Fuar süresince ziyaretçilere, Bilecik’in tarihi, doğal güzellikleri, sanayisi ve kendine has ürünleri tanıtıldı ve ikram edildi. Kuruluş köşesinin bulunduğu stantta Ertuğrul Gazi ve Osman Bey’i simgeleyen mankenler bulunuyordu. Doğal ürünlerin ikramının yapıldığı stantta ayrıca promosyon olarak el sanatları ve çömlekçilik sanatları ürünleri hediye edildi. Bilecik’i tanıtan güncel yayınların yanı sıra canlı olarak gerçekleştirilen Kınık çömlekçiliği yapımı standa ayrı bir hava katıyordu.
Fuarla ilgili İl Kültür ve Turizm Müdürü Seyfettin Topsoy yaptığı açıklamada, Bilecik’in tarihi misyonunu ön plana çıkarmaya çalıştıklarını bunun yanında doğal güzellikleri, tarım ürünleri ve sanayisine de değindiklerini belirtti. Bilecik’in doğal güzelliklerini 20 fotoğrafa sığdırarak Bilecik’i güzel bir dizayn ile tanıttıklarını kaydetti. Bilecik’in tanınmamasından dolayı üzüntü duyduğunu söyleyen Topsoy, artık Bilecik’i herkesin tanıyacağı için mutluluk duyduğunu aktardı. Topsoy açıklamasında şunları söyledi:
“İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak Bilecik’i tanıtmak için üçüncü defa EMITT fuarındayız. Bilecik bilindiği gibi tarihiyle, doğal güzellikleriyle hem kuruluş hem de kurtuluşun beşiği olan bir ilimiz. Bu yılda standımızı ziyaret edenlere en etkin şekilde gösterimler yaparak tanımımızı gerçekleştiriyoruz. Taşı mermer, toprağı seramik, yaprağı ipek olan ilimizi tanıyanlar, ilimizi de görmek için bizlerle istişare sağlamaktadırlar.
Bilecik’te yok diye bir şey söz konusu değil. Burada da ilimizi kendine has ayvası, narı, bozası, helvası, kabağıyla tanıtıyoruz. Bilecik olarak unutulmaya yüz tutan el sanatlarımızı da burada gösterime sunduk. Güncellenen yayınlarımız; rehberimiz, kitapçıklarımız, haritamızla beraber 360 sanal tur cdsi hazırladık. Bilecik ecdat yurdu, 1299’da dikilen çınarın köklerinin Bilecik’te atıldığını herkes biliyor. Bu dikilen çınarın yaprakları da dünyaya sevgiyi, şefkati, muhabbeti ve insana verilen değeri ortaya çıkaran Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulduğu yer de Bilecik’tir. Bilecik küçücük bir çayken büyük nehre dönüşmüş, bu nehir insanlara her türlü iyiliği, doğruluğu, güzelliği götürmüştür.
Değişik bir konseptte hazırladığımız standımıza kuruluş köşemizi kurduk. Köşemizde Ertuğrul Gazi ve Osman Bey’i simgeleyen mankenlerimiz var. Bu mankenlerle Mevlana’nın dediği gibi ‘Ne olursan ol, gel ama giderken de bir şey al.’ demek istiyoruz. Çünkü geçmişini bilmeyen geleceğe yön veremez. Bilecik ecdat yurdu, 1299’da dikilen çınarın köklerinin Bilecik’te atıldığını herkes biliyor. Bu dikilen çınarın yaprakları da dünyaya sevgiyi, şefkati, muhabbeti ve insana verilen değeri ortaya çıkaran Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulduğu yer de Bilecik’tir. Bilecik küçücük bir çayken büyük nehre dönüşmüş, bu nehir insanlara her türlü iyiliği, doğruluğu, güzelliği götürmüştür.
Kuruluştan Kurtuluşa uzanan güzel şehrimiz Bilecik’in Sakarya Nehri'nin etrafında topraklarının olması, antik çağlardan günümüze değin tarihin her döneminden izler taşıması, ayrıca bu kültürel zenginliğinin yanında zengin dereleri, gölleri, ormanları ve maden ocakları ile önceki yıllardaki tarihi ipek yolunun buradan geçmesi Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege Bölgeleri’nin kesiştiği bağlantı yolları ve kavşak noktasında olması, Bursa, Eskişehir, Adapazarı ve İzmit gibi metropol kentlerin arasında bulunması, iç ve dış turizm açısından önemli bir il olduğu her yönü ile ziyaretçilere anlatıldı.
Bilecik; Kayı Boyunun Orta Asya’dan 400 çadırla gelip, Ertuğrul Gazi önderliğinde Söğüt’te kök saldığı, yurt edinip yerleştiği ve Osmanlı Devleti’nin kurulduğu, Kurtuluş Savaşı’nın çetin mücadelelerinin verildiği, Büyük Önder Atatürk’ün "Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz." dediği şanlı Metristepe’de kazanılan zaferlerin yapıldığı ve Kurtuluş anıları ile izlerinin bulunduğu il olarak izah edilmiştir.
İlk günkü açılışa Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özaslan’ın yanı sıra birçok bürokrat, sanatçı toplulukları ve sivil toplum örgüt yöneticileri ile yerel yöneticilerimiz, Belediye Başkanlarımız ziyaret edip yapmış olduğumuz tanıtımımız için teşekkür ettiler. Dört gün boyunca devam eden tanıtımımız her gün binlerce insanımız tarafından ziyaret edilmiş, Kınık çömlekçiliğimizi ise canlı performansta sunan ustamızı dikkatle izleyip kendileri de çömlek yapmak üzere tezgâhın başına geçerek çömlek yapmaya çalışmışlardır. 2012 yılında da ilgi odağı haline gelen ilimiz Sayın Valimiz ve Bilecikli hemşerilerimiz tarafından da ziyaret edilmiş olup, tüm katılımcılara ilimizi tanımaları için ilimize gelmeleri ve konaklamaları hususunda davette bulunulmuştur.”
İstanbul gezimiz boyunca basın mensuplarına ulaşım imkanı sağlayan Bilecik Valiliği ve İl Özel İdaresi’ne, konaklama için Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı’ya, gezi boyunca desteklerini esirgemeyen Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Seviye Beyli’ye ve fuarda bizlere göstermiş oldukları ilgi ve alakadan dolayı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne TEŞEKKÜR EDERİZ.
ZEYNEP KILBAHRİ