MİRAC KANDİLİNİN İKRAMLARI

            Peygamber Efendimiz (sas), Mirac yolculuğunda Cebrail (as) tarafından kendilerine ‘süt, bal ve şarap’ takdim edilir. Hazreti Peygamber, sütü tercih eder. Bunun üzerine Cebrail şu cevabı verir: “Fıtratı seçtin.” Fethullah Gülen Hocaefendi, sütün fıtrat ile olan ilişkisini şöyle açıklar: “İnsanoğlunun ilk beslenme kaynağı olan süt, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, bakır, kükürt ve klor gibi madeni tuzlar ile protein, şeker ve yağ gibi besinleri muhteva eder. Bilimsel açıklamaların yanında süt, Peygamber Efendimiz tarafından özel olarak içilme şerefine nail olduğu için de ayrıca mübarek bir içecektir. Birkaç örnek vermek gerekirse; Hazreti Peygamber, (sallallahu aleyhi ve sellem) “Yüce Allah bir kişiye süt nasip ederse o kimse onu içtiği zaman, ‘Allah’ım, bu sütü bereketli kıl ve bize daha çok süt ver!’ diye dua etsin. Çünkü yiyecek ve içeceklerin yerini tutan, açlığı ve susuzluğu gideren, sütten başka bir gıda bilmiyorum.” demiştir. Ayrıca, Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) sütle ilgili şöyle bir rüya anlatmıştır: ‘Uykuda iken bana bir kadeh süt getirildi. Ondan öyle içtim ve o kadar doydum ki süte kandığımı ta tırnaklarımın ucunda hissettim. Daha sonra artığımı Ömer b. Hattab’a (radıyallahu anh) verdim.’ Ashab-ı Kiram’ın, ‘Ya Rasulallah! Onu ne ile tevil ettin?’ sorusu üzerine, Hikmetin Lisan-ı Fasihi ‘İlim ile’ diyerek mukabelede bulunur.” İnsanoğluna dünyada ilk nasip olan nimet anne sütü; hazım özelliği ve doyma hissi gelişmemiş olan bebeğe başta sıvı şekilde, doyunca da sütün katılaşıp uyararak çocuğun ağzını anne memesinden alması da ayrıca Cenabı Hakkın bir merhameti ve ikramıdır.

           Daha önce, Rahmet Peygamberi’nin (sav) yolculuğu ölçüsünde ve seviyesinde, hiç kimseye böyle bir yolculuk nasip olmamıştır. Evrensel bir nübüvvetle gönderilen nebiler Serveri (sav), bütün büyük peygamberlerin birer yönlerini taşıması itibarıyla bu kutlu seyahatinde farklı farklı sema tabakalarında bulunan enbiyanın hemen hepsinin bulunduğu makamdan geçerek onlarla görüşmesi vb. gibi karakteristik bir çizgi takip etmesi yönüyle, böyle bir seyahat, hem ilktir hem de son. Böyle olduğu içindir ki Hz. Cebrail ayrı ayrı her sema kapısını çaldığında vazifeli melek, O’ndan evvel kimseye açmamakla emrolunduğunu söylemiş ve “Bu kapılar şimdiye kadar hiç kimseye açılmadı” demiştir.

           "Ben mi'racdan daha güzel bir şey görmüş değilim" diyen Peygamberler Sultanı, mi'rac yüceliklerinden -âdeta bir vefa duygusuyla- geri dönerken yanında ümmetine çok büyük hediyeler getirmiştir. Birincisi: Beş vakit farz namazı getirmiştir. İhsan şuuruyla kılınan namazlar, ümmetin mi'rac asansörleri olacaktır. İkincisi: "Âmenerrasûlü" diye bilinen âyetleri getirmiştir. Bakara, 2/285–286. Üçüncüsü: İsra Suresi'nin 22–39. âyetlerinde bahsedilen 12 adet İslâm prensibini getirmiştir. Dördüncüsü: Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölen kimselerin günahlarının affedileceği ve Cennet'e girecekleri müjdesini getirmiştir. Beşincisi: İyi amele niyetlenen kişiye -onu yapamasa bile- bir sevap; eğer yaparsa on sevap yazılacağı; fakat kötü amele niyetlenen kişiye -onu yapmadığı müddetçe- hiçbir günahın yazılmayacağı; ancak işlediği zaman da sadece bir günah yazılacağı müjdesini getirdi. Bir diğer hediye de, Mi'rac gecesi Allah ile karşılıklı selâmlaşma ve sohbetlerinden bazı sözleri getirmiştir ki et-Tahiyyâtü diye meşhur olan bu sözler, bütün namazlarda teşehhütte otururken okunmakla Mi'racda Allah ile Habibi (sas) arasındaki o kutsî sohbeti hatırlatmakta ve benzerî bir konuşmaya namaz kılanı mazhar etmektedir.

           Mirac Kandili mübarek üç ayların ilki olan Recep ayının 27. gecesinde (Regâib gecesinden yirmi küsur gün sonra) gerçekleşmiştir. Kadir gecesinin de Ramazan'ın 27. gecesi olması ile aralarında çok gizemli bir tevafuk vardır. Bediüzzaman Hazretleri: "Mi'rac gecesi ikinci bir Kadir gecesi hükmündedir." sözleriyle, bu gecenin Kadir gecesinden sonra en kutsal bir gece olduğunu belirtmişlerdir.

            Yüce Yaratıcı insanlığa mirac kandiliyle kendini bulma ve saadetler nasip eylesin.                                                                                                                                                                   

                                                                                                    Aydın OSMANOĞLU

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir