Bozüyük ilçesinde Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle Yeşilkent Kumral Abdal Kuran Kursunda personelin katılımı ile Mevlid-i Nebi Konferansı düzenlendi.
Konferans açış konuşmasında Bozüyük Müftüsü Muammer Ölmez, “Kursumuzda ilk olarak Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle konferans düzenledik. Emekli din görevlilerimiz ve personelimize yönelik düzenlediğimiz konferansta sizlerin haftasını kutluyorum. Programımıza katılan emekli din görevlilerimize teşekkür ediyorum.” dedi.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkanlığı Başmüfettişi Murat Alkan: “Sadâlarıyla insanların manevi yaralarına derman olan siz değerli din görevlilerinin, Camiler ve Din Görevlileri Haftanızı kutluyorum. Bu bağlamda sizlerin bildiği ama tekrarında fayda olduğunu düşündüğüm birkaç hususu dile getirmek istiyorum. Peygamberimize ümmet olabiliyor muyuz? Ümmet olmanın O’nun ahlakı ile ahlaklanmak olduğunun farkında mıyız? Onun ahlakında olduğu gibi istikamet üzere olmak gerek, dosdoğru olmak gerek.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında Peygamberimiz’in hayatında istişarenin önemine değinerek Bedir ve Uhud savaşlarının kararlarının alınmasındaki aşamaları örnek verdi. Her istişarede Efendimiz’in gençlere söz hakkı verdiğini ve onların fikirlerine önem verdiğini belirten Alkan, ayrıca Müslümanın Müslüman kardeşinin ayıbını ifşa etmemesi gerektiğine de vurgu yaptı.
Alkan, “Uhud savaşında okçular tepesini terkeden sahabelerin ismini hiç bir yerde görmüyoruz. Hangi siyer veya tarihî kaynağa bakarsak bakalım bulamayız. Hiç bir sahabe onların ismini vermemiştir. Bunun sebebi hata yapanı ifşa etmemek, afişe etmemektir. Peki şu anda günümüzde durum böyle mi? Şimdi hemen bir hata görsek insanların yüzüne vuruyoruz. O kusuru insanlara anlatıp duruyoruz. Hatalarını görmezden gelmiyoruz. Halbuki Rabbimiz “Af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.” buyurarak bizlerin dikkatini affa ve iyiliğe yönlendiriyor.” dedi.
Konuşmalarında okumalarımızı arttırmamız gerektiğine de değinen Alkan, İlk emri “Oku!” olan bir dinin mensupları olarak en az kitap okuyan tarafta olmanın üzücü bir durum olduğunu ifade etti.