Doç. Dr. Kahraman, BÜ Sürekli Eğitim Merkezi Salonu'nda düzenlenen ''Tarih ve Kültür Sohbetleri'' etkinliğinde verdiği ''Anadolu ve İnsan'' konulu konferansta, Anadolu'nun ''güneşin doğduğu ülke'' anlamına geldiğini, bu kadar övülmesinin, tutulmasının ve başka toplumlar tarafından da daima gözde coğrafya olarak görülmesinin, konum itibariyle önemli bir yere sahip olmasından kaynaklandığını söyledi.
Anadolu'nun, ekvator-kutup noktaları arasında çok ideal bir noktada bulunduğunu anlatan Doç. Dr. Kahraman, şöyle konuştu:
''Anadolu'nun 1157 metre ortalama yükseltisi var. Anadolu'nun iklim özellikleri insan hayatına kolaylıklar sağlayabilecek avantajlar getirmektedir. Anadolu yarımadasında tropikal bölgelerin ürünlerinin yanında kutup kuşağına ait bazı bitki ve canlı türleri görülmektedir. Anadolu karası, bitki ve hayvan toplulukları bakımından son derece zengin bir coğrafyadır. 10 milyon kilometre karelik bir Avrupa, bitki türleri bakımından Anadolu karası kadar zengin değildir. İklimimizin elbette ki bitki örtüsü, tarımsal faaliyetler ve insan hayatı üzerinde çok güzel etkileri olabildiği gibi olumsuzluklarda gösteriyor. Bölgeden bölgeye ortaya çıkan farklılıklarla zorluk derecesini artıran en önemli iklim sahaları yüksek dağlık alanlardır.''
''Yetişen nesil coğrafyasını iyi tanımalıdır''
İnsanların meraksızlığının ister istemez kendi coğrafyasına yabancılaşmasını ve ilişkiler açısından da önemli kopukluklar yarattığını ifade eden Doç. Dr. Kahraman, sözlerine şöyle devam etti:
''Yaşadığımız coğrafyayı yetirince tanımamamızdan kaynaklanan ayrımcılıklar toplumumuzda çokça uygulanmaktadır. Hemşehricilik olgusu bu ayrımcılığın temel göstergelerinden biridir. Yaşadığı coğrafyayı bilmeyenler o coğrafyayı aynı ülkenin sınırları içinde olmasına rağmen kategorize ederler. Maalesef coğrafyasını tanımayanların içine düştüğü tuzaktır bu. Bu, zamanla coğrafyanıza yabancılaşmayı bırakın insanın kendi kendine yabancılaşması sonucunu getirir. Yetişen nesil coğrafyasını iyi tanımalıdır.''
Anadolu renkli bir coğrafyadır
Doç. Dr. Kahraman, eğitim dışındaki uygulamaların insanın insani vasıflarını ortadan kaldırma sonucunu getirdiğini belirterek, insanın eğitilmesinde okuma ve bilgiye ulaşma yolunun insan fıkradına en uygun yöntem olduğunu söyledi.
Yapılan istatistiklerin, çalışan gençlerin yüzde 54'ünün sigara, yüzde 6'sının alkol bağımlısı, halkın yüzde 93.4'ünün de birbirine güvenmediğini ortaya koyduğunu belirten Doç. Dr. Kahraman, sözlerini şöyle tamamladı:
''Toplumun değer yargıları toplumun kahramanlarını yetiştirir. Anadolu, fıkrasıyla, türküsüyle, oyunuyla, ilişkileriyle, sıcakkanlılığıyla, misafirperverliğiyle ve nereden bakarsanız mükemmeldir, renkli bir coğrafyadır. Mesele o insanı tanımak, ona o tanımanın gerektirdiği ölçülerde yaklaşabilmektir. Bunu başardığımız gün bu insanları eğitmek, onlara gerçekten çağın gerektirdiği düzeyde bir eğitim sağlamak, çağı yakalama konusunda o çizgiye ulaştırmak çok zor değil. Anadolu, insanlık tarihi bakımından çok özel ve yaşamaya müsait bir coğrafyadır. Gönüllerde, 'bayrak nerede dalgalanırsa orada görev yaparım' anlayışı yer etmelidir.''
Konuşmanın ardından Vali Halil İbrahim Akpınar, üzerinde üniversite ambleminin bulunduğu tabağı Doç. Dr. Kahraman'a hediye etti.
Etkinliğe, Rektör Prof. Dr. Azmi Özcan, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Harun Tunçel, BÜ Genel Sekreteri Rüştü Mumcu, öğretim üyeleri, Polis Meslek Eğitim Merkezi ve üniversite öğrencileri ile vatandaşlar katıldı. AA