Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı, Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, partisinin Cumhurbaşkanı adayı için yürütülen imza kampanyası kapsamında Bilecik Atatürk Parkı’nda vatandaşlarla bir araya geldi. Tüzün, burada yaptığı açıklamada, “Traktörün kuyruğu sarayın buyruğunu yendi. Bugün burada boyun eğmeyen yüz binlerce, milyonlarca vatandaşımızı özgürlükler için, erken seçim için, demokrasi için hak, hukuk, adalet için imza atmaya davet ediyoruz. İnsanın sabrı cezvedeki kahve gibidir, taşırmamak gerekir” dedi.
“Sabrımız taştı”
Tüzün, şöyle konuştu:
Öncelikle şunu söylemem gerekiyor, kamuoyunda hepinizin de yakinen takip ettiği gibi Sayın İmamoğlu’na ve çok değerli belediye başkanlarımıza, belediye başkan yardımcılarımıza, meclis üyelerimizin haksız ve hukuksuz bir şekilde yargılanmalarını, tutuklanmalarına tepkimizi, protestomuzu her daim yaptık, yapmaya devam edeceğiz.
İnsanın sabrı cezvedeki kahve gibidir, taşımamak gerekir. İnsanın sabrı taşmıştır.
“Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisidir”
Dün, malumunuz, Yozgat ilimizde tarihi bir miting düzenlenmiştir. Türk çiftçisinin, Türk köylüsünün içinde bulunduğu bu ekonomik zor durumdan kurtulabilmesinin çaresini Cumhuriyet Halk Partisi’nde aramaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisidir. Ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayının şu an cezaevinde tutsak olarak tutulmasının bir anlamı yoktur.”
Siyasi iktidar, AKP iktidarının İstanbul’a bakış tarzı Sayın Ekrem İmamoğlu ve başkanlarla ilgili değildir. Onların ranta yönelik yapmış oldukları beklentilerin yerine getirilmediğini Sayın İmamoğlu her defasında basın açıklamaları ile yapmıştır.
“AKP iktidarının ranta dayalı siyasetini de bu hafta itibariyle gördük”
Bakınız, özellikle belediye başkanlarımıza; şehir plancısı olan Şişli Belediye Başkan Yardımcımız, Belediye Başkanımız, genel sekreter yardımcımız, beş tane şehir plancısı şu an tutuklu durumda. Beş tane A takımından tutuklu olan değerli arkadaşlarımız şu an cezaevindeyken AKP iktidarının ranta dayalı siyasetini de bu hafta itibariyle gördük.
“Dertleri halka hizmet değil”
Biliyorsunuz, kanala yakın bir bölgede 24 bin adet konut inşaatının temeli başlandı.
Eğer Sayın Ekrem İmamoğlu dışarıda olmuş olsaydı ve yetkili arkadaşlarımız, şehir plancılarımız bugün görevlerinin başında olmuş olsaydı, bu proje başlamayacaktı. Bu proje başlatılacaktı. Başlanılmasına müsaade edilmeyecekti.
Dolayısıyla AKP’nin siyaseten anlayışının en somut örneğini İstanbul’da gördük. Dertleri halka hizmet değil, dertleri toplumun sorunu, emeklinin, çiftçinin, işçinin sorununu çözmek değil; dertleri daha nasıl zengin olabiliriz, kendi yandaşlarımıza nasıl çıkar sağlayabiliriz, peşinde olduklarını görüyoruz.
“30 milyonu aşacağız”
Dolayısıyla biz, Bilecik ilimizde bugün 20 bini aşan bir imza kampanya süreci var. Türkiye genelinde bugün itibariyle 12 milyonu aşmış durumda.
Şu anda Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşlarımızın yanı sıra seçmen olan vatandaşlarımızın, yani seçmenimizin yarısı kadar 30 milyonu aşkın bir imza toplayacağız.
Bu imza ne demek? Öncelikle erken seçimlere, Cumhurbaşkanı’na güvenoyu bu milletin kalmamıştır, diyeceğiz. Otuz milyonu aşkın imzayı toplayıp bir araya getireceğiz. Ve Türkiye kamuoyuyla ve hatta dünyayla paylaşacağız.
Türkiye’deki seçmenin yarıdan bir fazlası bugünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı istemiyor, diyeceğiz. Amacımız budur.Bu yöne baktığımız zaman Bilecik ilimizi il genelinde bu çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yirmi bine yakın, zannediyorum, az önce bilgi aldım arkadaşlardan, imza oldu. Önümüzdeki hafta itibariyle bu sayıyı çok daha arttıracağız.
“Artık bu iktidarın gidici olduğu anlaşılmıştır”
Ben daha önceden Yozgat’a defalarca gittim. Yozgat Cumhuriyet Meydanı’nı Bilecikliler bilir, bizim Bilecik Cumhuriyet Meydanı’ndan en az 3 kat fazla. Ortalama 100 bin kişi vardı. Yüz bin kişinin yanı sıra o meydana gelen çeşitli caddelerle sokaklar da doluydu.
Bu neyi gösteriyor? Yozgat, bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye’de en az oy aldığımız illerden bir tanesidir.
Böylesine az oy aldığımız ilde bile bu kadar kalabalık toplanmışsa, insanlar bu kadar çare arayışına girdiyse, artık bu iktidarın gidici olduğu anlaşılmıştır.
“Erken seçim değil, derhal seçim”
Ve bildiğiniz gibi ben, Türkiye’nin birçok iline, ilçesine, sayın genel başkanımızın programına katılıyorum. Değişik alternatif çalışmalar bizler de yapıyoruz. Gittiğimiz her yerde insanlar artık bu iktidardan bıktığını, sandığın derhal gelmesi gerektiğini ve bu iktidarın gönderileceğini söylüyorlar.
Biz de diyoruz ki: Cumhuriyet Halk Partisi Bilecik İl Örgütü olarak, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla birlikte, biz adayımızla yanımızda, sandığı da derhal istiyoruz.
Biz artık erken seçim demiyoruz, derhal seçim diyoruz. Derhal seçim ile bu iktidarın gitmesi gerekir.
“Demokrasi için, hak, hukuk, adalet için imza atmaya davet ediyoruz”
Demokrasi isteyen, erken seçim isteyen tüm vatandaşlarımızı imza atmaya davet ediyoruz.
Tüm Türkiye’de bu kampanya devam ediyor. Dünkü Yozgat mitingimizde aslında bütün Türkiye’ye şu mesaj verildi:
Yozgat’ta, traktörün kuyruğu sarayın buyruğunu yendi.
Ve buraya boyun eğmeyen yüz binlerce, milyonlarca vatandaşımızı özgürlükler için, erken seçim için, demokrasi için, hak, hukuk, adalet için imza atmaya davet ediyoruz.
