“Yargı, tamamen yürütmenin kontrolü altına girmiştir”

Bilecik Barolar Birliği tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, “ Aksi tam olarak yalanlanmayan, bilakis bugün konuşmanın taraflarından olan Başbakanca "SPK'nın bana verdiği bilgiler çok vahimdi, Bakanıma talimat vermem gayet doğal" şeklinde içeriği kabul edilen bu ses kayıtlarına kayıtsız kalabilmek artık mümkün değildir” ifadelerine yer verildi.

Siyasi mülahazaların bir yana; içeriği taraflarca kabul edilen görüşmenin bütün hukukçuların cübbelerini çıkartarak mesleği bırakmalarını gerektirecek kadar vahim bir konu olduğunu belirten Barolar Birliği açıklamalarının devamında şu ifadeleri kaydetti:

 

“Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve dönemin Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı arasında geçtiği iddia edilen konuşmada, bir ceza yargılamasına yapılan müdahale çok açık ve vahim olarak ifşa edilmiştir. Anlaşılan odur ki zaten tartışmalı olan yargı bağımsızlığı ortadan kalkmış ve yargı, tamamen yürütmenin kontrolü altına girmiştir: Bir kişinin ceza yargılamasında, ceza almasında ya da beraat etmesinde, hakim vicdanı değil, yürütme erki ve hatta SPK gibi kuruluşlar karar verebilmektedir. İstenen karar elde edilemeyince, müdahale edilemeyen hakim vicdanına bahane olarak ise, karar veren hakimin mezhepsel fişlemesinden bahsedilmekte ve açıkça Anayasal bir suç işlenmektedir.

 Hâkim vicdanının verdiği kararlar beğenilmediği zaman, işin Yargıtay aşamasında sıkı tutulması ve gerekirse yüksek hâkimlerin yakın takibe alınarak “istenen kararın” çıkarılması talimatı verilmesi ve bunun yürütmenin en üst kademesinde yapılması biz hukukçuları ziyadesiyle düşündürmektedir. Bu kayıtları ve iddiaları dinleyen bir vatandaşın, gerek vekili olarak biz avukatlara gerekse de vicdanlarına teslim oldukları hâkim ve savcılara artık güveni olabilecek midir? Bu tarihten sonra kendisi hakkında verilen kararın adil ve hakkaniyete uygun olarak verildiğine inanabilecek midir? Verilen kararın Yargıtay aşamasında ve hatta “genel kurullar” önünde hiçbir müdahaleye uğramadığına nasıl ikna olabileceklerdir? Bunca şeyden sonra hukukun üstünlüğünden, bağımsızlığından nasıl söz edilebilecek ve vatandaşların yargıya olan ve temelinden sarsılan güveni yeniden nasıl kurulabilecektir? Mevcut skandal karşısında, ortaya atılan iddiaları açıklamak ve gerekeni yapmak yerine “Bunlar GDO’lu tapeler” ve ”Bakanıma talimat vermem gayet doğal” şeklinde gayri ciddi beyanda bulunarak yargıya olan güveni onulmaz şekilde sarsacak açıklamayı yapanları kamu vicdanına şikayet ediyoruz… “

 

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir