Sarar paylaşmanın önemine değindi, Bilecik ve çevre illerdeki işletme sahiplerini pastadan pay almaya davet etti. Ayrıca gelenlerin zarar etmeyeceğini aksine kazanç sağlayacağını ekledi.
Sarar şunları aktardı:
‘Rabbena hep bana yok’
“Bu açılan yol çok hoşuma gitti ve ‘Bu yolun üstünde bir yer alıp büyük bir alış veriş merkezi yapalım.’ dedim. Biz 3 kardeşiz, kardeşlerimle de konuştuk. Bizim Akif abimiz var, onun alış veriş merkezi ve benzinlik olabilecek güzel bir yeri var. Zamanında benzinlik ve alışveriş merkezi yapılabilir diye bakanlıktan izni de var. Akif abiyle pazarlık ettik ve burayı aldık. Kendisine de ‘Akif abi biz burayı büyük bir yer yapacağız. Burada en az 500 – 600 kişi çalışacak, bacasız fabrika olacak ve sana da Allah razı olsun diyecekler, sende dua alacaksın.’ dedik. Hoşuna gitti ve sağ olsun burayı bize verdi. Sağından solundan birkaç tane daha yer aldık. Burası yaklaşık 200 bin metrekare. Burayı aldık, bu tesisi yaptık. Çok uğraştık. Buranın yol üstünde güzel bir alış veriş merkezi olacağını düşündüm ve yapmaya karar verdim. Ben zaten markayım, Sarar markası. Diğer markalara da yaptığımız çalışmadan bahsettik ve onları da çağırdık. Onlarda bizim arkadaşlarımız. Ticarette Rabbena hep bana yok. Bölüşmemiz lazım. Öbür markaları da çağırırız o zaman burası muazzam bir yer olur dedik. Bütün arkadaşlara, dükkânlara, esnaflara, markalara böyle bir yer açacağımızı söyledik. Sağ olsunlar kırmadılar bizi. Burası aynı zamanda Kamil Koç’un dinlenme tesisi olarak geldiği bir yerde oldu. Burayı doldurduk ve Haziran ayında açtık. Resmi açılışını yapmadık, karşı tarafı da bitirip ikisini beraber yapmayı düşünüyoruz.
‘Eskişehir’den gelen eleman sayısı 600’de % 10’un altında’
Burası Bilecikli, Bozüyüklü lise mezunu, üniversite mezunu hemşerilerimize iş imkânı sağladı. Burada 600 kişi çalışıyor. Bu 600’ün içinde Eskişehir’den gelip çalışan sayısı % 10’u geçmiyor. Çalışanların çoğu Bozüyüklü. Güzel bir yer oldu ve mağazalara da Eskişehir’den eleman almayın, buradakilerin hepsi kültürlü ve çalışkan dedik. Onlarda kabul ettiler. Çevre illerden buraya alışverişe gelenler oluyor. Burası outlet, hakikaten ucuz bir yer. Ayrıca yol üstü çoğu yere gidilirken buradan geçiyorlar ve alış veriş yapmak için uğruyorlar. Burası güzel bir alış veriş merkezi oldu. İnsanlar buraya geliyorlar, çay-kahve içiyorlar, yemeklerini yiyorlar. Mc Donalds buraya bir telefonla geldi. Mc Donalds’ın sahibi Tuncay Özilhan Bey, Anadolu Holding’in sahibi. Böyle bir çalışma yaptığımızı duyunca buraya güzel bir yer yapalım dedi. Burada açılan Mc Donalds en yeni konsepte sahip, yeni konsept ilk defa burada kullanıldı.
Karşı tarafta bitsin, açılacak daha bir sürü firma var. Karşı tarafta da aşağı yukarı 40 mağazamız var. Yürüyen merdiven yapıyoruz. Asansörlü, üst geçit.
‘Burada zarar etmezler, kazanırlar’
Burası inşallah çekim gücü olan bir yer olacak. Biz kimseyi kıskanmıyoruz. Hatta Bilecik ve Bozüyük’ten bile burada mağaza açan arkadaşlar var. Bütün Bilecikli, Bozüyüklü dostlarımız eğer mağaza açmak istiyorlarsa markalara giderek temsilcilik alsınlar. Korkmasınlar zarar etmezler, kazanırlar. Burası altıncı ayda açıldı. Altıncı aydan beri her gün iş yapıyor. İstanbul’dan gelen birisi arabasıyla ailesiyle geliyor ve 3 bin TL’lik alışveriş yapıyor. Yol üzerindeki alışveriş merkezleri artık cazibe merkezleri haline geldi. Sebebiyse insanların vaktinin olmaması. Mesela benim hiç vaktim yok, Eskişehir ya da İstanbul’a gidip mağaza mağaza gezemem. Ama ne yapıyorum? Yol boyunda giriyorum alışveriş merkezine, alışverişimi yapıyorum hem de dinlenmiş ve vakit geçirmiş oluyorum. Buradaki mağaza sahipleri çok memnunlar. Bilecik halkı ve de çevre iller çok memnunlar. Böyle alışveriş merkezleri tüm Türkiye’de kuruluyor fakat hepsi iş yapmıyor. Ona göre düşünüp taşınıp iş yapan yerlerde mağaza tutmak akıllı bir kardır. Buradan esnaf arkadaşlara, tüccar arkadaşlara bunu öneriyorum. Bazı işyerleri iş yapmazken bizimki Allah’a şükür gayet güzel herkes memnun, esnafımız, çalışanlarımız, Bozüyük ve Bilecik halkı memnun. İnşallah daha güzel olacak.
