1. Haberler
  2. Manşet
  3. Yıllardır yanlış biliyormuşuz meğer….

Yıllardır yanlış biliyormuşuz meğer….

featured

Atasözleri ve deyimler hayatımızın neredeyse her anında var.

Kimi atasözleri yaşadığımız olaylara cuk otururken kimileri de anlamsız kalabiliyor. Bazıları günümüze kadar değişmeden gelirken bazıları da uyanıklar tarafından son derece de uygun bir şekilde başka ifadelerle tamamlanmış.

Bazı Atasözlerini ise bizler de dahil çok sayıda kişi yanlış biliyormuş. Mesela www.milliyet.com.tr de yer alan bir habere göre 6 her an duyabileceğemiz 6 atasözünün söylenişi, anlatmak istediği ve kelimeleri baya farklıymış. Biz de bunları sizler için yayımlıyoruz…

Türkçenin en büyük zenginliklerinden birisi de atasözleri ve deyimlerdir. Ancak bazen atasözü ve deyimleri yanlış kullanabiliyoruz. Biz de atasözü ve deyimlerin doğrularına Molatik olduk. Gelin birlikte bakalım…

1- Yanlış bilinen: Su küçüğün, söz büyüğün. // Doğrusu: Sus küçüğün, söz büyüğün.

İlk cümlede geçen su ile ikinci cümlede geçen söz arasında bir bağ kurun… Kuramadınız değil mi? Çok normal, çünkü saçma bir anlam çıkıyor ortaya! Ama doğrusunu okuduğumuz zaman bi’ “Haaa!” oluyorsanız, doğru yoldasınız demektir.

2- Yanlış bilinen: Su uyur düşman uyumaz. // Doğrusu: Sü uyur, düşman uyumaz.

Yine işin içine su karışmış! Ama makara yapmayı bırakıp bilimsel açıklamasını yapayım size: Sü, ‘asker’ demek. Yani deyimimiz diyor ki, “Asker uyur, düşman uyumaz.” Biz de uyumayalım ve yanlış kurduğumuz deyimler uykusundan uyanalım.

3- Yanlış bilinen: Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz. // Doğrusu: Ane gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.

Anasını çok seven sağır bir delikanlı zamanında duymamış da uydurmuş heralde! Deyimde aslında bahsedilen Ane, Bağdat’ta bir yar, yani uçurum. “Ane gibi uçurum, Bağdat gibi diyar olmaz” demiş atalar. Ne Ane’nin ana ile, ne de yar kelimesinin sevgili anlamındaki yar ile bir ilgisi yok.

4- Yanlış bilinen: Güzele bakmak sevaptır. // Doğrusu: Güzel bakmak sevaptır.

Güzele değil güzel bakmak sevaptır.

5- Yanlış bilinen: Saatler olsun. // Doğrusu: Sıhhatler olsun.

Tıraş olduktan sonra berberin söyleyeceği iki şey var: Birincisi “Saçları yıkayalım mı?”, ikincisi ise “Saatler olsun”. Hah işte orada devreye girmeniz lazım. “Abicim o söz aslında öyle değil, şöyle” deyin ki, en azından bu yanlışı kendi aramızda çözebilelim.

7- Yanlış bilinen: Sıfırı tüketmek. // Doğrusu: Zafiri tüketmek.

Zafir, ‘nefes‘ demekmiş, yani ‘nefesi tüketmekten’ bahsetmiş atalar. Ama tamam kabul ediyorum, yanlış bilineni orijinaline en yakın anlamlı olan bu… Uyduran iyi uydurmuş yani!