Bilecik merkeze bağlı Çukurören köyünde 150 yılı aşkın süredir yetiştirilen, Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaret olarak tescil edilen kırmızı biberde fide dikim dönemi başladı.
Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün “iyi tarım uygulamaları” kapsamındaki destekleriyle “Çukurören biberi”nin çimlenmesinden tohumuna, üretiminden hasadına tüm aşamaları köylüler tarafından yapılıyor. Her sene dalından kopardıkları biberin tohumunu çıkaran köylüler, bir sonraki yıl bunları ekerek üretime devam ediyor.
Fideleri toprakla buluşturmaya başlayan üreticiler, eylül ve ekim aylarında hasat ettikleri biberleri iplere dizerek evlerinin balkonlarında, dış duvarlarında doğal ortamda kurumaya bırakıyor. O günlerde Çukurören köyü kırmızı renge bürünüyor.
Çukurören Köyü Muhtarı Muhittin Dündar, yetiştirdikleri biberin ata tohumundan elde edildiğini söyledi.
Havaların yağışlı gitmesinin aşılamayı 1 hafta geciktirdiğini ancak bunun toprağa faydalı olduğunu belirten Dündar, “Çimini kendimiz üretiyoruz. Tohumunu hiç değiştirmedik. Hiçbir katkı maddesi yok. Biberimizin genetik özelliği bozulmamıştır, aroması farklı bir ürün. Bunun sırrı toprağından ve suyundan. Birer birer dikiyoruz, birer birer topluyoruz, birer birer diziyoruz sonra doğal olarak kurutuyoruz.” diye konuştu.
Coğrafi işaret tescilinin ardından ürünün tanıtımlarının yapıldığını, bu sayede pazarlamada sıkıntı yaşamadıklarını dile getiren Dündar, köyün en büyük gelir kaynağı olan biberin 500 dönümde yetiştirildiğini ve yılda 50 ton ürün alındığını ifade etti.
Üreticilerden 69 yaşındaki Rahime Eren de çocukluğundan beri biberin içinde olduğunu, mart ila kasım aylarında biberin her aşamasıyla ilgilendiklerini söyledi.
Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Ergün, coğrafi işaret tescilleri ile hem sosyal sorumluluklarını yerine getirmeye hem de üreticinin güçlenmesi, ürünlerin değerinin artması, çiftçinin emeğinin karşılığını daha fazla alması için destek olmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Ergün, tescilli ürünlerin sayısı arttıkça ürünleri işlemek isteyen firmaların sayılarının da arttığını ifade etti.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Bölümü öğretim görevlisi Mesut Kaplan da Çukurören biberi üretiminde her yıl sonraki sene ekilecek tohumların ayrılmasıyla ürünün kendine özgü yapısının korunduğunu söyledi.
Bu biberde tohum saklama ve ekme yönteminin 150 yılı aşkın süredir devam ettiğini, ata tohumunun ürünün değerini ve önemini daha da artırdığını dile getiren Kaplan, şunları kaydetti:
“Çukurören biberi, iklim, toprak yapısı ve diğer ürün isteklerinden dolayı ekim zamanı, hasat zamanı ve üretim işlemleri nedenleriyle yöreyle özdeşleşmiştir. Biberin üretildiği bitkiler, ‘Capsicum annuum’ türünde çok yıllık olmalarına karşın bir yıllık bitki olarak yetiştirilir. Sadece haritada görülen bölgede yetişir. Bu alanın coğrafi yapısı, rakımı, iklimi ve toprak yapısı ürünün özelliklerinin oluşmasında etkili olmuştur. Biber, denizden 350 metre yükseklikte olan Çukurören köyünün killi ve kireçli topraklarında yetişir. Bu tohumlar yakın köylerde ekilse dahi aynı kalitede yetişememektedir. Biberler yöredeki bilinçli üreticilerin ellerinde şekillenmektedir.”
Kaplan, iğne ile pamuk iplere dizilerek doğal koşullarda kurutulan biberin, bu işlemin sağlıklı olabilmesi için doğrudan gün ışığı görmemesi ve biberden uzaklaşan nemin hafif esen rüzgarla uzaklaşması gerektiğini de sözlerine ekledi.