Sosyal Yardımlar Devam Edecek
Yakın bir süre önce Hac vazifesini yerine getirerek kutsal topraklardan dönen Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı Ekim ayı olağan toplantısını gerçekleştirdi. Diğer yandan Başkan Yağcı meclis üyelerine zemzem suyu ve hurma ikram etti. Daha sonra gündem maddeleri görüşüldü.
Meclisin ilk gündem maddesinde “Bilecik Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Sosyal Yardım Yönetmeliğinin Görüşülmesi” vardı. MHP grubundan sosyal yardımlara ilişkin eleştiriler geldi. Uzun süre görüşülen bu maddede söz alan Yağcı:
“Sosyal Yardımları biz Bilecik Belediye Başkanlığı olarak 2004 yılından beri yapıyoruz. Bunları kanunlar çerçevesinde değerlendiriyoruz ama bunlara bir statü kazandırmak, standart oluşturmak ve hemşerilerimiz arasında güveninde tesisi açısından iyi olacağını düşündük. Bu çerçevede teknik arkadaşlarımız sosyal yardımlara ilişkin olarak bir yönetmelik hazırladılar ve bunlar da sizlere zannedersem gerekli şekillerde ulaştırıldı” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Belediye bütçemiz her yıl arttığı için oran her yıl ona göre değişecek. Ama keşke yüzde on oranında sosyal yardım yapabilsek. Arzumuz, isteğimiz bu ama o derecede dahi sosyal yardım yapamıyoruz.
Bizim burada sosyal yardım anlamında yaptığımız ağırlıklı olarak 2004 yılından beri özellikle arkadaşlarıma talimatım iki noktada çok önemlidir. Bilecik Belediyesine gelen bir insan gıda istiyorsa yanlış beyanda da bulunsa verin o gıdayı, geriye çevirmeyin. İkinci olarak kış günü kömür istiyorsa bir tonda isteyebilir ama size inandırıcı gelmese bile beş torba, on torba kömürünü götürün kapıdan boş dönmesin. Daha çok bu ağırlıklı sosyal yardım yapıyoruz.
Yağcı: “Küçük eller, güçlü iller” çerçevesinde doğan her çocuğumuza bir paket hazırlatıyoruz”
Belediyemiz olarak yine bu anlamda gerçekleştirdiğimiz şeylerden bir tanesi de “küçük eller, güçlü iller” çerçevesinde doğan her çocuğumuza bir paket hazırlatıyoruz. Çocuklarımıza dünyaya hoş geldin hediyesi olarak ailelerimize, hastanede doğan bebeklerimiz bize bildiriliyor ve görevli arkadaşlarımız oraya gidiyor, dışarıda doğum yapıp da nüfusa kayıt yaptıranların da bize bilgisi geliyor şu kadar kayıt oldu diye. Adreslerini de alıyoruz, arkadaşlar eve gidiyor, onları tebrik ediyor. Bir de mezarlıklar noktasında sosyal yardımlarımız var. Kefen ve diğer şeyler noktasında belediyemiz tüm uhdesini, bu noktada insanlarımız benim özel kefenim var derse ona diyeceğimiz yok ama önceleri bunlar ücret karşılığı yada verilmiyordu. Ama şuanda insanlara hiç sormadan belediye yıkama araçlarımızda kefenlerimiz, diğer şeylerimiz sosyal yardım noktasında var. Amatör spor kulüplerine ve diğer şeylere yaklaşık dört yıldır götürdüğümüz maddi yardım var. Daha öncesinde de aynı yardımı yapıyorduk amaayrı bir kanun çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz bir düzenlememiz var. Oran alt sınır yüzde birin altına inmesin. 400000 ‘ in altında olmasın. Şuanda bu civarda bir sosyal yardım yapıyoruz. Çok şükür ama benim takip ettiğim kadarıyla, bunda tüm meclis üyelerimizin de sorumluluğu var. Bilecik’te açta açıkta, soğukta bize müracaat edipte kalanın olmadığını düşünüyorum. Mümkün olduğunca belediyemizin tüm imkânlarını bu bağlamda gece gündüz seferber etme çabası içerisindeyiz. Bunda da bir standart belli olsun, başkan kafasına göre yapıyor gibi bir düşünce oluşmasın diye buna yönetmelik çerçevesinde bir standart getiriyoruz” dedi.