Eskişehirli olmamız buraya yatırım yapmamızın birinci sebebi ikinci sebep ise annemizin Bilecikli olması. Buralar sevdiğimiz yerler, zamanında ben burada Salı günleri Bozüyük pazarına Cumartesi günü de Bilecik pazarına çok geldim, çok mal sattım. Söğüt’e, Kınık’a, Dereköy’e gittim, çok elbise, gömlek, pantolon satmışımdır.
‘Türkiye’nin sırtı yere gelmez’
2011 bana göre başarılı geçti. Türkiye’nin sırtı yere gelmez. Biz krizi bir sefer atlattık. Biz o krizleri çok gördük ama Avrupalı daha yeni görüyor. Allah’a şükürler olsun ki Türkiye gayet iyi gidiyor. İhracatımız güzel, iç pazarımız güzel ve dünyada sevilen bir ülke olduk. Bunun için ben bütün işadamlarına, vatandaşlarımıza hepsine diyorum ki, Türkiye’nin gücü büyük, daha da ileri gideceğiz hiç merak etmeyin. Sanayileşeceğiz, bizde sanayi yoktu. Türkiye uçak, otomobil, tank yapacak seviyede.
Eskişehir’de konfeksiyon fabrikamız var ve dünyada mağazalar açıyoruz. İş yok diye dünyadaki hiçbir mağazamızı kapatmadık. Her sene % 15 – 20 yükseliyoruz. Türk markalarına da yurt dışındaki müşterilerimiz güveniyorlar ve bizlerden Türk markası satın alıyorlar.
‘Kriz yaşanmayacak’
Bence 2012’miz güzel geçecek, halkımız, esnafımız, tüccarımız, sanayicimiz merak etmesin. 2012’de daha hırslı olacağız, daha bereketli geçecek. Ben buna inanıyorum. Yani 2012 2011’i aratmayacak. Bunu bilin ve herkese söyleyin çünkü biz dünyada büyüyoruz. Türkiye bugün tekstilde, beyaz eşyada, makinede büyümüştür, hala da büyüyoruz. Kriz yaşanmayacak. Hedefimizi ileriye koyacağız. Daha iyisini daha güzelini yapmaya çalışacağız.
Biz üç kardeşiz, Cemalettin, Celalettin ve Sabahattin. Babamızın 1944 senesinde Eskişehir’in Bayat pazarında 12 m2lik bir dükkânı vardı. Bizler büyüdük okula gittik, hem okuduk hem dükkânda çalıştık, ütü yaptık, düğme diktik. Babamızla omuz omuza verdik. Babamız bize okumamızı söyledi. Ben küçükken hep vali olmak istediğimi söylerdim ama şimdi bir sürü vali dostum var. Bugün dünyadaki büyük insanları, cumhurbaşkanlarını, başbakanları, bakanları giydiriyoruz. Bütün iş hırstır. Kıskanmayacaksın, kimseyi kıskanmayacaksın. Biz kimseyi kıskanmıyoruz. Türkiye’de bizim kuruluşumuz gibi bir sürü marka var. Onlar bizim arkadaşlarımız, hep beraber büyüyeceğiz. Birbirimizi kıskanmakla, fesatlıkla bu işler olmaz. Dürüst insan her zaman kazanır. Babamın bir sözü vardı, ‘Oğlum, memlekete, devlete, millete, beşeriyete faydalı ol.’ Ben 1980 senesinde dünyanın en büyük şehrine gittim Avrupa’ya. Duesseldorf’ta bir caddede bir sürü marka var. ‘Allah’ım biz buralarda olabilir miyiz?’ dedim. Amerika’ya, Las Vegas’a, New York’a, Washington’a gittim. ‘Biz buralarda olabilir miyiz?’ dedim. Cenabı Allah nasip etti, biz oralardayız. Rusya’ya gittim, Rusya’dayız. Biz 5 kıtada 47 tane ülkedeyiz Allah’a şükürler olsun.
