1. Haberler
  2. Manşet
  3. Bilecik Şehit Aileleri ve Gazileri Derneği Başkanı Durak: “Bu vatan, bu bayrak ve bu millet için canını, kanını seve seve veren ecdadımızı yılda bir kere anmak yetmemeli”

Bilecik Şehit Aileleri ve Gazileri Derneği Başkanı Durak: “Bu vatan, bu bayrak ve bu millet için canını, kanını seve seve veren ecdadımızı yılda bir kere anmak yetmemeli”

featured

 

Programa Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, Bilecik 2. Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Şafak Karakoç, Vali Yardımcıları, Cumhuriyet Savcısı Levent Taşkoparan, Bilecik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, İl Emniyet Müdürü Emir Gökpınar, İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, daire ve okul müdürleri ile vatandaşlar katıldı.

            Tören, Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, Bilecik 2. Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Şafak Karakoç ve Bilecik Şehit Aileleri ve Gazileri Derneği Başkanı Hayati Durak tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk koyulmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Üsteğmen Ferhat Çetin günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yaptı. Yaptığı konuşmada şunları aktardı:

            “Bugün vatan savunması için canlarını feda eden şehitlerimizi anmak onlara minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek üzere burada toplanmış bulunmaktayız. Türk milleti tarih sahnesinde var olduğu andan itibaren hep bağımsız yaşamış, Devlet kurmuş. Vatan topraklarını canı ve kanı pahasına savunmuştur. Zaten toprak eğer uğrunda ölen varsa vatan değil midir? Türk vatanına ve istiklaline kast eden düşmanlara karşı Allahu Ekber Dağları’nda 90 bin, Çanakkale’de 250 bin, Büyük Taarruz’da 17 bin ve daha nice vatan savunmasında binlerce şehit veren bir neslin evlatları doğu ve güneydoğu’da hainlerle mücadele ederken şahadete erişenlerin kardeşleri olduğumuz için gururluyuz. Başımız dik ve bu vatanın sahibiyiz.

            Türk vatanının ve istiklalinin tehlikede olduğu zor günlerde nice yiğitler çıkaran bu millet Çanakkale Savaşları’nda Türk tarihinin şeref sayfalarını dolduran Mehmetçik’e her biri ayrı bir destan olan nice kahramanlıklarına tanık olmuştur. En önemlisi Çanakkale Zaferi büyük Türk ulusuna Atatürk gibi bir lider hediye etmiştir.

            Düğüne gider gibi ölüme giden yiğit Türk evlatları olduğu sürece bu vatan bölünmeyecek bu devlet yıkılmayacak bu bayrak dünya döndükçe mavi göklerde dalgalanacaktır.”

            Yapılan konuşmanın ardından Bilecik Anadolu Lisesi öğrencisi Ayşenur Çelik “Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor” şiirini okudu. Ardından Bilecik Ertuğrul Gazi Lisesi öğrencisi Ümit Zafer Bağcı “Çanakkale Destanı” isimli şiiri okudu.

            Ardından Şehitlikteki tören gerçekleştirildi. Şehitlikteki tören saygı duruşu ve saygı atışı ile başlayıp şehit mezarlarına çiçek bırakılmasıyla devam etti. Çiçeklerin bırakılmasının ardından Vali Halil İbrahim Akpınar şehitlik defterini imzaladı. Vali Akpınar, anı defterine şunları yazdı: 
            ''18 Mart 1915 günü kazanılmış olan bu zafer, aziz milletimizin tarih boyunca kazandığı en parlak zaferlerden biridir. Çanakkale Zaferi, tarihten silinmek istenen bir milletin, her şeyini ortaya koyarak vatanını nasıl savunacağını göstermesi bakımından da çok önemlidir. Çanakkale Zaferi, sadece geçmişte yaşanan bir başarı değil, bugün bir şekilde sürdürmekte olduğumuz medeniyet yürüyüşümüzün de en önemli ilham kaynaklarından biridir. Bizler bugün şehitlerimizin fedakârlıklarıyla kazanılmış bu vatan toprakları üzerinde yeni bir gelecek inşa ediyoruz. Bizlere şehitlerimizden miras kalan bu güzel vatanı çok daha güzel seviyelere taşıyacağız. Bu inançla Çanakkale zaferinin yıldönümünü kutlar, bütün şehitlerimize ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımıza rahmet ve şükranla anarım.'' 

            Daha sonra İl Müftüsü Necati Tayyar Taş tarafından dua yapıldı.

            Son olarak Refik Arslan Öztürk Fen Lisesi’nde Bilecik Valiliği tarafından düzenlenen törene gerçekleşti. Tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başladı. İl Milli Eğitim Müdürü Süleym0an Şişman günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yaptı.

            İl Milli Eğitim Müdürü Şişman yaptığı konuşmada Türk milletinin, kendilerini öldürmeye gelenlere bile kucaklarını açıp yaralarını sararak dünyaya insanlık dersi verdiğini aktardı. “Bu zaferi anarken ve anlatırken o günleri ne kadar hissedebiliyoruz. Göz pınarlarımız dolabiliyor mu? Burun deliklerimiz sızlayabiliyor mu? Tüylerimiz diken diken olabiliyor mu?” diye soran Şişman, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Vurulup tertemiz anlından uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, Ya Rab, ne güneşler batıyor!

Şehitlerimizi rahmetle şükranla anıyoruz.

Bugün, Türk milletinin tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 97. Yıl dönümünü kutlamanın ve kutsal vatanımız için canlarını feda eden şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin onurunu yaşamaktayız.

Şeyh Edebali’nin Osmangazi’ye nasihatında;

Geçmişini iyi bil ki, geleceğine sağlam basasın.

Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın…’

‘Türk çocuğu; ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendide güç ve kuvvet bulacaktır’ derken Mustafa Kemal Atatürk de, tarihimizi ve ecdadımızı tanımanın, anlamının, anlatmanın ve yaşamanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. İşte Çanakkale Zaferi ve işte muhteşem Mehmetçik…

Çanakkale Zaferi; dünya tarihinde bir dönüm noktasının yaşandığı, güç dengelerinin değiştiği, olayların akışı üzerinde Türk milletlinin belirleyici bir rol oynadığı, Kurtuluş Savaşımızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, Yüce Türk milletinin kahramanlık ve fedakarlığının doruk noktasına ulaştığı bir cesaret ve azmin mücadelesi olmuştur.

Çanakkale Zaferi, kahraman askerlerimizin, cihanı hayrete düşüren bir iman ve kahramanlık destanıdır. Bu zafer, milletimizin, iman ve azminin metanet ve gücünün açık bir göstergesidir.

Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk milletinin neleri yapabileceğinin en güzel ispatıdır.

25 Nisan 1918 sabahı 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimende, Çonkbayırında savaştı. Cephanesi biten askerlere ‘süngü tak’ emrini verdi. Daha sonra ‘ben size taaruz emretmiyorum. Ölmeği emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir’ dedi. Tarihin en büyük siper savaşı başlamıştır. Siperler arası uzaklık 8-10 metre kadardır. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu, her adım başına bir mermi düşüyor; toprak adeta tüterek kaynıyordu. Mustafa Kemal, Mehmetçiği hatıralarında siperlerde bilenlerin Kuran-ı Kerim okuduğu, bilmeyenlerin ise Kelime-i Şahadet getirdiklerini dile getirmiştir. Dünyada ölüm emrini verebilen komutanın ve o emri yerine getiren Mehmetçiğin eşi ve benzeri yoktur.

Aziz şehitlerimiz, yattıkları yerlerde şunu hissetmelilerdir ki; temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bütün Türk milleti tarafından en kutsal emanet olarak muhafaza edilecektir.

Onlar, ölmeleri gereken yerde en ufak bir tereddüt göstermeden gülümseyerek ölüme gittiler. Onlar, ana kucakları, ocaklarını bizim için feda ederek dönmemecesine uzak diyarlara yol aldılar.

Onlar yeni Cumhuriyeti etten kemikten bedenlerinden yıkılmaz bir temel yaptılar. Sadece kahraman değil, zafer gecesinin anılarına ‘zaferden sonra neşemizi düşman askerlerinin acısına hürmeten göstermedik’ diye yazabilecek kadar asil ruhlu ve yüce insanlardı. Kendilerini öldürmeye gelenlere bile kucaklarını açıp, yaraları sararak dünyaya insanlık dersi verdiler.”

            İl Milli Eğitim Müdürü Şişman’ın ardından Şehit Aileleri ve Gaziler adına konuşma yapan Bilecik Şehit Aileleri ve Gazileri Dernek Başkanı Durak, “Bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve üzeride birlik beraberlik içerisinde güvenle yaşayabileceğimiz vatan topraklarını kanları pahasına koruyarak bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi rahmetle ve şükranla anıyoruz.

            Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, Türk milletini kendi kanı kurtarmıştır.

            Bu vatan, bu bayrak ve bu millet için canını, kanını seve seve veren ecdadımızı yılda bir kere anmak yetmemeli.

            Şehitlerimizin bize emanet ettikleri anne, baba, eş ve çocuklarına her gün sahip çıkmalıyız. Onları devletin ve milletin koruması altında tutmalıyız.

            Anaların, yavukluluların şehit olan evlatlarına yaktıkları ağıtları, yazdıkları mektupları hep hatırlamalıyız.

Nur içinde huzur içinde yatsınlar. Onlara sonsuz minnet duyuyor, onlara borçlu olarak yaşıyoruz. Bütün şehitlerimize saygılarımı sunuyorum.” dedi.

            Konuşmaların ardından Bilecik 700. Yıl İlköğretim Okulu öğrencisi Esra Öndar “Çanakkale Şehitlerine” isimli şiiri okudu. Ardından Çanakkale Savaşı ile ilgili slayt gösterisi yapıldı.

            700. Yıl İlköğretim Okulu öğrencileri Çağatay Seven tarafından “Dur Yolcu” ve Şeymanur Demir tarafından “Çanakkale Destanı” şiirleri okundu.

            700. Yıl İlköğretim Okulu öğrencileri tarafından yapılan oratoryo yapıldı. Bilecik 2. Jandarma Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanlığı Bandosu’nun verdiği konserin ardından program sona erdi.

ZEYNEP KILBAHRİ