Köymen: “Dağıtmış olduğunuz yardımlar sadece ihtiyacı olan kişilere değil siyasi partinizin uzantısı olan kişilere de dağıtılıyor”
Başkan Yağcı’nın bu açıklamalarının ardından MHP Meclis üyesi Hüseyin Köymen söz alarak “İlk önce Milliyetçi Hareket Partisi adına değerli meclis üyelerimiz, saygı değer basınımız ve çalışanlarımızın geçmiş kurban bayramlarını kutluyorum. Hac vazifesini yerine getirdiniz Allah hayır etsin, ibadetlerinizi ve dualarınız kabul etsin. Bu sosyal faaliyetler adı altında yapmış olduğunuz yardımlar gerçektende dinimizce peygamberimizin vermiş olduğu hadislere dayanarak komşumuz açken bizden değildir diye vermiş olduğu direktifler doğrultusunda bu yardımları hepimizin yapması gerekmektedir. Belediyelerimizin de asıl vazifelerinden bir tanesidir. Ama esas olan, ihtiyacı olan kişilere verilmesidir. Ben bir ziyaretinde elden ele taşımacılık sektöründe hayırlı olsuna gittiğimde ekonomik durumunun gayet iyi olan bir kişinin ısınma sisteminde “satılamaz” ibareli kömürlerin kullanıldığına şahit oldum. Dağıtmış olduğunuz yardımlar sadece ihtiyacı olan kişilere değil siyasi partinizin uzantısı olan kişilere de dağıtılıyor düşüncesi içerisindeyiz. Bunlara pek çok arkadaşımız da şahit olmuşlar. Bunun incelenmesini dile getiriyorum bu bir. İkinci husus bu yapılan yardımlar bire on diye tespit ettik. Eğer on rakamı tutturulursa bir de seçim arifesine gelirse 4 trilyon lira para yapıyor. Seçimlere eşit şartlar altında giren diğer siyasi partiler, iktidarda olan belediyemiz o 4 trilyonu seçim arifesinde kullanacak olursa seçim aritmetiğinde değişik oranlarda sandığa yansıyacak kanısındayız. İhtiyacı olan kişilere yardımların dağıtılmasının yanındayız. Dikkatli olunması gereken bir konu onu belirtmek istiyorum”
İfadelerini kullanarak sosyal yardım konusundaki eleştirilerini dile getirdi.
Yağcı: “Geçmiş yılların sosyal yardım miktarıyla seçim dönemi sosyal yardım miktarlarımız arasında hiçbir fark olmamıştır”
Başkan Yağcı eleştirilere şöyle cevap verdi: “Şimdi bizim tüm yaptığımız yardımlar ilgililere imza karşılığında varlar ve kayıtları mevcut gelen bu anlamda ki denetimler gelen müfettişler yardımlara bakarlar, diğer şeylere bakarlar. Miktarıyla, diğer şeyleriyle hepsi kayıtlarımızda mevcut. Benim siyasi partimizin uzantılarına yardım veriliyor sözünü kabul etmem mümkün değil. Çünkü hakikaten biz zabıtamız ve diğer şeylerle ciddi bir araştırma yaparak bu noktaya varıyoruz. Bizim şu hassas noktamız var. Şimdi sosyal yardımlaşma kurumu verilebilmesi için belirli standartları var. Bağkura ya da sosyal güvenlik kurumuna üye olmayacak falan diye. Ama bizde vatandaş askeri ücretle çalışırken beş tane çocuğu var. Geçim noktasında askeri ücretin, o çocuklarından ikisi üniversitede okuyor veya başka bir şey, geçim noktasında bunu idare ettirmesi mümkün değil. Bu tür insanlara belediye olarak destekleyici yardımlar veriyoruz ve sizlere her zaman size de açabiliriz. Bu kayıtlarımızda müdürümüzün de kendinden çok emin olarak hemen cevap verme arzusu bu yüzden, bu konuda benim samimiyetime inanın. Partizanca yada başka bir şekilde üç tane daha seçim geçirmiş