“ŞERBETÇİ OTUNDAN BAŞKA BİTKİYİ TANIMIYORLARDI”
Pazaryeri Belediye Başkanı Muzaffer Yalçın, ilçe ekonomisine yönelik açıklamada bulundu. Eskiden Pazaryeri’nde sadece şerbetçi otu ekildiğini ifade eden Yalçın “İnsanlar doksanlı yıllara kadar şerbetçi otundan başka hiçbir bitkiyi tanımıyorlardı. Ama daha sonra boncuk fasulye çıktı. Bizim lezzetine doyum olmayan bir boncuk fasulyemiz var. Mustafa Eldemir Barajı’ndan dolayı tarım arazileri fazlalaştı. Artık insanlar sera yapıyor ve boncuk fasulye ekiyor. Ama şerbetçi otunu da fazlalaştırıyor” dedi. Yalçın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“PAZARYERİ’Nİ KESTANESİ İLE ÜNLÜ YAPABİLİRİZ”
Daha başka alternatif ürünlerde var. Meyvecilik yapan da var. Kestane eken insanlarımız var. Belki Pazaryeri’ni kestanesi ile ünlü yapabiliriz. Bizim toprağımız orman toprağı olduğu için verimli. Şerbetçi otunda bir azalma yok, fazlalaşma var. 1000 ton şerbetçi otu bu sene 1200 tona çıktı.
“VATANDAŞIMIZ
GERİ DÖNÜŞÜM KONUSUNDA BİLİNÇLENDİ”
Çeşitli alanlarda konteynırlar var metali, kâğıdı, kartonu ve camı ayrı olarak koymak için. Vatandaşımız baya bilinçlendi. Tabi daha yolun başındayız. Her Çarşamba günü bütün binalar dolaşılıyor. Ara sıra çalıştığımız şirket çalışanları okullarda bilinçlendirme adına seminerler veriyorlar. Vahşi depolama sistemindeki çöplerde baya azalma var. Demek ki biz başarılı olmuşuz.
“BİZ AĞI DAĞI’NI
NEDEN İSTİYORUZ”
Biz Ağı Dağı’nı neden istiyoruz. İlçemizin gelişmesi için istiyoruz. Eğer Pazaryeri – Bursa arasındaki yol olsun, Pazaryeri’ni kimse tutamaz, o kadar net söylüyorum. İlimizde zaten enlerimiz var. Kültür Turizm Müdürlüğü bir yere gittiği zaman bizim bozamızı alıyor. Kınık’ımıza geliyor çömlek alıyor. Eğer biz buraya konaklama tesisleri yapabilirsek ve insanları burada konaklatabilirsek o zaman Pazaryeri halkı ekonomik bakımdan faydalanacak.
“EŞEKLE OLAN YOL O KADAR OLUR”
Pazaryeri – Bursa ulaşımını sağlayan Ağı Dağı yolu olursa Bursa’ya çok giden olur. Biz Kamil Koç’un torunlarıyız ve bizde arabacılık da çok. Ama o taraf işleyemiyor. Orada 120 tane viraj var. Eşekle olan yol o kadar olur. Ama bunun standardını yükseltirsek her şey daha güzel olur. Bizim gibi potansiyeli olan ilçelere devletimizin para ayırması lazım. Bizim rakibimiz kendimiz.
“KRİZLERDEN EN AZ
ETKİLENEN İLÇEYİZ”
Pazaryeri emekli yatağı, her yerde bir emekli var. Onun için krizlerden en az etkilenen ilçelerden biriyiz. Geniş aile profili hala devam etmekte diğer yerlere göre. Genellikle nüfusumuz babalarının annelerinin yanlarında duruyorlar. Sadece tarım sektörüyle uğraşmakla aile geçindirilemiyor.
Biz diyoruz ki burada durduğu için tarlasını yapsın. Babası zaten emekli. Bir de gitsin sanayi kuruluşunda çalışsın. Sigortası işlesin. Benim dönemimde 50 tane ruhsatlı hayvan barınağı açıldı. Şehirleşme açısından da bize fayda sağlıyor. Hayvancılık bizde çok gelişiyor. Çünkü bizde çok mera var.
“SANAYİ KURULUŞLARI FAZLA PARA VERMİYOR”
İlçeyi geliştirirken sadece sanayi kuruluşu gelsin, burada sanayi olsun demiyoruz. Artık sanayi kuruluşları fazla para vermiyor. Bu Türkiye’nin bir gerçeği. Aynı zamanda iki dönüm fasulye eksin, oradan bir para alsın, hayvancılık yapsın küçük veya büyükbaş. Bir de dışarıdan turizmle para getirebilirsek her şey tam bizim istediğimiz gibi olacak. Hedefimiz o.
Nüfus ben göreve geldiğimde 6500’dü. Sonra 6818’e çıktı. Ama ben 7000’i geçeceğimizi düşünüyorum.
Kaynak: Haber Merkezi