‘Dünyanın 5 kıtasına markamızın ismini yazdık’
Türkiye’nin önü açık. Basamakları yavaş yavaş çıktık. ‘Biz marka olacağız, işadamı olacağız. Kimseyi kıskanmayacağız, fesatlık yapmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağını dikeceğiz.’ dedik ve gittik Avrupa’da, dünyanın her yerinde 5 kıtasında markamızın ismini yazdık. Markamızı Amerikalı da, Avrupalı da, Uzakdoğulu da, Afrikalı da alıyor, satıyoruz. Kıskanmakla, fesatlıkla bir şey yok. Hedef koyacaksınız. Bizde hedef koyduk. Ben 1980 senesinde Duesseldorf’a gittiğimde orada çok büyük mağazalar vardı. ‘Bizde böyle marka olabilecek miyiz?’ dedim ve bugün orada 700 metre mağaza katı 700 metre aşağı katı toplam 1400 metrekare mağaza tuttum. New York’ta yeni bir mağaza açıyorum, New York Borsası’nın dibinde.
Koşmak lazım, çalışmak lazım. Ben 68 yaşındayım ve hala çalışıyorum. Kendimi de 35 yaşında hissediyorum. Çalışacaksın, çocuk yok ama biz 11 kişilik bir aileyiz. 3 kardeşiz, 3 tane hanım 5 tane çocuk var. Onlarla beraber sırt sırta çalışıyoruz. Biz Almanca, İngilizce bilmiyoruz ama evlatların hepsi iki üç lisan öğrendi. Yanımızda çalışan arkadaşlarda iki üç dil biliyorlar. Onun için kadrolarımızı kurduk dünya markası olmanın hedeflerini hala hırsıyla daha da olalım daha da büyüyelim, 5 bin kişi çalıştırırken 1000 kişi daha çalıştıralım, bunları hedefliyoruz. Türkiye’miz, ülkemiz için. Türk bayrağını dünyada sallayacağız.
Avrupa’nın en büyük firmasıyız Sarar olarak. Avrupa’da imalat yapan, 5000 kişiyi bir toplulukta çalıştıran en büyük biziz. Artık Avrupa’da kalmadı öyle. Eskiden Yugoslavya’da 6 bin kişinin çalıştığı bir fabrika vardı. Bizde de Eskişehir OSB’de Sarar tesislerinde 5 bin kişi çalışıyor. 5 bin tane kardeşim, evladım. Abi kardeş gibiyiz.
Başka sektörlerde de varız. Liderlik için düşüncemiz yok. Çünkü o işi bizden önce yapan ağabeylerimiz, liderlerimiz var. Onlara da saygımız sevgimiz sonsuz. Birkaç tane plan projelerimiz var. 2012 yılında inşallah onları faaliyete geçireceğiz. Ülkemiz ne kadar büyürse ülkemizin ekonomisi ne kadar düzgün olursa insanlar huzur içinde olur. Ben bütün esnafıma, tüccarıma, sanayicime sağlık mutluluk diliyorum.
‘Biz siyasette yokuz, hizmette varız’
Siyaset bizde yok. Siyaseti siyasetçi yapsın. Ben Eskişehir Ticaret Odası başkanlığı yaptım. Bir dönem yapacağım dedim, bir dönem yaptım. Efendice bıraktım. Yapabildiğimi yaptım ama bundan sonra bayrağı genç bir arkadaşımıza verdim. O da maşallah benim bıraktığım yerden ileriye götürmek için çalışıyor. Ticaret Odasında başkanlık yapmamın sebebi, ben doğduğum gün 19 Nisan 1944’te babam ticaret odasına kaydolmuş.
Eskişehir nasıl büyür, esnafla nasıl birlik beraberlik olur hep bunlar üzerine çalışmıştım. Herkesi birlik beraberliğe çağırdım, yatırım yapalım dedim. Maalesef herkes bana bu kadar yeter diyor. Ama bende hırs var, pastayı beraber bölüşelim diyorum. Şimdi de sesleniyorum, Bilecikliye Bozüyüklüye Eskişehirliye ve diğer illere gelin pastayı paylaşalım.
Siyaset bizim işimiz değil. Bir sürü teklif aldık, teşekkür ettik. Biz siyasette yokuz, hizmette varız. Biz memleketimize, devletimize, kazanalım vergimizi verelim. Beşeriyete dediğin zaman insan çalıştıralım. Ondan sonra yatırım yaptıkça okullar, köprüler, çeşmeler, iş yerleri yapalım. Rabbena hep bana yok. Dağıtacaksın. Biz buyuz, biz bunu düşünüyoruz.
Genç arkadaşlar memleketimize sahip çıksınlar. Bakanlarımız, devletimizi büyütsünler. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız koşuyor. Türkiye artık lider bir devlet oldu. Bunun kıymetini bilelim. Yurt dışına çıktığımızda saygıyla anılan bir devletiz, gittiğimiz ülkelerde kapılarda karşılıyorlar.” ZEYNEP KILBAHRİ
Kaynak: Haber Merkezi