bir belediye başkanı olarak hiçbir dönemde bu tür çalışmamız dışında seçim arifesi sebebiyle bir sosyal yardım zammını ekstra dağıttığımız olmamıştır. Geçmiş yılların sosyal yardım miktarıyla seçim dönemi sosyal yardım miktarlarımız arasında hiçbir fark olmamıştır. Ama bazen bu bizden de kaynaklı bir şey değil. Şimdi insan muhtaç, devlet bunu engelleme adına bu yardımları babalara değil de annelere verme noktasında çalışmalar yapılıyor. Çoluğu çocuğu soğukta ihtiyaç sahibi, sosyal yardım hakkı. Buna kömürü götürüyorsun, el altından çocuklarının ısınacağı kömürü adam tutuyor başka birine satıyor. Bunlarda var. Ben şunu diyemem. Çok dikkat ediliyor, gerek sosyal yardımlaşmada gerek belediyede ama yüzde yüz tam isabet her verdiğimiz hak sahibine gidiyor da diyemeyiz. Ama vicdan sahibi bir insanın, idarecinin dikkat edebileceği derede azami dikkat etme gayreti içerisindeyiz. Görevli arkadaşlarımıza da bu noktada talimatlarımız var. Çünkü ihtiyaç sahibinin hakkı ihtiyaç sahibine ulaşırsa gider. Kaldı ki biz seçimlerde sosyal yardımın arkasına sığınarak seçim kazanacak derecede zafiyet gösteren bir yönetim on yıldır hiç sergilemedik. Biz bu noktada seçimlerde hep yaptığımız icraatlarla halkımızın gönlüne girerek seçim meydanlarına çıktık ve halkımda bu noktada, bu değerlendirmeleri yaptı. Yeniden görevlerimiz bize tebliğ edildi. Ama bu dediğiniz şeyler olabilir mi olabilir. Bizim açımızdan bu zamana kadar vuku bulmuş şeyler değil. Yönetmeliğin kapsamını sonuçta insanlar yapıyor, uygulayacak olanlar da insanlar. İnsanın olduğu her yerde kötü niyetin olabileceği mutlaktır. Bu konuda bir şey yapamayız ama hepimiz insanız ve insanların da bu anlamda sağduyusuna güvenmek zorundayız. Her zaman yönetmelik çıkartmak mümkün değil. Temennimiz şu olsun, Bilecik Belediyesi diğer yatırımları o kadar fazla yapalım ki sosyal yardım alanda yüzde onu geçecek konuma gelelim. Arzumuz isteğimiz ileriye doğru bu. Ama samimiyetle söylüyorum, bu zamana kadar belediyenin imkânlarının bu sosyal yardım ve benzeri noktasında seçim yatırımı olarak kullanmadık, bundan sonra da kullanmayı düşünmüyoruz.
“Sosyal yardımlaşmanın doğal üyesiyiz”
Bizim şimdi bu seçimlerde de sıkıntı oluyor. Sosyal yardımlaşmanın doğal üyesiyiz. Dolayısıyla sosyal yardımlaşma bizden bu anlamda orda valilik aracılığıyla talimat geliyor. Bu nakliyede bir bedel. Eğer belediye olarak bedelsiz dağıtmazsak bunu, diyelim ki dağıtmıyoruz dedik, o nakliyeyi yapmak için sosyal yardımlaşma ayrı bir araç bedeli ödeyerek o şeyden masruf etmesi lazım. Dolayısıyla belediye burada sosyal devlet, sosyal belediyecilik anlayışı gereği araçlarıyla buna yardım etmeli. Sizin partinizin belediyesinin olduğu yerde de o belediyenin araçları dağıtıyor yani bu Bilecik’te böyle efendime söyleyeyim Söğüt’te farklı veya başka bir yerde farklı değil. Uygulamada belediye araçları dağıtıyor. Bunlara ilişkin olarak süreçler belli, diyelim ki seçimler kışın oluyor martta, o kömürü seçim var diye dağıtmak bizimle ilgili değil. Sosyal yardımlaşma karar alıyor, dağıtılacak deniyor, bizim araçlarda yakıtı belediyeden olmak kaydıyla dağıtılıyor.
