1. Haberler
  2. İlçe Haberleri
  3. Bozüyük
  4. Bilecik’in Hanlarla Örülü Tarihine Yolculuk

Bilecik’in Hanlarla Örülü Tarihine Yolculuk

featured

Bilecik, Osmanlı Devleti’nin doğduğu topraklar olarak tarihin en önemli kavşak noktalarından biridir. Bu stratejik konum, onu tarih boyunca önemli bir ticaret ve konaklama merkezi haline getirmiştir. Özellikle Osmanlı döneminde kervan yolları üzerinde yer alması nedeniyle Bilecik ve çevresinde birçok han yapılmıştır. Bu hanlar, hem tüccarların konaklamasına hem de mal alışverişine olanak sağlamıştır. Günümüze ulaşabilen ya da arşivlerde izine rastlanan bu hanlar, Bilecik’in tarihî dokusunun önemli yapı taşlarındandır.

İşte Bilecik il sınırları içerisindeki tüm bilinen tarihi hanları detaylıca ele aldığımız kapsamlı araştırma haberimiz:

1. Köprülü Mehmed Paşa Kervansarayı (Vezirhan)
Yer: Vezirhan BeldesiYapım Yılı: 1661Yaptıran: Köprülü Mehmed PaşaMimar: Muhtemelen Kâzım Ağa veya Mehmed Ağa

Tarihi ve Mimari Önemi:

Köprülü Mehmed Paşa tarafından İstanbul-Bağdat yolu üzerindeki önemli bir menzil noktası olan Vezirhan’da inşa ettirilen bu kervansaray, Osmanlı mimarisinin sade ve fonksiyonel örneklerindendir. Kervansaray, bir külliye formundadır. İçerisinde cami, hamam, han, çeşme ve imarethane gibi yapılar yer alır.

Avlulu planlı olan han, kervanların rahatça konaklayabileceği büyüklüktedir. Kemerli revaklar, taş ve tuğla malzeme kullanımı, klasik Osmanlı han mimarisinin izlerini taşır. Yapı, yıllar içerisinde çeşitli onarımlar geçirmiştir ve hâlâ mimari değeriyle ayakta kalmayı başarmıştır.

Günümüzdeki Durumu: Restore edilmiş ve ziyarete açıktır. Bazı kısımları kültürel etkinlikler ve sanatsal organizasyonlar için kullanılmaktadır.

2. Bilecik Merkez Hanı (Bilecik Hanı)
Yer: Bilecik Merkez (eski şehir çarşısı civarı)Yapım Dönemi: 18. yüzyılın sonları – 19. yüzyıl başları (tahmini)Yaptıran: Bilinmiyor

Tarihi ve Mimari Özellikleri:

Bilecik şehir merkezinde yer alan bu han, şehir içi ticaretin kalbinin attığı noktalardan birindeydi. Daha çok küçük tüccarların ve esnafın konaklaması ve mallarını depolaması için kullanılan bu han, kare planlı, ortasında avlusu olan, çevresi revaklarla çevrili bir yapıdır.

Han, zemin katta depolama ve hayvan barınak alanları, üst katta ise odalar şeklinde planlanmıştır. Taş ve kerpiç karışımı malzemeden inşa edilmiştir. Yangınlar ve şehirleşme süreci nedeniyle büyük ölçüde zarar görmüş, günümüze yalnızca bazı duvar kalıntıları ulaşabilmiştir.

Günümüzdeki Durumu: Kalıntı düzeyindedir. Bilecik Belediyesi tarafından kültürel miras listesine alınmıştır, arkeolojik kazı ve restorasyon projeleri gündemdedir.

3. İnönü Hanı (Eski Bozüyük Hanı)
Yer: Bozüyük – İnönü Yolu ÜzeriYapım Dönemi: 17. yüzyıl sonlarıKullanım Amacı: Ticaret kervanlarının konaklama noktası

Tarihi Arka Plan:

Bilecik-Bozüyük hattı, eski dönemlerde Bursa ve Eskişehir’e ulaşımı sağlayan önemli ticaret yollarından biriydi. Bu güzergahta yer alan İnönü Hanı, Anadolu’dan gelen kervanların hem dinlenme hem de bölgedeki pazarlarda mal satma amacıyla uğradığı duraklardan biriydi.

Dikdörtgen planlı ve taş tuğla karışımı yapıya sahip olan hanın, sağlam inşa edildiği fakat 20. yüzyıl başlarında terk edildiği bilinir. Üst kat odalarıyla konaklama, alt katla ise hayvanlar için bölümler yapılmıştır.

Günümüzdeki Durumu: Önemli ölçüde yıkılmıştır. Yerel tarihçiler tarafından kayıt altına alınmış olup, turistik rota oluşturulması için çalışmalar yapılmaktadır.

4. Osmaneli Hanları (Eski İpek Yolu Hanları)
Yer: Osmaneli İlçesiYapım Dönemi: 16. yüzyıl ve sonrasıNot: Birden fazla han bulunmaktaydı

Ticaretin Damarlarında Osmaneli:

Osmaneli, Osmanlı döneminde hem ipek ticareti hem de ziraî ürünlerin değiş tokuşunun yapıldığı önemli bir ticaret merkezidir. Bu nedenle ilçede birden fazla küçük ve orta ölçekli han bulunmaktaydı. Arşiv kayıtlarında “Müftü Hanı”, “Taş Han”, “Pazar Hanı” gibi isimlerle anılan hanlardan bazıları zamanla konut ya da dükkân olarak kullanılmıştır.

Bu hanlar, genellikle iki katlı, avlulu, kesme taş duvarlı yapılardı. Hanların mimarisi sade ancak işlevseldi. Ticaretin yoğun olduğu günlerde hanlar bölgeye canlılık kazandırırdı.

Günümüzdeki Durumu: Çoğu yıkılmış veya özel mülk haline gelmiştir. Osmaneli Belediyesi tarafından bu hanların kalıntıları kayıt altına alınmış, yeni restorasyon çalışmaları için kaynak arayışı sürmektedir.

5. Söğüt Hanı (Ertuğrul Hanı Olarak da Bilinir)
Yer: SöğütYapım Dönemi: Osmanlı Beyliği dönemi başlangıcıTarihi Önemi: Osmanlı’nın ticaret yapılarından en erken örneklerinden

Ertuğrul Gazi’nin Mirasında Bir Han:

Söğüt, Osmanlı’nın doğduğu şehir olarak yalnızca siyasî değil, ekonomik açıdan da bir merkezdi. Bu sebeple, bölgeye ilk hanlardan biri yapılmıştır. “Ertuğrul Hanı” olarak da anılan bu yapı, taş temelli, kerpiç gövdeli basit bir yapıdır. Küçük çaplıdır ve daha çok yerel tüccarlara hizmet vermiştir.

Günümüzdeki Durumu: Yapının izleri çok az kalmıştır. Arkeolojik araştırmalarla yeri belirlenmiş ve anıt yapı niteliğinde işaretlenmiştir.

6. Gölpazarı Hanı
Yer: Gölpazarı İlçesiYapım Dönemi: 18. yüzyılÖzelliği: Tahıl ve tütün ticaretinin merkezi

Tarımın Merkezi, Ticaretin Hanı:

Gölpazarı, Osmanlı döneminde Bilecik’in tarıma dayalı ekonomisinin merkezlerinden biri olduğundan burada bir hanın olması kaçınılmazdı. Özellikle tütün ve buğdayın İstanbul’a taşınmasında geçici depo ve konaklama yeri olarak kullanılan bu han, klasik taş-kerpiç mimarisiyle inşa edilmiştir.

Günümüzdeki Durumu: Han binasının bazı bölümleri hâlâ ayakta olup, özel mülk olarak kullanılmaktadır. Yerel yönetim, bu hanın kültürel mirasa dahil edilmesi için çalışmalar yapmaktadır.

Geçmişin Sessiz Tanıkları

Bilecik’in tarihi hanları, yalnızca taş duvarlardan ibaret değil; aynı zamanda Anadolu’nun kalbinde ticaretin, konaklamanın ve kültürel etkileşimin binlerce yıllık hikayesini anlatan sessiz tanıklardır. Bu hanlar, Osmanlı’nın kuruluşundan Cumhuriyet dönemine kadar farklı çağların izlerini taşır.

Bilecik Valiliği ve belediyelerce yapılan son yıllardaki restorasyon çalışmalarıyla bu hanların bir kısmı turizme kazandırılmakta, bir kısmı ise kayıt altına alınarak korunmaktadır. Her bir han, tarihseverler için bir kapı; geçmişe açılan bir zaman penceresidir.