1. Haberler
  2. Manşet
  3. “DOST DOST DİYE NİCESİNE SARILDIM”

“DOST DOST DİYE NİCESİNE SARILDIM”

featured

 

İnsanı yaşatan umut,zorluklar karşısında ayakta kalmasını sağlayan ,hayata tutunma sebebi ise dostluklarıdır.dost vardır,hayatı cennetten bir köşe eder,dost da vardır cehennem çukuruna yuvarlanmış hissettirir.Dostluk bu dünyadaki en güzel duygulardandır.Canı sıkkın olduğunda duygularını paylaşabileceği,başı sıkışınca yardım isteyebileceği en önemlisi de teklifsizce kapısını çalabileceği dostları olmalı insanın. Yağmurda şemsiyesini paylaşabileceği ,çölde suyunu, Mehmet Akif'in dostu gibi soğukta paltosunu paylaşacak dostlar.Paylaşmak…Hem eşyalarını hem duygularını hem dertlerini hem sevinçlerini paylaşmak dostlarla.İç sızılarını paylaşmalı,kendine bile itiraf edemediklerini ve fakat arkadan vurmamalı bildikleriyle, korumalı hep seni ,canından öte bilmeli. Arkadaşlık biraz da zorunlu beraberliklerdir, dost onların içinden seçtiklerindir. Seçmek ayırmaktır birçok şeyin içinden bir şeyi.Dost da ayrılır arkadaşların içinden belli eder kendini.
  Dostluk sevgiye dayanmalı, menfaate değil. “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” Buyuruyor Peygamber Efendimiz,dost dosta ziyan değil fayda sağlamalı.Tabi bu fayda menfaate de dayanmamalı .Hani Hz.  Mevlana ve bir öğrencisi, dostluğun ve arkadaşlığın konu edildiği bir söyleşiden çıkmışlar, yolda birlikte yürüyorlarmış. Biraz ileride yolun kenarında, iki köpeğin koyun koyuna sokulmuş, birlikte uyumakta olduklarını görmüşler. Öğrencisi, biraz önceki söyleşinin de etkisi altında 
kalarak,  bu görüntü karşısında çok duygulanmış ve bu duygusunu Mevlana ile paylaşmak istemiş: 
"Efendim şu manzaraya bakın" demiş. "Ne denli yüce bir ders alınacak dostluk örneği, değil mi?" 
   Mevlana, öğrencisinin bu heyecanı karşısında hafifçe gülümsemiş ve kişisel çıkarların nice dostlukları yakıp kül ettiğini anımsattıktan sonra ona ve hepimize unutamayacağı bir ders vermiş: 
"Evlat, sen onların arasına bir kemik atıver de, bak o zaman gör dostluklarını". 
Evet,kişisel çıkarlarımızın etkilemeyeceği dostluklarımız olmalı. “Dost dostun eyerlenmiş atıdır.”demiş atalarımız. Her an  her çağırdığında hazır bekleyen dostlarımız olmalı. Pazara kadar değil,mezara kadar sürecek dostluklar …Hatta kıyamet günü güneşin bir mızrak boyu yaklaştığı anda gölgelenecek yedi kişi arasında birbirlerini menfaatsiz,sadece Allah (cc.) rızası için seven insanların olacağı da müjdelenmiştir; çünkü dostluklar ve iyi ilişkiler insanlığın mutluluğu için önemlidir. Kainat sevgiden yaratılmıştır ,dostluk da sevgiye dayanır.İnsan dostlarına karşı müsamahalı olmalıdır,karşımızdakinin insan olduğunu, insanların da hatasız olamayacağını düşünerek  hoş görmeliyiz dostumuzun hatalarını.Belki yaptığı hata iyi niyetlidir,bizi kaybetmemek içindir.Geçtiğimiz hafta yapılan  YGS'de  çok iyi dostlardan biri diğerinin sınavı kazanıp kendinden uzaklaşacağını düşündüğü için Kastamonu /Tosya olan sınav yerini değiştirip1400 km uzağı -Hakkari'yi- yazmış arkadaşının sınav tercihine.Zavallı öğrenci yanlışlığı öğrenince ayrı,bu yanlışlığı arkadaşının yaptığını öğrenince ayrı yıkılmış .Dostunun mazereti ise akla ziyan: “Onu üzmek istemedim ,1Nisan şakası yaptım.” Ne diyelim atalarımız zaten asırlar öncesinden söylemiş yapmamız gerekeni: Akılsız dostun olacağına ,akıllı düşmanın olsun” diyerek .
Seyyid Nizamoğlu bir halk türküsünde:
Cümle dünya sizin olsun/Bir dost bir post yeter bana/Atlas libas sizin olsun/Bir dost bir post yeter bana/Beyler tahtından inerler/Ayaksız ata binerler/Toprağa gömüp dönerler
/Bir dost bir post yeter bana
Diyerek dostlun önemini dile getirmiştir.gerçek dostlarımız olması dileğiyle