“Sosyal yardımlaşmanın görüşmeleri herkese açık”
Bende dönem dönem vali beyin katıldığı toplantılara katılırım. Hiç kimseyi de zan altında bırakmayalım. Artık devir teknoloji devri. Her şeyin kayıtlara geçtiği bir devir. Uzaktan davulun sesi hoş gelir, size öyle geliyor ama öyle değil. Ben hâkimlikten gelen bir insanım, 11 yıllıkta belediye başkanıyım. Gelen Sayıştay denetçisinin, mülkiye denetçisinin ilk baktığı işler bunlardır. Başkan bu yetkiyi nasıl kullanıyor, ne kadara vermiş, kaç kişiden imza almış, bu insanlar tek tek sondaj yaparlar, derler ki bu insanların durumu nedir kendisi yerinde görür. Bu sosyal yardımlaşmaların, diğer şeylerin raporlar sosyologlar tarafından, uzmanlar tarafından hazırlanıyor. Ama bazen yanıltmalar olabiliyor. Mesela adam diyelim ki kayın validesi yalnız, öbürünün durumu iyi. Ama kayınvalidesinin şartları bu sosyal yardımlaşmaya tutuyor. Kayınvalidesi üzerinden müracaat ettirmiş, sizin gözünde kayınvalidesine o bakıyor gözüküyor ama devletin nezdinde o yalnız bir insan gözüküyor. O adam, başkasının hakkı üzerinde o şeyi yaptığı zaman devletinde yapacağı bir şey yok. Diyor ki kayınvalidem bakıma muhtaç, yalnız yada kayınvalidesi kendi ağzından yazıyor bakıma muhtacım, eşim öldü, maaşım yok. Onun üzerine kömür alıp diğeri de kullanabilir. Ama bu gidildiğinde ona ilişkin müstakil bizde duyuyoruz. Hatta bazıları lüks evde oturduğu için sosyal yardımlaşma uzmanları geldiğinde kullanmak için eski evini bu amaçlı tutuyormuş. Bu kişilerin vicdanıyla ilgili, devlet veya kamu kurumu bu kararı bu kararı veren insanları kötü göstermez. Karşı tarafın iyi niyetli olmadığını gösterir. Biz bu konularda sosyal hizmetler müdürlüğünün de özellikle son yıllarda dikkatli davrandıklarını biliyorum. Fakir fukaranın hakkı hakikaten önemlidir. Bunun üzerinde olumsuz insiyatif adamı sıkıntıya sokar. Gerçekten biz encümen kararıyla bu kararları veriyoruz ve prensip olarak encümen görüşmelerinde gelen dosyaların hiç isimlerine bakmadan bu noktada zabıtanın ve diğer kurulların raporları noktasında kararlar veriliyor. Onun için mümkün olduğunca dikkat ediyoruz ama mutlaka kaçan diğer şeylerde vardır”
Erdinç: “Asıl amacın sosyal yardımlarda, bütçelerde payın yüzde onlara çıkartmak değil, insanların gelir seviyesini yükseltmek olması lazım”
Başkan Yağcı’dan sonra MHP Meclis üyesi Cengiz Erdinç konuyu farklı bir şekilde ele alarak şunları söyledi: “Sayın başkanım tabi ben burada başka yönlerle yapacağım. Türkiye en son açıklanan raporlara göre Avrupa’da gelir dağılımı açısından en sonuncu ülke oldu. Böyle bir durumda insanların ihtiyaçları ortaya çıkıyor, sosyal yardım ülkesi oluyor. Tabi bunlar Türkiye genelinde siyasi olarak yanılgı yok. Bilecik’te öyle burada böyle şeklinde konuşmayacağım. Dolayısıyla asıl amacın sosyal yardımlarda, bütçelerde payın yüzde onlara çıkartmak değil, insanların gelir seviyesini yükseltmek olması lazım.”
