Bilecik’in İnhisar ilçesine bağlı Tarpak köyünde yaşayanlar, gelenek ve göreneklerini unutmamak adına dedelerinin kendilerine bıraktığı mirasa sahip çıkıyor.
Muhteşem bir yeşil doğanın içinde olan 210 haneli manav köyünde yaklaşık 2 asırdır devam eden gelenek kapsamında köylüler, yediden yetmişe ”Erenler tepesi” adı verilen mekanda buluşarak yemek yiyorlar.
Şehir dışlından da katılımcıların olduğu etkinlikte çay demleyen, kazanlarda yemekler pişiren, helva ve tatlılar yapan köylüler, hem sohbet etme imkanı buluyor hem de geleneklerini sürdürüyor.
Köy muhtarı Bahri Ayvalık, genelde nar, sebze ve meyve üretimi olan köylerinde mutlu bir yaşam sürdüklerini anlattı. Erenler tepesinin kendileri için manevi önem taşıdığına inandıklarını dile getiren Ayvalık, ”Çocuğu olmayan, adak adayanlar, askere gidecek gençler buraya geliyorlar. Adaklarını kesiyorlar. Kendi halinde yer sofrası olarak pişirerek yiyor. Burası geleni almayacak hale gelir. Vatandaş İstanbul’dan, Ankara’dan , İzmir’den gelir. Buranın bir örf ve adetleri var. Gençler askere giderken buraya uğrarlar. 2 rekat şükür namazı kılar. Gençler bu tepeye çıkarken koşarak çıkarlar. Koşarak inerler. Çocukluğumuzda burada genç kızlar, erkekler ip atlar, oyun oynar. Şarkılar türküler söylerlerdi. Güzel bir kutlama olurdu.” ifadesini kullandı.
Köy sakini Emeti Yüzer, ”Bizim buradan askere giden bir kişi olmuş. Savaşta tam sıkıştığı anda demiş ki ‘Yetiş Tarpak Erenleri’. ‘Savaşı kazanır da köyüme gidersem kurban keseceğim’ demiş. Savaştan sağ olarak buraya döndükten sonra 24 Ekim’de hanımına ‘Hanım helva kar. Gözleme yap.’ Demiş. Erenler Tepesi’ne gelmiş. Burada kurbanını kesmiş dağıtmış. Herkes ocağını yakıp pişirmiş. Bu geleneğimiz böyle sürüp geliyor. ben 60 yaşındayım. Çocukluğumdan beri hatırlarım. Bizim askerimiz buradan gider. Askerimizi Erenler Tepesi’nden geçiririz. Biri araba mı aldı. Erenler’de kurban keser.” diye konuştu.
Halime Ayvalık ise adak adadıklarını belirterek, ”Büyüklerimizden gördüğümüz şekilde adaklarımızı yaparız. Birkaç senedir muhtarlık olarak yapılıyordu. Bu sene koronavirüs nedeniyle herkes kendi ocağında yemek pişiriyor. Herkes eşini dostunu toplayıp burada yemek yapıyor. Herkes oturur, yemeğini yer.” dedi.
Köy halkından olan ve Eskişehir’de yaşayan Mustafa Yıldız, ekim ayının son haftası veya kasımın ilk haftasında böyle bir etkinlik düzenlendiğini vurgulayarak, ”Bizde bu münasebetle eş dost birlikte geldik. Adağımız vardı. adağımızı kestik. Çocukluğumdan beri böyle bir etkinlik var. geçen yıl pandemi nedeniyle olmadı. Muhtarımız bu yıl yapılacağını söyleyince koşarak geldik.” açıklamasında bulundu.