Uzman Klinik Psikolog Sena Naz Ersan, çocuklarda öfke problemi konusunda gazetemize açıklamalarda bulundu.
Çocukların öfkesini sağlıklı bir şekilde yönetebilmesi için öncelikle öfkenin anlaşılması gerektiğini anlatan Ersan, “Ebeveynler, çocuklarının öfkesini küçümsemek yerine, bu duyguyu tanımalarına ve anlamalarına yardımcı olmalıdır.” dedi.
Öfke’nin, sadece olumsuz bir duygu olmadığını, doğru yönetildiğinde kişisel sınırların anlaşılması ve isteklerin uygun şekilde dile getirilmesi için önemli bir araç olduğunu belirten Sena Naz Ersan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Çocukların öfke tepkileri, genellikle yaşadıkları hayal kırıklığı, isteklerinin karşılanmaması ya da kendilerini güvensiz hissettikleri durumlarla ortaya çıkar. Özellikle 2-6 yaş arası çocuklar, duygusal düzenleme becerilerinin gelişim aşamasında olduklarından, öfke gibi duygusal patlamalar daha sık görülebilir.
Bu dönemde, çocuklar kendilerini ifade etmekte zorlanabilir ve öfkeyi fiziksel davranışlarla (bağırma, vurma, yerlerde yuvarlanma) gösterme eğiliminde olabilirler. Öfkenin ortaya çıkışı, aslında bir anlamda çocuğun bir ihtiyacının karşılanmadığını ya da bir sınırın ihlal edildiğini gösterebilir.
Bu noktada ebeveynlerin tutumları büyük önem taşır. Çocuğun öfkesini sağlıklı bir şekilde yönetebilmesi için öncelikle öfkenin anlaşılması gerekir. Ebeveynler, çocuklarının öfkesini küçümsemek yerine, bu duyguyu tanımalarına ve anlamalarına yardımcı olmalıdır. Örneğin, “Öfkelisin, çünkü istediğin şey verilmedi, değil mi?” gibi bir yaklaşım, çocuğun duygusal durumunu anlamasına ve bu duygusuyla barışık bir şekilde başa çıkmasına olanak tanır. Ancak bu durum, çocuklara her zaman istediği şeyin verilmesi anlamına gelmemelidir. Öfkenin doğru bir şekilde yönetilmesi, onlara sınırlara saygı göstermeyi ve duygusal kontrolü öğrenmeyi öğretir.
Çocuklar, aynı zamanda çevresindeki yetişkinlerden örnek alarak öfkeyi nasıl ifade edeceklerini öğrenirler. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin, öfkeyi sağlıklı bir şekilde ifade etme biçimlerini modellemeleri, çocukların bu beceriyi geliştirmelerine yardımcı olur. Öfke, sadece olumsuz bir duygu değil, doğru yönetildiğinde kişisel sınırların anlaşılması ve isteklerin uygun şekilde dile getirilmesi için önemli bir araçtır. Bu nedenle, çocukların öfke duygusunu anlamalarına, ifade etmelerine ve başkalarının haklarına saygı göstererek çözüm yolları geliştirmelerine rehberlik etmek, onların sağlıklı bir duygusal gelişim süreci geçirmelerini sağlar.
Bu şekilde, çocuklar hem öfkenin doğasını anlayacak hem de duygusal zekâlarını geliştirerek, ileriki yaşlarında daha sağlıklı ilişkiler kurma becerisine sahip olacaklardır.”