Yağcı: “Bu zaman kadar bu konulara çok dikkat ettik. Bu konuda sayılarını, diğer şeylerini arkadaşlarımız size bildirsinler”
Erdinç’in bu konuşması üzerine Yağcı ise; “Genelde biz yerine kadar götürüyoruz. Götürdüğümüzde şahsın imzasını alıyoruz. Mesela sosyal yardımlarda kurbanda et dağıtımını 6 yıldır yapıyoruz. Kurban sabahı herkesin evinde kavurma varken gariban insanın evinde, sonradan herkes komşuluk hakkı çerçevesinde gerekli yardımları yapıyor ama o sabah o evde et kokusunun olmaması çoluk çocuk açısından sıkıntı doğuracağını biliyoruz. Onun için belediyemiz olarak 6 yıldır kurban bayramından bir gün öncesinde tespit ettiğimiz hanelere et dağıtıyoruz. Bayram sabahı kalktığında onunda tenceresinde, tavasında o kokunun olması, o ikramı çocuklarına yapabilmeleri açısından önemli. Biz o konuda kömürün, veya diğer şeylerin teslimi noktasında arkadaşlar dikkatli davranıyorlar. Gözden kaçan veya işte adama teslim etmişizdir, ben buradan alırım demiştir, ondan sonra almadıysa bilmiyorum. Ama belediye olarak yapılan şeyler çok yüksek bazlarda yapmıyoruz. Az, devamlı bitirdikten sonra yeniden verilmesi şeklinde ve ihtiyaç çerçevesinde gerçekleşen bir olay. Yakıt yardımı yaz günü olmuyor. Kış aylarında bu aylardan itibaren talep olduğu zaman, daha önceden olan başvurularda doğal gaz olduğu zaman çıkarıyoruz. Belki de doğalgaza geçişi teşvik açısından ısınmanın faturasının bir miktarının ödenmesi gibi talepler meclisimizce görüşülebilir. Diğer noktalarda mesela sosyal yardım olarak engelli kardeşimiz geliyor. Diyor ki ben araba istiyorum. Bugüne kadar 32 adet engelli araç tesis ettik. Önceden bir tane akülü araba teslimi için törenler yapılırdı. 32 tane akülü araba verdik. Engelliyim ben dediğinde doktordan rapor getir diyoruz. Doktor raporunda engel oranı ve bu engelli aracını kullanabilecek ibaresini arıyoruz. Yani ben engelliyim, bana engelli arabası ver noktasında da oluşmuyor. O aküsüz, normal engelli aracı daha fazla zaten belki de iki katı üç katı bu noktada hastaneden raporunu getirmiş, ihtiyaç sahibi kardeşlerimize akülü araba yada diğer gereksinimler konusunda hiç sıkıntımız yok. Bunların rutin bir zamanı yok. İhtiyaç sahibinin müracaatına göre encümenimize getiriyor, müracaat alınıyor, zabıtamız gerekli incelemeler yaparak raporlarını tutuyor. Yine asker ailesi yardımımız var. Bakın asker ailesi yardımı noktasında da asker ailelerine 185 tl yardım yapılıyor. Bazıları da askere giden herkesin hakkıymış gibi düşünüyor. Kanunun hükmünde şu: askerin, askere gitmesi sebebiyle gelirinin düşmesi, ihtiyaç duyacak duruma düşer olması konumunda veriliyor. İhtiyaç duymuyorsa bu para verilmiyor. Bir ana ve bir oğul mesela evin geçimini oğul karşılıyor fakat askere gitmiş, ana bakıma muhtaç kalmış. Bu gibi durumlarda veriliyor. Bu zaman kadar bu konulara çok dikkat ettik. Bu konuda sayılarını, diğer şeylerini arkadaşlarımız size bildirsinler. Alacağınız faaliyet raporlarında da bunlar mevcuttur.”diyerek cevap verdi.
Konuşmaların ardından oylanan bu madde oy birliği ile kabul edildi.
Daha sonra İmar konuları görüşüldü. İmar konuları görüşüldükten sonra MHP grubu tarafından Belediye Başkanı Selim Yağcı’ya yazılı soru önergeleri verildi. Önergeler görüşüldükten sonra Ekim ayı toplantısı sona erdi.
CANER ALKAN