, Türk Devrimi’ni yapan, ulusal egemenliğe ve ulusal bağımsızlığı sağlayan, demokrasiyi getiren, bağımsız hukuk düzenini, özerk üniversiteleri, ulusal eğitim sistemini getiren, komşularımızla karşılıklı yarara dayanan barış antlaşmaları yapan Atatürk devrimcileridir.

            Dün olduğu gibi bugün de Atatürk devrimcileri, Türk milleti ile bütünleşerek Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bizlere bıraktığı Cumhuriyete ve değerlerine sahip çıkacaklar; Atatürk ilkeleri ışığında ülkemizi yeniden bağımsız-egemen-başı dik-aydınlık duruma getireceklerdir.

           Türk milletine sevgi ve selamlarımızla…

 

 

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir