Toplantıda açılış konuşması yapan Prof. Dr. M. Cahit Güran, gerçekleştirilen toplantı türü imkanların ve ortamların çok önemli olduğunu söyledi. İnsanların birbirlerini anlamasının, kendi optiklerinden meselenin nasıl göründüğünün anlatılmasının ve ortak bir takım uzlaşıların elde edilmesi açısından bu tür oluşumların, birlikteliklerin sağlanması gerektiğini söyledi. Güran konuşmasının devamında şunları aktardı:
“Bazen bir insanın sorunu başka birisinin çözümüyle ortadan kalkabiliyor. Dolayısıyla bu tür ortamları önemsiyoruz. İktisat alanındaki önemli çalışma konularından bir tanesi büyüme etkisi. Büyüme iktisadında son dönemlerdeki en önemli vurgulardan bir tanesi beşeri sermayeye yapılan yatırımın getirisi konusundaki tespitler.
Bugün büyüme iktisadı alanında çalışan iktisatçıların vurguladıkları husus bir birimlik sabit sermaye yatırımından bir birimlik beşeri sermaye yatırımının çok daha büyük bir getiri sağladığına dönük. Dünyadaki hemen önemli ekonomilerin tamamı bugün bu nedenle insana yatırımı, bu anlamda sağlık, eğitim alanına yatırımı, bunun bir uzantısı olarak da araştırma – geliştirmeye yatırımı çok önemsiyorlar. Önemli kaynaklar aktarıyorlar. Gayrisafi milli hasılanın %3'ünü geçen rakamları bu ülkelerin Ar-Ge alanına dönük olarak harcadığını görüyorsunuz. Bugün Türkiye bütün çabasına rağmen bu rakamı ancak %0,9'a çıkarabilmiştir, neredeyse %1'e ulaşmak üzere. Bu alanda, hem devlet hem özel sektör olarak önemli bir kaynak artışı ihtiyacı olduğu görülüyor. Türkiye'nin 2023 hedefi bu rakamı %3'e çıkarmak. Dolayısıyla önümüzde yapacak çok iş var diyebiliriz. TÜBİTAK, 2002-2003 yılından itibaren bu gelişen vizyonla birlikte önemli miktarda fon kullanan ve bu fonları araştırmacılara tahsis eden bir fonksiyon yükleniyor. TÜBİTAK 2002-2003 yıllarından itibaren alan ayrımı yapmaksızın, belirli bir kapasite yaratmak adına her alanda destek verme çabası içindeydi. Bugün değişen yönetim kadrosu ile birlikte ve algıyla da birlikte artık daha ileri bir aşamaya geçilmesi gerektiği noktasındayız. Bu anlamda üretilen bilginin ürüne dönüştürülmesi, ticarileştirilmesi, teknoloji haline getirilmesi, uygulanması önemli bir hedef haline geldi.
Bunun haricinde de öncelikli bir takım alanlarda; enerji, savunma sanayi, imalat sanayi, su gibi alanlarda daha fazla kaynak kullanmak ve bu alanlarda bilgimizi, birikimimizi artırmak temel hedeflerden bir tanesi. TÜBİTAK bir taraftan araştırma yapan enstitüleri olan bir kurum ama aslında düşündüğünüz zaman bu fonksiyonu fon sağlama fonksiyonuna göre çok daha küçük ya da önemsiz denilebilecek bir nitelikte. Çünkü fon sağlama niteliği kendisi dışındaki Türkiye'nin araştırma potansiyelini harekete geçirme misyonunu yüklenmiş durumda.
TÜBİTAK, 2011 yılının sonbaharından itibaren 81 ili gezerek bu illerdeki üniversitelerimizi, araştırmacıları kendi mekanlarında ziyaret ederek, onların taleplerini dinlemek, onların ihtiyaçlarına cevap vermek ve kendi elimizdeki imkanlarımızı onlara daha fazla anlatabilmek adına bu faaliyeti yürütüyoruz. Şu ana kadar 70 il gezildi. Haziran ayına kadar diğer illerin tanıtım faaliyetleri yapılacak. Bu ziyaretlerin geri dönüşümünü almak bizi sevindiriyor. 2012 yılının ilk başvuru dönemi Mart ayı içerisinde tamamlandı. Burada gördük ki, proje başvurularında yaklaşık %20'lik bir artış var. Bu bizi sevindiren bir sonuç. Umarım önümüzdeki günlerde Bilecik Üniversitesi'nden de araştırmacılarımız daha fazla öneriyle bu sürece dahil olur.”
Güran'ın konuşmasının ardından, Bilecik Üniversitesi Merkezi Araştırma Laboratuarı (MARAL) Müdürü Doç. Dr. Nurgül Özbay, laboratuarları hakkında bilgilendirmede bulundu. Bilecik Üniversitesi Merkezi Araştırma Laboratuarı'nın Devlet Planlama Teşkilatı alt yapı projesiyle 4.244.000 TL desteklenerek kurulduğunu söyledi.
Doç. Dr. Özbay laboratuarlarının amacının üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları ile sanayide çalışanlara destek olmak olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:
“Misyonumuz, öncelikle üniversitelerde yapılan temel uygulamalı alanlarda bilimsel araştırma çalışmalarına analiz ve ölçümler yaparak destek sağlamaktır. İkinci amacımız ise yapılacak araştırmalarda uluslararası işbirliğini teşvik etmek, üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirmek ve sonuçlarının sanayiye aktarımını hızlandırmak.
Şu ana kadar 3 adet TÜBİTAK projesi, 3 adet BEBKA ve 32 adet Bilecik Üniversitesi Araştırma Fonu Projeleri üniversitemiz öğretim üyeleri tarafından yürütülmektedir.
Yapılacak olan analizlerde Bilecik bölgesindeki sanayicilere %20, diğer üniversitelere %50 ve üniversitemiz personeline de %75 indirim yapıyoruz.”
Bilecik Üniversitesi Konferans Salonu'nda gerçekleşen toplantıya Bilecik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, Bilecik 1. Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mehmet Arslan, BİSİAD Başkanı Yusuf Subaşı, sanayiciler, öğretim ve araştırma görevlileri katıldı. ZEYNEP KILBAHRİ
Kaynak: Haber Merkezi