“Yeni Nesile Geçmişi İyi Anlatmalıyız”

Toplantının açılış konuşmasını yapan AK Parti Bilecik İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş, SGK hizmet binalarının açılışı için Bilecik’e gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in gelmesiyle büyük bir mutluluk duyduklarını belirtti. Kurtulmuş, Sosyal Güvenlik Reformunun öncesi ve sonrası hakkında bilgi vererek başladığı konuşmasında şunları aktardı:

“Konu SGK olunca bende bir SGK çalışanı ve SGK emeklisi olarak sizleri biraz geriye doğru götürmek istiyorum. Biz işçi olarak çalıştığımız dönemde malum burada SGK binasında hasta olduğumuz zaman gerek kendimiz gerek çocuklarımız gittiğimiz zaman şöyle bir hafızayı yoklarsanız sizin içinizde de bunları mutlaka yaşayan olmuştur. Burada ufacık bir ilde bir hastalık neticesinde gittiğinizde en az 3 tane kuyruğa girme mecburiyetindeydik ve 3 tane kuyruk için en az iki veya 3 kişi oraya gitmekteydik. Birisi bir kuyruğu bekliyordu diğeri diğer kuyruğu bekliyordu. Neticede işimizi görebilmek için gerek sıra kuyruğu gerek ilaç kuyruğu gerek ödeme kuyruğu bir türlü kuyruklarla uğraşıp orada sağlık noktasında yapmamız gerekenleri yapıyorduk. Bundan dolayı da gerek biz gerek bizim arkadaşlarımızın çoğu sigorta hastanelerine, imkanları olanlar özel doktora gidiyordu. İşin bir de başka bir boyutu, Eskişehir’de veya başka bir büyükşehirde olursanız sabah 4-5 gibi kuyruğa giderdiniz, orada sıra almak mecburiyetindeydiniz. 1 gün veya 2 günde yazdıracağınız 2-3 tane ilacı ancak yazdırmayı başarabiliyordunuz. SGK böyleydi. O dönemde memur, işçi, bağkurlu köylü hiçbir güvencesi olmayan bu memlekette ne kadar mağdur olduğumuz o günleri yaşayan arkadaşlarımız çok iyi hatırlar. O günlerden bu zamana kadar bizim hükümetimiz döneminde sadece sosyal güvenlik alanında yapmış olduğumuz hizmetlere değinmek adına bunu söylüyorum.

 

‘Hasta olan hiç kimse hastaneden geri dönmüyor’

 

Bugün çünkü önemli bir hizmetin daha açılışını yaptık. Netice itibariyle o zaman üst düzey memur farklı hastanede oluyordu. Kendisine elit ve özel insanların özel hastaneleri vardı. Ama hiçbir güvensi olmayan, başta köylü, işçi, çiftçi olmak üzere mağdur olan insanlar hasta da olsa parası yoksa zaten muayene dahi olamıyordu. Oradan bu zamana kadar değişen şey, o zaman elitlerin, seçkinlerin bile muayene olamayacağı, ameliyat olamayacağı hastaneleri bizim dönemimizde biz kurduk. Neticede çok zenginin bile helikopterle hasta olduğu zaman nakil olamayacağı ya da uçakla nakil olamayacağı dönemi biz başlattık. Şu anda da bunda başarılı oluyoruz. Hasta olan hiç kimse hastaneden geri dönmüyor. Alıyorsunuz vatandaşlık numaranızı istediğiniz yere gidiyorsunuz, size devlet bakıyor. İşte herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu budur. İşte sosyal devlet anlayışı budur. O zaman evde hasta yatanın kimse farkında dahi değildi. Ne bakanı vardı ne maaşı vardı. Bunları hatırlayalım. Bunları özellikle genç nesil hatırlamalı. Bizim yaşta, bizden yukarı olan nesiller bu yeni yetişen arkadaşlarımıza bunları lütfen anlatsınlar. Şu anda sosyal güvencesi olmayan kalmadı. Evde bakım hizmeti Türkiye’de aşağı yukarı 400 bin kişiye veriliyor. İşte sosyal devlet. Maaşı var, güvencesi var herkes birinci sınıf vatandaş. Bu bizim dönemimizde oldu. Çünkü insanı yaşat ki devlet yaşasın mantığıyla herkes birinci sınıf vatandaş muamelesi gördü. Ve bundan sonra daha da iyileri gelerek yapılmaya devam edecek. Birinci üzerinde durmak istediğim konu buydu.

