Zaferimizin 92. yılı törenlerle kutlandı

Zafer Bayramı kutlama töreni saat 10.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk koyma töreniyle başladı. Törene Vali Ahmet Hamdi Nayir, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, İl Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru, Vali Yardımcıları Metin Çınar ve Süleyman Deniz, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri ile çeşitli kuruluşların temsilcileri, askeri erkan ile vatandaşlar katıldı.

Vali Akpınar, Tuğgeneral Koç ve Belediye Başkanı Yağcı tarafından Atatürk Anıtı’na çelenklerin bırakılmasıyla başlayan tören 2. Jandarma Eğitim tugayı ve Garnizon Komutanlığı bandosu eşliğinde saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. Günün anlam ve önemini belirten şiirlerin okunmasının ardından bir konuşma yapan Jandarma Üsteğmen Zülfikar Kayış, şu ifadelerde bulundu:

“Ebedi başkomutanımız yüce Atatürk’ün önderliğinde kazandığımız büyük zaferin 92. Yıldönümünü coşkuyla kutlananın heyecanı içerisindeyiz. Bu büyük zafer yüce Türk ulusuna ve onun kahraman ordusuna kutlu olsun. Türk tarihinin en görkemli zaferlerinden birisi olarak kabul edilen 30 Ağustos zaferi bağımsızlık zaferine kitlenmiş bir ulusun yokluk içinde olmasına rağmen azim ve kararlılıkla karşısındaki büyük gücü eriterek askeri açıdan ulaştığı son noktayı ifade etmektedir.

Muharebe meydanında bir destan yaratarak tüm dünyanın gözlerini kamaştıran Türk ordusu bu zaferle tarihte yeni bir sayfa açarak Türk kurtuluş savaşını ve öyküsünü unutulmayacak eserler arasına sokmuştur. Öyle ki bu zaferin etkileri bölgesel sınırları aşarak küresel bir nitelik kazanmış, Türk kurtuluş savaşının öyküsü başka ulusların yönetimi altında ezilen diğer ulusların fertleri arasında da elden ele, dilden dile dolaşarak bağımsızlık mücadelesi için bir esin kaynağı oluşturmuştur.

Bu sıradan bir mücadele değil, milli bir mücadeledir. Zulme, haksızlığa karşı bir direniş, mazlumun zalime karşı bir şahlanışıdır. Milletlerin kaderi üzerine çok önemli tesirleri olan bazı hadiseler vardır. İşte 30 Ağustos Zaferi de bunun eşsiz bir timsalidir. Atatürk’ün ifadesiyle ‘ Muharebe, nihayet meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir, milletlerin çarpışmasıdır.’ Gerçekten de Türk milleti milli mücadelede bütün varlığını, maddi ve manevi bütün imkanlarını  ortaya koymuştur.

Hayali emellerini gerçekleştirmek için Anadolu’ya giren, vatanımızı işgal ederek yok etmek isteyenler muhataplarının büyük bir millet olduklarını unutmuşlardı. Çünkü bir milleti işgal ederek o memleketin asıl sahiplerine hakim olmak asla mümkün değildir.

Bir millet ki zapt olunmaz bir ruha, eğilmez bir azim ve iradeye sahiptir. O millete hakim olmanın imkan ve ihtimali yoktur. Ancak milletiyle bütünleşen bir ordu böyle büyük bir zaferi sağlayabilirdi. Nitkim bu gerçeği işaret eden Mustafa Kemal Atatürk, 30 Ağustos 1928’de basına verdiği bir demeçte şöyle demiştir ‘ 30 Ağustos’ta sevk ve idare ettiğim muharebe Türk milletinin yanımda bulunduğu halde idare ettiğim ilk ve son muharebedir. Bir insan kendini milletle beraber hissettiği zaman ne kadar kuvvetli buluyor bilir misiniz. Bunun tarifi zordur. Eğer ben açıklamakta zayıf kalırsam beni hoşgörünüz.’ Bu zaferi takip eden süreç içersinde Atatürk’ün yüzlerce kendine özgüm devlet geleneğiyle yoğrularak büyümüş fakat bütün çabalara karşın zaman içerisinde tükenmiş bir imparatorluktan yeni, çağdaş, uygar ve laik bir Türk Devleti yaratması ve Cumhuriyet’in ilanı en az Fransız Devrimi kadar önemli bir olaydır.

Atatürk’ün 57 yıllık hayat süresi içerisinde gerçekleştirdikleri o günlerde toplumsal deneyim ve yetişmiş personel olmamasına karşın en çağdaş yönetim şekli olan Cumhuriyet’i kurması ve kökleştirme çabaları Atatürkçü felsefenin halka dayanan, sürekli gelişmeyi, kendine ve halka güvenmeyi ve pozitif düşünceyi esas alan dinamik karakterini göstermektedir.  

Türkiye Cumhuriyeti onun sahip olduğu eşsiz öngörü yeteneğiyle belirlediğiş somut hedefler sayesindedir ki sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde bugünlere ulaşabilmiş ve Avrupa Birliğini oluşturan mürebbeh devletlerin sınıfına girme ve muasır medeniyetlerin seviyesine ulaşma yolunda önemli adımlar atılabilmiştir.

Türk ulusunun çağdaşlaşma yolunda aydınlatan ve ulusu modern çağın gerektirdiği siyasi, hukuki,  ekonomik ve sosyal alandaki reformlarla buluşturan Türk devriminin meşalesi yakılmış ve zedelenen ulusal onur bu zaferle yeniden onarılmıştır.

Büyük zaferin 92. Yıldönümünü kutladığımız bu mutlu günde vurgulamak isterim ki Türk Silahlı Kuvvetleri gelecekte de çağın şartlarından ve yaşamakta olduğumuz değişimden kaynaklanacak reformları zamanında yaparak Türkiye Cumhuriyetinin temel niteliklerine yürekten bağlılığı, özgün disiplini, köklü gelenekleri, pragmatik, itidalli, kararlı yaklaşımı, güçlü, temsili ve modern yapısıyla bir taraftan ülkemizdeki huzur ve istikrarın sürdürülmesine diğer taraftan da bölgesel üstünlüğümüzün idamesine ve dünyanın çeşitli bölgelerindeki ulusal menfaatlerimizin korunmasına katkılarda bulunmaya devam edecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle bütün bu başarıların mimarı, ulusumuzun ebedi önderi Başkomıutan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bu eşsiz zaferin elde edilmesinde emeği geçen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm mensuplarını, yüce milletimizin isimsiz kahramanlarını, vatanı ve ulusu uğruna seve seve canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anarken kahraman gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Ulusumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramını yürekten kutluyoruz. Arz ederim”

Konuşmanın ardından ise sırasıyla 2. Jandarma Eğitim Tugay ve Garnizon komutanlığı bando konseri, zafer koşusunda derece elde eden çocuklara ödüllerinin verilmesi ve tören geçişiyle program sona erdi.

Valilik makamında Vali Nayir, Tuğgeneral Koç ve Başkan Yağcı’nın tebrikleri kabulünün ardından Şehitlikteki törene geçildi. Vali Nayir burada şehitlik defterini imzalarken deftere şunları aktardı:

“30 Ağustos zaferiyle aziz milletimiz, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere unutlmayacak bir ders vermiş ve bağımsızlığından asla vazgeçeyeceğini bütün dünyaya göstermiştir.

Bu büyük zaferin 92. yıldönümünde şanlı ordurumuz ve necip milletimizin bayramını kutluyor; bu vesile ile başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum”

Şehit mezarlarına çiçek bırakılmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve tören mangası tarafından saygı atışı gerçekleştirildi.Şehitlikteki tören İl Müftüsü Necati Akkuş tarafından yapılan dua ile sona erdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir