15 Temmuz FETÖ’cü hain darbe girişimini Bilecik’te en yakından yaşamış isim AK Parti’nin o dönemki İl Başkanı Fikret Karabıyık ile konuştuk.
Türkiye 15 Temmuz 2016’da Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde çöreklenmiş hain FETÖ’cü darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı. Fakat Türk Milleti bu hain darbecilere geçit vermeyerek darbenin bastırılmasında en büyük rolü oynadı. Bilecik’te de 15 Temmuz 2016’da tüm Türkiye’de olduğu gibi halk darbe girişimine karşı sokaklara dökülürken, Milli İradeye sahip çıkılma noktasında büyük irade gösterdi.
Bilecik’teki darbe girişiminde yaşanılanları kitlenin en ön ismi dönemin AK Parti İl Başkanı Fikret Kayabıyık ile konuştuk.
Süreci sade bir şekilde anlatan Karabıyık 15 Temmuz sonrasında Türkiye’de darbeler devrinin artık geride kaldığını vurguladı.
“2011 YILINDA BU SÜREÇ GÜN YÜZÜNE ÇIKMIŞTI”
Karabıyık o geceyi şöyle anlattı: “15 Temmuz’dan yaklaşık 3 buçuk ay önce il başkanlığı görevi tevdi edilmişti. O zaman ki en genç il başkanı olarak görevi devralmıştık. 15 Temmuz’dan önce 2011’de bir MİT krizi yaşanmıştı. Müsteşarımız Sayın Hakan Fidan’ı o dönemin başsavcısı ifadeye çağırmıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakandı zaman, onların talimatıyla bu eylem engellemişti. 2011 yılında bu süreç gün yüzüne çıkmıştı. Akabinde yine merkez ilçe başkanı olduğumuz dönemde 17-25 Aralık süreçlerini yaşamıştık. Dershanelerin kapatılması olayından sonra bürokratik bir darbe girişimi yine olmuştu.
“İSTANBUL BOĞAZ KÖPRÜSÜ ASKERİ TANKLAR TARAFINDAN KAPATILMIŞTI”
“Aslında 15 Temmuz ile alakalı sürecin altyapısını bunlar hazırlamışlardı.” diyerek sözlerine devam eden Karabıyık şunları söyledi: “Yine 15 Temmuz gecesi akşam saat 9 buçuk 10.00 civarları o dönem malumunuz İstanbul Boğaz Köprüsü askeri tanklar tarafından kapatılmıştı. Bizde olayın iç yüzünü öğrenmeye çalışıyorduk. Saat 10.00 civarı parti yöneticisi arkadaşlarımızla bir programdaydık. Akabinde genel merkezden bize teşkilat başkan yardımcımız İstanbul Milletvekilimiz Harun Karaca herkesin partiye toplanması talimatını verdi. Biz de hızlı bir şekilde aksiyon alarak arkadaşlarımızla toplandık. Hepimizde bir beklenti vardı zaten. Biz, ‘ne oldu?’ diye sormadık. Parti yöneticisi arkadaşlarda, il dışındaki arkadaşlara toplu mesaj gruplarından partiye gelmeleri gerektiğini söyledik. Partide arkadaşları topladık. Merkez ilçe başkanımız Serkan abide sağ olsun ekibini topladı. Sonra tüm üyeleri ve vatandaşları bilgilendirdik. Hatta ilçelerden beldelerden başkanlarımız ı partide topladık göstereceğimiz tepki ile alakalı. Akabinde o süreç başladığından itibaren partinin etrafında ciddi bir kalabalık toplanmaya başladı. İlginçtir ki çoğu gelen özellikle yaşlı teyzelerimiz ve amcalarımızın elinde Türk bayrakları vardı. Orada doğal bir toparlanma süreci oluştu. Toplanan kalabalık ile Bilecik için o dönem aslında bürokrasinin yenilendiği bir dönemdi. Valimiz Süleyman Elban daha 40 günlük bir Bilecik Valisiydi. Sayın Başsavcımız Cuma Bey sağ olsunlar Allah razı olsun oda yeni atanmıştı. Tabi Bilecik için bu bürokratlar bir şanstı. Hepsi sağ olsunlar ellerini taşın altına koydular.
Sayın Valimiz ile sürekli irtibat halindeydik. Kalabalığın toplandığını, bununla ilgili bir tepki, eylem bir gösteri yapılacağının bilgisini kendisine verdik. Halkın tepkisinin nasıl olacağını merak ettiğimiz bir konu olduğu için bizde orada, ‘Acaba bu bir taşkınlığa mı evrilir, yoksa düzeyli bir eylem şeklinde mi olur?’ bunu bilmiyorduk.
Toplandıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız biliyorsunuz öncesinde Binali bey bir açıklama yaptı. Darbe girişimi olduğunu beyan etti. Sayın Cumhurbaşkanımız o meşhur telefon ile görüntülü görüşmesinde halkımızı meydanlara davet etti. Bütün arkadaşlarımız ile beraber yürüyüş halinde Cumhuriyet Meydanına geçtik. Belki Bilecik tarihindeki en kalabalık organizasyon olmuştur diye tahmin ediyorum. Dışarından çok fazla insan akın akın geldi. Kalabalık ile beraber emniyet binasının önünden Cumhuriyet Meydanına yürüdük.
“SAHADAN SÜRECİ YÖNETİYORDUK”
O gece yaşanan iletişim ve halk kitlesinin tavrına yönelikte ayrıntılar veren Karabıyık o anları ise şöyle anlattı:
“Genel merkezden bu şekilde bir bilgi gelince zaten sürekli irtibat halindeyiz. Onlarda bizden Bilecik ile alakalı bilgi alıyorlardı. O dönemki devlet erkanımız Vali konağında Vali Beyin evinde toplanmıştı. Jandarma komutanımız, emniyet müdürümüz, o dönemki Belediye Başkanımız, başsavcımız oradan süreci yönetiyorlardı. Bizde sahadan süreci yönetiyorduk. Sürekli hem Valimiz ile olsun hem emniyet müdürümüz ile olsun hem genel merkez yetkililerimiz ile olsun telefon trafiği oluyordu. O akşam Bilecik’te askeri manada bir hareketlilik olmadı. Halkımızın doğal olarak askeri bölgelerde nöbet tutmaya başlamışlardı. Oradan da sürekli birli akışı geliyordu. Keza Emniyete de bununla alakalı 17-25 Aralık sürecinden sonra tespit edilmiş bu darbeye destek verebileceği potansiyelinde olan kişilerin çarşı karakolunda toplamıştık. İlçelemiz ile de aynı şekilde bir telefon trafiği oldu. Gece 12-15 civarı tüm Türkiye’de olduğu gibi Bilecik’te de sala okunması talimatı geldi. Bizde bunun bir kurtuluş mücadelesi olduğunu söyledik. Sağ olsun arkadaşlar da her bölgede bu süreci yönettiler.”
Bu darbe girişimi AK Parti’den ziyade Türkiye Cumhuriyeti Devletine yapılmış bir kalkışmaydı. O dönem AK Parti iktidarda olduğu için belki en çok muhatap olan siyasi parti oldu. Ama o gece meydana çıktığımızda diğer siyasi partilerden de çoğu temsilcinin yanımızda olduğunu gördük. Milliyetçi Hareket Partisi’nden olsun, Refah Partisi’nden olsun, Saadet Partisi’nden olsun, Büyük Birlik Partisi’nden olsun bu isimlerinde yanımızda olduğunu gördük Tüm STK’ların, tüm sendikaların yanımızda olduğunu gördük.
Karabıyık o geceyi şu şekilde anlatmaya devam etti:
“ BABAMI DAHİ ORADA GÖRDÜM BEN”
Ulusal medyaya düşen haberleri orada halkımızla konuşma esnasında paylaşıyoruz. Yine genel merkezden emniyet binalarında nöbet tutulması, emniyet binalarının etrafında nöbet tutulmasının daha sağlıklı olacağı alakalı bir hareketlilik olabileceği olasılığı gündeme geldi. Ben de kalabalığa işte şu an gelen talimata göre emniyet binasının önünde nöbet tutmamızı istendi dedim. Ve hiç kimse nereye gidiyoruz, niye gidiyoruz? Emniyet binasında ne işimiz var demedi. Yani o kadar doğal ve sinerjisi yüksek bir gruptu. Kalabalık bir şekilde her yaşta insan vardı. Babamı dahi orada gördüm ben. Hiç telefonlaşmamıştık. Emniyet binasının önünde kütüphanenin oradaki o caddeyi kapattık. Orada kalabalık bir şekilde bekledik. Orada bir süre bekledikten sonra Emniyet Müdür Yardımcımız o zaman işte Hüseyin Ormancı dedi ki, ‘başkanım hani kalabalık güzel razı olsun desteğiniz için teşekkür ederiz ama işte devlet erkanı Vali Konağı’nda bir olumsuz bir durum olduğunda biz buradan müdahale edemeyiz. Çok kalabalıksınız. Siz Cumhuriyet Meydanı’nda nöbetinize devam edebilir misiniz’ dedi. Yine aynı kalabalığa işte orada. Cumhuriyet Meydanı’nda nöbetimize devam edeceğiz dedik. Hiç kimse niye Cumhuriyet Meydanı’na gittik? İşte niye, neden emniyet binasına geldik diye sormuyordu. Orada bir birliktelik söz konusuydu. Muazzam bir atmosfer vardı. Şehitlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Şehitlerimiz de oldu tabii. Bilecik’te olmasa da o manada üzücü. Ama ülkenin bu yapısından temizlenmesi için de halkın güzel bir tepkisi vardı o konuda.Halk Devletin ve milletinin yanında durdu. 15 Temmuz darbe girişimini o gece bertaraf ettik ama tabii bu süreç sabaha kadar sürdü.
“SÜREKLİ İRTİBAT HALİNDEYDİK”
Ulusal medyadan takip ediyorduk. İşte külliyenin bombalanması, meclisin bombalanması, MİT binasına ateş açılması, Ankara Emniyet Müdürlüğü binasının taranması. Bu olayları gördük ama dediğim gibi Bilecik’te bu manada bir şey yaşanmadı. Zaten bürokrasimizde hepsinden Allah razı olsun çok güçlü bir bürokrasi dönemine denk geldi. O dönem siyasi parti il başkanlarıyla yine bir aradaydık. Sürekli irtibat halindeydik. Emniyetimiz çok güzel operasyonlar yaptı. Sayın Valimiz süreyi çok iyi yönetti. Sayın Başsavcımız o konuda hiç geri vites yapmadı yani açıkçası. Güzel bir süreç yönetti.
“EMNİYET ORAYA OPERASYON YAPTI”
Bir de Bilecik’te bir tren durdurma vakası gibi bir olay yaşandı o akşam. O gece Ankara’dan İstanbul’a hareket eden bir askeri araç yüklü bir trenin Bilecik yanından geçmek üzereyken tam ray değiştirme esnasında Sayın Valimizin talimatla trenin durdurulmasını sağlandı. Otuz, otuz beş civarı vagonu olan büyük bir tren. Hemen emniyet oraya operasyon yaptı. Tabii makinistten başka hiçbir kişiyle karşılaşamadık. Ankara’dan İstanbul’a giden darbe girişimine destek verdiğini düşündüğümüz bu teren Bilecik’te durduruldu. 15 Temmuz’un Bilecik için önemli ge önemli anlarından bir tanesi. Valimizin talimatıyla tren durduruldu ve bir süre orada tutulduktan sonra süreç geçtikten sonra ait olduğu yere askeri birliklere yeri teslim edildi.
“DARBELER DEVRİ ARTIK GERİDE KALDI”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk başarılı olmuş darbelerde gördü ama 15 Temmuz 2016’da çok güçlü bir şekilde kanlı bir şekilde darbe yapmaya çalışanlara milletimiz müsaade etmedi. Çünkü öyle bir siyasi ortam yoktu, öyle bir kaos yoktu. Bir takım maşaların bu manada paralel yapılanmaların işte Amerika’dan talimat alanların kalkıştığı organizasyonlardı. Ama halk dediğim gibi buna izin vermedi. Halka rağmen zaten bir şeyin olması mümkün değil. Bu noktada tabii 15 Temmuz’dan sonra ciddi operasyonlar oldu. Bilecik’te de işte hep beraber mahkemelerden süreçleri takip ettik. Tabii hala o kadar yoğun olmasa da nispeten operasyonlar devam ediyor. Bu tip yapıların Türkiye’de artık vücut bulamayacağını geldiğimiz dönemde görmüş oluyoruz. Darbeler devri artık geride kaldı. Türkiye açısından geride kaldı diye ümit ediyoruz inşallah. Bu saatten sonra halkımızın hangi siyasi görüşte olursa olsun bu tip böyle sandık dışında oluşabilecek bir yönetim değiştirme organizasyonuna destek vermeyeceğini görmüş olduk. Gezi olaylarıyla bu süreç o dönem başlamıştı. İşte 17-25 Aralık süreçleri ve 15 Temmuz final olarak. Bu manada halkımızı da tecrübelendi tabii. Artık böyle bir kalkışma girişiminde halkımızın bu kadar sakin ve demokratik davranacağını düşünmüyorum ben. Daha agresif tepki verecektir. O manada Türkiye açısından darbeler döneminin kapandığını düşünebiliriz.”