 

‘Yeni nesile geçmişi iyi anlatmalıyız’

 

Şimdi özelikle bizim teşkilatlarımız başta olmak üzere ve biz yaştaki bize gönül vermiş veya bizi iyi bilen politikalarımızı, hizmetlerimizi iyi bilen, yakından takip eden gerek teşkilat mensupları gerek üyelerimiz gerek bize gönül verenlerden bir ricam daha var. Özellikle yeni neslin, bizim dünle-bugün arasındaki bu ülkenin insanının yaşamış olduğu kargaşa, kaos, 27 Mayıs’tan tutun da 71 Muhtırası’ndan, 80’den, 28 Şubat’tan, ay ışığı yakamozlara kadar bunların hiçbirinden haberi yok. Bu memlekette yaşayan sağcı, solcu, ocu bucu denip ayrıştırıldı bir şekilde cezaevlerine tıkıldı, bir sürü işkencelere tabi tutuldu. Bunların hepsini bilen nesiller olarak şu anda yeni yetişen nesillere özellikle geçmişi iyi anlatmanızı özellikle rica ediyorum. Türkiye nereden nereye geldi. Bunu sürekli anlatmak lazım. Yapmış olduğumuz hizmetler bu noktada en büyük eksikliğimiz bunları anlatamamak. Eğer biz bunları anlatamazsak art niyetli olanlar ne yapıyor, bu durumu suistimal edip gerek gençlerimizi gerek yapılan çok şeyden habersiz olan vatandaşlarımızı kandırmak için elinden gelen mücadeleyi veriyor. Gerek bize çamur atıyor gerekse gelecek nesillere vaatte bulunuyor. Düne kadar kitap alacak parası olmayan, üniversiteye kayıt yaptıramayan, kalacak yurt bulamayan bir eğitim sisteminden şu anda eğitim dönemidir okullarda herkes birinci sınıf kitaplar basılmış masanın üzerinde öğrencilerimiz derslerini 100 kişilik, 80 kişilik, 60 kişilik değil aşağı yukarı 30 kişilik standartlarda olan sınıflarda görmekte. Bu yeter mi, yetmez. Bundan da daha iyiye doğru gideceğiz. Ama biz bunları başta gelecek genç nesillere olmak üzere tüm halkımıza hatırlatmamız ve anlatmamız gerekiyor.

 

‘Farkımızı bir kez daha gördüler’

 

Geçtiğimiz günlerde Söğüt’te kutlama törenleri oldu. Her yıl sağ olsun başta Başbakan Yardımcılarımız olmak üzere genel merkezden kuvvetli bir katılım vardı ve katılan destek veren herkese teşekkür ediyorum. Orada bir kez daha gördük. Bizim farkımızı bir kez daha gördüler. Söğüt’te yapmış olduğumuz yerel hizmetler ortada, il merkezinde yapmış olduğumuz yerel hizmetler ortada ve diğer bizim tarafımızdan idare edilen belediyelerde yapmış olduğumuz hizmetler ortada. Biz ideoloji partisi değiliz. İdeoloji partisi olanlar Söğüt’te slogan attı, kargaşaya neden oldu. Onların her zaman yaptığı odur ama bizim yaptığımız nedir? Biz hizmet partisiyiz. Bu millete bu zamana kadar layık olduğu hizmetleri vermeye çalıştık, bundan sonra da bu hizmetlerin en iyisini vermeye çalışacağız. Biz bu millete bir şey bağışlamıyoruz. Milletin hak etmiş olduğu alamadığı hizmetleri veriyoruz. Onun için işin ta başından beri amaçta, niyette, gaye de millete hizmettir ve milletimizin layık olduğu hizmetleri bu zamana kadar verdik. Bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Ama bizler bunları mutlaka anlatmalıyız.

 

‘İktidarı sokakta aramaya gerek yok’

 

Özellikle şu anda önemli bir sürece girmiş bulunmaktayız. Sokakta iktidar arayanlar, slogan atıp ideoloji adına iktidar arayanlar hiçbir zaman için başarılı olamayacaklar. Başarılı olamamanın verdiği endişeyle, panikle de şu anda iktidarı sokakta arıyorlar. Her zaman söylediğim gibi iktidar sokakta değil sandıkta. Girersin milletin gönlüne, gönül köprüsünü kurarsın, millete hak ettiği hizmeti verirsin. Bu millet de seni iktidar eder. Sokakta iktidar aramana gerek yok. Bize çamur atmana gerek yok. ‘Atılan roketatarı da bunlar kendisi yapmıştır’ demene gerek yok. Bu acziyetin bir göstergesidir. Aynı zamanda bu da bizim başarımızın da bir ölçüsüdür. Neticede gerek genel ve gerek yerelde yapmış olduğumuz hizmetler ortada. Biz hizmetlerimizi anlatacağız ama önemle altını çizmek istediğim bir şey var. Gerek art niyetler gerek muhalefet bizi AK Parti camiası burada, bu çatı altındayız. Üyesinden, mahalle temsilcisinden, köy temsilcisinden, yönetim kurulu üyesinden, belediye üyesinden, il genel meclisi üyesine, belediye başkanına, il başkanına, ilçe başkanına, milletvekiline kadar hepimiz buradayız. Bu millete hizmet için yola çıktık. Bu yolda da birlik ve beraberlik içinde mücadelemize devam edeceğiz. Millet de bize zaten bu zamana kadar verdiği gibi önümüzdeki seçimlerde de destek verecek.

 

‘Bizim başarısız olmamızı isteyenlere müsaade etmeyelim’

 

Allah’ın izniyle tüm belediyeleri alacağız. Bundan dolayı hiç kuşkumuz yok ama bir endişemi dile getirmek istiyorum. Aramıza nifak tohumu sokmak isteyenler olabilecek. Adaylık için iyi veya kötü niyetle gelenler olacak. Bizim arkadaşlarımız sakın ola ki birbirini eleştirme noktasında, zafiyete düşme noktasında, birilerinin arkasına takılma noktasında herhangi bir hata yapmasın. Gerek halktan, gerek siyasi partilerden, gerekse basın mensuplarından da olabilir bizim kargaşamızdan, kaosumuzdan, zafiyetimizden yararlanıp bizim başarısız olmamızı isteyenler olabilir biz böyle bir şeye müsaade etmeyelim. Her zaman söylediğimiz gibi AK Parti’nin rakibi yine AK Parti. Biz birbirimize 4 elle sarıldıkça hizmetleri bu millete anlattıkça, Allah’ın izniyle önümüzdeki seçimlerde yine birinci parti olarak seçimden başarıyla çıkacağız. Bundan hiçbir şüpheniz olmasın. Yeter ki biz iri olalım, diri olalım, bir olalım. Koymuş olduğumuz hedefe ulaşmak için elimizden gelen mücadeleyi verelim ve bu sorumluluk bilinci içerisinde çalışmalarımıza devam edelim. AK Parti hizmet partisi dedik. Biz rant peşinde, koltuk peşinde herhangi bir çıkar, menfaat peşinde olmadık olmayacağımızı da söyledik. Biz millete hizmete talip olduk ve millete verdiğimiz hizmetin karşılığında da Allah’ın rızasını bekliyoruz ve bu şekilde de Allah’ın rızasına mazhar olmak için bu zamana kadar hizmet verdik ve bundan sonra da devam edeceğiz. Bunlara karşı uyanık olmak gerektiğini bir kez daha hatırlatmış olalım.”

Toplantıda İl Koordinatör Milletvekili Mustafa Öztürk bir konuşma yaptı. Toplantı Yenipazar Belediye Başkanı Cengiz Arıkan’ın sunumuyla devam etti. ZEYNEP KILBAHRİ



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir